Katalog

Ş B eat Kuşağı yazarlarından. 1935’te Washington eyaletinde, Tacoma’da doğdu. Sorunlu bir çocukluk döneminden sonra 1955’te San Francisco’ya yerleşti. 1957’de Reno’da Virginia Dionne Adler’le evlendi. İlk şiir kitabı Lay the MarbleTea 1959’da yayımlandı. Bunu kendisini 1960 yıllarda üne kavuşturan TroutFishing in America (Amarika’da Alabalık Avı) ve Willard and his Bowling Trophies (Willarda ve Onun Bowling Kupaları) kitapları izledi. Sombrero Fallout (Sombrero: Bir Japon Romanı) ve In Watermelon Sugar (Karpuz Şekerinde ) de gene bu dönemde yayımladığı romanlarıdır. Son kitabı So the Wind Won’t Blow It All Away (Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek) 1982’de yayımlandı. Yetmişli yıllarda okurlarının azalması yüzünden bunalımlı bir döneme giren Brautigan dünyadan elini eteğini çekerek Montana’daki çiftliğine yerleşti. 1984’te alkol düşkünlüğü daha da artarak California’da taşındığı bir balıkçı köyü olan Bolinos’daki evinde intihar etti. iir Atlası CEVAT ÇAPAN Richard Brautigan/ Şiirler/ Çeviren: Sinan Fişek ‘Ölürüm senin için ben sen benim için ölürsen’ BEKLEYİŞ Ağzından bir buket öpücük koparıp yüreğimdeki seher rengi vazoya koyana kadar yıllar geçti sanki. Ama beklediğime değdi. Âşıktım çünkü. ROMEO İLE JÜLYET Ölürüm senin için ben sen benim için ölürsen ve mezarlarımız bir çamaşırhanede birlikte çamaşır yıkayan iki sevgili gibi olur. Çamaşır suyunu getiririm ben sen sabunu getirirsen. DOĞUM KONTROLÜ HAPI SPRINGFIELD MADEN FACİASINA KARŞI Doğum kontrolü hapını alman bir maden faciası gibi. İçinde yok olan onca insan geliyor aklıma. DOKUZ ŞEY Gece ve numaralı bir güzel rüzgârı boşluyor, bir ağacın dallarıyla gülüşüyor kıkırdıyor, ölü bir uçurtmayla gölge dansı yapıyor düşen yapraklardan şefkat dileniyor ve dört şey daha biliyor. Bunlardan biri Saçının rengi. EVET, BALIK MÜZİĞİ Alabalık rengi bir rüzgâr esiyor gözlerimin, parmaklarımın arasından ve alabalıkların dinozorlardan su içmeye ırmağa geldikleri zaman nasıl gizlendiklerini hatırlıyorum. Alabalıklar metrolarda, şatolarda, otomobillerde gizleniyorlardı. Dinozorların gitmesini [sabırla bekliyorlardı. HAİKU CANKURTARAN Bir dilim yeşil biber düştü tahta salata tabağından: ne olmuş yani? KAFKA’NIN ŞAPKASI Yağmur çatıya bir cerrah titizliğiyle düşerken yediğim dondurma Kafka’nın şapkasına benziyordu. KALİFORNİYA TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜNDE Ne kadar akıllı olurlarsa olsunlar bu herifler: sıkıntıdan patlıyorum. Durmadan yağmur yağdı bütün gün ve yapacak hiçbir bok yok. Kurt adam o habis ormanında. Onu lunaparka götürdük ve dönme dolabı görünce başladı ağlamaya. Yeşil ve kırmızı elektrikli gözyaşları aktı kürklü yanaklarından aşağı. Bir gemiye benziyordu karanlık sularda. BURNUM YAŞLANIYOR Yaa. Şöyle uzun bir eylül bakışı aynaya doğruluyor olayı. 31 yaşımdayım ve burnum yaşlanıyor. Direğinin 1.5 santim kadar altında başlıyor bunak bunak iniyor bayır aşağı biriki santim daha sonra duruyor. Neyse ki burnun gerisi nispeten genç. Hâlâ beni ister mi kızlar acaba yaşlı bir burunla? Kalpsiz kaltaklar! Duyar gibi oluyorum: “Hoş çocuk, ama burnu moruk.” ÇİFTLEŞME SALYASI Yeşil minietekli bir kız, pek de güzel değil, sokakta yürüyor. Bir adam, bir işadamı, kızın küf tutmuş bir buzdolabına benzeyen kıçına dönüp bakıyor. Şu anda Amerika’da 200.000.000 kişi yaşıyor. 30 ARALIK Sabah saat 1.03’de osuruk bir avokadoyla bir balık kafasının evliliği gibi kokuyor Bunu yazmak için yataktan kalkmak zorunda kalktım üstelik gözlüksüz ? SAYFA 23 KARMA’YI TAMİR TAKIMI 1. Yiyecek kadar gıda bul ve ye. 2. Uyumak için sessiz bir yer bul ve orada uyu. 3. Zihinsel ve duygusal sesleri kıs kendi sessizliğine varana kadar ve onu dinle. KIŞIN YAĞAN İLK KAR Vah, dilberim, yanlış gövdeye tutsak olmuşsun. Fazladan on kilo sarkıyor yamru yumru bir duvar halısı gibi o kusursuz, memeli kişiliğinden. Üç ay önce, kışın yağan ilk kara bakan bir ceylan gibiydin. Afrodit sana nanik yapıyor şimdi dedikodu ediyor arkandan. KUSURSUZ GÜNLERDE MOLA VERDİK Kusursuz günlerde mola verdik ve arabadan indik. Rüzgâr saçlarını okşadı. İşte o kadar basit. Bir şey söylemek için döndüm – ÖRDEĞE SÜT AHA! 20 gün oldu/düzüş nanay cinsel cazibem bir bok etmez. Ölsem dişi sinek bile gelmez. POKER YILDIZI Doğu Oregon Dağları’nın üzerinde oynanan bir poker partisine benzeyen bir yıldız. Üç kişi oynuyor. Üçü de çoban. Birinde döper var, öbürlerinde hiçbir şey. BİR GEMİ Ah ne güzeldi YİRMİNCİ YÜZYILDA YAŞIYORUM/ Yirminci yüzyılda yaşıyorum ve sen burada, yanımda yatıyorsun. Uykuya daldığında mutsuzdun. Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Umarsızdım. Yüzün öyle güzel ki durup anlatamayacağım ve seni uyurken mutlu etmek için de yapabileceğim hiçbir şey yok. AŞK ŞİİRİ Ne kadar güzel yapayalnız uyanmak sabahları ve seni seviyorum demek zorunda kalmamak artık sevmediğin birisine. VAY CANINA, O KADAR GÜZELSİN Kİ YAĞMUR BAŞLADI Ah, Marcia, uzun sarışın güzelliğin liselerde ders olarak okutulsun istiyorum, çocuklar Tanrı’nın, müzik gibi, ten altında yaşadığını ve güneş ışığından bir klavsen gibi ses verdiğini öğrensinler diye. Liselerdeki karnelerin şöyle olmasını istiyorum: Kırılgan Sırça Şeylerle Oynamak Pekiyi Bilgisayar Sihirbazlığı Pekiyi Sevdiklerine Mektup Yazmak Pekiyi Balıkları Öğrenmek Pekiyi Marcia’nın Uzun Sarışın Güzelliği Yaldızlı Pekiyi! CUMHURİYET KİTAP SAYI 1076 Richard Brautigan