07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

¥ İş nitelikli nükteyse, şaka yapmam. 2240 MET ÜST’e çapraz sorular: Metin Üstündağ var, Çetin Altınova niye yok? Penguen var, Pen(cil)guen niye yok? Apartman haikuları var, Apart(wo)man haikukuları niye yok? 2241 CAN Yayınları’nın genç yazarlarını tam sayfa ilanlarla desteklemesini takdir ediyorum. Ama haziranda gözüme çarpan o ilanlarını garipsedim. İlandaki kitap kapağına iliştirilen notta romanın editörü, “Okurken hem heyecanlandığım, hem iyi vakit geçirdiğim, capcanlı bir roman…” diyordu. Bir yayınevinin kadrolu editörü “edit” ettiği kitabı yazıyla överken sanki bir komşum, bir çocuğunun üstünlüğünü ilan ettiği bir yazıyı apartman girişine asmıştı. Sonra düşünmeden edemedim, komşunun diğer çocukları da ondan aynı desteği beklemez miydi? 2242 İstanbul’da açılacak yeni bir Thai lokantasına ad önerisi: THAİTANİC. 2243 Orhan Veli arşivcisi, beyefendi sahaf Şeref Özsoy’un, Kanıksadığım Biri Orhan Veli (Ayna Yayınları) başlıklı kitabın yazarı olduğunu bilmiyordum. Bir maddemde de yaşamöyküsel yapıtlarımızın azlığından yakınmış, bu bağlamda kült ötesi Orhan Veli hakkında bile kaynak noksanlığı olduğunu iddia etmiştim. ler – Ferhan Şensoy, Ortaoyuncular Yayınevi… (Kopyalanmış Adam, 18 Haziran’da yitirdiğimiz Nobelist Jose Saramago’nun (19222010) bence en doyurucu romanıydı.) 2246 Uluslararası İstanbul Şiir Festivali katılımcılarının giderek niteliği artıyor mu? Bu yıl katılanlar arasında (18 ülkeden, 48 şair), AngloAmerikan şiir dünyasından izlemeye çalıştığım Christopher Middleton, Adam Zagajewski ve David Harsent de vardı. İlk kez iki etkinliğe birden katıldım. Açılış kokteylinde festival kataloğunu incelerken, Zuhal Olcay’ın bir konserle etkinliğe katılacağını gördüm. Ona ayrılan sayfada çıkardığı CD’ler de sıralanmıştı. İkisinin adının Başucu Şarkıları olduğunu vurgulayıp, “Aaa benim kitaplarımı bestelemişler” diye espri yapmak gafletinde bulundum. Çevremdekiler gülmeyince bir tuhaf oldum, “Arkadaşlar espriyi mi anlatamadım, yoksa siz kitaplarımın başucu yapıtları olduğunu onaylıyor musunuz?” dedim. Espriyi değişik zamanlarda Güven Turan, Mahir Öztaş ve telefonla Enis Batur’a yineledim: çok güldüler; yine bir tuhaf oldum. 2247 “Edebiyatta, cinayetin zinadan neden daha az ayıp bellendiğini merak ederim.” George Moore (18521933) 2248 k.İskender’den anagramlar (Rahibinden Satılık Kilise): suni berat ….. enis batur özden nara ….. adnan özer alem türkü ….. ülkü tamer gün, derya rahle …. haydar ergülen eş yanın eş ….. neşe yaşın 2249 Kitabistanın yeni seslerini duymak için Metin Celâl ve Ömer Türkeş’in yazılarını izleyip, Pandora Kitabevi yöneticisi Mustafa Bey’in tüyolarını not etmekle yetinmez, kitabevlerinin “yeni çıkan kitaplar” raflarını da didiklerim. Barış Bıçakçı’yı (doğ. 1966) böyle keşfettim. Ondan sonraki safarilerdense eli boş döndüm. İncelediğim yeni seslerde sığlık katsayısının giderek arttığını gözlemliyorum. 2000’lerde bazı yayınevleri, bazı yeni seslerin kitaplarını, “para karşılığında” yayımlar oldu. Nitelik süzgecinden geçirilmiş, dağıtım ve tanıtım desteği de esirgenmemişse, bu girişime itiraz etmemeliyiz. Derken, yalnızca para karşılığında kitap yayımlayan yayınevleri türedi. Bunların özensizce bastıkları kitapların nicesi depolarda sonlarını beklemektedir. (Bu yayınevlerinden birinin adını duysanız gülersiniz.) 20.06.2010! Babalar gününde bir AVM’deydik. Karım vitrin safarisindeyken ben onu merkezin kitabevinde bekledim. Yeni çıkanlar rafında bir ince kitabı uzun süre elimden bırakamadım. Bu denli kötüsüne rastlamamıştım. Adı komik, arka sayfadaki tanıtım trajikomikti. “Kitap” sanki bir “kitap nasıl yazılmaz” yarışma birincisiydi. Cümlelerdeki sözcüklerin seçimi bile tuhaf ötesiydi, o bir devrik cümle soykırımından mürekkepti. “Vakit bitmiş, çıkma saati gelmişti. Telaşla koştuğu aynayı baştan ayağa süzüveren ela hareli gözleri, kendi güzelliğini sevdi en çok.” diyerek başlayan kitabı dayanamayıp satın aldım. Üstüne “Antikitap” yazıp kitaplığıma geçici bir süre buyur ettim. Her paragrafı bir fıkra şiddetindeki kaynaktan alıntı yapmamaya gayret edeceğim. 2250 21.06.10! Türk basınının başyazarı İLHAN SELÇUK Beyefendi’yi yitirdik. Giderken de başı dimdikti. Başımız sağ olsun… ? SAYFA 11 Semih Poroy’dan İlhan Selçuk portresi, 1995. Şeref yazımı okur okumaz, kitabının 2. baskısından bir adedini okumayazma evime getirdi. Onu okuma listeme ekledim. Arka kapağın son alıntısı Yahya Kemal’e ait; “Ahmet Haşim şiirden ne anlar… Nâzım Hikmet şair değildir… Halit Ziya hiçbir şey değildir… Sait Faik çok şişirildi… Oktay Rifat da Orhan Veli de cahil ve geri kimselerdir.” 2244 Mürekkep Lekeleri’nden (Baki Ayhan T.) eşyanın yalnıza gönderdiği çığlık sözcüklerin anlama ördüğü kafes kâğıtta mürekkep tedirginliğiyle çarpar birbirine: tutulur nefes. 2245 Haziran itibarıyla kitap önerileri : Edebiyat Çevirisinin ve Çevirmenin İzinde – Ayşe Ece, SEL / Şenlikli Bir Cinayet – Gilbert Adair (Çev. Emrah İmre), YKY / Costaguana’nın Gizli Tarihi – Juan Gabriel Vazquez (Çev. Süleyman Doğru), Everest / Kopyalanmış Adam – Jose Saramago (Çev. Emrah İmre) İş Kültür / Seçme Sapan Şey CUMHURİYET KİTAP SAYI 1068
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle