Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitapçı A. AKAL, Ç. GÜNDEŞ, N. YILMAZ, M.YENER Yazının Öyküsü/ Carol Donoughue/ Türkçeleştiren: Sevgi Atlıhan/ İş Bankası Kültür Yayınları/ Basım yılı: 2009/ 48s./ 7+ yaş “Her şey 6000 yıl önce başladı.” 6000 yıl! İnsanlar, anlatmak istediklerini, resim yaparak anlatıyorlardı önceleri. “Hükümdarlar ve bazı önemli kişiler, bazı önemli şeylerin unutulmadığından emin olmak için kayıt tutulmasını istediler.” Ve işte bugün okuyup yazdığımız sözcüklerin serüveni böyle başladı… Yazı olmasa, konuşarak ve konuşulanları aklımızda tutarak da geçinip giderdik belki. Ancak, geçmişimizi nasıl öğrenebilirdik? Bu kitap, geçmişte insanların yazı yazmayı nasıl öğrendiklerini anlatıyor. Bunu nasıl bildiğimiz de, yine geçmişteki insanların tuttukları notlara dayanıyor. Yazar, British Museum’daki Eski Mısır ve Sudan, Yunanistan ve Roma, Tarihöncesi ve Avrupa, Ortadoğu ve Asya bölümlerinden yararlanmış; kütüphanelere, Antik Dönem Tarihi profesörlerinin danışmanlıklarına başvurmuş. Böylece ortaya, yazının öyküsü çıkmış. Günümüzden 5000 yıl önce Mezopotamya’da yaşayan Sümerli bir çocuk, yazı yazmayı nasıl öğrendi acaba? Nasıl heceledi, nasıl yazdı? Ya da 5100 yıl önce Mısır’da doğan bir çocuk, hiyeroglif yazısını nasıl öğrendi? Ortaçağ’da elle yazılan kitaplar nasıl yazılır, nasıl süslenirdi? Yazıları süsleyen kalifragi ve tezhip sanatı neydi, altın varak ne zaman kullanılıyordu? Ve matbaanın icadıyla neler değişti? Daha fazlasını arayanlar için, Çin yazısı ve karakterleri de anlatılıyor kitapta. Kısacası, yazının öyküsünü arayanlar, bu kitabı kesinlikle arşivlerinde bulundurmalı.... Çocuklar için: Çizim Teknikleri/Hazırlayan: Rosa M. Curto/ Türkçeleştiren: Fatih Erdoğan/ Mavibulut/ 2009/ 96 s./ 6+ yaş “Kolayca Uygulanabilecek Yüzden Fazla Alıştırmayla Adım Adım Çizmeyi Öğreniyoruz” diyor kapakta. Acaba doğru mu? Herkese resim çizdirebilir mi gerçekten. Hemen kapaktaki fareyle başladım… Evet evet oluyor. Peki hayvanları çizebildim diyelim, ya insanları? İşte yusyuvarlak bir kafa çizdim. Nasıl anlatacağım kızgın mı, üzgün mü? Mutlu mu, neşeli mi? Ya kuşkulu olmayı, ürkmeyi, alaycılığı nasıl ifade edeceğim çizgilerle? Çok kolaymış meğer! Bu kitap, benim bütün kuşkularımı giderdi. Bu kitaptan öğrenerek, her türlü figürü çizmek mümkün. Elbette resim yapmayı her öğrenen Van Gogh SAYFA 28 yormuş. Küçük yaramazlar Baloncu Dede’yi atlatıp balona binebilecekler mi dersiniz? Yaramazlar için zor yoktur, onlar her şeyin yolunu bulurlar... Feridun Oral’ın boydan boya renkli resimleriyle bezeli kitap, sert karton kapaklı. Pullar Savaşı/ Ülkü Tamer/ Resimleyen: Oğuz Demir/ Çınar Çocuk/ Basım yılı: 2009/ 48s./ 812 Yaş “Yanılmıyordu. Pullar gerçekten canlıdırlar. Kımıldarlar, konuşurlar. Tıpkı insanlar gibi. Sadece yemek yemezler. Bir de kendilerine bakılmadığı zaman kımıldarlar.” Cem’in düşünceleri bunlar. Ninesi olsa, çok saçma olduğunu söylerdi tabii; pullar canlı değil ki kımıldasın… Oysa Cem, garip bir olayla karşılaşmıştı bir gün… Pullardan birini, başka pulların yanında görmüştü. Az önce orda değildi, Cem bundan emindi; peki ama pul kendi kendine nasıl gelmişti oraya? Pul toplama isteği Cem’e doktor olan babasından geçmişti. Dört yüz on sekiz pulu vardı. Hepsini bir albümde sıralamıştı. En güzel pul hangisiydi acaba? Bunu merak eden ve Pul Güzeli seçen Cem değil…babası da değil! Kim o zaman? Evet evet, inanmasanız, pullar yirmi yılda bir kendi aralarında güzellik yarışması düzenliyorlar. Pul Güzeli’ne verilen ödül de çok ilginç. Pul Güzeli, kendi üzerinde dilediği değişikliği yapma hakkına sahip oluyor. Böylece kendi üzerinde bir eksiklik ya da yanlışlık yaparak, çok değerli bir pula dönüşebiliyor. Yaratıcı bir öykü içinde yalnızca pullarla ve pulculukla ilgili değil, ait oldukları tarihsel dönemlere ait bilgiler de aktararak, çocukları pul toplayamaya heveslendirecek sıra dışı bir kitap… Kitabın tüm resimleri, çeşitli pullardan oluşuyor. Hem de hepsi gerçek pullardan… Sabahtan Akşama Dünya Masalları1/2/ Derleyen: Serpil Ural/ Resimleyen: Serdar Südor/ Bilgi Yayınevi/ 52 s/ 2010/ 6+ yaş Hem yazar hem de çizer olarak çocuklar için kitaplar hazırlayan Serpil Ural son kitabında dünya masallarından derlemeler yaparak dünyanın dört bir yanından bin bir macerayı okurlara anlatıyor. Hiç gitmediğimiz ülkelere yelken açarken onların kültürleriyle ilgili ilginç bilgiler de ediniyoruz. Dünyada masal pek çok ama Serpil Ural’ın kaleminden olunca çocuklar o masalları daha da çoğaltacak. İki cilt halinde hazırlanan Dünya Masallarının rotası güneşin yolunda ilerliyor. İlk masalımız yeryüzünde güneş ışınlarının ilk aydınlattığı yerden, Yeni Zelanda’dan. Mauitikitikia Taranga’nın masalını okurken bir sonraki masalı iple çekiyoruz. Avusturalya, Japonya, Sibirya, Çin, Hindistan, İran, Girit, Fas, Orta Afrika, Etiyopya ilk kitabımızdaki masal limanları. İkinci kitapta güneşi izlemeyi sürdürüyoruz, yolculuk ilkin Güney Afrika’ya. Sonrasında, Avrupa, Litvanya, Norveç, İngiltere, Portekiz, İzlanda, Kuzey Amerika, Meksika, Şili, Brezilya, Havai masalları bizi düş dünyalarına davet ediyor. Türkiye’den hangi masalı koymuş yazarımız derlemesine dersiniz? Söylemeyeceğiz, okuyun öğrenin! En güzel masallar, dünyanın dört bir yanından masalı kumbarasında biriktiren, sonra da çocuklarla paylaşan Serpil Ural’dan… Balıklara Yüzmeyi Öğreten Deniz/ Şule Tankut Robert/ Resimleyen: Necdet Yılmaz/ Kelime Yayınları/80 s./ 2010/ 9+ yaş Çocuk hakları konusunda ne biliyoruz? Şule Tankut Robert öykülerinde çocuk haklarını vurgulamış. “Ses sevebilir mi? Annem de babam da hiç anlamadığım şeylerden söz ederken bile sesleriyle severler beni. Çocuklar sevildiklerini seslerden anlarmış. Bir gün yine onlar öğrencilerinden biriyle sohbet ederlerken ‘çocuk’ kelimesi geçince kulak kabarttım. Çocuk olma hakkının nasıl uygulandığına ilişkin bir şeyler anlatıyordu babam. Bizim haklarımıza gereken saygının gösterilmemesi çok üzücüymüş. ‘Ben de çocuğum’ diye seslendim oturduğum yerden. Güldüler. Çocuk haklarından ilk o gün haberim oldu benim…” Çocuklarımız, sağlıklı yaşamdan eğitime, sahip oldukları vazgeçilmez haklardan ne kadar haberdarlar? Bu hakların korunması yönünde ne yapıyoruz? Bu kitaptaki öyküler, çocuklarımızın seslerde bile algıladıkları sevgiyi, vazgeçilmez haklarının olduğu her yerde, her zaman yaşamaları için yazılan bir damla belki de. Sevgi denizinde, çocuklar için bir damla… Eski Anadolu’yu Tanıyalım/ Haldun Hürel/ Büyülü Fener/ 87 s./2010/ 9+ yaş Güzel Anadolu’muz, çok eski asırlardan bu yana tarihin çeşitli sayfalarına kaynak oluşturmuştur. Bu topraklarda nice ilkel insan toplulukları, görkemli uygarlıklar, dev imparatorluklar, farklı dinlerden milletler yaşayıp gitmişler. Anadolu’da yaşamış ve derin izler bırakmış, ülkemizin hemen her yanını eşsiz eserleriyle süslemiş irili ufaklı eski uygarlıkları tanımak, kralların, kraliçelerin, hakanların, sultanların öykülerini dinlemek, mekânları, tapınakları ve savaşları öğrenmek istemez misiniz? Haydi, birlikte eski Anadolu’yu tanıyalım. Notre Dame’ın Kamburu/ Victor Hugo/ Türkçeleştiren: İlknur Özdemir/ Turkuvaz Kitap/ 65 s./ 2010/ 7+ yaş Paris’teki ünlü Notre Dame katedralinin çan kulesinde saklanan Quasimodo’ya herkes garip bir yaratıkmış gibi davranmaktadır. Çok nazik ve iyi yürekli genç bir adamdır Quasimodo, görünümü yüzünden korkunç bir canavar gibi algılanır. Kendisi olmayacak ama resme meraklı çocuklara cesaret vermek, resim yeteneklerini geliştirmek için birebir bir kitap. Peri, trol ya da büyükanne mi çizmek istiyorsunuz, kitap nasıl çizileceğini gösteriyor. Bir sürü hayvan: Sincap, ördez kaz, kirpi, geyik, kurt... Doğa ile ilgili ayrıntılar: Yapraklar, ağaçlar, çiçekler, meyveler... Masal karakterleri: Cadılar, büyücüler, krallar, cüceler... Daha neler neler. Ev çizin, şato çizin. İnsan figürleri çizmekte zorlanır kimisi. Ayak, göz, burun... Yüze verilen ifadeler... Kitabı hemen alıp kendi resimlerini çizmek için hevesleniyor insan. Tamam, bu kitap çocuklar için hazırlanmış ama resim çizmek isteyen büyükler için de büyüleyici... Kitabın arka kapağında şöyle yazıyor: “Bu sevimli kitap yalnızca resim konusunda çok özel bir yeteneğe sahip olanlar değil, bir şeyler çizmeyi seven, çizginin, desenin, rengin büyüsünden hoşlanan ama bu konuda eline karakalemi, fırçayı almaya cesaret edemeyen tüm çocuklar, hatta yetişkinler için.” Haydi herkes resim yapmaya... Ay’a Yolculuk, Jill Murphy/ Resimler: Jill Murphy/ Türkçeleştiren: Gülten Senem Kaleli/ Mandolin Yayınları/ 2009/ 40s./ 36 yaş Bebek Ayı aya gidecek? Nasıl gitmeli? Önce bir roket bulmalı, sonra bir uzay başlığı. Uzay botunu da unutmamalı… Bebek Ayı Ay’a gitmeye hazırlanır, tüylü ayıcığını da yanına alır ve vınnnn diye bacadan uçar. Ay’da piknik yaptınız mı hiç? Bebek Ayı gibi küçük bir hayalperest olsaydınız, elbette siz de Ay’a gider, orada piknik de yapardınız. Dönüşte sizi sıcak bir banyo bekliyor olurdu. Ne de olsa baca kurum doludur… Anne Ayı, Bebek Ayı’yı yıkarken, bir yandan onun uydurduğu minik yolculuk öyküsünü dinler. İlk baskısını 1980 yılında Macmillan yayınlarında yapan kitap, 2009’da Türk çocuklarıyla buluşuyor. Baloncu Dede ve Üç Küçük Yaramaz/ Yazan ve Resimleyen: Feridun Oral /YKY/ 2010/ 32s./ 47 yaş Peri bacaları ülkesinde geçen öyküde, küçük kuzu, küçük oğlak ve küçük köpek anneleriyle birlikte mutlu bir yaşam sürer, günlerini birlikte oynayarak geçirirlermiş. Gökyüzünde bulut toplayan Baloncu Dede’yi seyrederek uykuya dalarlarmış. Baloncu Dede onlara gördüğü uzak yerleri anlatırmış. Üç küçük yaramaz, Baloncu Dede’nin anlattığı yerleri görmek istemiş. Ama Baloncu Dede, henüz çok küçük olduklarını söyleyerek buna izin vermi CUMHURİYET KİTAP SAYI 1062