Katalog

nacak kitap dosyaları mutlaka her konudaki nitelikli kitapları kapsayacaktır. Melek GÜNGÖR Yazar on okuduğum çocuk kitabının adı “Nano Cezmi”, yazarı da Zehra Tapunç. Kitap, isim olarak ilgimi çekmişti. Biliyorsunuz nanoteknoloji çok yeni sayılabilecek bir kavram. Günümüz çocukları da medya ve internet yoluyla bizim yaşadığımız zamanlara göre bu tür gelişmelere daha yakın. Bu yüzden önemli bulduğum bu konunun çocuklara nasıl sunulduğunu merak ederek okudum. Öykünün akıcı bir dille yazılmış olması, çocukları sıkmadan, olay örgüsüyle merak uyandırarak anlatılması ve böylece çocuklara en azından böyle bir bilimsel konu hakkında ipucu vermesi bakımından bana ilginç geldi. S şanslı çocuklardan olduğumu söylemeliyim. Pal Sokağı Çocukları’nı okurken o çocukların arsalarını korumak için verdikleri mücadeleyi içimde hissettim. Nemesck’in hain olduğunu düşünen arkadaşlarına seslenmeden edemedim: Ona şimdi inanmalısınız, hemen şimdi… Çok sevdiğim bir yazarın dediği gibi “nakış gibi işledikten” sonra okurlarıyla buluşmasını istediğim bir dosya üzerine çalışıyorum. Çoktan söylenmesi gereken bir gerçeğin evin tek çocuğundan uzun yıllar saklanması ve ortaya çıktıktan sonra gelişen olayları konu alıyor dosya. “Pal Sokağı Çocukları”nı okusunlar. Bilgisayar oyunlarına tutkun olanlar güneşi unutmasınlar, arkadaşlarıyla koşturup oynasınlar… Sonra Çiğdem Ataş’ın “Tarih Aynası” serisini, Christine Nöstlinger’in “Mini” serisini, Aslı Der’in Büyük Tuzak’ını okusunlar… Öyle güzel kitaplar var ki, okusunlar, okusunlar… “Dondurma Yok mu?”, “Bu Ne Tatlı Şey Böyle”, “Hiç Uykum Gelmedi”, kitaplarını okudum. Küçücük okurların en ortak ve ciddi sorunlarını yumuşak yumuşak, öğütsüzce işleyen sevimli kitaplar. Genellikle bu tür kitapları dışarıdan hazır almaya alışkın yayımcılarımıza tüm zahmetlerine rağmen örnek de oluşturarak İletişim Yayınları yayımlamış. Sihirli Kitaplar dizisinin gördüğü ilgi tabii bana sorumluluk da yüklüyor. Bu sorumluluğa kısaca “Yenisi ne zaman çıkacak?” sorusuna yanıt verme zorunluluğu adını verebiliriz. Sıradaki sihirli “şey”in ne olduğunu, meşe ağacımızın başımıza bu kez hangi gerekçeyle palamutlarından birini düşüreceği sürprizim olsun. Ha, ek bir çalışmam daha var: Üç kitap olarak çıkmış olan “Sihirli Gözlük” tek ve özel ciltli bir baskı olarak çıkacak... “Tabii ki benim kitaplarımı okusun!” demek isteriz aslında hepimiz. Demiş oldum da... Ama daha genel bir sözüm var; kitapçılarda çok çeşit var artık. Kitapçılara girsinler, kitapları incelesinler, sayfalarını karıştırsınlar, resimlerine baksınlar ve içlerinde bir heyecan uyandıran kitapları/yazarları okusunlar. Burada anahtar eylem “kitapçıya girmek!” Bir kez o “mabet”ten içeri girip çocuk kitabı raflarının arasında dolaşmaya başlarlarsa nasıl bir sihrin harekete geçip onları esir alacağını görecekler... Sevgili büyükler de bilgiçlik yapmayı bırakıp hangi kitabı okuyacağının kararını yani kitap seçimini çocuklara bıraksınlar lütfen... Hidayet KARAKUŞ Yazar, Şair uzaffer İzgü’nün 1.2. sınıflar için yazdığı on kitaplık bir seti okudum. “Bizim Sınıf Kıra Gitti”, “Şikâyetçi Şakir”, “Ben Üzümüm”, “Fulya’nın Bebekleri”, “Canım Öğretmenim”... gibi on kitap. Sevimli, okumaya yeni başlayanların severek okuyacakları kitaplar bunlar. Dili tatlı, küçük ilişkileri öyküleştiren, neredeyse tek hücrelik kitaplar. M Şu anda yayına hazırlanan ve bu ay içerisinde çıkmasını beklediğim bir gençlik romanım var. Adını da ünlü şair Aragon’un karısı için yazdığı harikulade bir şiirden esinlenerek “Elsa’nın Gözleri” koydum. Bu yaz için çocuklara önerim ne bulurlarsa okumaları, bu, yere atılmış bir gazete parçası olsa bile. Yine de kitap adı vermem gerekiyorsa benim favorim olan “Momo”yu (yazarı Michael Ende) öneririm. Ayrıca Muzaffer İzgü’nün bulabildikleri tüm kitapları ve Zeynep Cemali’nin kitapları derim. Şu anda çocuk şiirleri hazırlıyorum ama geçen yıl yayınevine teslim ettiğim üç çocuk kitabı var: “Can Dede’nin Eşeği”, “Sahibini Gezdiren Kedi”, “Yurdunu Yitiren Ağaç”... Sanırım bu yıl çocukların elinde olacak... Yurdunu Yitiren Ağaç; Güney Afrika’dan İzmir’in Karşıyaka’sına getirilmiş, burada büyümüş bir ağaç. Hem burada yaşamaya çalışıyor, hem yurdunun mevsimlerine göre davranıyor. Göz yaşartıcı bir yaşama çabası... Can Dede’nin Eşeği; köyde yalnız yaşayan Can Dede’nin eşeğiyle dostluğunu, gülünç öyküsünü anlatan bir roman. Sahibini Gezdiren Kedi; büyükkentte apartmanda sıkılan bir kedinin sokakta tasmalı dolaşmasıyla gelişen öyküleri içeriyor. Bol bol öykü, roman, şiir, masal okusunlar. Bence her gün bir saat okumaya ayırsınlar. Gerisi kendiliğinden gelir. Kışın okumak isteyip de okuyamadıkları kitapları öncelikle okumayı düşünsünler. Eskisi gibi değil, şimdi seçenek bol. Hüseyin Yurttaş’ın, Fatih Erdoğan’ın, Mavisel Yener’in, Zeynep Cemali’nin, Ahmet Günbaş’ın, Aytül Akal’ın ... daha pek çok yazarımızın kitapları onları bekliyor. sanmayın. Fazlası var içinde. Bir masalla yola çıkan sıradan bir ıspanağın inanılmaz yolculuğu bu. Derine inecek olursak bin türlü öğreti çıkarabiliriz kitaptan ama belirtmek istediğim bu değil. Miyase Hanım dili öyle incelikli kullanmış ki, bu her şeyin önüne geçmiş. Kitabı okuyunca insan kıskanıyor, neden neden neden diye. Yuvarlak Masanın Lambaları’nın sonunda okuyucuya söz verdiğim ama yazmayı sürekli ertelediğim bir çalışma var, “Özgür Saatler Krallığı”. Yazmayı sürekli erteliyorum, çünkü bir devam kitabı niteliğinde olmasını istemiyorum. Bambaşka bir dünyayla karşımıza çıkabilir Özgür Saatler Krallığı ya da başka bir adla ve saatsiz olarak. Kim bilir? İpucu veremediğimin farkındayım ama önce benim ipucu almam gerekiyor. Bu saatler söz konusu kendileri olduğunda pek dakik olmuyorlar, biliyorsunuz. Hâlâ gelip kapımı “tik tak!” diye çalmış değil bir özgür saat. Benimle buluşmalı ki okuyucuyla da buluşsun. Bu çok zor bir soru, ama aklıma ilk gelenleri şöyle sıralayabilirim: “Kırmızı Başlıklı Ispanak”, “Süper Gazeteciler”, “Tom Trueheart”, “Bunun Adı Findel”, “Aşık Oldum”, “Kim Takar Salatalık Kralı”, “Kitap Canavarı”, “Küçük Prens”, “Mavi Ay”, “Anneannemin Cep Telefonu”, “İstemiyorum İşte”, “Zaman Bisikleti”, “Komik Şiirler”, “Sayı Şeytanı”, “Küçük Kara Balık”, “Penguenler Flüt Çalamaz”, “Pıtırcık Serisi”, “Obur Prenses”, “Vanilya Kokulu Mektuplar”, “Perşembeleri Çok Severim”, “Kırmızı Şemsiye”, “Kanatlı Kediler Masalı”, “Güneşi Bile Tamir Eden Adam”, “Tülüş”, “Mutlukent’in Yöneticisi”, “Ben Çınar Ağacı ve Puf Böreği”, “Sihirli Kalem”, “Kanatlı Sözler Bahçesi”, “Dolunay Dedektifleri”, “Tınmaz”, “Masalkent’e Yolculuk”,” Yangın”. Miyase SERTBARUT Yazar ehmet Seyda, “Çocukluk Yılları”. 1980 TDK yayınları, Bu kitap, Türk edebiyatında önde gelen bazı yazarların çocukluk yıllarını anlattıkları bir derleme. Kesinlikle yeniden basılması gereken, samimi, çok güzel bir kitap. Hem çocuklar, hem yetişkinler zevkle okuyabilirler. Üzerinde çalıştığım iki ayrı kitap var. Şu plazalar ve soyutlanmış yaşam sunan siteler çok canımı sıktığından Çöp Plaza adını vermeyi planladığım roman olacak biri. Çöp mahallelerde yaşayan insanlarla, steril ortamlarda yaşayan insanları bir biçimde buluşturacağım. Toplumcu eleştirel bir bakış açısı içerecek. Diğeri de bir roman, ama ortaya nasıl bir şey çıkacağını daha ben de bilmiyorum. 2011’de ikisini de tamamlamış olurum sanırım. Yaz tatili için çok seçenek var. İyi kitap çok. Sözgelimi, “Havhav Kardeşliği”, Cemil Kavukçu’dan ve “Grk Adında Bir Köpek” Josh Lacey’den. ? M Fidan Çobanoğlu KAPLAN Yazar Ç ocukluğumda da severek okuduğum Pal Sokağı Çocukları’nı yeniden okudum. Boş bir arsada oynamak, belki de tüm çocukluğun sığdırıldığı o arsayı kaybetmekten korkmak tıpkı Nemesck, Boka ve arkadaşları gibi benim çocukluğumun da ortak duygularını barındırıyor. Oyun benim için hep çok önemli olmuştur. Oyuna doyarak büyüyen SAYFA 22 Ozan TORTOP Yazar, Çizer, Tasarımcı bilirim: Kırmızı başlıklı kızı biliyoruz. Türlü türlü uyarlaması yapıldı, nükleer başlıklı kız dahil. Bu kitabı o uyarlamalardan K ırmızı Başlıklı Ispanak’ı okudum, Miyase Sertbarut’tan. Kitapla ilgili şunları söyleye Doç. Dr. Fatih ERDOĞAN Yazar, Tasarımcı, Yayımcı En son Tülin Kozikoğlu’nun “Bir Çizgi Film Daha”, “Hepsi Benim”, CUMHURİYET KİTAP SAYI 1062