Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Hasan Öztoprak’la ‘Draman Hatırası’ üzerine ‘Semtime gönül borcumu ödeyebildiysem ne mutlu’ 2010 Avrupa Kültür Başkenti edebiyat projelerinin en önemlilerinden biri olan “İstanbulum”, İstanbul’un kırk semtinin en az kırk yıllık birikiminin kırk ayrı İstanbullu yazar tarafından ele alındığı önemli edebiyat olaylarından biri. Kırk yazarın, birçoğu edebi açıdan da adından söz ettirecekmiş gibi görülen eserleri, okurlara farklı bir İstanbul okuması şansını da veriyor. Bu kırk kitaptan biri olan ve diğer semtlere göre adı az duyulmuş bir semti anlatan Draman Hatırası adlı kitabın yazarı, şair ve romancı Hasan Öztoprak’la hem projeyi hem de kitabını konuştuk. Ë Özlem İŞBİLİR ncelikle projeye katılımınızın nasıl olduğunu anlatabilir misiniz bize? Heyamola Yayınları’nın sahibi ve yayın yönetmeni Ömer Asan’ın davetiyle projeye katıldım. Aslına bakarsanız, bir edebiyatçı olarak bu tür sipariş kitap fikrine pek de sıcak bakmam. Bu projeye katılmayı ise iki nedenden dolayı sevinçle karşıladığımı belirtmeliyim: Birincisi doğup büyüdüğüm ve derin bir bağlılık duyduğum İstanbul’un, Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi beni gerçekten heyecanlandırdı. “İstanbulum” projesi bu heyecanımı arttırdı; şimdi bu kitapla bu heyecanın bir parçası oldum. Bu projeye katılmak beni iyi hissettirecekti, öyle de oldu. İkincisi daha derin bir şey, kitapta da yazdım, Draman Hatırası’nı doğup büyüdüğüm semte ve ben olmamı sağlayan herkese gönül borcumu ödemem için bir vesile saydım. Bunu bir parça başarabildiysem, ne mutlu bana. etmez, böyle bir kitap yazma çevresindeki semtler aslında işine hiç girişmezdim. Dolayıhem birbiriden farklı hem de sıyla sipariş bir kitap söz konuiç içe geçmiş semtlerdir. Sözgesu olduğunda serbest olmak limi Cibali’yle Küçük Mustafa önemliydi, bunu kullandım ve Paşa, ya da Fener’le Balat nerezaten bu biçimsel parçalı yapı, de birbirinden ayrılır bilemezbenim kullanmayı sevdiğim bir siniz. Tarihte ‘İç Balat’ dendiği şey. Şöyle yapmak istedim: de bilinen Draman da Balat’ın Kendimi anlatırken bir semti hemen yukarısında yer alan anlatmayı ve bir semti anlatırküçük bir semttir. Draman’la ken onun bir parçası olmayı. Balat’ı birleştiren Ayan CaddeBu arada tarihi ve arkeolojik olarak da si’nin nereden itibaren Balat olduğunu önemli olan bu bölgenin anıt değerinkimse söyleyemez. Aynı mahallenin bir deki eserlerini, kâh kendi tecrübemle kısmı Balat’a, bir kısmı Draman’a ait kâh kaynaklara dayanarak, dipnot hadolabilir, hatta kitapta sıkça söz ettiğim dini aşmadan aktarmaya çalıştım. AraZülüflü Sokak’ın alt yanı Balat üst tarafı daki hikâyecikler ise çoğu, tanık olduDraman’dır. Böyle olunca oraları es ğum, bazıları isim değişikliği yapılarak geçmek istesem de mümkün olmazdı. yeniden kurgulanmış gerçek olaylardır Ayrıca farklılıkları değil iç içe geçmiş ve evet bu benim baştan beri tasarladıanları, anıları, duyguları anlattığım için ğım bir şeydi, görülmüş olması da doğbu gerekliydi. Bir başka neden kendi hirusu hoşuma gitti. kâyemle ilgili; Balat’la Fener’in kesiştiği, Draman Hatırası 1970 sonrası ile ilFener’in ve Balat’ın merkezine aynı megili politik bir okuma şansı da veriyor, safede bir mahallede doğdum. Dokuz ne dersiniz? yaşımdayken de Draman’a taşındık, or Bu ‘politik okuma’yla ne demek istaokulu Karagümrük’te, liseyi Vatan tediğinize bağlı sanırım. Evet, bir bakıCaddesi’ndeki Vatan Lisesi’nde okuma politika Draman Hatırası’nın art dum. Yirmili yaşlarımın çoğunu Sulualanlarından bir tanesi ama ben bunu kule’nin hemen kıyısında Karagümbile isteye yapmış değilim. Ne ki, benim rük’te bir mahallede geçirdim. Ama gibi yaşamının on beş yılı reel olmak Draman hep merkezdi, annem son yıllaüzere çoğu politikayla hemhal olmuş bira kadar orada oturmayı sürdürdüğünrinin yazdığı otobiyografik bir kitapta den. Böylece benim yazacağım bir semt politikanın olmaması düşünülemez. kitabı, üstelik otobiyografik bir özellik Kaldı ki, yetmişli taşıyacaksa bu yıllar anlatıldığıngeniş coğrafyayı da, özellikle son ele alarak yazılbeş yılında İstanmalıydı. bul’da politize ol Draman Hatımamış bir semt rası’nda anıların eşliğinde bir sembulamazsınız. tin tarihini, sosyal Ancak, ben bu yapısını, insan kitapta politikayı ilişkilerini anlatıbir unsur olarak yorsunuz, bir de bile kullandım aralara serpiştirdiyemem; kendidiğiniz, sizin deliğinden ve zoyiminizle yarı runlu, anlatının kurgusal hikâyeiçine yerleşen, ler ve sondaki tasonra anlatı gelişrihi ansiklopedik tikçe kendi de sayılabilecek bilserpilen bağımsız giler var, bütün bir şey. Önemli bu parçalı yapı ama o kadar da tasarladığınız şey önemli değil. miydi, yoksa yaz Draman pek ma sürecinde de bilinen bir kendiliğinden mi semt değil, yani oluştu? bir Cihangir, Ni Yayınevi yaşantaşı, Moda’nın zım konusunda yanında? Draman Hatırası’nı doğup büyüdüğüm semte ve bir sınırlama ge Haklısınız, diben olmamı sağlayan herkese gönül borcumu ödetirmiş olsaydı bu ğer otuz dokuz mem için bir vesile saydım. Bunu bir parça başarabildiysem, ne mutlu bana. öneriyi asla kabul semte bakarak Draman’ın İstanbullu için bile yabancı olduğunu söyleyebiliriz. Çoğu İstanbullu Draman’ı 90 numaralı hattın son durağı olarak bilir. Ama gerçek farklıdır, Draman İstanbul’un en eski Türk semtlerinden biridir. Hemen altındaki kozmopolit Balat ve biraz yukarısındaki gelişmiş Karagümrük’ün yanında bir parça sönük kalmış olsa da, bu orada enteresan hayatların yaşanmadığını göstermez. Bunu Draman Hatırası’nı okuyarak anlayabilirsiniz. “PROJENİN TÜM KİTAPLARI UZUN BİR ŞİİRİN PARÇASI GİBİ” Biraz da projeden söz edelim, proje ve diğer kitaplar hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu projenin heyecan verici olduğunu yukarıda da söylemiştim. Bir İstanbul sevdalısı olarak yazarından biri olmasaydım da bu kitaplar, kütüphanemin önemli bir parçası olacaktı kuşkusuz. Hiç şüphe yok ki, İstanbul’un onlarca semtinin önemli bir bölümünü değerli yazarların kaleminden okuyacak olmak, benim gibi birçok İstanbulluyu da sevindirmiştir. İstanbul’la henüz tanışmamış olanlar içinse, bu muhteşem kenti tanımak için inanılmaz bir fırsat var önlerinde. Bu kitaplar sayesinde semtlerin kalbine hakiki ve duygu yüklü yolculuklar yapabilirler. Bunu söylüyorum çünkü şu ana kadar okuduklarım beni bu düşüncemde yanıltmadı. Hangilerini okudunuz? Öncelikle arkadaşlarım Ataol Behramoğlu’nun Adalar’ını, Haydar Ergülen’in Cihangir’ini, Adnan Özer’in Taşlıtarla’sını, Hüseyin Alemdar’ın Yeşilçam’ını ve romanlarını da ilgiyle okuduğum Mine Söğüt’ün Dolapdere’sini okudum. Şimdi elimde Ömer Erdem’in Üsküdar’ı var. Diğerlerini okumak için de sabırsızlanıyorum. Hepsi samimiyetle yazılmış kitaplar, her biri uzun bir İstanbul şiirinin bir parçası gibi. Bu lezzeti tatmamak olmaz. Son olarak ne söylemek istersiniz. Yeri gelse de söylesem diyordum, son söze kaldı: Öncelikle bu kitapların bu kadarla kalmaması, bu diziye yeni semtlerin ve yeni kitapların da eklenmesi harika olur. Ama daha önemlisi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın bu diziyi Avrupa’ya tanıtması, mümkünse çevirilerinin yapılıp yayımlanması için çaba göstermesidir. Böylece kitaplar Avrupa Kültür Başkenti temasına daha uygun olacak, amaca daha çok yakışacak. ? Draman Hatırası/ Hasan Öztoprak/ Heyamola Yayınları/ 176 s. Ö ‘KENDİMİ ANLATIRKEN SEMTİN BİR PARÇASI OLMAYI İSTEDİM’ Draman Hatırası’nı üç ayda yazıp bitirdiğinizi yazmışsınız. Nasıl bir çalışma süreci yaşadınız? Zira adına rağmen içine Balat, Fener hatta Karagümrük’ü de alan daha geniş bir coğrafyayı anlatıyorsunuz. Kısa bir zaman dilimi ve sayfa sayısı sınırlı bir format içinde yazmak zorundaydım. Bu pek de kolay bir iş değildi. Sanırım biraz şanslıydım, zira uzun zamandır tasarladığım ve Haliç çevresinde geçen bir semt romanı üzerine kimi notlar almıştım. Aslında bilmeden bu kitap için hazırlık yapıyormuşum. Bu çok işime yaradı. Ama yetmedi, biraz daha araştırma yapmam, biraz daha hafızamı taramam gerekti. Anıları bilirsiniz, bir yerden tuttuğunuzda arkası gelir. Benim de böyle oldu; unuttuğumu sandığım, uzun zamandır hatırlamadığım, anmadığım onlarca anı aklıma adeta sökün etti. Elbette böyle bir kitap için anılar da yetmez, daha doğrusu bu beni tatmin etmezdi. Ardımda kalmış duygulara, o döneme ait hissiyata geri dönmem gerekti. Acılarımızı, düşlerimizi anımsamak hüzün verdi; neşeli günlerimizi anımsamak mutluluk... Uzun süredir göremediğim çocukluk arkadaşlarımı, arada yitirdiklerimi yazma sürecinde nasıl da özlediğimi hissettim. Evet kısa bir zaman olabilir ama, yoğunluk olarak bakarsanız oldukça uzundu. Coğrafya meselesine gelince, Haliç ve SAYFA 4 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1045