07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkçe Günlükleri 3 Ekim Çarşamba Sedat Ongan, D r. iki görgü kitabından söz ettiğim yazımda onunkinden söz etmemiş olmama alınmış. Haklı. Onun kitabını başka bir yere kaldırmış olmalıyım ki gözümden kaçmış. Özür dilerim. Ayrıca Cumhuriyet’e iki sözcük hakkında elçilik yapmamı istemiş. Biri, ücret… “Ücret bir emek karşılığıdır. Ücretsiz dergi olmaz. Bedava, hoşunuza gitmiyorsa parasız yahut bedelsiz olabilir. Güzeli parasız’dır.” diyor ve doğru diyor. Ücret, Anayasa’da bile “Ücret, emeğin karşılığıdır.” diye tanımlanmış. Sözlükte de (TDK Türkçe Sözlük, s. 2053) iki anlamı şöyle verilmiş: 1. İş gücünün karşılığı olan para ve mal. 2. Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para. Sedat Bey bir de “virtüöz” sözcüğünün yanlış olduğunu, sözcük İtalyanca olduğundan aslına uygun olarak “virtüoz” yazılması gerektiğini söylemiş. Bu yargısına katılamıyorum ne yazık ki! İtalyanca aslı “virtüoz” olabilir; ama bunun Türkçe ünlü uyumlarına ne kadar aykırı olduğu ortada. Sözcüğü İtalyancadan aldık diye, İtalyancanın kurallarına göre kullanmak zorunda mıyız? Yanıtlanması gereken asıl soru şu: Yabancı dillerden aldığımız sözcükler Türkçenin kurallarına uymadığında Türkçenin kurallarını mı değiştirmeliyiz; o sözcüğü mü? Dilimizin kurallarına uymayan sözcüğü değiştirmeye hakkımız olmalı. Bütün dillerde böyle bu. Biz niye böyle yapmayalım? Zaten yazım kılavuzlarımızın çoğunda İtalyanca aslı değil, “virtüöz” biçimi doğru sayılmış. FEYZA HEPÇİLİNGİRLER 5 Ekim Pazar eçen yıl öğG rencim olmuş Ersin Çı rak. Oğuz Atay’ın “Bir Bilim Adamının Romanı” kitabında Mustafa İnan’ın birine, “Yaşantı kelimesi doğru mudur?” diye sormasına; sonra da bu sözcüğün yanlış olduğunu öne sürmesine aklı takılmış. “Kelimenin sonundaki ntı eki, kelimeye olumsuz bir anlam yüklüyormuş. Süprüntü, şırfıntı... gibi.” diyor ve ekliyor: “Rica etsem, ‘yaşantı’ kelimesinin olumlu anlam içeren bir cümlede kullanılmasının doğru olup olmadığı konusunda beni bilgilendirir misiniz?” “Yaşantı” sözcüğü yeni önerildiğinde Mustafa İnan’ınkine benzer çok tepkiler almıştı. Benim üniversitedeki hocalarım da (ki onlardan biri Mehmet Kaplan’dır. Aşağıda ondan alınmış örnek tümceler de var.) bu sözcüğün yanlış türetildiği yolunda çok şeyler söylediler. Ama sözcük tuttu, benimsendi. Belki Mustafa İnan’ın ömrü yetmedi; ama zamanında eleştirenler tarafından bile rahat rahat kullanıldı. Mustafa İnan’ın yanıldığı bir nokta da sözcükteki eki, “ntı, nti” sanması. Ek, aslında “tı, ti”; genellikle “n” eki almış eylem gövdelerine geldiği için öyle sanılmış. Bu, çok işlek bir ek, yalnız olumsuz anlam içeren sözcükler yapmıyor; pek çok sözcük bu ekle yapılmış. İşte Muharrem Ergin’in “Türk Dil Bilgisi” kitabından bu ekle yapılmış sözcüklerden bir demet: akıntı, sallantı, bulantı, çalkantı, kesinti, ilinti, girinti, gezinti, boğuntu, kuruntu, bozuntu, döküntü, üzüntü, çöküntü, özenti, çıkıntı, görüntü, sıkıntı, ödenti... Olumlu anlamda nasıl kullanıldığının örneklerini de Kubbealtı Lügatı Misalli Büyük Türkçe Sözlük’ün 3. cildi, 3382. sayfasından aynen aktarıyorum: YAŞANTI: 1. Yaşayış tarzı, yaşayış biçimi: Anlayabildiğim kadar Mustafa Kemal’in şu zihin çalışması kendisinin bile izleyemeyeceği kadar süratle ilerler, o beynin içinde iç duygularıyla dış yaşantıları durmaksızın birbiriyle çarpışır (Bekir Büyükarkın). Şahsi bir yaşantıyı değil de genel bir fikri anlatan “Sessiz Gemi” şiiri sembolden çok allegoriye yaklaşır (Mehmet Kaplan). “Açık Deniz” şiiri gibi “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” şiiri de derin bir yaşantıya, gerçeğe, onu şiire aksettiren hayale dayanır (Mehmet Kaplan). 2. Hayatın yaşanılan bir bölümü: “Bursa’daki yaşantısını bilmiyoruz.” kuz yaş üstü çocuklar için, resimli, şirin kitaplar: “Yalnız Martı”, “Ah Bir Sincabım Olsa”, “Eski Köyün Gizi”, “Bir Dolmakalemin Anıları”, “Doğa’nın Yayla Günlüğü”, “Irmağın Türküsü”, “Kırlangıç Yapar Yuvayı”, “Ormana Dönüş”, “Sevgili Kitaplarım”, “Bir Kutu Tebeşir İstiyoruz”. Tudem’in yeni kitapları da geldi. Renkli resimli, ciltli “Tekboynuzlara İnanıyorum” (yazan: Michael Morpurgo, çeviren: Ekin Gökovalı, resimleyen: Gary Blythe) küçükler için; ama ötekiler, daha büyük çocuklara sesleniyor: “File Bekçisi” (yazan: Mal Peet, çeviren: Arif Cem Ünver), “Burada Ejderhalar Yaşar” (yazan: James A. Owen, çeviren: Niran Elçi), “Bildirge” (yazan: Gemma Malley, çeviren: Tufan Göbekçin), “Hayaletin Çırağı” (yazan: Joseph Delaney, çeviren: Ceren Aral), “Jimmy Coates Kaçış” (yazan: Joe Craig, çeviren: Nursel Yıldız). 12 Ekim Pazar aziosmanpaşa ÜniG versitesi’nde konuşmak için Tokat, sonra Niksar, Samsun üzerinden İstanbul… Bu küçük (!) turdan dün döndüm. Yarından sonra da Frankfurt’a gidiyorum. Gitmeden önce, Hasan Fehmi Nemli’nin epeyce beklettiğim mektubundan ilginç bilgiler: “Gazlı bez: Hiç düşündünüz mü gazlı bezde hangi gaz vardır? Hiçbir gaz yok. Meselenin aslı şu: Le gaz (okunuşu gaz), Türkçesi: Gaz La gaze (okunuşu gaz), Türkçesi: Tülbent. Kulaktan dolma Türkçeye çevirirken sanırım ‘La gaze a toile’ (bezlik tülbent) olmuş size ‘gazlı bez’. Subasman: Subasmanın suyla ‘basmak’la bir ilgisi var mı? Yok. İnternetten ararsanız ‘sub basement’ karşılığını bulursunuz. Yani su ile bir ilgisi olmadığını bilenler var. Ama Türkçesi neden böyle? Yanıt: Sözcük Fransızca ‘Sous basement’ (okunuşu tam olarak su basman), ama ‘su’ okunan ‘sous’, ‘alt, aşağı’ anlamına gelir, yani ‘zeminin altı’. Suyla selle, su baskınıyla hiçbir ilgisi yok. Sutaşı: Hani şu elbiselerin yakasına falan dikilen, perde kenar ve eteklerini süslemede kullanılan işlemeli şerit. Bunun da pek tabii ki ne suyla ne taşla ilgisi var. Fransızca ‘soustache’ın okunuşu ‘sutaş’. Bir harf de bizden.” Devamı haftaya! ? www.feyzahepcilingirler.com [email protected] Yıldız Teknik Üniversitesi, Türk Dili Bölümü Çukursaray Binası Kat: 2, Barbaros Bulvarı34349 Yıldız / İst. 7 Ekim Salı ilgi Yayınevi Çocuk KiB taplığı dizisinde yayımlanan Hüseyin Güney kitapları geldi. Yedi ve do B U L M A C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Serdar Koçak’ın bir şiir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. 1 F 2 G 3 B 4 E 5 C 6 I 7 K 8 C 9 K 10 E 11 B 12 K 13 I 14 I 15 L 16 E 17 F 18 J 19 I 20 M Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU I. Saf Aklın Eleştiricisi, Pratik Aklın Eleştirisi ve Salt Aklın Sınırları İçinde Din adlı yapıtları da olan Alman filozof. 44 13 57 14 55 19 35 62 21 A 22 B 23 A 24 B 25 H 26 G 27 H 28 A 29 I 30 M 31 F 78 29 6 67 32 B 33 G 34 G 35 I 36 A 37 G 38 M 39 L 40 K 41 L J. İsimden sıfat türeten bir ek. 42 J 43 E 44 I 45 E 46 H 47 L 48 C 49 D 50 J 51 A 18 50 I 52 D 53 H 54 H 55 I 56 A 57 I 58 A 59 F 60 B 61 G 62 K. “Mario ...” (Bir Şehre Gidememek adı yapıtı da olan yazar). 63 G 64 A 65 B 66 B 67 I 68 A 69 G 70 E 71 B 72 A 73 A 12 7 40 9 Tanımlar ve sözcükleriniz: 74 L 75 D 76 H 77 M 78 I 79 G 80 L 81 B A. Arif Damar’ın tüm şiirlerini içeren yapıtı. L. “... Ayşafağı” (Hasan Hüseyin’in bir şiir kitabı). 41 74 47 63 15 80 39 21 56 36 72 73 23 58 51 64 68 28 42 48 69 5 8 ayrılan tiyatro ve sinema sanatçısı). M. Yeniden geri alım vaadiyle satış anlaşması. B. “Gideceksin ... çalkantısında / Balıklar çıkacak yoluna karşıcı” (Orhan Veli Kanık). D. “Aladağlı ...” (Ömer Polat’ın bir oyunu). 59 17 1 31 20 38 30 77 G. Budunbilim, etnoloji. 49 75 52 11 974. sayının çözümü: A. TARIK DUR 65 3 24 32 71 60 81 22 66 E. “... Bergman” (Cazablanca filminin Ilsa’sı). 26 61 37 2 34 33 79 C. “Sadece kasabanın adam çekiştirmesinden başka bir şey bilmeyen seviyesiz ve... kadınlarını tenkit ediyordu.” (Reşat Nuri Güntekin). 16 10 4 45 70 43 H. “O henüz şekilsiz, ... isteklerinin peşinde başıboş bir hayat sürmektedir.” (Necati Cumalı). F. “Vasfi Rıza ...” (1992’de aramızdan 76 46 27 25 53 54 SUN K, B. UPTON SİNCLAİR, C. RU, D. GEBERİK, E. UYKUSU, F. TEFE, G. TEZER ÖZLÜ KIRAL, H. OYA, I. YEYGİ, J. GUDDE, K. AYIP, L. REÇEL. Şiir: “geçtikten sonra / rüya kuyusu / gök kuyusu olur / perdelerini kapatır / yıldızlar geceye. Buz Defteri” CUMHURİYET KİTAP SAYI 975 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle