23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER İran Nükleer Programı ve Ortadoğu Siyaseti/ Talha Köse/ SETA Yayınları/ 106 s. Ortadoğu siyasetinin kadim aktörlerinden İran, bölgedeki etkisini artırıyor mu? İran, nükleer çalışmalarını hangi gerekçelerle temellendiriyor? ABD’nin nükleer tehdit algısı ne kadar gerçek? Diplomatik müzakereler nükleer krizi çözebilir mi? Türkiye bu süreçte nasıl bir rol oynuyor ve oynamalı? İran, dünya siyasetindeki yeni yapılanmaların neresinde yer alacak? Talha Köse “İran Nükleer Programı ve Ortadoğu Siyaseti” başlıklı çalışmasında son yılların en gerilimli süreçlerinden olan İranABD nükleer krizini farklı ve derinlikli bir perspektifle ele alıyor. Nükleer krizin siyasi, iktisadi, psikolojik ve ideolojik arka planını masaya yatırıyor ve okuyucuya kapsamlı bir analitik çerçeve sunuyor. Issızlıkta/ Özcan Yalım/ Mülkiyeliler Birliği Yayınları/ 112 s. 1931’de Giresun’da doğan Özcan Yıldırım, Kabataş ve Kastamonu Lisesi’inde okudu. 1958’de Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. 1953’ten bu yana şiirleri çeşitli dergilerde yayımlanan Özcan’ın “Aramıza Gül Girdi”, Yaşadık Mı?”, “Sonra Tufan” gibi şiir kitapları bulunuyor. “Issızlıkta” başlığı ile yayımlanan kitabında ise, 19522007 yılları arasında yayımlanan şiirlerinden seçmeler yer alıyor. Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası/ Mustafa Duman/ Heyamola Yayınları/ 672 s. “Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası”da, Türk şakacılığının, hazırcevaplılığının ve espri gücünün bir sembolü olan Nasreddin Hoca konusunda en yeni bilgiler ve Nasreddin Hoca’nın tüm fıkraları, daha doğrusu Nasreddin Hoca tipine bağlı olarak Türkiye’de ve Türkiye dışında geçmişten bugüne anlatılan fıkraların toplamı yer alıyor. Kitapta, ayrıca, Nasreddin Hoca konulu tiyatro eserleri, filmler, çizgi romanlar, çizgibant hikâyeler, Nasreddin Hoca kitapları ve daha birçok konu anlatılıyor. Gitmek Zamanı/ Metin Celâl/ Everest Yayınları/ 256 s. “Filmlerdeki gibi, bir sabah erkenden Haydarpaşa’dan İstanbul’a bakmamın üzerinden neredeyse 15 yıl geçmiş. Kıyıda bir banka oturmuş denize, karşı kıyıya bakmıştım. Kendimi özgür ve mutlu hissetmiştim. Ren’in gri suyuna bakarken de benzer bir durumda olduğumu düşündüm. Yine kaçmıştım...” Metin Celâl’in “Gitmek Zamanı” adlı yapıtı, kişinin yeni bir hayata doğru yolculuğunda kendisini ve belki de varlığını terk etme ve yeni bir SAYFA 26 ülkede, yepyeni bir kimlikle varolma arzusunu anlatan bir “kaçış” romanı. Yarı İletken Hikâyeler/ Gürcan Türeci/ Kendi Yayını/ 144 s. “...hiçbir tesadüfe ‘bugün git yarın gel’ denmez, dense bile yarın tesadüf etmez. O da haklı her gün tasadüf etse adı ‘tesadüf’ olmaz sayın abim...” Gürcan Türeci, kendi olanaklarıyla yayımladığı “Yarı İletken Hikâyeler” adlı eseriyle okuyucunun karşısına çıkıyor. İsteme Adresi: gurcantureci@gmail.com Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Klasik Müzik/ Editör: Hilal Doğanay/ Carretta Kitapları/ 960 s. Serinin diğer 3 kitabında olduğu gibi, “Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Klasik Müzik”te de çok dikkatli ve uzun süren bir eser belirleme süreci yaşanmış. Yaklaşık 900 yıla yayılan ve seçilen eserlerin en başarılı kayıtları arasından yapılan seçkide, yalnızca her bir müzik eseri kendi bağlamında ele alınmıyor, kısa ama yoğun metinlerle eserlerin tarihsel arka planı da açıklanıyor. Bir Şnitzel Lütfen/ Deniz Banoğlu/ Turkuvaz Kitap/ 194 s. Yüzlerce yabancı kökenli ailenin hikâyesi saklıdır Beyoğlu’nda. Nunmacher ailesi de bu ailelerden. Trajik bir olay sonucu vatanı Almanya’dan ayrılmak zorunda kalan Baba Nunmacher’in hikâyesi Fransa’da devam eder, Rusya’ya geldiğinde farklı bir yön alır: Artık bir ailesi vardır. Arjantin ve Meksika’daki serüven dolu yıllardan sonra sadece kısa bir süre kalmak için geldikleri Türkiye ise ailenin hayatında dönüm noktası olacaktır. “Bir Şnitzel Lütfen”, savaşlar, ekonomik krizler ve toplumsal hareketler arasında bir ailenin serüven dolu göçünün, çarpıcı hayat çizgisinin, unutulmayacak bir lokantanın ve cesur bir kadının öyküsü. Güney Amerika/ Mustafa Andıç/ Gürer Yayınları/ 296 s. Mustafa Andıç, “Güney Amerika” adlı kitabında, futbolun ve sambanın ülkesi Brezilya’dan Paraguay’a, And Dağları’nı aşıp tangonun kalbinin attığı Arjantin’den darbeler ülkesi Şili’yi ele alıyor. Latin rüzgârları, Şili’de yaşayan ilk Türk girişimcisi Turgutlulu bir vatandaşla karşılaştırır onu. Sonra Uruguay’a, İnkaların ülkesi Bolivya’ya, “Dünya’ya en çok şey verip, en az şey alan” Bolivya’nın Potası Gümüş Dağı’na, Ekvador’a, Marquez’in ülkesine, oradan Simon Bolivar’ın yaşadığı topraklara taşır. Andıç, o coğrafyalarda yaşayan insanları, farklı kültürleri, gezdiği ülkelerin tarihsel geçmişini, yüzyıllardır yaşanan dramları, dününü, bugününü, izlenimlerini, ilişkileri, tanıklıkları ve gözlemleriyle anlatıyor. Batılılaşma ve Türk Edebiyatı/ Ali Budak/ Bilge Kültür Sanat Yayıncılık/ 616 s. “Batılılaşma ve Türk Edebiyatı”, bir bakıma, bu düşüncelerin izinin sürülmesinden doğmuştur. Ali Budak’ın “Batılılaşma ve Türk Edebiyatı” adlı kitabında, Batılılaşmanın ilk somut belirtilerinin görüldüğü XVIII. yüzyıl başlarından yeni bir dünya görüşünün ve edebiyatın ortaya çıktığı XIX. yüzyıl ortalarına kadar geçen yaklaşık 150 yıl; “Uyanış”, “Yenileşme”, “Batılılaşma” adlarını taşıyan üç ana bölüm halinde inceleniyor. Lale Devri’nde, Avrupa’ya ilgiyi elle tutulur kılan en önemli yenilik Türkçe matbaanın kurulmuş olmasıdır. Sihirli makine, bütün imkânsızlıklara rağmen, cılız da olsa, Türk aydınlanmasının ilk ışığını yakmıştır. Yüzyılın sonunda, Fransız Devrimi’nin armağanı ise, “gazete”lerdir. Türk gazeteciliği, özellikle, siyasal bir muhalefetin ortaya çıktığı 1860 sonrasında, modernleşmenin en önemli aracı olmuştur. Edebi manifestolar, kanunların bile önüne geçmiş; Batılılaşan Türkiye’nin ilk liderleri politikacılar değil, aynı zamanda birer gazeteci ve fikir önderi olan şairler ve yazarlar arasından çıkmıştır. Bizans’ın Gizli Tarihi/ Prokopios/ Çeviren: Orhan Duru/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 136 s. Ünlü Bizanslı tarihçi Prokopios (500565), 527 yılında Komutan Belisarios’un özel yazmanı ve hukuk danışmanı oldu. İran, Afrika ve İtalya’daki seferlere katılarak buralarda yapılan savaşları yakından izledi. 560 yılında Prokopios’a çok az kişiye verilen illustres unvanı verildi, 562 yılında Bizans kenti yöneticisi oldu. Herodotos ve Thukidides’ten etkilenen Prokopios, yazdığı resmi tarihlerde onların yöntemlerini izlemiştir. “Savaşlar Tarihi”nde Bizans ordularının Vandallar, Gotlar ve Perslerle yaptığı savaşları anlatır. “Yapılar” adlı eserinde imparatorluğun kilise, köprü ve başka yapılarını ele alır, o dönemin mimarisi hakkında çok değerli bilgiler verir. Prokopios, İmparator Iustinianos zamanını anlattığı “Bizans’ın Gizli Tarihi”nde, daha önceki kitaplarında zamana uydurmak zorunda kaldığı, işin içyüzünü açıklamayı göze alamadığı, sessizce geçiştirilmiş olayları apaçık ortaya koyduğunu belirtiyor. Seni İzliyor Olacağım/ Andrea Kane/ Çev.: Aydın Karabıyık/ Marka Yayınları/ 288 s. Taylor Halstead; bir psikolog ve aynı zamanda başarılı bir radyo yapımcısıdır. Kuzeni Stephanie ile birlikte aynı evde yaşar. Taylor bir akşam evine geldiğinde, Stephanie’nin erkek arkadaşı Gordon’u evde bulur. Gordon’un Taylor ile ilgili saplantılı fikirleri vardır ve ¥ CUMHURİYET KİTAP SAYI 975
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle