08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Şiir Atlası CEVAT ÇAPAN Herbert Isaac Ernest DHOLOMO Şiirler/ Çeviren: İlyas Tunç ‘Ülkem, benim olmayan ülkemsavaşacağım uğruna!’ holomo (19031956), 1903 yılında Siyamu / Pietermaritzburg’da doğdu. Müzik ve edebiyatla iç içe büyüdü. Şarkıcılık yaptı, sporla ilgilendi, keman ve piyano çaldı. Shakespeare’in bütün eserlerini okudu. The Adam Collage’ı bitirdikten sonra öğretmenliğe başladı. Bu görevini uzun yıllar Natal’da sürdürdü. 1920’li yıllarda Ilanga Lase Natal ve Bantu World gibi gazetelerde yazılar yazdı. American Board Mission School’da ve Carnegie NonEuropean Library Service’de müdürlük görevlerinde bulundu. 19201930 yılları arasında beyaz liberallerin yardımlarıyla kendilerini kurtarmaya çalışan siyah halkın siyah seçkinlerinden biri oldu. Dönemin yerleşik sözüyle, Dholomo Batı çağdaşlığına açık bir yenilikçiydi. Batı tarzı eğitim, ‘uygarlık’, ılımlılık ve antikabilecilik onun ilk dönem yapıtlarına damgasını vurdu. İngiliz Viktoryan ve Romantik dönem sanatının etkisinde kaldı. Kısa yaşamına ondört oyun ve yüzlerce şiir, öykü ve makaleler sığdırdı. 1937’den 1941’e kadar kütüphaneci olarak çalıştı. 1943’te Ilanga Lase Natal’ın editör yardımcılığına getirildi. 1938’de Johannesburg’daki Bantu Men’s Social Center’de sahnelenen Moshoeshoe adlı oyunu büyük beğeni topladı. Bazı eleştirmenler, bu oyunla Afrika sahne sanatının doğuşunun müjdelendiği yorumlarını yaptılar. 1941’de epik şiiri ‘The Valley of a Thousand Hills’ yayımlandı. 1956’da kalp krizinden öldüğünde 53 yaşındaydı. Yapıtları: Chaka: A Tragedy (1936), The Living Dead (1936), The Girl Who Killed to Save: Nongqause the Liberator (1936), Valley of a Thousand Hills (1941), Dingana (1954). D Ya da bereketli, yemyeşil vadiler arasında Uysal menekşelerle çiçeklenmiş çayırlara. Ama içimizde filiz veren sevinçlerdir en büyük sevinçler Doğa’nın büründüğü bütün öfkelere meydan okuyan; Şarkılarını, yıllanmış bir keman gibi Kahkahalardan, yakıcı gözyaşlarından fırlatan! Ve alevden bir tığ gibi yürekleri derinden delip geçen! Şarkılar, Aşklar ve Güzellikler bütün bu sevinçler, bizimdir hepsi! Çünkü Siyahım Ben Sanıyorsunuz yoksunum Diğer insanların sahip olduğu Yeteneklerden, duygulardan, tutkulardan Çünkü siyahım ben; Düşünmüyorsunuz onların isteği mevkileri Benim de istediğimi. Ruhbilim, Ve hayvanbilim İspatladı bir masal olduğunu Irk ve soyun... İnsan türündendir bütün insanlar; Bölünme anlamına gelmez çeşitlilikTanrı’nın kurgusudur; Beyazların da siyahların da kanı Veriyor aynı yanıtı. Daha üstün olduğunu iddia edenler Çocuksu, boş kuruntular besliyorlar. Yemek yiyorlar, şarkılar söylüyorlar, Çiftleşiyorlar siyah insanlar da, Farketmiyorsunuz bu yüzden acılarını. Aptal yerine Koyuyorsunuz onları Hem kullanıyorsunuz aracı olarak Güç ve kibir gösterisinde bulunanların; Yazgının değil, şansın sonucu bütün bunlar Açın gözünüzü! savaşarak ele geçiriyor herkes Koz olan kâğıdı; Cesaretlenecek halkım kibriti çaktığındaAnsızın anlayacak her şeyi! Güney Afrika Benim için değil bu güzellikler! Verilmiyor Yurdum bana! Sürgünüm kendi yurdumda! Mutlusun diyorlar, uzanmış çürüyorken ben Boyunduruğa koşuluyorken boncuktan kıyılarımda! Bu hoş tepeler, vadiler arasında, yıldızlar altında, Yaşamak ve özgürleşmek için savaşmıştı atalarım. Savaşmalıyım ben de, yaralar çıkarmalıyım yeni baştan! Alınteriyle değil kanla mı alınmalı özgürlük daima? Soruyorsun, bu vahşi ve yakıcı sözcükler nerede; Gülüyorsun, azarlıyorsun, tanıdığını sanıyorsun beni. Hastalanmış kölenim senin, zarar gelmez çocuğunum, Diyorsun ki... Düşüşlerinin düşünü görmüştü zorbalar! Ülkem, benim olmayan ülkem savaşacağım uğruna! Verdim kararımı, çarpışacağım artık Doğru’luk için! ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 975 Canımın İçi Sevgisiz bir dünyada sevgim! Işığımsın ışıksız bir yaşamda! Canımın içi! kavgalar ortasında barışım, huzurum! Açılmış yeni dünyalar aşkın senin! Ah, utancımdaki gururum! Uyuşturan soğukta sıcak yazım! Yoksulluktaki zenginliğim! Canlılık parıldıyor yüzünde daima! Gücenik günlerimin tatlı oğul otu! Yaklaşıp çekiyorsun kendine beni, Bindiğim dalgaları deviriyor yaşam; Sevgilim! nasıl övsem ki ben seni! Sevinç Armağanları Sevinçler vardır arınmış gökler arasında Kanat çırparak evlerine dönen kuşları hızla Yukarılara çeken! Şair gözler görsün diye gizemli, Güzel manzaralar çizen eflatun sözcüklerin Ezgileri içinde! Alacalı günbatımlarının görkemi, Yağdırıyor ışıklı derelerini rengârenk yaşam tarlalarına SAYFA 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle