05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A Hıfzı Topuz, neredeyse her yıl bir romanla çıkıyor karşımıza. Bu kez gazetecilik tarihimizin unutulmaz üç ismini romanlaştırmış. “Özgürlüğe Kurşun” adını verdiği yeni romanında, İttihat ve Terakki dönemindeki üç gazetecinin; Hasan Fehmi, Ahmet Samim ve Zeki Bey'in öldürülme süreçlerini anlatıyor. Konuyu Teşkilatı Mahsusa ve İzmir Suikastı'na kadar getiriyor. İttihat ve Terakki ile ilgili olarak şu sıralar pek çok kitap yayınlandı, ama Hıfzı Topuz'un yapıtı konuyu farklı bir açıdan ele alıyor ve faili meçhule kurban giden gazeteciler üzerinden yaklaşıyor konuya. Erdem Öztop, Hıfzı Topuz'la yeni romanı üzerine konuştu. Ateşler İçindeydi Germencik, hem bir belgesel roman hem de Kurtuluş Savaşı'na ilişkin önemli bir sözlü tarih çalışması. Yunanistan'ın Ege'yi işgali sırasında Germencik'te yaşanan aile dramını işleyen roman, Kurtuluş Savaşı'nın sessiz ama büyük kahramanlık öykülerinden biri. Ali Sirmen'in “Kurtuluş Savaşımızın başlangıç kesitlerini bir kez daha anımsamaktan büyük bir keyif duydum” diyerek tanıttığı, gerçek bir insanlık durumu betimlemesi olan yapıtın yazarı Feyza Zaim ile Meral Özden konuştu. “Felsefi Şiir”, Yücel Kayıran'ın “Felsefi Şiir” ve “Evet, Etik” başlıklı iki kitabını bir araya getiriyor. “Evet, Etik”, günümüz Türk şiiri ortamındaki pragmatist zihniyetin eleştirisini içeriyor ve Türk poetikasındaki temel sorunları irdeliyor. Şairin kendi şiiri temelindeki şiir kuramını dile getiren ve Türk şairinin zihnindeki ideolojik engellerle hesaplaştığı yazıları içeren “Felsefi Şiir” ise bu kuramın oluşum yıllarında şairin kendi varoluşunda yaşadığı iç savaşı dile getiren yazılardan oluşuyor. Yücel Kayıran'la yeni kitabı üzerine konuştuk. Bol kitaplı günler… G TURHAN GÜNAY eposta: [email protected] [email protected] enet'nin güzel yazma yönünde aşırı özen göstermiş olmasını, burjuvaları yaralama hedefiyle açıkladığı bilinir. Gerçekten de, özellikle sağcımuhafazakâr edebiyatçıları (ClaudelMauriac çizgisindekileri) çileden çıkaran, çocukluğunu ve gençliğini ıslah evlerinde geçirmiş, sonrasında hırsızlık suçundan hapishane kuşu olmuş birinin, yakası açılmadık eşcinsellik öyküleri kaleme almasından çok, bunu Racine'e, Flaubert'e yaraşır bir dil yaratarak gerçekleştirmesi olmuştu. Güzel yazmak, Gökçe Yazınların temel ölçütlerinden biri, önde geleniydi. Modern çağla birlikte, kaba hatlarında, yazınsal serüven ikiye bölündüğünde, kutuplardan birinde kalınlığını dönüşümden geçerek korudu: Ünlü Yazının Sıfır Derecesi'nde, Barthes'ın, "üslup zanaatı”nın özünü, her cümlesini defalarca yazmaktan geri durmayan Flaubert örneğinde yoğunlaşarak açıklamasından bu yana yarım yüzyıl geçmiş durumda. XX. yüzyılla birlikte, devrimci yazının çözücü bir boyut aldığını görüyoruz. Marinetti'den Hlebnikov'a, Apollinaire'den Pound'a, bütün Batı edebiyatlarında başkaldırı Dil'e ve kullanımına yönelmiş, yepyeni arayışlar devreye girmiştir. Güzel yazının horgörüldüğü bu dönemde, karşıyazı için pek çok nitelemenin kullanıldığı yadsınamaz, ben bunlardan birisine, Dubuffet'nin 1970'li yıllarda başvurduğu “domuz gibi yazmak” kategorisine değinmek istiyorum. Yakıştırmanın yaygın erişime ulaşmamış, dahası pek fark edilmemiş olması Dubuffet'nin bir sanat adamı olarak tanınmasına bağlanabilir sanırım. Oysa, güçlü ve özgün sanatının ötesinde, sıkı bir yazardı da Dubuffet: Kitapları, Gombrowicz'le yazışmaları, yazılı söyleşileri (Bâtons Rompus) ortada. “Domuz gibi yazmak” gözden kaçmış olmalı. Dubuffet, bin yıllık sanat geleneğini “Kültürel Sanat” olarak vaftiz ederek o bütünlüğün süregötürülmesine diklenmiş, yerine, dolgun bir koleksiyonunu oluşturduğu “Ham Sanat” ürünlerine komşu bir yaratma anlayışını önermişti. Bir aşamada, savunusunu yaparken güzel yazma çabasına kapıldığını saptayarak bir eliyle yanağını tokatlar: Sanat alanında kaçındığı, ne kaçınması, teDubuffet petaklak etme uğraşı Enis BATUR Pervasız Pertavsız Domuz gibi yazmak verdiği zihniyetin yazı alanındaki karşılığını benimsemiş olduğunu algılar ve bir anlamda, “has sanat”ın izdüşümüne “domuz gibi yazma” önerisini yerleştirir. Eğretileme, apaçık çerçeveyi çizer: Homurtular çıkararak çamur içinde eşinen bir üslup. Şüphesiz, nicedir örnekleriyle karşılaşılmış bir yazma biçimiydi bu, Dubuffet adını koyduğunda: Özellikle Artaud, 1925 sonrasında “domuz gibi yazma”nın altın oranını pek çok metninde sergilemiş, sonuna dek çizgisini sürdürmüştü. Bir başka uçta, Céline'in monologlarından taşkın sayfalar seçmek güç değildi. Sonrasında, Beckett, güzel yazmanın domuzuna domuz gibi yazarak da mümkün olabildiğini kanıtlayan metinlerle çerçeveyi iyice genişletecekti. Burada, kışkırtıcı soru gelip dayanıyor önümüze: Bizim yazı geleneğimizde, domuz gibi yazma yoluna sapmış olanlar görüyor muyuz? Şeridi gözümün önünden hızla geçirirken, arada irili ufaklı şimşekler çakıyor. Çıkarabildiğim ilk örneklere bakınca şaşırıyorum: Onlardan biri, gene bir ressam: Fikret Muallâ. Özellikle de, Ferit Edgü'nün yayına hazırladığı defterlerinde fark ediliyor bu yaklaşım. Sonra, Neyzen Tevfik'te esintiler var, ki doğal. Bir de, bazı parçalarda Fikret Ürgüp'ün yalım taşıyan benzer tınıları. Ama asıl belirgin çıkış, 1950 kuşağında seçiliyor. Leylâ Erbil, Ece Ayhan, Sezer Tansuğ, Ferit Edgü bu biribirine hiç benzemeyen yazarlarda domuz gibi yazma eğilimi zaman zaman belirginleşmiş. Bir sonraki kuşakta, Mustafa Irgat ve İzzet Yasar'da somut adımlara rastlanıyor. Daha sonra, sıra küçük İskender'e geliyor. Domuz gibi yazı, yerleşik değerlere dil üstünden devrimci bir saldırı. Her dilin edebiyatında bir ayak değiştirme kipi. Güzel yazı kadar gereksinmemiz var ona. Hayvanolum, DeleuzeGuattari ikilisinin, köpek gibi yazan Kafka'dan başlayarak önümüze getirdiği bir koşul öyle “canon”la falan yürümüyor artık işler.? İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk? Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yayın Yönetmeni: Turhan Günay ? Sorumlu Müdür: Güray Öz ? Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı ? Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. ?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 ? Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna İstanbul Tel:0 (212 454 30 00 ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden / Reklam Müdürü: Eylem Çevik? Tel: 0 (212) 251 98 74 75 0 (212) 343 72 74 ?Yerel süreli yayın ? Cumhuriyet Gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 920 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle