Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitap İçinX XLIII Selçuk ALTUN İki sözcükten bir fıkra (t)üretme rehberi "Şaban Erdikler için" MELİF SAHAF Büyükparmakkapı, Çukurçeşme Sok. No.12 Beyoğlu Tel : 0212 244 01 77, eposta : lamelifist@gmail.com 1060 Cumhuriyet Kitap’taki "Noktanın Efendisi" küresel çizer : Semih Poroy. (Kitapsız çizerlerden midir? Tüm kitaplarını aldığım ustalardan olurdu.) 1061 "Aslında rahmetli Tuğrul Şavkay’dan sonra gerçek anlamda gurme yok. Gurmelik zor iş." Mehmet Yaşin’in Cumhuriyet Kitap söyleşisinden (15.06.06) 1062 Hürriyet’in "En İyi On" uygulamasını konu başlığı ve jüri kompozisyon sorunlarına rağmen benimsiyorum. (Zeytinyağı jürisi acaba Sadece Zeytin Ltd.Şti’nin DERİKO.17’sini tatmış mıydı?) 1063 Vanishing Point’den (David Markion) Leonardo da Vinci’nin babasının dört karısı vardı, hiçbiri Leonardo’nun annesi değildi. "Belirsizlik İlkesi" mucidi Werner Heisenberg (19011976), 1932 Nobel Fizik Ödülü’nü kazandığında 31’indeydi. Dokuz yıl sonra girdiği doktora sınavlarından "orta" dereceyle zor mezun olmuştur. Ayin müziği bile icra etse, aklına kâğıda geçirilecek bir müzikal dize gelince Antonio Vivaldi (16781741) derhal kiliseyi terk edermiş… Devletin sanatçıları yargılayamayacağı savıyla Maurice Ravel (18751937), Legion of Honour ödülünü reddetmiştir. 1064 Temmuz sıcağında, hiç olmazsayarı ıssız kent sokaklarında yürürken çevresel etkiyle doğaçlanmıştır: Dış mekânlarda cep telefonlarıyla bar bar bağırarak konuşanların sorunlarını anlar gibiyim; yetersiz Türkçelerini (s)aklamak peşindeler. Mızmız ama yoğun okurum. Okudukça yazma şevkim, yazdıkça konuşma tadım azalır. Çevremdekilerin sığ dialoglarından kaçmak için okumaya (sığ)ınırım. 1065 İki kısa sözcükten bir fıkra üretmeniz istenirse derhal yurdum telefon rehberlerine başvuracaksınız. Kent rehberlerinden seçmeler (Kaynak : Gülmetre Lilay Koradan) Sultan Kaltak, Abuzer Emer, Ali Yavşar, Cafer Yalar, Ahmet Ali Emici, Yüksel Organ, Sultan Kıç, Ali Anus, Bahriye Kuku, Mahmut Pipi, Yalçın Amucu, Havva Kalça, Ali Kalktı, Nurcan Geliyor, Halis Sevici, Zeliha Anal, Yunus Gay, Cemal Daldır, Alkın Azgın, Satılmış Tokmakçı, Olgun Okşar, Durhasan Düzer, Şahabettin Kovalar, Abdurrahman Bırakmaz, Derviş Sallar, Kemal Götürür, Subay Sokar, Abdullah Oyar, Adem Kayar, Himmet Basar, H.İbrahim Gömer, Havana İşer, Kıymet Amel, Ayten Gazlı… 1066 The Guardian yazarlarından Jonathan Jones, tüm zamanların herhalde en büyük sanatçısı dediği MİKELANJ’ın (14751564) British Museum’da açılan desen sergisinden önce, onun Roma ve Floransa’daki iç mekân başyapıtlarını da yeniden izler 06.03.06 tarihli yazısının başlığı "Cennet Böyle Bir Yer Olmalı" ‘dır. 1067 Kadirşinas işadamı Yılmaz Ulusoy’un Ulusoy Travel’daki (Temmuz, 2006) yazısından, emekli vali ve emniyet genel müdürlerinden Ömer Naci Bozkurt’un (19242006) vefatını öğrenmiş oldum. Rahmetli devlet adamı Bozkurt’u, rahmetli babam ve meslektaşı Fahamettin Altun’da sayardı. Özlü anma yazısını bitirirken AngloAmerikan gazetelerindeki Obituary (Bir ölü hakkında yazılan kısa yaşamöyküsü) sayfalarını andım. Magazin medyasına konu mankeni olmamış devlet adamı duruşlu üst düzey bürokratlar ve subaylar, akademisyenler, ıskalanmış şair, yazar, sanatçı ve müzisyenler, hayırseverler, sporcular v.s.’nin gazetelerde hiç olmazsa ölümlerinde anılmaması önemli eksikliktir. 1068 İspanya’nın Orhan Pamuk’u Javier Marias’ın (doğ.1951) 22 yaşında tamamladığı ilk romanının (Voyage Along The Horizon) son sözüdür : "Romanın finali pek önemli değildir. Çoğunlukla roman ve filmlerin (özellikle polisiyeler) sonu anımsanmaz. Romanın çözüm ve sonuç konuşmaları en ilgisiz ve hayal kırıklığı yaratan kısımlarıdır…Birkaç saat veya günlüğüne okuduğumuz roman veya izlediğimiz filmin en kalıcı yanları; atmosfer, üslup, yol, yolculuk ve içine girdiğimiz dünyanın kendisidir…" 1069 HasanÂli Yücel’in 1938 ürünü İçtenDıştan’ından "Şair, hayat ve kâinat muammalarını duyup düşünerek kendisiyle hususi ve deruni bir ahenk içinde konuşmasını bilen adamdır. …Şair, yalnız şair olarak yaşayamıyorsa şiir ölümden nasıl kurtulacak, bilmem. Şiir, insanlık için büyük lüks haline geldi. …Ben şaire değil, şiire acıyorum. Çünkü şair, bu işinde ekmek bulamıyorsa başka bir işten hayatını kazanabilir. Fakat şairsiz şiir ne yapsın?" 1070 Tamburi Cemil’in Hayatı’ndan Mesud Cemil, 1947. 1916 yılı Temmuzu’nun yirmi sekizinci gününü yirmi dokuzuna bağlıyan gece yarısından sonra (babam Tanburi Cemil) karısı ile helallaştı. Hatalarından dolayı özür diledi; güçlükle : "Vakit geldi! dedi. Yirmi beş sene rindane yaşadım. Öldüğüme teessüf etmiyorum. Lâkin sizin için bâdii ıstırap oldum. Affediniz! Kendinize ve Mesud’a iyi bakınız…" Sabaha karşı, bir iç nefesten sonra, öteki dünyaya doğdu. 1071 "Bir toplumsal hareketin aslında anlamsız olup olmadığına ben o hareket içinde ‘Elif Şafak var mı’ diye bakıp karar veriyorum. Bu yöntem hiç şaşmıyor. Eğer varsa o hareket anlamsız ve sunidir." Serdar Turgut Akşam, 27.07.06 1072 Memleke(n)timden İnsan Manzaraları: Temmuz. Öğle vakti. Taksim. Kaleydoskopik Kazancı Yokuşu. Bir grup bezgin insan karşıdan karşıya geçerken mızmız bir rüzgâr çıkıyor. Bodur, tombul ve çarpık bacaklı genç bayan dışında herkes yürüyor. O birden yokuş başının ortasında durup, havalanmaya niyeti olduğunu sanmadığım eteklerini güya örtüyor. Gereksiz e(y)lemi beklemeyen bir taksi son anda fren yaparak bir kazayı önlerken arkasından gelen taksi son anda fren yapamayarak…Sıcak temas! Yüksek topuklu ayakkabıları üzerinde kırıtarak karşıya geçen vakur hatun kişinin peşinden seğirtirken, pısırık şeytanım yine kışkırtmayacaktı. 1073 Faik Baysal’ın (doğ.1922) 1944 ürünü, siftah romanı Sarduvan’a Celaleddin Ezine’nin (19011972) önsözünden : "…Bizde ekseriyetle bayağı romancıya revaç vardır. "Sarduvan" kitap halinde intişar etmezden evvel, ben yevmî gazetelere şahsan müracaat ettim; romanın kıymetini anlatmağa çalıştım, istedim ki, yevmî gazetelerimizin sütunlarını kaplayan melodram roman taslağı yerine hakiki edebiyat kaim olsun. Fakat, genç dostum Faik Baysal’ın romanı hakkında yevmî gazetelerimizin sahip yahut sekreterlerinden umumiyetle şu cevabı aldım: "Eser hakikaten güzel, piyasada revaç bulan romanlardan bambaşka…Fakat biz basamayız. Çünkü kari böyle ciddi eserleri istemiyor…" Bu cevap karşısında kendi kendime düşündüm : Hayır, Türk okuyucusu bayağıyı ve âdiyi seven bir tıynette değildir, biz öyle zannediyor ve onun önüne daima aburcuburu koyuyoruz." 1074 04.06.06. İSTANBUL MODERN’de izlediğim Fahrelnisa Zeid ve Nejad Melih Devrim Sergisi’nden sonra girdiğim süpermarkette önüme gelen Eczacıbaşı ürününden aldım. Ertesi gün sergi küratörü Haldun Dostoğlu’nu arayıp tebrik ettim. (Nejad Melih’i Türk resminin "en iyi on" listesine alırım.) 1075 Benimsediğim Amerikalı şairlerden James Tate’e (doğ. 1943) göre vatandaşı antikahraman kovboy Jesse James, haiku yazar Arthur Rimbaud ile mektuplaşırmış. ? 1051 Üçte ikisi kadim İstanbul’da olmak üzere ülkede 150 sahaf kaldığı tahmin ediliyor. (Bir ara Kelaynak nam kuşların soyu tükenecek diye en başta magazin basını ay(n)aklanmıştı…) Bana tümünün adresini bulabilir misin Nedret? Ellerini öpmek için istiyorum! 1052 (Z)arif gazeteci Osman Ulagay’ı görürsem içim açılır. Onu ağıraksakmakamında yazmakta olduğum romanımın anlatıcısına da benzetirim; insanın gidip ilk fırsatta içini dökmek isteyeceği ermiş bir duruşu vardır. Ona 25.06.06 sabahı Kanyon Alışveriş Merkezi’nde rastladım. Elinde Financial Times ve The Guardian görünce yeniden aklıma geldi; şair ve yazarlarımızın (y)ekdiğerini okumama sorunundan sonra nicesinin yabancı dilde çağdaş dünya edebiyatını izleme güçlüğü de var. Bu alanda yabancı dilsiz polisiyeciler en şanssızları olabilir. Galiba en edebi polisiyeler Türkçe’ye asla çevril(e)meyecek… 1053 Kanyon’un mimarisi bana New York’taki Guggenheim Müzesi’ni de özlettirmişti. Ülkenin iki önemli kitabevi zinciri (Remzi, D ve R), sancak gemisi boyutlu mekânlarda konuşlanmışlar. Sıra nicelikle niteliği örtüştürmekte. 1054 I Wish I’d Said That (Keşke Şunu Ben Söyleseydim) Ned Sherrin "Çok satan kitaplar vasat yeteneklerin yaldızlı mezarlarıdır." Logan P. Smith "Bir banka kurmanın yanında bir banka soymanın lafı mı olur?" Bertolt Brecht "Kadınları kimselerin benim kadar sevemeyeceğini kanıtlayacak kadar genelev faturam var." Alan J. Lerner "Her müzik halk müziğidir. Siz hiçbir atın şarkı söylediğini duydunuz mu?" Louis Armstrong 1055 I Wish I Hadn’t Said That (Keşke Şunu Söylemeseydim)C.Cerf ve V.Navasky "Paul (Cezanne) büyük bir ressam olabilirdi ama asla sebat etmedi." Emile Zola (1900’lerde) "Gauguin, delilik sirayet etmiş bir dekoratördür." Ressam ve (e)leştirmen Kenyox Cox (1913) "(Renoir) denen çocukta hiç yetenek yok. Lütfen ona söyle resim yapmaktan vazgeçsin." E.Manet C.Monet’eye (1864) 1056 Temmuz ayında yitirdiğimiz önemli tiyatro sanatçısı Mehmet Akan’a Cumhuriyet ve Doğan Hızlan’ın vefada kusur etmeyeceğini biliyordum. Cenaze töreninde kızı Şirvan’ın, "İyi ki onun kızıyım" dediğini okurken gözlerim doldu. Bundan daha dokunaklı üç sözcük seçemezdin Şirvan. "İyi ki O’NUN senin gibi bir kızı var." 1057 Mozart 250, Rembrandt 400 yaşındaysa Fenerbahçe 99… 1058 04.06.06. Mimaryazar Engin Yenal’la Hacı Abdullah lokantasından çıkarken, Ağa Camii (kur.1597) yan duvarındaki kör çeşme içine yapıştırılan belediye duyurusunu da gördük : "Saat 21.00’den Önce Çöp Atmayınız." 1059 Bibliyofil adaylarına 30 bin kitaptan mürekkep bir dost sahaf tüyosu : LASAYFA 8 Mikelanj1560’larda CUMHURİYET KİTAP SAYI 864