Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
? mektedir? Yani sürekli bir kedi fare kapışması ve sürekli heyecan. Sürekli maç! Doğrusu akla en yatkın gelen bakış açısı budur. Bu ise, halihazırdaki savaşın tarafı olan Neocon’ların en temel inançlarına aykırıdır. Kitabı Mukaddes’i okuyanlar, "öldürmeyeceksin!" emrinin önemini bilebilirler. Tanrı kelamının hilafına iş yapanlar hele hele bir de Neocon adını alan inançlı bir grubun motivasyonu ile yola çıkmışlarsa, bu "günah"(!) en kısa sürede kendilerine dönen silah haline gelecektir. Çünkü Kitabı Mukaddes’e gerçekten inananlar asla cinayet işlemezler, asla kötülük yapmazlar, asla Tanrı’nın emirlerine karşı gelmezler. Kendilerini aldatanları ise asla affetmezler. Peki bu savaşı yürütenler kendi mukaddes kitaplarını da okumamış olabilirler mi? Peki diyelim okumadılar? O halde bu Harvard’da, Yale’de, Colombia’da yüz binlerce dolar ödeyerek ne okuyor bu insanlar? ...? YAPILAN YANLIŞLAR Bu savaşta yapılan yanlışlara dair, burada sıraladığımız inanılması güç bilgisizlikler ve hatalar dışında, somut olaylara dayanan yüzlerce örnek daha verebilirim. Bu savaşta öylesine cahil bir idare yürütülmekte ki, klasik kültüre bir parça vakıf olan herkes, olacak felaketleri önceden hissedip tıpkı Cassandra gibi acı çekebilir. Gelelim yazımızın başlığındaki suale: Klasisizm ne işe yarar? Klasisizm işte tam da bu işe yarar! Yani olmuş şeyleri yeterince iyi biliyorsanız, olacakları da bilebilirsiniz... Nitekim, Avrupa’nın, ortaçağ ve Engizisyon’un ardından uyanışı, Rönesans ve Aydınlanma "Klasisizm"in yeniden, hatırlanması, yeniden üretilmesi, ilke ve kılavuz edinilmesi sayesinde gerçekleşmiştir. Bu hususta tüm uygarlık tarihçileri hemfikirdir. Bugünkü savaşı idare edenler için ise, şunu açıkça ifade edebiliriz: Bu ekip uygarlığımızın temel kılavuzu olan klasisizm dersinden geçer not alamamıştır. Bu konu da oldukça zayıftır. Neredeyse hiçbir şey bilmemekte, meselenin ehemmiyetini kestirememekte, adeta kendisine Papa’ya dikkat etmesi söylenen Stalin’in sorduğu müstehzi "Papa’nın kaç tümeni var?" sorusunu hatıra getirecek şekilde, aymazca davranmaktadır. İsviçreli "folklorik" muhafız kıtasını saymazsak, değil tümen, tek bir askeri bile olmayan Papa’nın, daha sonra Polonya’dan başlayarak Stalin’in nüfuz alanını nasıl hallaç pamuğu gibi attığını sanırım bugün bilmeyen yoktur. Hulasa; böylesi bir entelektüel donanımla savaş değil, briç partisi bile kazanılamaz... Batı kültürünün ve aydınlanmasının temellerini oluşturan "Klasik Diskur"; bu kafayla gittikleri sürece, Batılıların bu savaşı kazanmasının olanaksız olduğunu söyler. ...! Bu realite bu denli açık olarak ortadayken, Benjamin Franklin’in, Abraham Lincoln’un, Thomas Edison’un, Mark Twain’in, John Steinbeck’in, John Fante’nin, William S. Burroughs’un ülkesinin bu kalibrede bir kadroyla böyle gereksiz bir savaşı yürütmeye çabalamasını anlamak mümkün değildir! Bir zamanların,üzerinde güneş batmayan imparatorluğunun, yani "Nobel ödüllü edebiyatçı"(!) Churchill’in ülkesinin benzer kalibrede; bu denli amatör bir ekiple bu savaşı idare etmeye çabalamasını ve itirazsız olarak Amerikan uygulamalarının arkasında yer almasını anlamak ise hiç; ama hiç mümkün değildir! Olay trajikomik bir hale bürünmüş, esprili bir bakış açısına göre, çağımızın yetiştirdiği çok değerli bir klasik adayı olan, bir başka büyük Amerikan yazı ve sinema dehası Orson Welles’in istihza dolu o ünlü repliğinde dile getirdiği sözcükleredeki kadar absürd bir karikatür halini almıştır: "(Habil ve ) Kabil’den bu yana binlerce yıl geçti dostum. Fakat cinayet hâlâ, genellikle amatörlerin elinde olan bir iş." (Bay Arkadin Orson Welles Sf. 105 ... Pf.7) Tüm bu saçma sapan nedenler ortalıkta olmasa bile: Barış! Lütfen barış! Hemen barış! Bu çağda savaş: çok ayıp! İnsanların çıkar için birbirini öldürmesi çok ayıp! Çok yanlış! Çok üzücü! Utanç verici! ? Kaynaklar: Harp ve SulhLev Nikolayeviç Tolstoy Binbir Gece Masalları Anonim (Klasik Arap Edebiyatı) Lopatin’in NotlarıKonstantin Simonov AntigoneSophokles İphigeneia Aulis’teEuripides İlyadaHomeros CaligulaAlbert Camus İvan Denisoviç’in Hayatında Bir Gün Alexandre Soljenitsin Gulag Takımadaları Alexander Soljenitsin Dr. JivagoBoris Pasternak Nehrin DönemeciV.S. Naipul Utanç Coetze Geceyarısı ÇocuklarıSalman Rüşdi Rüzgâr Gibi GeçtiMargareth Mitchell Eski Ahit (Tekvin Bölümü) Yüzüklerin Efendisi J.R.R. Tolkien Kavgam Adolf Hitler Kuranı Kerim ( Nisa Suresi, Araf Suresi, Hud Suresi, Hicr Suresi, Şuara Suresi, Neml Suresi, Ankebut Suresi) Yeni Ahit (İncil) Bay ArkadinOrson Welles. CUMHURİYET KİTAP SAYI 864 SAYFA 15