07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B U L M A C A 1 A 2 J 3 B 4 C 5 F 6 G 7 A 8 İLKER MUMCUOĞLU H 9 G 10 F 11 E 12 D 13 J 14 B 15 B 16 G 17 B 18 I 19 G 20 E 21 I 22 B 23 B 24 H 25 F 26 C 27 F 28 D 29 F 30 31 B 32 B T 33 C 34 B 35 E 36 I 37 C 38 B 39 E 40 J 41 J 42 D 43 F 44 G 45 F 46 G 47 F 48 B 49 H 50 A 51 A 52 H 53 B Feyza HEPÇİLİNGİRLER 22 Kasım Çarşamba Türkçe Günlükleri 54 G 55 I 56 B 57 B 58 G 59 D 60 G 61 I 62 D 63 I 64 F “İ 65 H 66 H 67 C 68 G 69 D 70 B 71 A 72 D 73 F 74 H 75 J 76 G 77 G 78 B 79 E 80 E 81 G 82 C 83 G 84 G Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk hafleri yukarıdan aşağıya doğru Cemal Süreya’nın içinde bulunduğu şiir akımının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin bir şiirinden alıntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “T/30” harfi ipucu olarak yerine konmuştur. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Erbabi betagat lisanımızda ‘icazperver’likle mazhari tavsif ... olurlar. “(Recaizade Ekrem). 71 1 50 51 7 B. Betty Mahmudi’nin, sinemaya da aktarılan yapıtı. 57 48 53 56 70 C. Müteallik. 67 82 4 26 37 33 D. Fas’ta, Casablanca Havalimanı’nın yeri. 72 59 28 69 62 12 42 E. “Meltem ...” (aktris). 80 20 11 35 39 79 F. Herhangi bir alanda çıkar sağlama amacını güden kimse ya da kuruluşlarla ilişki kuran kimse, kuruluş vb. 10 47 25 73 27 45 29 64 43 5 G. Oktay Rifat’ın bir oyunu. 58 44 16 60 76 9 19 46 84 81 6 68 77 54 17 3 32 23 38 15 34 31 14 22 78 D H. Eflatunla kırmızı arası renkte çiçek açan, güzel bir süs ağacı. 8 24 65 74 66 52 49 I. Fındıkmidyesinin cins adı. 21 36 55 61 18 63 J. “Siz izaz ederseniz aziz olur eğer ... ederseniz zelil olur.” (Taşköprülüzade). 2 13 75 41 40 D 875. sayının çözümü: A. İbibikler, B. Çvd, C. İy, D. Martin Eden, E. Dönüşüm, F. Enosis, G. Kuytu, H. İmdi, I. Düğün, J. Eviye, K. Nedim Gürsel, L. İzzet, M. Zodyak. Metin: “Denizde büyüdüm ve yoksulluk benim için gösteriş demekti; sonra denizi yitirdim. Düğün ve Yaz” dar’ diyor. “Okunuşunun ‘kasus belli’ olduğunu öğrenince hem uyandım hem de nanna”... Murat Tuncel’in en güzel araştırma damarım kabardı. Öğrendiğime romanı (Varlık Yayınları, 2006)... Şim göre ‘casus’ İngilizce cause sözcüğünün diye kadarkilerden çok farklı, özel kökeni olan Latince bir sözcükmüş ve ‘nearaştırmalar, çalışmalar yapılarak yazıldığı den’ anlamına geliyor. ‘Belli’ ise savaş anbelli. Destansı bir söyleyişi ve başarılı bir lamında.” kullanılırmış. Son zamanlarda kurgusu var. Kimi yerlerde, “... duvarın di sıklıkla kullanılan bir başka sözü de ben binde sıralanmış tabakalardan Tahran ha merak ettim. Adam kayırma, yandaşları tırası tabakasını aldı.” gibi, “... hizmetçi kollama olayları için kullanılan “Ali Dibo”, Yemen kahvesinden yapılmış köpüklü gerçek ve ölmüş bir kişinin adıymış. Nasıl kahvesini getirdi.” gibi, ayrıntıya fazlaca olmuşsa özel ad kapsamından çıkıp terim boğduğu, gereksiz süslemelere yaslandığı haline gelmiş. söylenebilirse de romanın ana dokusu bunları çok rahat bağışlatıyor. Okurken 26 Kasım Pazar düşünmemiştim; şimdi yazarken aklıma ncak üçüncü kez hediye edildiğinde geldi. Tahran yeni bir kent. Romanın geçtiokudum kitabı. Ayıp edilir de bu kaği dönemlerde henüz kurulmamış bile oladar edilmez ki! “Gönlü Güvercinli bilir. Bir dakika! Emin olmak için ansiklopediye bakmalıyım. Vikipedia şöyle diyor: Kadın” şiirinin ve kitabının şairi Tekin Gö“Tahran çok genç bir şehirdir. 1876 yılında nenç’in “Gizdüşümleri” (Varlık Yayınları, 2005) küçücük, sevimli mi sevimli ve bir sadece bir köy olan Tahran, Ağa Mehmet solukta okunacak bir kitap aslında. Kasap Han Kacar tarafından başkent olarak seOsman Amca’ya olan beş kuruş borcunu çildi, böylece şehirleşme başlamış oldu. Yaklaşık 100 yıl önceye kadar Tahran baş kendisine ödeme olanağı kalmayınca mezarının toprağına gömen, çocukluk arkakent olmasına rağmen bazı diğer İran şehirlerinden daha küçüktü, öyle ki Rey şeh daşı Remzi’den; sevgilisinin gözüne girrinin bir kasabası olarak geçiyordu.” Bun mek için çaldığı şiirin şairini karşısında görünce ne yapacağını bilemeyen garsona; lardan çok korkarım. Yalnızca anlatımı Bodrum Yalıkavak’tan İstanbul’a, oradan zenginleştirmek için romana aldığınız bir öğrencilik yıllarının Amerika’sına, bugünün ayrıntı, tarihsel gerçeklere ters düşebilir. Ama dediğim gibi, romanın konusu, anlatı Küba’sına, yakın zamanların Kenya’sına mı, dokusu bunları bağışlatıyor. İşte o des uzanan geniş bir coğrafya ve geniş bir yatansı anlatımlardan tadımlık bir örnek: “Ey şam diliminden anılar, gezi izlenimleri, izdüşümler ya da yazarının verdiği adla “gizArarat, günlerdir rüzgârınla birlikte sıkıntı üflüyorsun konağıma. Kurtar bu sıkıntılar düşümler”. Bu yazıları İlhan Berk’in yürekdan beni! Eğer bu sıkıntılardan kurtarırsan lendirmesiyle yazdığını, radyo programıma konuk olduğunda anlatmıştı Tekin Göandım olsun en yüce tepende ateş yakacağım. Bil ki sana söyleyecek kadar büyü nenç. İyi ki yazmış. Anılar, yaşayanın belleğinde küflenmemeli, paylaşılmalı böyle. dü derdim, ama senin kadar büyümeden kurtar beni bu dertten.” Romana adını ve Tıpkı sevgi gibi, bilgi gibi, paylaşıldıkça ren İnanna’nın kimliğine gelince... Cinselli çoğalıyor onlar da. Okurlara, unuttuklarını anımsama, yaşamını yaşananlarla zenginğin, bereketin, özgürlüğün simgesi olan leştirme fırsatı sunuyor. “Bir gün Avrupalıİnanna, Mezopotamya’nın aşk tanrıçası. Adı, 5000 yıl öncenin Sümer metinlerinden lar geldiler, ellerinde İncil vardı. Ertesi gün uyandığımızda bir de ne görelim: İncil bibaşlayarak pek çok yerde geçiyor. zim elimizde, topraklarımız da onların elinde.” sözünü biliyoruzdur da bu sözün 23 Kasım Perşembe Kenya’nın unutulmaz lideri Kenyatta taraaha önce yanlışlığı üzerinde durdu fından söylendiğini unutmuş olabiliriz. Havana’nın işlek caddelerinden birinin kıyığumuz, “Ücretsiz evde sağlık hizmeti” biçimindeki duyuruyu düzelt sındaki parkta Mustafa Kemal Atatürk miş İstanbul Büyükşehir Belediyesi: “Evde heykelinin bulunduğunu biliyoruzdur; ama Küba’daki etnik karışımlardan dolayı, “... ücretsiz bakım hizmeti...” İşte bu kadar! Demek yapılabiliyormuş. Teşekkürler... Ya Çin kökenli birinin zencilere özgü kalın dupanı takdir etmesini de biliriz. Peki, bir şey dakları” olduğunu, “... siyah tenli Afrikalı daha istesek... İstanbul’un çeşitli yerlerin görünümünde olan birisi(nin) çekik gözlü olabil”diğini hiç duymamışızdır. deki üstgeçitlere uluslararası bir toplantı nedeniyle konmuş “WELCOME TO İS27 Kasım Pazartesi TANBUL” yazıları öylece kaldı ve anlamsız kaldı doğrusu. Kime diyoruz “welcome” ens sana in corpore sano” södiye? Niye diyoruz? Her ülke, konuklarını zü Türkçeye yanlış, daha doğkendi dilinde selamlar, böyle özentili İngirusu eksik çevrildiği için, “Sağlizceyle değil. Onları da kaldırsa artık bülam kafa sağlam vücutta bulunur.” biçimini yükşehir belediyesi... almış. Iuvenalis adlı Latin ozanın söylediği sözün bütünü, “orandum est ut sit mens 25 Kasım Cumartesi sana in corpero sano”nun Türkçesi, “Tanaha önce de yazışmalarımız olmuş rıdan sağlam vücutta sağlam kafa (dimağ) tu Ali Suner’le. Yabancı sözcüklerin, bulunmasını dilemek gerek.”miş. Öyle ya, hatta yabancı özel adların okunduk kafa olarak boş bir saksı taşıyan ne sağları gibi yazılmaları konusunda aynı görüş lam gövdeler görüyoruz. Buna karşılık, ne teydik. Mademki dilimizin böyle bir özelliği çelimsiz, hasta, sakat vücutlar var ki pırıl pırıl bir zekâya taşıyıcılık görevi görüyor. var, niye yararlanmıyoruz bundan? Niye kendimizi durmaksızın zora sokuyoruz? 28 Kasım Salı Uluslararası hukukta bir ülkenin, bir davranışının savaş nedeni olacağını anlatmak ürkiye’ye “hindi”likten (Turkey) kurtuüzere gazetelerde sıklıkla geçen bir terim luş yok mu? Mehmet Sağcan bu kovar: “Casus belli”. Birçoğumuz gibi Ali Sunu üzerinde çok düşünmüş ve ciddi ner de sözgelimi Yunanistan’ın Ege’deki bir öneri sunuyor. Haftaya...? kıta sahanlığını artırmasının, casusun belli [email protected] olmasıyla nasıl bir ilişkisi olabileceğini merak etmiş.Ta ki Emre Kongar’ın NTV’deki Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili Böl. Çukursaray programında bu terimi telaffuz edişine ka Binası Kat: 2 Barbaros Bulvarı 34349 Yıldız / İST. A “M T CUMHURİYET KİTAP SAYI 877 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle