07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? kunin, “Var olanı yıkan güç aslında yeni bir şey yaratan güçtür,” teorisiyle ünlenirken, Floransa’da masonlarla yakınlaşıyor. Onları sadece bir paravan, bir maske, amacı için bir araç olarak gördüğünü de; “onlara güvenmenin teselliyi şarapta aramak kadar çocukça olacağını” belirterek anlatıyor. Servetini devrimin emrine sunan İtalyan Cafiero ile sıkı fıkı oluşunu ise; uzlaştıkları tek noktanın, çalışmalarını sürdürebilmek için kendilerini mümkün olduğunca gizlemeleri gerektiğini ve bunun mümkün olabilmesi için de yumuşak başlı ve parayı sever burjuva maskesini taşımak olduğunu söyleyerek açıklıyor. Ama bu da pek uzun sürmüyor, Cafiero ile yolları ayrılıyor. Bir ara her şeyi bırakıp babasından kalan parayla çiftçilik yapmaya niyetleniyor, bir tutam ot bile yetiştiremeyince, yeni bir başlangıç yapmak için Napoli’ye gidiyor. Bahçesindeki oyukların sebebini soran Rus bir kadınla konuşurken ise, Rusya’yı ne kadar özlediği ortaya çıkıyor. Yaşlanan Bakunin, memleket hasretiyle ölüyor. “Vefatı kayıtlara geçmekle görevli nüfus memuru, ölünün mesleğinin ne olduğunu sordu. Mümkün olduğunca açıklamaya çalıştılar. Memur şöyle yazdı; Mihail Bakunin, rantiye.” VICTORIA WOODHULL Hayatta hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını açıklarcasına, tarihte yerini almış kişilerin hayatlarından birer öykü çıkaran Videlier; ABD’nin ilk kadın başkanı olmasına ramak kala, erkek egemen dünyanın oyunlarına kurban giden Victoria Woodhull’un verdiği çetin hayat mücadelesiyle başlıyor kitabına. Karl Marx’ın kızı Eleanor’un, Madam Bovary’nin çevirisini yaptıktan sonra yaşamının ve ölümünün romandaki örüntüye benzer bir güzergâhta gitmesini; sosyalizmin daha önce Mars gezegeninde başladığına inanan ve “Bu tam olarak, bugün hâlâ devam etmekte olan büyük dönüşümün başlangıcıyla eşzamanlıdır ve kanımca, kaçınılmaz ve korkunç sona kadar da sürecektir” diyen Bolşevik kuramcı Bogdanov’un, yenilmez lakaplı Lenin’i satrançta ilk kez yenişinin sadece bir fotoğrafta gizli olduğunu; Meksikalı kahraman Pancho Villa’nın dağlarda bütün kurşunlardan kurtulup da, en sonunda şehrin orta sında tuzağa düştüğünü ve mezarının yağmalanıp bedeni parçalanırken, geniş şapkasını yıllarca taşıyan asi başının çalındığını; Julio Antonio Mella’nın küllerinin Küba’ya Amerikalı hoş bir kadının çantasındaki pudra kutusu içinde gizlice nasıl sokulduğunu; astım hastası olan ve devrim yolunda ilerlerken hep bu hastalığın pençesinde yaşayan Che Guevara’yı, peşindeki CIA ajanını, o ajanının kaderin garip oyunuyla Che’nin öldürülmesinden sonra nasıl astım hastası olduğunu; Castro devriminin disiplinindeki önlenemez düşüşü; Ho Şih Minh’in silah sesleri arasında, politika ve yoksullukla geçen hayatında bilinen tek zaafının Amerikan sarışınları olduğunu ve şaşırtıcı pek çok tarihi olayı zevkle okunan öyküler halinde anlatıyor Videlier. Bakunin’in Bahçesi’ni okuyan kitapseverler, pek çok zevki bir arada yaşama şansına sahip oluyorlar. Nasıl olur da bir kitapta hem öykü tadını, hem biyografi okuma zevkini, hem tarihsel gerçekleri, hem de sanki polisiye roman okuyormuş gibi sürekli heyecanın ve merakın ayakta tutulduğu bir atmosferi bulabiliriz diye düşünmeyin. Videlier, bütün bunları tek bir kitapta buluşturmayı başarmış. Yazarın ustalığı, okurdaki hazla ölçülebiliyorsa eğer, bu kitabı okumamak bir kayıp olmalı okur için. Toplumsal dönüşüme katkıda bulunan ve adı duyulmamış her insanın gizli bahçesinde yetiştirdiği çiçeklerden bahsedecek bir kitap yazılacaktır günün birinde. Tarihin tozlu sayfalarını karıştırmayı seven meraklı bir ruhun sizin de adınızı telaffuz etmeyeceğini kim garanti edebilir? ? [email protected] Bakunin’in Bahçesi/ Philippe Videlier/ Çeviren: Süleyman Doğru/ Telos Yay./ Haziran 2006/ 224 s. Kitap İçin ? Gültekin EMRE Y aşasın, her şey kitap için! Hayatını kitaplarla sarmaş dolaş geliştiren, geçiren Selçuk Altun, dört romanından sonra “AforizmaAlıntıKıs(s)a”larıyla bin maddelik bir benzersiz, elbette özgün, deneme kitabıyla çıkıyor karşımıza bu kez de. 2005 yazında Cumhuriyet KiKİTAP SAYI tap’ta okuduğu, alıntıladığı, sahafların tozlu raflarında bulduğu kitaplarla, yorumlarla, gözlemlerle, uyarıcı okuru/kitap/okuma istatistikleriyle, günlüklerle, şiirlerle, anekdotlarla, can alıcı aforizmalarla, ödüllere, genç yazarlara, şairlere her türlü, üstelik bedava –tutulması hiç de zor olmayan öğütlerle tam kırk haftalık farklı bir maratonu ustaca göğüslediğinin kanıtı Kitap 877 ? SAYFA 23 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle