Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
endışelıdır Hacı, parayı bastırıp bu ışten de kurtulma duşunccsındedır Lutfıye ıse sonunun nt olacağmı kestıremcdığı bır yoltulıığd tevekkul ve sabırla devam et mektcdır, yapacağı da bır şcy yoktur zaten (32) Ancak, bu noktada hemen şunu ek lemeden geçmeyelım Lutfıye'dekı yaban cılaşma, aslında her şeyın bır başlangıcı dır lşın sonrası ıse Gulay'da, Fılo'da, Zuhrc'de ve otobuste yolculuk yapan ka dında gorduğumıız tavırdır kı, bu tavra artık yabancılaşma demektcn çok nıhılız mc donuşmuş bır tavır dcmck daha doğru olur Bu çizgıdekı oykulcr arasında 'Gul ıle Sıtemkar"ın ayrı bır ycrı var Gu], belkı de Gulay, Fılo ya da Zuhre olma yolunda, dunyaya daha çocukluğunda yabancdaş mıştır Oykuyu kısaca ondan dınleyelım " Ankara'dakı teyzemın evınden îstan bul'a kaçıp geldığımde on yedı yaşınday dım Ama kız mız değıldım, basbayağı ka dındım, bır yıllık bır kadın Enıştesının kızlığını /orla aldığı bır kadın " (33) AŞK GERÇEKLİĞI Taıık Dursun K 'nın oykulerınde aşk gerçeklığı ınsan dıyalektığının bır uzantı sıdır Yazar çeşıtlı oykulerınde hemen her yaşa ozgu d$K. gerçeklığını elc almıstır Bu anlatışta nıhdıst yanlar vardır OzeÜıkle çocukluk donemınden yenı kurtulmuş ve nenuz olgunluk donemıne geçmış, kımı mekteplı olan genç âşıkların anlatımında, kuçuk kaçamakların ve kalplerde kopan fırtınaların dıle getırılışınde oldukça belır gındır Sozgelımı, "Yaz Opuşlen"nde ço cukluktan baslayıp, yaşlılık donemıne de ğın ıızanıp gelen aşk olgusunu, yazar yaşa mın bır parçası, belkı de kendısı olarak gorur ( 5 unku aşk bıttığı anda yaşam da, oyku kahramanı buyukannenın yaşamı gı bı sona erecektır (34) Ancak, gençlerın kalplerınden kopan fırtınalar çoğu kez on ların, toplumun buyurgan geleneğıne kar şı hcr şcyı goze alarak dırenmelerıne ya da başkaldırmalarına da yol açar Bu başkal dırmada kımı ke/ olum bıle onlara vız ge lır Bunlar arasında Zabel Manol'un Mus luman gence olan aşkı ve kıskançlığı, belkı cn masumudur Sonunda ayrılık vardır ama, yınede her ıkı âşık, bırbırınden hoş lanmaktadır Hele hele Zabel Manol, sev dığı adamı olesıye kıskanmaktadır (35) Ote yandan, "Gorgu Tanığı Otobustu" oykusunde evden kaçıp yolun kenarında bo/ulmuş bır otobuse sığınan ve geceyı bırlıkte otobuste geçıren âşıkların tavrı tam anlamı ıle nıhılıst bır tavırdır (36) Ancak, Selamı ve Sunbul'un olanaksız aşkları, tekne ıle bırlıkte açıldıkları Ege'nın derın sularında son bulunca, Ege'nın kıyı kasabasında kuşaktan kuşağa anlatılan bır oykuye donuşunce bır anlam kazanır (37) Yıne aynı kaderı paylaşan ve bır mağarada once Zelıha'yı, sonra da kendını olduren Yusuf un oykusu, ancak bu trajık olumlerden sonra koyde dılden dıle anlatılan efsane olur (38) Tarık Dursun K 'nın oykulerınde aşk konusundakı yabancılaşmanın bır başka yonu, "Aşk AÜahaısmarladık" kıtabında topladığı oykulerde ele aldığı ve "ıkı yuzlu aşklar" dıye ozetleyebıleceğımız aşklardır (39) Daha kıtabın ılk oykusunde, kumda kı ayak ızlerının ardından yuruyen oyku kahramanı, aşk konusunda şoyle bır ızle nım ıçındedır "Sevmek, alışkanlık de mıştı erkek Renksız yuzunde tek bır kı pırtı bıle yoktu ve kadına dumduz bakı yordu Alışkanlık mP dıye sordu kadın şaşırmıştı, belkı de beklemıyordu bunu Gozlerı, erkeğın gozlerıne takılmıştı Onıı sevmıyor muyum, dıye geçırdı ıçınden Hayır, onu sevmıyorum Onun benı sevdı ğınden kuşkuluyum Bu kuşku benı on dan uzak tutuyor hep Evet, dedı erkek Susarak gozlerını kadının gozlerınden ın dırdı Ekledı Evet, alışkanlık " (40) Bır başka yerde, oyku kahramanı kadın, karşı sında erkeğe karşı duygularını şoyle bır monologla okuyucuya yansıtır " Moda değıştı Renkler de Şımdı kımse gulkuru su renkte yağmurluklar gıymıyor Zevk ler çoktan değıştı, genç kızlar ve kadınlar değıştı, yağmurluklar bıle " (41) Ve bız devam ederek, "Bır Dal Çıtlenbık" oykusundekı şu yargılara bır goz atalım " Ama ben kotu bır kız değdım Evet, hıç bır /aman kotu bır kız olmamıştı Senınle bırlıkte olduğu gunlerde de evlendıkten sonra da yuz kcre bın kere kaçıp sana geldığınde de 1 lıçbır zaman Kesınlıkle Suçluluk duymadan ve hep severek (42) Yıne "Aşk Allahaısmarladık" oyku sunde kadının erkeğıne, yıllar sonra onu başkasıyla aldattığını ıtıraf edışı (43), ya da "Anısı Kalır" oykusunde olduğu gıbı kadının, yıllarca sonra karşılaştığı eskı sev gdısıne, "senınle bırbırımızı scvdık ama, nıç yatmadık" dıyerek onunla yatmak ıste mesı (44) Tarık Dursun'un kımı oykulerınde aıle i(,ı, ozellıkle bırlıkte yıllarca yaşamış karı koca arasındakı yabancılaşma da ele alınır Sozgelımı "Kırgın ve Sevgısız" oykusun de, oyku kahramanı kadın, kocasını yıtır mış olmasına karşın, yıllar sonrası yalnızlı ğını dıle getırırken çevresıne karşı olan tavrı, yıne tam bır nıhılıst tavırdır " Nı ye suçluyorlar benP Dıştan gorduklerı gı bıyım dıye mı? lçımı, ıçımtzı bılıvorlar 1 mıydi' Evet onu baskı altında tutuyor dum, evet onu bılerek ezıyordum doğru bu Ne var kı, sevıyordu bunu o da, horla nıyordu bayağı Sabahleyın benden erken kalkması, sobayı yakmak ocağa çayı ko yup bır başına kahvaltı etmek sabah çı ğının sardığı bahçeye bakan pencerenın onunde oturup yudum yudum çayını ıç mek onu yadırgatıcı bır bıçımde mutlu edıyordu " (45) Ote yandan "Karanfdlı Hıkâye'de ıse bırlıkte yıllar geçırmış karı koca arasındakı yabancılaşma, daha değı şıktır Bu yabancılaşmada korku ve kaygı vardır, gelecekte gunlcrle ılgılı bır gııven sızlık vardır Bunu daha yakından gorebıl mek ıçın eşlerden bınnın, orneğın koca nın monologlarında aldığımız kısa bır ay rıntıya bakmak yeterlıdır " Benımle ol mak sıkıyor onu Oyun ovnuyormuşuz bu oyunda yorulmuş, sıkılmış gıbı duru yor Oysa, senı sevıyorum, senı sevıyorum senı sevıyorum Hayır, benı sevmıyor, benı 1 sevmıyor benı sevmıyor Benden bıktı 1 Bellı Benden sıkılıyor Nefena (46) Bu çızgıdekı oykuler arasında Dame de Sı on'lu kız Senem'ın oykusu daha trajıkdır Gerçekten onun ıçın "muhım olan aşk" mıdır'1 bunu, onun yorumu ıle ızleyelım " Ah, evet, muhım olan aşktır1 C unku aşk ekmektır, çunku aşk ev kırasıdır, çun kıı aşk aybaşıdır, çunku aşk taksıttır, a)ans haberlendır, kaçıştır, ızlenmektır, saklan maktır, kuşatmadır, tabancadır, kurşun dur, tutuladır, gozaltıdır, bıldındır, gerrye donuştur, gunah çıkartmadır, suçlamadır, yabancılaşmadır, malı denge vergısıdır, ta sarruf bonosunun kalkmasıdır Boğaz Koprusu'nun Rumclı yakasındakı ayaklan dıbınde pezevengın bırı kız oğlan kız Havrıve'yı bın lıraya BMW'lı ecnebıye sa tar ve butun dunya haykırır Muhım olan aşkımız muhım olan aşkımız" (47) Nıet/sche nıhılızmı toplumsal yozlaşmanın bır sonuuı olarak gormuştur ve ka pıtalızmlc doğrudan bır ılışkısı olduğunu fark edememıştır Oysa Elaubert daha başlangıçta bunun tarkına varmıştı Nıhı lıst >azar, şoyle ya da boyle kapıtalıst bur juva dunyasinı aşağdar ve daha da oteye gıdcrek onu barbarca bulur Ernst Fısc her e gore bu dunyada uğrunda yaşamaya değer şey var dıyen ya delıdır ya da dolan dırıcıdır (48) Gerçekten de Nıhılıst sanat çı bur|uva kapılahst duzenın kucağına duştuğunu se/dığındc, her şeyı suçlayıp yadsır Butun olumsuzluklara karşın, Dos toyevskı nın yaptığı gıbı vıne de dunyanın vaşam ıçın elverışlı bır ortam oluşuna al dırmaz Bununla bırlıkte nıhılızme zaman zaman başvuran gerçekçı sanatçılar ıçın toplumsal cdınımlerı sanata donuşturmek kolay değıldır Fıscher bunun nedenını ıkı noktada toplamıştır Bunlardan bırı kapı talıst duzende emekçı sınıfının somurul mesının etkın bır bıçımde devam edışi, ıkıncısı ıse kapıtalızmın yalnız ekonomık vc toplumsal bır du/en olarak değıl, aynı zamanda "manevı" bır uttum olarak us tunluk kazanmış olmasının acı surecı, ycnı du/enın ıse eskının bu onulmaz yaraları uzerıne gelmesı (49) olumle bıten sona goturur (52) Aslında Işnar Golu'nun karanlık sularında nokta lanan "Derdıyok ıleZullusıyah'ın oyku sunün sonuçları ıse, okuyucuya çeşıtlı al ternatıfler sunularak onların yorumuna bırakılır (53) • (1) Vezır Duşu, (Istanbul, Yedıtepe Yayınları 1957) s6 (2) Ona Sevdığımı Soyle (Ankara, Bılgı Yayı nevı Aralık 1984) s 122 (3)aj>e s 15 (4) Omrum Omrum, (Ankara Bdgı Yayınevı Şubat 1994, s 95 lluncı Basım) (5) agt , 98 99 (6)agt s 10ü TAHİRİN ÖYKÜSU Tarık Dursun K nın aşk konusunu ışle dığı ve geçmışlc bugun arasında konusal bır yakınlık oluşturduğu "Bağrıyanık Omer ıle Guzel Zeynep" kıtabındakı oy kulerınde ele aldığı yabancdaşmanjn bır başka boyutudıır Yer yer fcodal yapının ve yer yer de bur]iıva toplumunun dgınç bır korrulasyonla sarsıldığı ılgınç bır us lup dcnemesıdır bu oykuler Bunlar ara sında, yurtdışına ışçı olarak gıtmek ıste yen, ancak çuruk raporu alınca gıdemeyen Tahır'ın oykusu ılgınçtır Sonunda, cebın dekı parayı amcasına başlık olarak verıp, amcasınm sağır ve dılsız kızı Zuhre ıle ev lenmek zorunda bırakılan Tahır, gcrçeğı oğrenınce muthış bır açmaza duşer (50) "Hurşıt ıle Malı Mıhrı" ıse çağdaş dunya da ınsanlararası parçalanmanın ılgınç bır orneğıdır, Hurşıt'ın sınıfsal konumu gere ğı romantık aşklar hayalı arındakı tavrına karşılık Mah Mıhrı burjuva toplumu de uyum sağlamış bır fahışedır (51) Yığıt Behram'a gelınce, Elıf'e olan aşkı, ıkısını (7) age, s 101 (8) agt s 102 (9)age s 176 178 (10)age s 38 (11) age s 43 (12) age s. 149 (13)Vezırdu$u s 68 (14) Ernbt Fıscher Saııatın Gereklıhğı (Istan bul eyayınlan 1979) s 106 (15)VezırDuşu s 76 (16)age s 11 (17) Ona Sevdığımı Soyle s 93 (18) age,s 84 (19) age, s 18 (20) age , s 32 (21) age, s 68 (22) age s 73 (23) Omrum Ömrum s 7 (24) Yabanın Adamları (Ankara Bılgı Yaymevı 1991) Uçuncu Basım s 155 (25) age s 46 68 159 (26) Ona sevdıgımı Soyle s 101 (27) age !, 100 (28) Yabanın Adamları, s 56 (29( agt s 64 (30) age 79 (31) age s 21 (32)age s 26 (33) age s 90 (34) Yaz Opuşlerı (Ankara Bılgı Yaymevı Ka sım 1996) s 13 (35) Ona Sevdığımı Soyle, s 79 (36) age s, 105 (37)age s 53 (38) lmbatla Dol Kalbım s 134 (39) A^k Allah usmarladık (Ankara Bılgı Yayı nevı, Ağustos 1993) (40) age s 10 11 (41) age s 30 (42) age s 50 (43) age s 53 (44) age s 91 (45) tmbatla Dol Kalbım s 126 127 (46) Omrum Omrum s 73 (47) Ydbanm Adamları s 147 148 (48) Sanatın Gerekhlıgı s 115 (49) age s 116 (50) Yabanın Adamları, s 97 (51) age, s 109 (52) age, s 122 (53) age, s 133 Tarık Dursun K nın oykuculuOu. Hasanglller" (1955) ve "Vezlr Düsu' (1957) Ile 195011 yıllardan ba^layıp, oOnümüze deOMi uzanıp gelen uzun bir yuruytytur rt Ll U U II.Q 1 VX T Kl TiıD , A vı A a a.