Katalog

Yürüyorum Yürüyorum Yürüyorum DÜNYÂYI PROTESTO EDÎYORUM." Noktalama imlerini dizc oluşumuna bıraktığı "Kahraman Kalbim" isimli şiirindc görsellik ve destansı nitclik, biçenıin benzcrsizliğini yaratırken, etkitcpkiestetik, anlambiçim biçem ayrılmazlıg'ının özgün bir örncğini yaratıyor. Gcnelde dizeler kısa olsa da uzun ve uzun soluklu şiirler yazıyor Özkan Mert (l:sf.8O): "Bağırıyorum Bağırıyorum Lokanlalara Komılere Dağlara ve şehirlere Bağırıyorum Bağırıyorum Yanknı vuruyor Yüregitne 0 buz gıbi Kızların Biraz alkol Ahyorum Tutup bir sıgara yakıyorum Temmuz oluyor Sevgılim dtyorum Sevgilim sevgılim Dünyaya Sıgmıyor Ellerim." dağlar / çarpıp/geçerken saçlarınıza / Akdeniz / karışıvermiştir çayınıza."(l:sf.H8). Erotik izleğin de şiirlcrine araç olduğunu söyleyebiliriz. 'Aşk' izleği için ise sıradan olmayan bir yorum yapıyor: "Çünkü aşk da, kurulu düzene karşı bir protcsto eylemiydi; toplumun koyduğıı kalıpları kıran, anarşik bir eylemdi. Bu dönemde yazdığım şiirler, bir kaosun başka bir kaosla karşılanışıydı."(l:sf.7). Ilk gençlik yıllarında yazdı^ı aşk şiirlerinden söz ederken bile 'aşk' izleğinin kaos ve protesto izlekleri ile karma, özgün bir biçem arayışı düşünccsiyle sürdüğünü, sürmesi gerektiğini imliyor. Şiire olan aşkından da söz ettiği, aş ve erotizmin iç içe geçtiği "Kalbim Ateş Altında" isimli şiirinden bir böliim, Özkan Mert şiirinin bu konudaki karma izleklerine ve poetikasına örnek olacak(l:sf.89): "Göğsümü öp göğsüme rendele, / yarın ırmaklara karışırım belki / memelcrini şiddetlc uzat bana / Yağız bir şafa^ın hazzıyla sevişelim / bir bıçak gibi çekip baharı kıhfından / hüküm geçirelim sabaha" Tarihsel dcğerlerine sıkı sıkıya bağlı Özkan Mert şiiri. "düşün arkadaş: / kimin tabutu olmuştur tarih! " derken, tarih bilincinin geleceği kurmada deneyim kazandıran vazgeçilmez birikim aracı olduğunu, yanlışların bireyi tarihe gömeceğini imler. Şiirinde de tarihsel verileri, bugüne bakarak sürekli sorgular. Geleceğin doğruluğu için bir basamaktır tarih, bir nehir gibidir. Orhan Tülcylioğlu'nun kendisi ile yaptığı o uzun söyleşide "Tarih bilincinin şiirde ayrı bir pencere olması, şiirin onun içinde erimesi gibi diişüncelcrim var." der. Yaşamın bir bütün olarak, hem tarihe karşı ve hem de bugüne, insanın kendini savunması anlamına geldiğini imler: "îhtilaller, erotizm, bitki ve kuş artıklan / bozkırlar ele veriyor bizi; Kanayan / bir tarihtir savunmamız."(l:sf.H6, 55, 110). Özkan Mert şiirinde sürgünlük ve gezginlik birbirlerine bağımlı kavramlardır. Bu durumu hazırlayan nedenler vardır ki; şiirinin poetikasına yön veren nedenlerdir bunlar: 60' sonrası şiirin, tkinci Yeni'ye tepki diye gelişen toplumsallık izleğine yönclme eğilimi artarak sürmektedir. lkincisi, 68' olaylarının toplumsal devinimi etkilediği yıllarda Özkan Mert ideolojik tavrını 68'lilerden yana koymuştur. Üçüncüsü, hükümetlerin, anayasaların, politikanın özgürlük ve demokrasiye aykırı; tslami düşünccye çanak tutan tavır ve düşünceleri doruk noktasına ulaşmıştır. Dördüncüsü, ayrıca fiilen tiim bunların içinde iken ideolojik kırgınlıklarla sonuçlanan bir toplumsal devinim yaşanmıştır. Bu dcvinimin ulumsuzlukları, kendisine şiirden başka hiçbir sığınak bırakmamış, Özkan Mert şiirini yönlendırmiş, Türk Şiirinde ayrıcalıklı bir yere konumlandırmıştır. Tarihi(!..), bir kez daha onur vc gururla anarak nokta imine yaklaşıyorum şimdilik: sonuç olarak; Türk şiirinde çok ayrıcalıklı bir yere konuşlanan Özkan Mert şiiri, okudukça umutlarımızı canlandırıyor(l:sf.94): "Yarın bir başka gün... / Yarın dünyayı güllerle boyayacağız hep okunan kitapl ISABEL ALLENDE ZORRO EFSANENİN BAŞLANGICI Sinemanın, çizgi roman ve çizgi filmlerin efsanevi kahramanını bu kez Isabel Allende'nin büyülü kaleminden okuyacaksınız. Ruhkır Hvi'nin, Eva Luna'nın yazarı, Zorro'nun yaşamöyküsünü hem bir gerilim romanına dönüştürüyor, hem de eğlendirici kılıyor. SÜRGÜNDE YAŞAM Özkan Mert, yirmi yıldan fazla sürgiin bir yaşam sürdüğü için, nereye gitse iilkesinin kokusunu arıyor: "nereye gitsem sürgünüm", ".../ bir gün ülkemize döneceğiz dostlar. / Kimse alamayacak elimizdcn / yarına olan inancı."(l:sf.l22, 86). Her yola çıkışta, giremeyeceğini büiyor olsa da, belki de ülkesine diye çıkmış olsa gerek ki; bu yüzden; şair bir dünya sürgününe dönüşür; bu siirgünlük yaşamsal deneyimler kazandırırken, şiirini de yönlcndirir; kabına sığmayan, hırçın ama seveccn tavrını eksik etmeyen destansı şiirler çıkar ortaya. Çok sık yermekan değiştirir Ozkan Mert şiiri. Sürgünlüğü onu gezgin bir şair yapmış; gczginliği şiirini daha sürgün etmiştir. Hemen hemcn her tür izlekten bir anda sürgüne dönüşür o'nun şiiri(l:sf.88): "Kucak dolusu öpücük sunuyorum sana sevgılı dünyamız ıltk bir şarap gibi yürürlükte bugünde yaşamımtz Ve bıraz Akdenız her yag'mur sonrası Stockholm " Anlam konusundakı seçimi ne olursa olsıın o'nun coşkusu bütün şiirlerinde hissediliyor. Şiirlerinin biçemi hayatın ve somutluğun dışına düşmüyor: ".../ Metin'le Günsel'in balkonunda / bir ihtilâldir sabah kahvaltısı. / Karşıki ISABEL ALLENDE ZORRO EFSANENİN BAŞLANGICI [email protected] 1 Ben Savaşçı Değil, Gül Yetiştiriciyim, Ozkan Mert, Dünya Yayınları, Islanbul 2005, 2 Nehir, Özkan Mert, Boyut Yayınları, htanbul 2002. CUMHURİYET KİTAP SAYI 823 ırırır.caııyciyi Jilari.com SAYFA 11