04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mehmet Faraç Urfa Yahudllerl'nln dramını yazdı Sahi 'Son Gâvur' kimdi? R oman tadmda, cdebi dili pekişmiş, gerçek iki ulaya, Urfa'ntn köklü tarihi ve benzcrsiz sureti eşlig'inde temelli bir yapıt 'Son Gâvur' (Günizi Yayınları). Urfa'ya, Urfalı bir yazarın vizöründen yanstyanlar... Araşttrmaa gazeteciyazar Mehmet Faraç'tn 'KötülerMahallesi' nden sonra imzasını attığı ikinci edebi nitelıkli araştırma kitabı. Konusu ve kahramanlart gerçek yaşamdan alınmış, kahramanlardan Halit'in gerçek adı ıse güvenlig'i nedeniyle saklı tutulmuş olan belgesel roman 'Son Gâvur', htanbul, Malatya, Urfa hattında evrilen dört yıllık bir araştırmanm ürünii. İki olayı günısıgına çıkartyor. llki Halit adlı, Urfa'da be$ vakit namaztnda, dini bütün Müslüman babanın Hıristiyanlıg'a geçmis oğlunun yaşadıklarından yula çıkıyor. Halit dıslanmış, tehditler almtş, telefonlarda lef eşlig'inde ilahiler dinletilmiş, hlamcı gazetelerce hedefgösterilmiş, gâvur yaftasıyla cemiyctin vicdanında yargmz infaz edilmis, Hizbullah'tn işlediginden kuskulanılan bir cinayete tanık olmus. Kaçırılarak ölesiye dövülüp sorgulanmıs, kurşunlanmtş, resmi kurumlardan yeterli ilgiyi görcmemiş, ölümün soğuk nejesini her an ensesinde hissetmis, yajamı lanı anlamıyla cehenneme dönmüs. O, Hz. îbrahim'in putperestiğe savas açtıg'ı topraklarda din değiştiren bir Imam Hatip mezunudur, Milli Gazetc'nin duyurdugu üzere încil dağ'ıtmak için resmı makamlardan izin için koşturan evliya oğludur, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktadır. Ahalinin tonlamasıyla 'gâvur'dur! ahir. Tüm bu olaylara yol açan Hizbullah adı altında Allah adına terör estırenlerin yaratttğı çekince mi? Toplumda genlere islemis çoğunluk psikolojisinin, azınlık olarak nitelenen zümreleri dışlatan, sömürülme potansiyelli, pusuya yatmış yer yer nükseden baskı mekanizması mı? Misyoner tuzağı mı, yoksa dinler tarihini incelerken kesfettiği baska inanç kapılarından birinden içeri girmesi ya da içerigirrneye itilmesi mi neden? Toplum sal cinnet mi? Sıtma nöheti tutmuş ayrımcılık mı? Halit'in canına yelen bu kâbuslardan sonra bir gün eline kâğtdı kalemi altp Islanbul'da Cumhuriyet gazeteünde çalısan Murat Ferman'a tüm olup biteni özetleyerek yardım istemesiyle baslar her $ey, bu kitabtn yazılma süreci de, Urfa'ya ilişkin bir dolu sorunun yanıtlanmaya başlanman da, gâvur titrinin masaya yatırılmast da. Eserin didaktizm tuzag'ma düşmeden ı$ık tuttuğu bir gerçek de Halit'in Hıristiyanlığa geçişinin nedenini açıkladığı kıtabın 21. sayfastnda }« sözleri, "Imam Hatip'te Hıristiyanlık degişmiş diyorlardı!.. Onlar şeytana tapar deniyordu!.. Hz îsa'yı Allah yerine koydukları için Htristiyanlart yoldan çıkmı; görüyorlardı. ü zamanlarda orada çok kiifür ediliyordu. Og'retmenlerden çuk küfür işitiyordum. () Orası sanuçtci bir din okulu. Din demek saygı demek, sevgi demek, barı\ demek însanların hoşgörülü olması demek. Bir din okulunda resmen işkence görüyorduk"'. Halıt bir gazetedeki ücretsiz încil ilantna ba^vurarak edindiği Incil'den çok ctkilenmiştir. Ona gb're bıcil'de şiddet yoktur, Kuran'da şiddet vardı. Daha sonra Urfa'da ınanç turizmiyapan iki Alman'la tanışmasıyla bir nevı mhyonerli$e baslar, kendisine gönderilen 500 kadar Încil'i çevresındekilere dağıtır onları bilgilendirmek adına. Ve sikâyet üzerine go'zaltına alınarak sorgulamr. T)m hanesinde Hıristiyan yazdıktan sonra da tehditler almaya baslar. Yazar Murat Ferman ın uçağa atlayıp Urfa'ya gelmesi ve Halit'in evine konuk olmasıylü da olaytn aynntılarımn içinden kentte taribte yaşanmıs kanlı bir cinayetin perde arkasına tanık olacak, ayrılık tohumlanmn uzantılartmn peşinde sokak sokak, çarşt pazar iz sürecek, ilginç ve bir o kiidıir gerçek kışıliklerle tanısacak, sumenaltı edılmis, dava metinlerinde ktsılı kalmış, kamuoyunun pek bilmediği gerçcklerin dillendig'i belgelere ulaşacag'tz. 'Son Gâvur', tüm bu olayların ışığmda bölgede başını Amerika'mn çektiği misyonerlik faaliyetlerinin boyutunu, kısa süredeyük%elen bir grafik izlemis Hırıstiyanlasma oranını da gözler önüne seriyor, arastmyor b'te yandan Müslüman halkın iepkisinin nabzınt tutuyor. Mehmet Faraç'tn kitapta izirıi sürdügü ikinci olay ise yazarın tanısmasından kna bir süre sonra da ölen Ahmet Kemal adlı, sonradan Müslüman olan yahudi kökenli yurttaşın, Çakeri Mahallesi'nde birlik.te yaşadığı ailesinin, 31 öcak VHTdevahşice katledilmesi ve bu olayın toplumda yarattığı infial Olayı birınci elden öğrenmek is/ıyen ve yaşlı adamı ilk ve ne yazık ki son kez gören yazara, Ahmet Kemal'ın yanıtı "Yaramt deşme. "Helc yegen git şimdi... Git he~ le... Sonra bir gelbahalım... Anlattrım belkiozamau..." olur. Yazar gider, wnra geldiginde ise Ahmet Kemal'ın oldügiinü ög~renir. Vahsetle tlgılı adliye arsivlcrindeki bilgilerı arastırmaya başlayan yazar bir yandan da kurbanları tamyanları bulup konuşur. Ahmet Kemal'in "yaramı deşmc" dediği olay, Mehmet Faraç'ın da yazdığt ve anlattığı gthi Urfa'nın yakın tarihinde korku salan ve toplumda infiale yol açan bir aile faa'asıdır. Şöyle kı I947ytlmın 1011 Ocakgecesi Yahudi cemaatinin yasadıg'ı Çakeri Mahallesi'nde bir eve giren kimliği beliruz ktşiler, aile reisini, hamile eşini, kayınvalıdesiyle dört çocugunu hunharca katlederltr. Küçük çocuklann da aralannda oldug'u 7 kurbanın kafalarına scrt dsimlerle vurduktan sonra bıçaklarla boğazlarında derın yaralar açan kaliller kimilerinin kulak ve burunlarınt da keser. Ahmet Kemal ise askerde oldug'u için kurtulmustur. Katliam ekseninde, Müüümanlar da, Filistin 'nden gelerck kendi recmlerini eda ettikleri savlanan Yahudiler de zan altında kalır. Kimilcri Müslümanlann, kımileri ise Müslümanltğı seçtikleri için infaz n Gamze Akdemir "w~ y ıtaplarımzla bazı kesimleri ğyr rahatsız ettiğiniz ve bu yb'nde | V tepkileraldığınız düşünülür1 X $e bu anhıtnda Son Gâvur'un nasıl bir tepkı uyandıracafcını tahmin ediyonunuz'' Evet, 'Töre Kıskacında Kadın' aşirctleri rahatsız ctti, 1 lizbullah ile ilgili çalışmalaıım örgiitii rahatsız ctti, El Kaidc dc öylc oldıı. Bunlar daha larklı «,'alı^nıalardı, edebi yönleri, dolayısıyla öyküscl bir dili yoktu, biıaz da bu yiizden etkisi daha scrt lıissedildı. Bu kitabımın diğerlerinden farkı bu. Tenıclindeki aıaştırmacılığı yitirmemek kaydıyla, belgeleriyle ispatlı, gerçek, ya^anmış olaylara dayansa da, 'Kötüler Mahallesi'nde basjlattığım bir çizgide, edebi yönlü bir ç.alışma olması. Roman da olsa öykü de olsa arastırmaya dayalı ürünlerin, gerçek olaylara temellenen çalışmaların kurgulanmış, olan lara kıyasla okura çok daha fazla kaza nım getireccgini düsjünüyorum. Birkitabın insanları İıem eğlendirmesi, hem eğitmeM, hem bilinçlendirmesi, heın bil mediği dünyalara pencere açması gerektiğine inanıyorum. Bence okur kurgulanmış kitaplara doydu. Bence bir insanın masa başına otıırup hayal dünyasındaki şeyleıi yazması bir tür kolaycılığa kaç mak. Yazarların da, roınancıların da hatta şairlerin de araziye çıkmasında yarar var. Okurun en okııması gereken kitaplar salt masa başında yazJmış kitaplar olma malı. Niye gerc.ckc,ilik olmasın edebiyatta.^ Edebi dilitı yanı ura takip ve serüven sürecini perçınleyen sinematik bir açı da u'ziliyor kitapta. Bunu bilincji yaptım, bir kaınera do laştırdım sokaklarda. Dediğim gibi edebi dili olmakla birlikte kitabımda hiç kıırgu yok. Kitap yazarken insanları sadece eglendirmek taraftarı dcğilim. Bilinnıeyen, SAYFA 14 karanhkta kalan bir şeyler varsa orlaya çıkarmak, dışa vıırmak, bu arada da uku yan insana görmedi£i, bilmediği bir coğrafyaya, sosyal, siyasal, kültürel yapısına dair bilgiler vermek taraftarıyını. Bundandır ki kitabın kahramanlarından olan gazeteciyi bir objektil olarak kullanarak, Urfa sokaklanna bir kamera saldım ve hanlarını, insanlarını, yemelcrini içnıelerini, sohbetlerini, yaşayışlarııu, her bir ayrıntıyı kaydettim. Bu kitap o kameraya yakalanan görüntülerdır. Urfa'nın otantık havası halihazırda edebi bir dılı dc bcraberitıde getmyor ö'yle degil mi? I leııı de nasıl. Urfa dogal bir platodıır, sinemacı için de dogal bir plalodur. Araştırmacı için tükenmeyen bir ha/inedir, öykücü, romancı için çok önemli, gizeınli bir mekândır. O yiizden kanıeıayı dolaştırmam yetti orada, edebiyat, folk lor, kültür, sanat, resinı, miizik, herşey tüm do£allığıyla işledi kitaba. Urfalı olmanız dolayısıyla yazarın da duygusal bir ba£ı, gobek bagt var bölgeyle O cografyayla ilgili kitaplar yazarken tam bir avantajdı bu gerçekten. Mürekkebiın o bölgenin kültüriiyle yoğrıılmu^ zaten, kalemimde o bölgenin kültürü, folklorü, sanatı, duygusu, titreşimı var o yiizden çok da zoıiuk çekmedim. Belki dışarıdan gelen bir insan o kadar doyuıu cu bir şekilde o kamerayı dolaşlıramazdı, orada nereye gireceğini, nereye ne kadar zoom yapacağını bilemezdi. ÖNEMÜ BİR KENT Türkıyc'nın nasıl bir ilgisi var Urfa'ya? Muhatazakâr kesim Feygamberler Diyarı olarak düşündügTı için saygı ve üzen gösteriyor. Nureular Said i Nursi orada öldüğü için ayn bir saygı gösteriyorlar mesela. (Jünkü Urfa sadece dini konumuyla değil sosyal konunıuyla da çok önemli bir kent, reytiııgi çuk yüksek bir kent. 12 bin yıllık bir geçmişi olduğu kaK İ T A P C U M H U . R İ Y E T SAYl 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle