Katalog

Zeynep Cüler'den "Süveysin Batısında Arap Milliyetçiliği: Mısır ve Nasırcılık" dar aydınlatıcı olabileceğini gösteriyor. Bu kitapta bir şeyleri yüceltme ve bir şeyleri karalama değil, toplumsal ve siyasal dinamikleri kavrama ve bunları tarihsel bağlamlarına yerleştırme çabası var. Bağıınsızlıkçı, kalkınmacı, ilerlemeci hareketlerin bölgemizin tarihinde önemli bir ycre sahip olduğunu bilmeden, gelecek hakkında umutlu olmak mümkün mii.' Güler, bu hareketleri tartışırken, bölgemizdeki toplumsal dinamiklere ve dolaylı olarak da siyasi olanaklara ışık tutuyor. Kitap, Zeynep Güler'in istanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi Uluslararası tlişkiler Bölümü'nde yaptığı doktora tezi çalışmasına dayanıyor. Karşımızda, "akademik" sözcüğünün olumlu yanlarını barındıran, ama derleyicilikle sınırlı kalmayan bir çalışma var. Güler, "o şunu dedi, bu şöyle itiraz etti, lalanca isc tartışmaya şıı şekilde müdahil oldu" türü bir aktannacılık yapmıyor. Kitaptaki alıntılann büyük bir bölümü, bize "somut bilgi" veriyor. "Tezler" ise Güler'in mevcut birikime katkılarını da içeriyor. Belki de her şeyden önemlisi, Zeynep Güler'in çalışması, okuyanlarda, "tamam, bu meseleyi de öğrcnmiş oldum" hissini aeğil, konu hakkında yeni okuma yolculuklarına çıkma isteğini uyandırıyor. • Zeynep Clüler, Süveyş'in Batısında Arap Milliyetçiliği: Mısır ve Nasırcılık, Yenıhayat Kiitiiphanesi, htanhul, 2004, 328 sayfa Komşularımızı tanımak ve anlamak için... a Erkin ÖZALP Kitap. Zeynep Güler'in İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yaptığı doktora tezi çalışmasına dayanıyor. Karşımızda, "akademik" sözcüğünün olumlu yanlarını barındıran, ama derleyicilikle sınırlı kalmayan bir çalışma var. O rtadoğu, gündemimizden hiç düşmüyor. Filistin sorunu, Irak'ın işgali, "Büyük Ortadoğu Projesi", "tslami teröreylemleri" vb. başlıklar, büyük bir sıldıkla, gazetelerin birinci sayfa manşetlerine ya da televizyonlardaki haber bültenlerihin ilk sırasına yerleşiyor. • > Peki, hakkında bu lbadar çok şey duyduğumuz ve kaçınılmaz olarak birtakım fikirlerc sahip olduğumuz Ortadoğu'yu ne kadar tanıyoruz? Örneğin, 1958 yılının başlarında Mısır ile Suriye'nin birleşcrek "Birleşik Arap Cumhuriyeti"ni oluşturduklarını vc bu devletin üç yil boyunca yaşadığını, bunu bir zamanlar bir yerlerde okumuş olanlarımız da dahil olmak iizerc, kaçımız biliyor ya da hatırlıyor? Israil'in Filistinlilere zulmettiğini hepimiz biliyor ve Yaser Arafat'ıhepimiz "tanıyoruz". Herhalde açıkça söylcmekte yarar var: Çoğumuz için, Filistin sorunu, sanki varhğını doğduğumuzdan beri hiç değişmeden siirdüren bir sorun. Bunun belki de cn açık kanıtı, "Araplar" ya da "Müsliimanlar" hakkında genelleme yapmakta hiç zorlanmamamız. Bu iilkede, "Osmanlı Imparatorluğu'nun son döneminde Araplar bize ihanet etti" diye diişünenlerin sayısı hiç de az değil. Oysa örneğin, kimilerimizin "Mehmet Ali Paşa Isyanı" ile hatırladığı Mısırklar, 1911 Trablusgarp Savaşı'nda ve 191213 Balkan Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ni desteklemişti. Bugünlerdc, Ortadoğu dendiğinde çoğumuzun aklına yalnızca "Islami" hareketler geliyor. Bu coğrafyanın 2O.vüzyıl tarihine (farklı) Arap milliyetçisi hareketlerin ve bu arada sol/sosyalist hareketlerin son derece güçlü bir damga vurduğunu kimilerimiz neredeyse unuttu, kimilerlmizse belki hiç öğrenemedi... Zeynep Güler'in kaleme aldığı Süveyş'in Batısında Arap Milliyetçiliği: Mısır ve Nasırcılık başlıklı çalışma, tam da Türkiye'nin Ortadoğu'daki rolünün daha fazla tartışıldığı bir dönenıde, komşularımızın tarihine daha yalundan bakma, bölgemizdcki siyasal, ideolojik ve kültürel dinamikleri bilgiye dayalı olarak tartışma olanağını sağlıyor. Başlıktan da anlaşılabileceği üzere, çalışmanın odak noktasında Mısır'daki Nasırcı hareket var. 1952 yılında Hür Subaylar Hareketi'nin önderi olarak iktidara gelen Nasır, 1950li ve '6O'lı yıllar boyunca, Bağlantısızlar Hareketi'nin önerrJi liderlerinden biri olmuştu. Güler, kapitalist vc sosyalist kutuplar arasındaki mücadelenin damga vurduğu bir dünyada ve bu mücadelenin ortaya çıkardığı boşluklardan yararlanarak "üçüncü yol" arayışına çıkan bir harekctin kökenlerini, siyasal, iktisadi ve kültürel yönelimlerini ve bu arada açmazlanm tartışırken, bizlere, , tarihsel bir bakış açısının ne ka Uygar Şirin ilk romanını sevdirdi! k ** r^ü Anne, Tut Elimi! hüzünlü ama umutlu bir sevgi hikâyesi... Üstelik genç bir yazan müjdeliyor: Uygar Şirin'i. Akıcı bir anlatım, sade bir dil ve içten bir yaklaşım... Yaşıtlarından farklı bir kız çocuğunun dünyasıyla tanışırken, sevgisiz dünyamıza da başka bir gözle bakma firsatını bulacaksınız. Bu roman ellerinizden tutacak, hayata direncinizi artıracak! Bu roman bu yıl çok konuşulacak! Hüzünlü ama umutlu bir sevgi hikâyesi. DOĞAN KİTAP www.dogankitap.com.tr C U M H U R İ Y E T K İ T A P S AYI 751 SAYFA 23 J