18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ayşe Kulin'le yapıtlarını konuştuk 'Ben roman karakterlerim gibi çok zeki, } çok yönlü, çok cesur bir kişi değilim.. Sıradan bir ınsanım kens, Jane Austin gibi yazarlann ürünleri ilk okuduğum kitaplardır. Türk edebiyatına adım atışım ise Nezihe Meriç'in Topal Koşma'sı ve Boz Bulanık'ı sayesinde oldu. llk yazıyla bulu\mamz nasıl oldu? Yazıyla buluşmam, ortaokul yıllarında Halis Ergeneli Hoca'nın sayesindedir. Şöyle ki; aruz vezninde şiir dinletileri sonucu şiir yazmaya kalkışmak ve beceremeyince düz yazıda karar kılmak. Alfabeyi söktüğüm günden bu yana, kendimi doğru dürüst ancak kâğıt üstünde ifade edebildiğimi belirtmeliyim.. Çeşıtlı gazele ve dcrgılerde edttör ve muhabır olarak çalijtınız Uzun yıllar televizyon, reklam ve sınema/ılmlerınde sahne yapınıctst, sanat yönetmem olarak görev yaptımz. Pekı neden 'yazar' olmayı ıstedınızP Biraz öncc saydığım mesleklerin bir sonucu olarak kabul edebilır miyiz? Tam tersi! Hep yazar olmayı istedim ve düşledim. Saydığınız diğer işler hayatımı kazanabilmek için yapnıak zorunda olduğum işlerdi. Tür olarak ilk bajta öyküyü seçiyorsunuz. Sizi öykü yazma çizgisine geliren(ler) neydı? • Yukarda saydığınız işlerde çalışırken, geç saatlerde eve döndüğümde, rahatlamak ve dinlenmek için öyküler yazardım. Zor geçen uzun bir günün sonunda gevşcmek için kimı bir kadeh içki ister kimi de başka bir şey. Beni öykü çizgisine getiren sadece buydu; günün sonunda mutluluk duygusu ihtiyacı. İLK ÖYKÜ KİTABI 1984 'te ilk öykü kıtabımzı yayımladınız. Yazma/yayımlatma çabasının önünüzdekiyolunu anlatır mısınız? Bir yayıncıya dosyamı okutabilme çabam tam 20 yıl sürdü. llk öykülerimi 1965 yılında yazmıştım. 1984'de nihayet Yazko, Güneşe Dön Yüzünü adı altında öykülerimi yayınlama karan aldı. Yazko'nun başındaki çocukluk arkadaşım Mustafa Kemal Ağaoğlu, Yazko'dan ayrılmasaydj, yayımlanacağı da yoktu. Çünkü arkadaşına kıyak yaptı denmesin diye, öykülerimi yayımlamayı kabul etmiyordu. 'Güneşe Dön Yüzünü'yü yayımlanma tarihi olaylı yıllann ardına düşüyor Daha kitabı okutiıadan ıçınde anlalılmak/verılmek ıstenen mesafi sezınlıyortııtı Sonradan da yamlmadığımızı görüyoruz . Aslında bu kitaptaki öyküler, giıişte sözünü ettiğim Osmanlı artığı dedeyle, Cumhuriyetçi bir babanın farklı dünya görüşlerinin arasına sıkışan duyarlı bir çocuğun izdüşümleridir. Çocukluk yıllannı Ankara'da bürokrat babaların evlerinde geçiren veletler, siyaset mikrobundan hayat boyu kurtulanıazlar ve ilk kitaplarında siyasi hiciv ister istemez baskın çıkar. Öyle ki, 'Sanıı Bey'ın Ruhu' haşltklı öykünüzdc eğlence yerlerinın bombalanmaunt, bu yüzden de tnsanların sokağa çıkmaktan korkmalannı salır aralarında anlatmanız aradan geçen 20 yılda lürkiye'de hıçbır şeyın değtjmedığini kolaylıkla gösteriyor okura. Ülkemizde tarih hep tekerrür eder. Çünkü biz yaşadıklarımızdan ne ders ne de ibret alırız. Bir gün Cumhuriyetimiz de çökecek olursa, onu dış düşmanlar değil, Osmanlı'yı çökerten iç çekişmeler, kıskançlıklar, inat, aymazlık, cehalet ve talan çökertecektir. E debiyatımıza geç kazandırılan yazarlarımızdandır Ayşe Kulin. 20 yıla yakın yayınevinin kapısını aşındırdıktan sonra nihayetinde Cüneşe Dön Yüzünü isimli öykü kitabıyla okurun karşısına çıkabilmiştir. llk kitabının ardından 12 yıl gibi uzun bir süre bekledikten sonra Münir Nurettin selçuk'un yaşamöyküsünü kaleme aldığı Bir Tatlı Huzuru yazdı. Bu kitap sipariş olduğundan sadece müzik tutkunlarımn dikkatini çekti. Yine aynı yıl. 1996da okura nostalji yaşatmak; bunun yanı sıra o günden bugüne toplumumuzdaki bozulmaları dikkat çekmek için Foto Sabah Resimleri isimli öykü kitabını yayımladı. Cerlye dönük iki kitabı da dahil, yazarlıktaki kalitesini pekiştiren iki ödüle lâyık görüldü (Haldun Taner Öykü Ödülü ve Sait Faik Hikâye Armağanı). Aradan geçen bir yıl içinde Türk edebiyatında pek f azla ürünümüz olmayan biyografi alanında Adı Aylinle okurun ilgi odağı oldu. Kitap yayınlandığı yıl ve daha sonraki yıllarda en çok satanların başında yer aldı. Hâlâ da bu grafiğln dengesi bozulmuş değil! Işte bu kitabının ardından Ayşe Kulin çok satmanın bedelinl ödemeye başladı belki de. Çoğu yazar ve eleştirmenden kötü yönde eleştiri almaya başladı. Ama bu eleştirilerden yılmayarak bir yıl sonra tekrar öyküye dönüş yaparak Ceniş Zamanlar isimli kitabını okura sundu. Kulin bu kita bındaki öykülerle okuru hüznün dehlizlerine sürüklemeyi başardı. 1999'ta ise Sevdalinka adlı romanı yayımlandı Kulin'in. BU, yazarın Bosnada yaşananlara sesini duyurmak isteyen romanıydı. Birer yıl arayla yayınladığı kitaplarına bir yenisini, 2000 yılında Füreya isimli yapıtını ekledi. Bu sefer Kulin biyografikroman tarzına geri dönerek ünlü seramik sanatçısı Füreya Koral'ın yaşamından kesitleri okuruyla paylaştı. 2001de ise Kulinin bir bölgenln hikâyesini anlattığı Köprü isimli romanı yayımlandı. Bu romanın baş kahramanı geçen yıl traflk kazasında yitirdiğimiz,Türkiyenin valisiRecep Yazıcıoğlu'ydu! 2002 yılnda ise Ayşe Kulin karşımıza iki şiir kitabıyla çıkarak blzleri şaşııttı. Içimde Kizıl Bir Cül Cibi'de Nâzım'ı anarken Babamada babasına yazdığı şiirleıie vefa borcunu ödüyordu. Ve geliyoruz 2003 yılına... Yayımlanan Nefes Nefese isimli romanında Kulin. Nazller'in elinden Türk diplomatlar sayesinde kurtulan Yahudiler'in hikâyesini anlatıyordu. Yazarın bu kitabı da okurundan hakettiği ilgiyi gördü. *** Işte yukarıda yazar Ayşe Kulin'in kısa hikâyesini okudunuz. Aşağıda da çocukluktan bu yana yazıyla geçen bir yaşamın günümüze uzanan panoramasını okuyacaksınız. Ayşe Kulin'le a'dan z'ye yaşamını ve kitaplarını konuştuk. • Erdem ÖZTOP$ener ÖZTOP s~y ayın Ayşe Kulin, dilerseniz ilkin V okumayla ha\ır neşir olduğunuz ^ ^k o çocukluk yıllarıyla başlayaltm \*J ıstıyorum. 'Okuma eylemıne nasıl bir ortamda basladınız, öğrenebitır miyiz? Okuma eylemine bir Osmanlı beyefendisi olan dedemin (anneannemin babası) peşinde koşuştururken başladım diyebilirim. Uzun yaşayarak bir başka dcvirden Cumhuriyet dönemine sarkmıştı. Kendi gibi yerini yadırgayan kadcr arkadaşı, eski içişleri nazın ve şair Ahmet Reşit Rey ile hemen hergün buluşur, sohbcte otururlardı. Ben de dedemin peşinden ayrılmadığım için, bu sohbetlerde bana yabancı dil gibi gelen şiir okumalannı dinlerdim. Şiire, ve şiirdeki müziğc düşkünlüğüm bu yüzden olabilir. Ayrıca okul öncesinde ben alfabeyi sökmeye çalışırken, dedem de bana Mim, Kaf, Âyn gibi harf isimleri söylerdi yazmam için. "Dede, bu harflerin adları M, K, A diye söylenir" diyerek ve anneme şikâyet ederdim dedemi, "Biliyor musun anne, bu benim dedem çok cahil, harflerin adını yanlış söylüyor." Bu dönemde neler okuyordunuz? Etkilendiklerıniz nelerdi? Aklımda yer eden ilk kitabım babamın bana ilkokuldayken armağan ettiği Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli kitaptır. On bir yaşından itibaren de, yollandığım okuldan dolayı tngiliz edebiyatının ürünleriyle haşır neşir olmaya başladım. Örneğin Dic AYŞE KULİN 'ABA İçimde Kızıl Bir Qül C/ibi... C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 75 1 SAYFA 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle