Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tıkleştıkçe doğa resmını yıtırdığını, bılımcılcr hzıkçıler soyluvor Demek kı doğa resmını aıtık lı/ıktcn alamayacağız Doğa resmınc tasvıııne sahıp olmadığı mız ıçın doğa ıle ınsan ılışkısınde ve ınsa nın ınsanla ılışkısınde soıunlarımız olıır tşte ç,evre kıılığı Bu duıumdan kurtul mak ıçın doğayı valnı/ca egemen olıınu cak, bolup paıçalanacak malzeme olarak goren anlayış bırakılmalıdır Bunu hılımı teık ctmek anlamında değıl, bugunku kullunımı anlamında sovluvorum ü /a raaıı onun yerıne ko>acağımız ycnı anla yışı fı/ık bılımınden elde edemeveeeğı mı/c gorc nc yapacağı/'' Yanıt doğa fcl seksındedır Üstclık 1 uıkçe bu konuda bıze olağanustu olanaklaı veııvor Bu l'urk felsefecıleıı olatak I uıkçedc, dl ğulerıkcndı dıllcımdı oluşturatakları felseh doğa ıesımleııvle bu venı anlayış ancak oluştuıulabılıı Sanat yapıtmın Jıiıına bırev etkınlıg'ı nın hıı ııruııu oldıı^ııı/ıı hııııun da yapıtın tııpluınsulttinclh ı/ıııı/ sorgulannıaum hiif.lt {/kardıg'ını \az/^or\un/tz bslc/ık aç/da/ı kışkırtıtt hıı {/fc/ş bu lıırkıye ve dun\ada bıınuıı ahuııı \avunanlara ne diruntz' Aksını nasıl savunuyorlar bılmem Benım so/ıım şıı Sanatçi bırey olarak bcllı bır toplumda yaşar Onun yaratma etkınlığınde ıster ıstcme/ toplumdan ız ler vaıdıı Bu ızleı doğrudan yansıtma bıçımınde olnıayabılır Zaten bu tıır do ğaleı (natuıclıst) anlavış çoktan gerılerde kaldı Sanat yapıtlaıında ızlcıı olan top lum, artık toplumsal bır şey değıl, sanat sal bır şeydır Bovle bır şey olarak yapıtın ele^tırısınde, gerıyc doğrıı gıdılerek top lumsal olana varılabılır Elbette şımdı va ıılan toplumsal olanla, yaratma edımının basjangıçtakı toplumsal olan da aynı şey değıldır OLANAKLARI KESFETMEK Herkeun btrbtnnı anladıg'ı ıdd/a edılen noktt/da ııngcyı •\^r^ohtur \/radan ortctk ımgıltr dtşında On/da gtrçel: dc ınıgedt can ukıadır Pekı Fıırk şıırı bu \ıradan ım gtUrL m hıilc gddı \tzte? Tuık şııunın bugunku durumunu enı konıt ele alacak duıumda değılım Ama dedığınız gıbı o, sıradan ımgelerc bel bağ lamışsa, yaratmada bır tıkanma var de mcktır Ancak bence dunyanın bırkaç bu yuk şıııınden bırı olan şiırımı/ bu tıkan mayı aşacaktır Onıru koşuşturmaıa ıle geçen bırı ola rak aşk ım ftlsefe mP Oyle bırının ne aşka ne felscfeye, ne vaktı ne mecalı kalıı Ben kı, felseteyle aş kı bır tutmıışum, bana boyle bır soru lııç soruluı m u ; Asıl kışkırtıcı sızsıni7 Yağma yok, gaza gclmeyeccğım1 Şuncasını soyleyeyım, okur hakkı ıçın Aşk, nesnesı ıster bır ınsan ıster bır duşunce, ıster her hangı başka bır şey olsun, daıma bır ken dını vermedır Ancak bu, bır tutku, tutul ma olmamalı Tutkııda ınsan edılgındır Scven, sevdığını keşfederken kendı olanaklannı dc keşfeder Bu nedenle etkın olmalıdır âşık Genel çtzgılerde yamtlamanızı ısteg'ım mtı bır soru Ne yaptınız, ne yapacaksıntz ? Çok çeşıtlı felsefe dallarında etkınlıklerde bulıınmama karşın, şımdıye dek başlıca uç alanda çalışmalar yaptım tlkın dıl felsefesı tletışım açısından tum olanaklı dıllerın, her bırını kendtne ozgu ozellıklerını ortaya koyarak bır bolumlemesını yaptım Yazım, yabancı dılde onemlı bır organda yayımlanmış olmakla, bu, genel anlamda felscfeye bır katkıdır Dıl felsefesı hâlâ gun demımdedır, ozel olarak Turkçenın felseiesı de tkıncısı bılgıkuramı "Bılgı Tarzlarını Bolumleme Denemesı" adlı yazımda aynı şeyı bılgı ıçın yaptım Buradan bır "nesnc kuram" oluşturmayı duşunuyorum Uçııncusu, en (,ok urun verdığım alan sanat k'lselesi ve estetıktır ijımdıye dek yaptıklarımı "Bır Sanat Ku ramı' adıyla vakında bıı kıtapta toplaya cağını, etık ve estetık i(,ın geçerlı olacak bır bılgıkuramı eşjığınde • SAYFA 22 Felsefe manzaraları ve felsefi arayışlar Soykan kitaplarının verimli bir biçimde okunmasını da dikkate alarak, eserlerini tek bir konu çerçevesinde döndolaş durumuna sokmamış, her eserinde çeşitli eleştirilere, tartışma yazılarına yer vermiştir. Ancak bu eleştiri ve tartışmalarında felsefi tavrı elden bırakmamıştır. Onun için insanın yaşamdaki duruşu ile felsefi bakışı birbirinden ayrılamaz. D Mehmet AKKAYA ultur dıınvasının bcllı ba^lı alanla rı bılım telsete sıvaset sanat dıve belırlenebılır Kendımız a/ «,ok ya kın okkığumu/dan ınıdır voksa gen,ekten oyle mıdır, son /amanlarda lclsete alanında (,ok savıda (.alı^tnavla kar^ıla^mak tayl/ Bu hcnı <,cvırı kıtaplarında henı telıf kıtaplarında boyledır Bıi(,ok unıversite ho casının telsefede voğunlaştıklarını ızlıvoruz bır vandan bır vantlan da lelsete meraklıla rının arttıgını goruvoı u/ Bugıınlerde vavım lanan O Nacı So)kan hocamızın eserlerini de bu bağlanıda değerlendırcbılırı/ Prof Dr O Nacı Sovkan altı lclsek kıtabını bır den yayımlayarak bi7 okurlanyla bır kcv da ha bulu^tu, kıtapl.u her şeyden once bızler de buyuk bır hevecan, buyuk bır sevını, uyandırdı I lalen MSU'de felsek ogretmenı olan Sovkan'ın esetlerının ıi(,u daha oncekı yıllarda yayımlanmı^tı Soykan bunlaıa uç yenı calı^ma daha eklemıi} ve ılk elden altı kı tabını avlık tnsancd dergısını de <,ıkartmak ta olan lnsancıl Yayınları araulığıyla vavım lamıştır Soykan felsefecı olarak uıetken bır ısımdır "halk(,ı" bıı soylemı vardır vazıların da ıçtenlıklıdır, "Eleştırılmek ho^a gıtmese de yokluğu daha kotudur" sozu ona aıttır Dolayısıyla "Eleştiri ve bi7M adlı yazı bu ba kımdan da dikkate dcğerdır Soykan hoca mız, ^alışmalarına ozgun ısımler koymuştur, bu ozgunluk daha ılk bakj^ta hıssedılmekte dır Hocamızın çalışmaları, bu kez "felsefe manzaraları", "arayışlar" ve "ozdeyışler" bı çımınde ortaya çıkıyor vesınde dtıınavı gozlemlemekte ve bllıncın taııhsellıgını dikkate almaktadır I'arıh de vınce bu anlamda duşuncenın taııhını anla mak gcrekıı heı ne kadaı du'jiıncenın arka sında da olgıılar, nesneler bulunsa da Sov kan'ın eserkrı ıncelendığınde guı,lu bır fel setc tarıhı bılgısıvle karşılaşılmaktadıı Oyle değıldır Sovkan (elsck tauhındıkı araştır masını kronolojık bır volla vapmıvor Bunun verınc bcıı/eı sorunlarısınıflandıııvor felse fı ıfadevk sovlcrsek sıstematık \olu kullanı yor I akat konular i(,erısınde taııhsel bır vol ızlıvor \ elsete Ige kıvılarında doga felsefe sıyle başlamıştı Uç, kıtaptan oluşan 'lurkı ye'den I elsefe Manzaraları"nın ozellıkle bırıncı kıtabının uzeıınde durduğu konulardan bırısıdır doğa felsefesı Ya/ara gore [O 6 yuzyılda felsefcnın lonya'da doğa felsetesı olarak başlamasının bır nedenı bolgenın doğal ozellıklerıyle ılgılı olsa gerektır lonva'da ağaçlıklarıyla, yeşıllıkle rıyle dağlarıvla zengın, sularla çevnlı, Atına sıtesının taşra kentlerı bulunuyordu Bunlar bugunku Mılet Lfes, Bodrum vs ıdı lonyaiı duşumırlerın, Thales ve ardıllarınuı eserlerı ne "Doğa Uzerıne"adını vermelerı, Tha les'ın ılk maddevı "su" dıve belırlemesı de doğava ne denlı vakın olduklarını gosterır Bu baglanıda Soykan'ın da vazısına "Ağac,la rı tanıvan hlozoflar ' adını koyması çok kılık değıştırdı Sovkan'ın hkır^urutmesınebakı lırsa, tonva doğa felsetesı burada Sokra tes'ın ve ogıencısı Platon ıın antropolo)ik felsefesının vc Arıstoteles'ın fı/ığınm golge smdc kalmıştıı Doga fclsefesını, tclsefe tarıhınde ancak venıden Yenıçağ'da gundeme gelebılmıştır Cıenellıkle telscfe tarıhı kltap larında aktarılan ' Ortaçağ'ın dogası yoktur" goruşu dc yazaruı gomşlerıyle avnı doğrul tudadıı Ona gore doğa kavramına ılk olarak Homeros'un (klysseıa'sında rastlamaktayız Ya/ar Od\sseıa'da kıtap on, paragraf 303'ten şu alıntıvı vapıyor "O (Hermes), ba na kokte sıvah (,i(,ekte sut gıbı bevaz olan onun (bıtkının) doğasını (physıs) bıldırdı " Ozan bıı sozlerıyle aşağı ve yukarı, yanı kok vc tepe, sıvah ve beyaz dıverek de ıkı zıt kav ram çıftı kullanmış oluvor Yunancada "physıs", Latınıede "natura " olarak kullanı lan doğa ya da tızık kavramı daha sonrakı donemlerde, Platon ve Arıstoteles gıbı duşu nurlerce teknık bır terım olarak daha çok başka anlamlarda kullanıldı Sovkan doğa kavramının tarıhte aldığı anlamları ıncele meyı çağımıza kadar surduruyor Ona gore Homeros'un bu ıfadesındc bır başka onem lı yan daha var Ozan, kok vetepe, sıyah ve beyaz gıbı zıt kavramlan aynı doğa ıçın soy lemıştı Bu, bır anlamda ıkı karşıtlığın bır doğada erıtılmesıdır Konu bu anlamda alın dığında, Soykan bu yaklaşımın "evren kar şıtların çatışması ve uyumudur" kavramla rından bırı olan dıyalektık sozcuğu, henuz gcçmemış olsa da kavramsal tanhsel kokenı çıkarüıyor ortaya Soykan felsefe tarıhıne yonelırken en ınce ayrıntılara kadar ınıyor (X herhangı bır fragman yoktur kı onunla ılgılenmemış olsun Bunu hemen her makalesınden çıkarmak mumkun Eskıçağ duşunurlerını konu ettığı aynı makalede Anaksımandros'u da anma dan geçmez Soykan'a gore Anaksımandros /aman kavramını felsefcye sokan ılk kışıdır sozunu kullanmış ve bu meydandan gıtmenın de bellı bır zaman ıçınde gerçekleşeceğı nı ılerı surmuştu Soykan'ın felsefi tıtızlıkle bu yaklaşımlara dıkkatımızı vonlendırmesı ve onlara bugun ıçın yenı anlamlar vermesı oğretıcıdır TURKİYEDE ESTETİK DU$UNCE 19 vuzyılla bırlıkte tarıh bılımının one çıktığı bılınıyor Dolayısıyla çağımızda ve gunumuzde duşun ce etlunlığın de bıılu nan hemen heıkes bcllı bır duzeve kadar 1 rıhselu bır tutumla konularına yonelıyorlar Sovkan'ın tarılu onenı verdığı her çalışma sıntlan hıssedılıvor (,ok dıkkatle yazıları ço /umlendığınde onun adeta "çağımızın ve gu numu/un duşuncesını kavıamak, eskı tarıh lerın dıışunıclerını kavramaktan geçer" dc dığını duvar gıbı olmoı ınsan Bu anlamda avnı eserinde kı Iuıkıve'de Lstetık Duşun ce" adlı vazısı ılgı çtkıcıdır Bu vazısında da goıulmektedıı kı Sovkan evrensel değerler den ve kaynaklaıdan beslenırken verel değer ve kaynaklardan beslenmeyı de ıhmal etmı yor Ona goıe Turk aydın ve yazarlarının es tetıkle ılgılerı Servet ı Eunun dergısınde yayımlanan yazılarla başladı Denılebdır kı es tetıkle cıddı olarak ılgılenen ılk yazar Huse yın ( ahıt oldu Aynı donenı Mehmet Rauf, sanat cleştııısının nasıl yapılması gerektığıy le ılgılı makaleler yazdı Cenap Şehabettın ıse "Semboli7in nedır>" yazusında fransız şa ır Mallaıme nın şıırını ve dayandığı temcllerı anlattı Turkıye'de estetık duşunceye sıra sıyla Ahmet Şuayıp, Baha Tevfık, Rıza Tevfık, Zıya Gokalp onemJı katkılarda bulundu lar Yakın zamanlara geldığımızde, yazı devrımınden sonra ılk estetık kıtabını Cemıl Se na Ongun ya?dı Suut Kemal Yetkın de çe şıtlı yabancı kıtapları Turkçcye kazandırma nın yanı sıra, bu konuda bırçok telıf urun vermiştir Soykan, hocası Ismaıl Tunalı'nın estetık çalışmalarını ıncelemesınden sonra şu yaklaşımda bulunuyor Turkıye'de estetık duşuncenın bellı bır geçmışının olması boy le bır yazıvı kaleme almavı gerektırmıştır Oysa genellıkle Fıırk felsefesınde aynı şeyı yapmak ıçın henuz zaman erkendır Çunku Soykan'a gore de, Hegel'ın dedığı gıbı "Mı nerva'nın baykuşu ılkın akşam karanlığında tıçar" Soykan Anadolu'yu, dolayısıyla buradakı duşunce gclışımlerını onemseyen bırı Yazı larında her zaman yerel ulusal ızler bulmak mumkundur Derslerınde dıl telsefesınde de yoğunlaştığını bıldığımız hocamız Turkçenın de bırtakım sorunlannı ıncelemekte, çe şıtlı açıklamalarda bulunmaktadır Eserlerı ıncelcndığınde gorulecektır kı, bır yazısının uçları Nasrettın Hoca'ya, Yunus Emre'yc kadar uzanırken, bır başka yazısı Namık Ke mal'e Tevfık Fıkret'e, Hılmı Zıya Ulken'e kadar uzanahılmektcdır Ancak bu yaklaşımı mıllıyetçı bır noktaya goturmemekte, bunu yurtsever bır aydın tavnyla ortaya koymak tadır BİLGİNİN BİRLİĞI VE AYRILIĞI Soykan "Turkıye'den Felsefe Manzaraları" adlı çalışmasının ıkıncı kıtabında daha çok bılgı teorısı yapıyor Onun goruşlerıne yakından bakıldıkça o, oncelıkle bılgıyı bır büenle, yanı ınsana, bır bılınebılır olanın, ya nı nesnenın, ortak urunu olarak duşunuyor Bu noktada Kantçı bır eğılım ortaya koyu yor, her ne kadar kendısını bellı felscfelerın bır uzantısı ya da benzerı gıbı gormese de Ancak Soykan, "Bılgı Tarzlarını Bolumleme Denemesı" adlı ozgun makalesınden de an laşıldığı uzere kendı bılgı ardayışını Kant'ın golgesınde bırakmaz Soykan'a gore her şey tartışılsa bıle bılgı sorununda bır bılen oldu ğu, bır bılınebılen olduğu ve bır de bu bılgı yı anlatmak u/ere yazılı veva sozlu dıl oldu ğu tartışılmazdır Bu anlamda Soykan'a goıe bılgı son çozumlemede oznenın yanı bılenın urunudur "Bılgının oznenın bır başarısı ol duğu savı da hıçbır temellendırmeyc* gerek duymayacak kadar açıktır" sozlerı de ona aıttır Soykan Kant'takı kcndınde şey kavra mını analız ederek daha anlaşılır bır yol ızler, ona gore kendınde şey'le ob)e ayrımı vardır K İ T A P K FELSEFE MANZARALARI Yazann bırıncı kıtabı "Turkıye'den Felse fe Manzaralan 1"(*) adını taşıyor Soykan klasık felsefeyle olduğu kadar ^ağdaş felse teyle de çok dgılıdır Wıttgensteın'ı ozellıkJe dıl bağlamında ve başka konularda onemse yen Soykan, fılozofun "resım kuramı"ndan da etkıienır Bu etkı ya da esın, manzara kav ramının one çıkmasına bır neden olmuştur, denebılır Yazann onsozde belırttığıne gore Nâzım Hıkmet'ın gerek "Insan Manzarala rı" dıye bılıncn eserı gerekse "sen mutlulu lcrınde ortaya konan anlayış, kıtaba boyle bır ısnıın konmasına kaynak olmuştur Soy kan'a gore Xenophon, ruhun da resmının yapılabıleceğını ılcrı surmuştur Dolayısıyla resım kuramı, nıutluluğun resmının yapıl ması, ruhun testnının çızılmcsı, yazarda dı ğer kavramların da telsefece resımlerının or taya konulabıleceğı duşuncesını çağrıştır mıştır Soykan toplumsal ve cvrensel bılınç çerçe ğıın resmını yapabılır mısın Abıdın " dıze Fılozof "mcydana gclen meydandan gıder" C U M H U R İ Y E T S AY I 7 52