Katalog

Roman tadında adlar koymus Peker şiirlerine: Cüneş Kurslan, llk Otobus, Kış Uykusunda Yaz Düşleri, Bezgin Atlas... Şiirierde de roman derinliği var aslında. uzun dizelerfe derin bir denize dalıyor gibiyiz. yanlır, kar bisikletleri kurulur. Bir mor kitaba dönüşür, yazdıklannın hcpsi. Çocuklar I lüseyin Peker şiirindc su grubundandır. Kolay üzülen kişiden sayar kendini, onlarla. Durup ağlamışlardır çeşme başlannda: göğün altında. Kuşlar gemiye sığınırsa, bu rüzgâr işaretidir. Kendi tarlasından göç eden kuşları bekler. Bazı yazlar tarlasından geçmeyen karga, kanarya, serçe benzeri kuşları bekler. Su şchirlerinin askısından öper, durgıın sözcüklerin gcce siivarisi gibi. Bazı şairlerin koşturamadığı adımlarının arasında saklanmak ister. Ece Ayhan, Hüseyin Peker için, ahşap evli şiirlerin kendisidir. Çünkü Ece kendini hep mor bilir. haç yapan biridir, tepkili, kuşku veren sanatsal verilerle. Çünkü "Şair"dir. Ve bir şiirin ilkin kelimelerine inanır. Gönüllü dost olan kitap adlarını da anar şiirindc: "4Ü Şiir..., Eskidcn Terzi" gibi, Haydar Ergülen'e gönderme ile. Hüseyin Pckcr, şairin işini samanlıkta iğne aramaya benzetir. Çünkü şair süs geçirir iç geriliminde. Şiirin yarası boncuk ve tüylerlc kaplıdır, şairin düşüyse göktaşıyla ugrar üstümüze. Şairler değil midir ki, güncşin gücünü kaybettiği günlerde kıvılcımlar saçan bizlere, mor, mavi, yeşil ve beyaz renkleriyle. daha çok, alt anlamlan sczdirir bize H. Peker, dizelerinde. VASSİLİS VASSİLİKOS Z 'nin yazan Vassilikos, bu kez de K. 'nın hikâyesini anlatıyor. VASSİLİS VASSÎLİKOS Pusula Hatası Hüseyin Peker, külde sakladığı tüm günleri ve anılarını korumuştur dizeleriyle. Bıçak oyunlarından ise hcp gizlcmiştir kendini. Yaşamakla ölmck arasına bir köprü kurmuştur şilrleriylc. Insan Arkadaşınındır adll kitabında sordugu "Ben neyinı" sorusu yine çıkar okur karşısına son kitap dosyası olan Pusula Hatası'nda. Bir su baskını gibi yaşamıştır, terleyerck. Köy yiğidi bir tarafı vardır. Onu anlatmıştır durmadan. Alnındaki ezber sürecini silecekleri günler uğruna çağırır okurunu. Mor külhani ceketlerini giyer, şehri tanımak için. Yağmurlara örtü olur, kasırgalara fren. Yaşamaya ve yazmaya yeniden denemek için bir daha izin ister hayattan. Cider, gaz ve toz bulutlarıyla geri dönnıeye, hayata. "Sen varsan yanımda sevgili okurum: ... llk üç kitap yeter ölmeye" diyecek kadar da incedir, H. Peker. Ve ne mutlu ki şu an dördüncü kitabı ile okurunun yanındadır. Bu dünyada karası bulunmamış bir sandal gibidir. Ciüneşi çelik teknelerdc öğrenmiştir. Yaşam ise bir mektuptur. Şu dünyada yemin edip, yalan oynamayacagını titrer içindeki derin mavi. Giyinir aşk dalgalarını. Dostluğun aktığı deniz de bulunur. Çünkü insan her şeyin ölçüsüdür, H. Peker'e göre. Anlattığı bir Hüseyin Peker masalıdır. Su şehrine benzeyen bir insan: Yüzü bakır rengi. Bütün yazdıkları bir suç duyurusudur. Ve bu kadar susmasının arası papatya tarlasıdır. Kendi heykelini dikmiştir kenti çatılarına. "Açılalım adımız olmayan denizlere/ Dalgalara köpük bindirelim dağ biçiminde/ Kum ve toprakla söndürelim yangınımızı/ Hadi uyuyahm dostlar/ Anlam ilişkilerinden bir yumak işin ortası/ Tahta üzerine yazalım: 19462005" diye yazsa da Hüseyin Peker, daha nice yıllar (1946...) yazacaktır. • (*) Hüseyin Peker, Ateşin Zilleri (Toplu Şiirler), YKY, Temmuz 2003, 146 ı. (**) V)97 Arkadai Z. Özger Şıır Ödiilü (**) 2000 Ceyhun AtufKansu Şıır Ödülü C D 2001 Orbon Murat Arıhurnu Şıır Ödülü. 738 ROMAN Remzi Kitabevi ÜçOncOSarantı Silahı hayat bilgisidir H. Peker'in. Pembenin tonlan içindc yaşar şiirlerinde. Pembenin tonlan ki, kat kat kalp kokusu, çok renkli bir patlamadır. Şiir yorgıınu bir gençlik yaşıyordtır ve şiir yorgunıı kimliğinden atılır sokak içlerine. Tiim yazdıklarını tcmiz bir denize banıp sıınar okııruna. Bir gizli deniz öpüşüdür şiirleri, yıldırım balıgı gibi. Küçük gemileri onanr dıırmadan. R O M A N K. '• •. K. yirmi beş yaşına geldiğinde, kaderini değiştirmek için kullanmaya karar verdiği tek bir yeteneği vardır: sahtekârlık. Kısa süre içinde önemli bir işadamı olur ve gücün zirvesine yerleşir. Oysa, on yıl sonra, kurduğu imparatorluk çökecek ve kendisiyle birlikte o dönemin sosyalist hükümetini de götürecektir. Vassilikos gerçek olaylara dayanan bu romanında, günümüzün dünyasında trilyonlarla oynayan, gücü ve medyayı elinde tutan sahtekâr bir işadammın hikâyesini anlatıyor. Ses SalkımlarK"**) Hüseyin Peker, Ses Salkımları'na şairin zamanla olan hesaplaşmasına vurgu yaparak başlar. "Şairler, şairler ve biz/ Bir yırtmaç gibi dilimledik saatlerin içini" dizeleriyle de devam eder. Bu hesaplaşma, yaşamı tersinden okumayıyazmayı da beraberinde getirir. Öyle ki kravatını bile ters bağlıyordur artık, bundan kime ne! Yeniden dogmak ister, istenmeyen kalabalığın ortasına. Ses kıvnmlarından ycni bir ses vermek ister. Erken biten her gidişten ise bir infilak bekler. Yüzer durur su caddelerinde ve kendindeki kiraz beldesine çağırır okurları. Külde saklanır, hcp kendine döner. Çünkü binlercc yıl yanmıştır cepleri, elleri. Ayaz görmüştür her seferinde. Aşk dediğimiz ise mutluluk incisidir. Kara boya sürmüştür tüm gidişlcrc. Şairler ki ikidc bir âşlk olıır birbirine, H. Peker'in dizelerinde. Aşk, Ülkü Tamer, Edip Cansevcr, Tıırgııt Uyar ve llhan Berk gibi şairlerle bııluştıırur kendini ve okurunu, şiirlerinde. Dizelcrindcn mchtap akıttığı, taş oluklara yazar satırlarını. Taş açılır, gril C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI REMZİ KİTABEVÎ