Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Lucıen Goldman ın felsefe tarıhçısı nın keyfıyctı saptamasıyla yaklaşa rak eleştırı getumeye çalışmak doğnı olmaz Botton bu yonuylc farklıdır Temcl kaygısı fclscfe tarıhının goz alabıldığıne uzanan denızınde, yayınci vc kcndısı ıçın en uygıın boyutta ya yınlanabıhrlık dcğerı taşıyan ve bu an lanıda kuru bılgıyı temcl amaç edın mış bır yapıt ortaya koymak dcğddır Boyle olunca da bdınçlı ve tutarlı se çımlerın, gerek bır fılozofu gerekse "dıışunsel urununun " tarklı kesımle rını dışlaması nıumkun olabılır Savı ıızerınde ıtınayla duran Botton un bu doğrultudakı scc,ımlerının rastlantı sallıktan, keyfdıkten ve herhangı baş ka bır 'sorunsal' dan kaynaklandığını soylcmek rnumkun değıldır Adı ge çcn duşunutlcıın her bırı, fclsefenın ınsana yonelık" kanadıyla dgdenmış ve yapının ınsana açacağı genış pers pektıflerden yararlanmış ya da etkı lenmıştır Sayfalar ılerledıkçe her du şunur daha oncekı sayfalardakılerc saygılarını sunan bıldırımlerde bulu nur Dolayısıyla Felsefcnın Tesellı sı nı, ldasık anlamıyla ' felsefe tanhı yapıtı" sınıflandırmasına sokmak', yapıtta gozuken eksıklıklerın yazarın "acemdığınden" ya da bılgı eksıklı ğınden" kaynaklandığına daır yanlış bır saptamaya goturuı okuru Sokra tes'ın neden Atına demokrasısının tepkısını çektığı, Montaıgne'nın kule sının altındakı arazıde ınsanlar bırbır lerını oldururken kıtap okumaya nasıl devam edebıldığı, Schopenhauer'ın kadınları hedef alan aşağdayıcı sozle rının kaynağını ve Nıetzsche'nın us tun tnsan saptamasının "faşızmı' ne oranda etkdedığı gıbı noktalardakı boşluğun anlamı ıse ancak Botton'un yapıttakı amatı ıle açığa çıkabılır Yazarın amau, bu noktada felsefenın amacıyla yan yana yurur kı oz, gorun gulerın otesındedır ALTIFİLOZOF Tarıhın onde gelen 6 fdozofuyla ılgı lenen Botton, "felsefenın ışlevsızhğı" ya da "guçsuzluğu" ıddıalarının karşı sına somut delıllerle dıküır Varlıkbılım ve bılgı kuramı alanlanndakı etkınlığı nı yakin geçmışte pozıtıf bılımsel dısıp Lnlere kaptıran felsefenın elınde hâlâ "mutluluk" ve "etık" gıbı konulara da ır soz hakkı vardır çunku Dunya hızla değışmekte, kavramlar, ınsan zıhnınde sureklı kayıplara uğramaktadır Post modern dunya, ınsanı " yapay orgut lenmeler ' ıçınde yalnızlaştırmakta, onıı ve sorunlarını yok saymaktadır Insana daır oz'sel değerlerın, pıyasa değerlen altında ezddığı, Bauman'ın deyımıyle tanımlama dahı yapdamaya cak olçude karmaşıklaşmış ekonomık "rasyonalıteler" ağı ıle yıpratıldığı bır çağda, herkes ıçın mumkun olan yı kımlar karşısında felsefenın desteğı noktasında onem taşır Felsefenın Te sellısı Botton'un yapıtına, başat değe n veren bu açılımm kaba bır "tutula cak en uygun yol" onensı anlamı taşı madığı ıse aşıkâr Gıınumuz dunyasın da bıle, felsefenın yaşamı kolaylaştıra cak, ınsana gunluk edımınde anlamsız, zorlayıcı, yorucu gelecek en onerrdı so runları aşmada yardımcı olacak bır guç olmaya devam ettığını, savunan yapıtın en buyuk avantajı ıse, buyuk tanhsel kışüıkler Toplum tarafından reddedılme, ye terınce zengın olamama, duş kırıklığı yaşama, yetersızlık hıssı, aşk acısı ve zorluklar yaşama gıbı, zaman ve uzam dan bağımsız ınsan sorunlarının çozu mıınde, felsefenın tarıhsel sadakatıne guven duyar Botton Sokrates tpıku ros ve dığer duşunurlerce ılışkılendırı len başlıklar, geçmışten alınan somut deneyımlerden çıkartdan derslerle dol durulur Gerek pozıtıvıst, gerekse ka dercı bır yaklaşımla, ınsanı aşan, gucu nun değıştırmeye yetmedığı "evrensel SAYFA 22 mantığın" kabıdunu, ınsanın yetersızlık olarak gorduğu ve belkı de kuçuk duştuğunu duşunduğu durumların as ltnda normal ve herkes ıçın geçeılı ol duğunu, evrenın en temel mantığını ' ureme ' dc açıklayan bır felserecı ola rak kadmlar tarafından sureklı terk edılmenın 'kendınıze saygı duymanızı engtllememesı' ve acının aslında en ıyı ınsanın " yaratımında yuce bır de ğer taşıdığmın ardaşdmasında felsefe den yararlanan aynı zamanda felsefeye de çok şey katan duşunurlerın tarıhıdır yapıt Yme de sosyo ekonomık dokudan etkdenen ve çağının koşıdlarından do ğan felsefenın, toplumsal analızınden ote, bıreyden genele yukselen bır yon temın ve vurgunun aracı olarak kulla nılmasında "ozgun bır tercdı"ın etkın olduğu soylenmelıdır Bu da, yapıtta adı geçen buyuk fdozoflann duşunce lerını olgunlaştırmalarını sağlayan "sosyal " yapı analızleıının yerıne bı reysel yaşam kesıtlenne değer veren bır butunun parçasıdır Bıreysel kurtu luşu ya da en azından rahatlamayı ontren bır duşunscl onerının elbette samımıyetı değıl ama, gunumuz dun yasının realıtelerı tarafından değerlen dırıleceğının bılınmesının, çok onemb olduğunu da vurgulamak gerekır • Felsefenin Tesellisi, Alaın de fiot ton, 1 urkçcM banu lellıoğlu Altuğ, 309 sayfa, Sel Yayıncılık natta devrımcı aranışlara" engel olabd mek îçm dcncnen yapa> ıdeolojdc bır yonlendırme dıı Veysel Çolak'a gorc de (s 17) Bubağlamda Veysel Ço lak'ın Marksıst bu hakısja sanatta dun ya gorıışu ıdtolojı ctık estetık, oznel hk vb gıbı kavramlan ırdeledığı gorul mektedır 'Guzellık kavramuıın (da) ıdeolojık olduğu"nu vurgıılayarak, bır anlamda Gramscı'nın "bıçım ıçenktır" saptamasından eylerrde "bıçımın de ıdeolojık" bır yapı olduğu gerçeğını ımler (s 26) Dolayısıyla şuraya gelır "Bugun derıcı bır polıtıka ızledığuıı soyleyen ba7i şaırlerın gerıu şurler yaz masının nedenı' belkı de bu bakış açı sıyla dışkdendırılmelıdır Şuruıı dunya goruşunden "saP'laştıran ıdeolojısız(') ozardaruı yazdıklarına bakddığında şı ırdekı çurume daha kolay anlaşdabdır Şur estetdt olarak elbette "gu zel" olacak, ancak buradan çıkışla da yararlı/ışlevsel olacaktır Bunun bazda nna araç/amaç dcdemuıı çağrıştırması benı ırkdtmıyor Bu yuzden "Estetık ışlevle sınırlı bır şuruı ınsana yetmeye ceğını tardı doğriılamaktadır çunku " dıyor Veysel Çolak (s 28) Şıınn yarat ma, uretme yapma bıçimlerı uzenne ıse Veysel Çolak, "butunleyıcı" ve d guıç bır sonuca ulaşır "Belkı de şur yapılan uretden bır 'şey'dır Bunların butunun sonucudur " (s 35) Başka bır yerde ıse şoylc yazar "Once duşunu Iup sonra yazdan değddır hıç Bır şnrın uzerıne o yazddıktan sonra duşunule bdır Çunku şur bır yaratı olmak zo rundadır " (s 82) Az once dgınç deme nedenım buydu çunku burada daha net bır yargıya ulaşıyor Veysel Çolak Doğrusu benun de katddığım goruş budur CENEL SORUNLAR Son çeyrek yuzydda duşlerını yıtı ren ve sosyalızmın artık gerçekleşemez bır utopya olduğunu savunan sanatçıların tavrı karşısında, ote bağ lamlarla bırlıkte kavramsal olarak utopya'yı olası bır gerçekleşebdırlık olarak tanımlamıştım Bu uzun karşı lığı tutundurmak ve dolaşuna sokabdmek ıçın de bırkaç yazımda ısrarla kullandım Veysel Çolak da utopyanın yokulke ya da gerçekleşemezlık ola rak nıtelenmesı nedenıyle karşılık ola rak "ımgeletıcı"yı onerıyor Duşunce lenmızuı bu yonuyle de bırçok nokta da kesıştığını goruyorum "Gorunen o kı şıırde gerçekçılık, var olanın yerı ne duşlenenı koyabdmektır Olanı an latmaz şaır olması gerekenı kurar şı ırınde " (s 45) Bunun klasık "top lumcu gerçekçılık"ı çağrıştırması ne dense eskı solcu devrımu kımı ozan ları urkutur Bu anlamda bır adlandır ma/tanımlama olarak bırıkımcı bır yaklaşım, değıştırıp donuşturerek ve kuşkusuz yenıden yorumlayarak, toplumcu bır yazınsal anlayışı anlatmaya çabalıyorum nıcedır Yoksa aşınmış/aşılmış bır noktayı deşmeye nıye tım yok Oyle kı, Veysel Çolak'ın şur ıçın şunu demesı, bu yuzden dddcate değerdır "Imgeletıcı olamıyorsa o metnı şıır saymak olanaksız gıbı goru nuyor " (s 46) Doğrusu utopyası ol mayan, duşten ve hatta duşlemden yoksun bır şurın ış levı ve anlamı var mıdır merak edı yorum Elbette bu nu derken, şurtn Şiirin giysileri var mı? ~i Kemal GUNDUZALP nı deşıyor Denebdır kı sorup sorgulu yor şıırı Bolunun son yazısı Nâzım Hdunet ın 'çarpık algdanışına ılışkın dır Bu bır bakıma ıkıncı bolume de bır geçış hazırlığı gıbıdır Ikıncı bolunı olan Dennldt tc dort ozanuı (Ulku Tamer Sureyya Berte Gulten Akın ve Haydar Ergulen'ın) şı ırıne eğdmış, Veysel Çolak Onceldde Ulku Tamer ın şurındekı "dıyalektık bır butunluk"u ımlemesı yerınde bır saptama olmıış (s 103) Sureya Ber fe'nuı başlangıçtakı şursel tutumunun (mdıtan bır şurdır bu) nasd karşdandı ğı da belırtden ıkıncı yazıda 1980 de şıınndekı kopuşa da değuıdır Başlan gıçta yayurdadığı şıırlerde etkdendığı Ikincı Yenı nın ustalarından Turgut Uyar'la buluşur Sureyya Berfe Asluıda Sureya Berfe nın yayımlamadığı dk şı ırlerınde de bu eğdımde olduğu ımle nır Veysel Çolak, uzerınde AZ. durıdmuş bır ozan olan Gulten Akın'ın on bır kı tabına değuıırken 42 Cjun u dışta tu tar Boylece bunun dışında ozanın şı ırındekı aşamaların uzeruıde durur tl gınç olan Gulten Akın şıırının uç do nemde du aşamalı olduğunu behrtme sıdır Bu anlamda başlangıçtakı ve son dakı şurlerını bırleştırmıştır Usta oza nın 70İerde 'polıtdc bır soylem'ı denn leştırdığuıı ızlenz Gerçekten orneğın Ağıtlar ve Turkuler'de bu halkçi ve ya luı anlatım çok belırgındır Gulten Akın, bu kıtabında 'devnmcı şuruı' uç orneklerınden bırını yansıtır Veysel Çolak da Gulten Akın'ın şunne butun sel bakdmadığı goruşunde Bundan sonra en onemlı şurlerının Sığda adL kıtabında olduğunu yazar Bu nedenle bu yazı, Gulten Akın'ın şurını mcele mek/çozumlemek ısteyenler ıçuı onemlı ıpuçlaruiı da oluşturuyor SON YAZI Son yazıda "Haydar Ergulen, soz cuklenn kurgusundan 'ardam'a gıden bır şaır olmak yerıne, anlamların kur gusundan sozcuklere gıden bır şau* ol mayı yeğlemışur " (s 123) dedığı oza nın şun uzenne Daha doğrusu "Cumle" adlı şırını ornekleyerek çozumlemeye çaîışır Buradan kalkarak ozanın sozcuk kullanunlarını ırdeler Yabancdaşma ve Ötekı Şur3 adlı duzyazı kıtabında, "şaırle şun, şurle toplumu yuzleştırme çabası"na gırış mış olan Veysel Çolak, yenı kıtabı Şur Çıplak'ta ıse, "şurden yana kesıntısız bır aranışuı" ıçmdedır Şur uzenne etdt, estetık ve jdeolojık olarak bır hesaplaşmayı goze alanlann, guncel şun(n çıkmazuıı) anlamalan ıçın, Marksıst soyleme uygun bu yazdan okumalarında buyuk yarar vardır Genelde benun goruşlerımle ortuş tuğu ıçuı mıdır bdmıyorum, ama beğenerek okudum Gunumuz şunnde bır 'tdtanma'dan soz cddıyor Bu duzeyde şur uzenne en çok duşunene ınsanlardan/ozanlardan bırı olan Veysel Çolak'ın "kral çıplak" dercesıne yayımladığı son deneme ın celeme kıtabı Şur Çıplak, bu bunalım'ı aşmaya yonehk olarak da okunabdır Yalnızca okurlann değd, eyleyen olarak ozanlann da atlamaması gereken bır kıtap çunku Yara sağal tıcı Merak ettım, gerçekten şurın gıy sderı var mıydı' Duşunmeye değer Oysa bu kıtap, bır yanıttır bu soruya Çunku, Veysel Çolak'a gore, zaten sur çıplaktır1 • 1 Veysel Çolak, TenrhYaktıgt Bır Yaradan Cem Yayınevı (yayın larıbı yok 1978 de almışım) 2 Vtysel Çolak, Şıır Çıplak, Er can/Dae Yayınları, 132 s, Mart 2003, tzmır 3 Veysel Çolak, Yabancdaşma ve Ötekı Şıtr, Gendaş Kultur Yayınları, lemmuz 1999, htanbul K İ T A P SA YI 72 V eysel Çolak dkın ozandır Ierın Yaktığı Bır Yaradan adlı ılk şur kıtabı 1978'de yayımlanan Vey sel Çolak'ı, daha onceden dergılerde yayımlanan şıırlerınden de tanıyordum elbette Uzun sure dıkkatle ızledığım, 70 Kuşağı'nın onemlı ozanlanndan bı rı oldu benım ıçın Veysel Çolak, baş langıçtan ben şur uzenne de duşunen yazan, tartışan bır aydın sanatçı Bu kımlığıyle de yazınsal ardamda emek harcayan bın Nıtekım dk şur ınceleme kıtabı Edıp Cansever'dc Şurın Kanı'yla bunu kanıtlamıştır Ondan sonra ıkı duzyazı kıtabı daha yayımlanan 07a nın, şur ve sorunlarını ırdeleyen yenı denemeınceleme kıtabı da bu yıl çıktı ŞurÇıplak 2 Kıtap kısa bır sunu'dan sonra Şur Çıplak ve Dennhk bolumlerınden oluşuyor Ancak dcıncı bolumde yalnızca dort ınceleme olmasuıa karşuı, bınncı bolumde epeyce deneme yer alıyor Bu yazdann bır bolumu sanıyorum çeşıtlı yerlerde (Dıze ve E dergısı gıbı) daha once yayımlanmıştı Yıne de bır kıtap butunluğu ıçınde okumanın yaran ve ışlevsellığı yadsınamaz CÜNCEL SORUNLAR Veysel Çolak, bu yazdarda şurın guncel sorunlanna cğdıyor Orneğın, dunya goruşunun sanatı zedeleyeceğı nı duşunenlere karşı şoyle dıyor " Ya ratıcı rnsan olduğu surece, dunya go ruşu yaşam tarzı bır oranda yapıtlarda itkınleşecektır, hep boyle olmuşrur, boyle olacaktır da "(s 16/Bu 'de' 'da'lardan bırı fazla gıbı geldı bana ) Bugun sanatın bazı alanlarında ozel hkle şurde ve yukselışuıe karşın oz ola rak oykude de bunun tersını savunanlar, gerçektcn sanatı çdanaza, belkı de ınsansızlaşmaya surukledddennın ayrı mına varmıyorlar bde Insanlar nıcedır dunya gonışu ve 'ıdeolojı' korkağı ol dular1 Çunku bu karşı çıkış, asluıda sınıf sanatı'na, onun da otesınde "sa anlamından ve ya zdanın ışlevınden de korkmamak ge rekır once Şur, boş sozler ve ımge yı ğdması değddır çunku bana gore Şıır Çıplak başlı ğını taşıyan bırıncı bolumde Veysel Çolak, daha çok şı ınn genel sorunlan C U M H U R İ Y E T