23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kısa Kısa... ilişkiler L~l HasanAKARSU azar Erhan Bener,' Ilışkıler" ad h romanıyla 2003 Yılı Orhan Kemal Roman Odulu nu kazan dı 1929'da Kıbns'ta doğan yazar, 1950'de Ankara SBF'yı bıtınr 1956'da AU Hukuk Fakultesı'nden Iısans dıp loması alır Bırçok ulkede gorevlı ola rak bulunur 1975'te emeklıye ayrılır Yayımlanmış onlarca yapıtı olan yazar, bırçok odulun de sahıbıdır "îlışkıler" romanında olaylar, 194O'lı ydlardan başlayıp 198O'lı yılla ra değın u?anır Kışılerın karmaşık ılışkılerıyle dolu kımı acıklı, kımı de cğlencelı olaylar dızısı denebılır bun lara Antep Lısesı'nde okurken oluşan bır arkadaş grubunun çevresınde ge çer olaylar Adları "komunıst"e çıkan bu arkadaşlar, eylemcı yonlenyle tanı nırlar Muzaffer, 'lahsın Zehra Meh met Tahır lahsın ıle Zehra arasında aşk ılışkısı başlar Tahsın, yazın aıle sıyle Kuşadası'na gıttığınde, Antep'te beklenmeyen gelışmeler olur Zehra'yı lahsın'den kıskanan Muzaffer, bır fır satını bulup ona tecavuz eder Muzaf fer ıle Zehra, bu olaydan sonra evlen mek zorunda kalırlar Tahsın, Antep'e donduğunde olanlar karşısında şaş kınlığa uğrar Y bellı değıldır Esrar ıçer, ıçkı ıçer Ka dınlara duşkundur Bıırada sevıştığı Mahperı de onu, uzun sure etkıler tkı yil sonra Muzaffer Bey Munıh e ata nır Ihsan askere alınır Burdur da ha zırlık eğıtımındt sıkıntı çeker Alış kanlıklarını bastırmakta zorlanır Son ra komutanı onu yanına çevırmen ola rak aldığında rahatlar Terhıs oldu ğunda komutanının lıseden babasının arkadaşı olduğunu oğrenır I lemen Munıh'e aılesının yanına gıder Once bır hafta kadar bır pansıyonda kalır Ulnke'yle orada tanışır Tum kadınla rı gozunun onunden geçer " Tah ran'dayken, hatta Ankara'ya donduk lcıınde, daha sonra Izmır'de, Nato Karargâhı'nda askerlığını yaparken komutanının ıznıyle sıvıl elbıse gıye rek ızınlı çıktığı gunlerde, kadınlarla rek tuk ılışkısı olmamış değıldı Hıç bırı ız bırakmamıştı belleğınde Hu meyra'nın ve aslında otekılerden farklı olmasa bıle, bır bakıma Mahpe rı'nın dışında hepsı, gelgeç, çok kez bırer gecelık ve hepsı de bırleşmelen nın karşılığını, açıkça ve nakıt olarak odedığı kadınlardı, oysa Ulrıke on dan, genç erkek gucu dışında hıçbır şey beklemeyen, ıstemeyen ve bır ka dının unsel tutkusunun hangı çılgın lık boyutlarına ulaşılabdeceğını goste ren bır kadındı " (s 156) ROMANIN SONU Muzaffer Bey'ın son gorev yen Belgrad'dır Burada da rahat durmaz Uyuşturucu ve sılah kaçakçılığı ışıne bulaşır, mafya onu sıkıştırır, Zehra Hanım'ı bıle onlardan bınne sunmaktan çekınmez Bu olaydan sonra Zehra Hanım Ankara'ya doner ve boşa nırlar O da Ankara'ya çağrılır ve zo runlu olarak emeklı edılır Prostat kanserı tanısı konur amelıyat edılır Kurtuluşunun olmayacağı anlaşılır üzel bır hastanenın odasında, otuz beş yıldır oğlu bıldığı Ihsan onun bakımına yardımcı olur Humeyra daha çok Ihsan'ı gormek ıçın gelır hastaneye lahsın Bey, Mehmet Tahır de gelır zıyaretıne Zehra Hanım hıç ılgılen mez O, gençlık sevgılısı Ihsan Bey'le ılıskısmı surdurur Olaylar, hastane odasında, zıyarete gelenlerın anılarını anlatmalarıyla ço zumlenır Zehra Hanım, eve ansızın gelen oğluna Ihsan Bey'le bırlıkte ya şadığını nedenlerıyle anlatır Ihsan, o zaman gerçek babasının Ihsan Bey ol duğunu oğrenır Alkolık olmuştur, sureklı ıçmektedır Son kez hastaneye gıttığınde Muzaffer Bey'ın olduğunu ve morga kaldırıldığını oğrenır Onun bıraktığı cuzdanla, hastane gıderlerını kapatır Gerıye ıçkı almak ıçın de para kaldığına sevınır Muzaffer Bey'ın bunu da duşunebıldığını anım satır Yakınlarına haber vermek ıçın once Humeyra'nın evıne uğrar, oradan çıkıp arabasıyla uzaklaşan ger çek babası olan Ihsan Bey'ı de gorur Humeyra, Ihsan Bey'ın kendısıne az once evlenme onerdığını açıklayınea bır daha yıkılır Bu yetmezmış gıbı bır de on sekız yaşına gelen Fatıma nın kendı kızı olduğunu soylemezmi'' Ihsan ıyıce yıkılır Ihsan Bey'ın ken dısının gerçek babası olduğunu bde sovleyemeden dışarıya çıkar, aylarca ıığramadığı evıne gıderken bol bol ıç kı alır yanına Onunde dort gunluk kurban Bayramı vardıı Belkı ıçerek alkol komasına gınp olmeyı ıstemek tedır Romanın sonunda bır aıle çcvresın dc gelışen ılışkıler yumağı çozul duğunde "boyle şey de olur mu" dıye sormadan edemıyorsunuz "Ilışkıler" surukleyıcı bır roman Erhan Bener'ın etkıleyıu anlatınıı ve usta yazarlığı bır kez daha kanıtlanıyor boylece • (*) llişkiler Erhan Bener.Remzı Kıtabevt, 348 sayfa Felsefenin Tesellisi iııH. r ı,.runflA^ln de BpttOTl Felsefenin Tesellisi' D CÖktUğ HALİS laın de Botton'un son kıtabı "Felsefenin Tesellisi", bır dı sıplın olarak "felsefe"nın, sıra dan ınsana umut ve hedef var eden "unutulmuş kanallarına" bır saygı ge çıdı değılse şayet, soz konusu dısıplı nın tarıhsel tartışmalarında sıklıkla ele alınan "kapalı dısıplınel dıl" ko nusuna yonelık net bır tepkı nıtelığı taşır Botton'un yapıtı, ınsanın ussal problemlerının aktarımı ve tartışılmasının "bıçemın basıt ve anlaşılırlığı" durumunda da mumkun olduğunu gosteren canlı bır ornek olmakla bır lıkte, bır ılerı adımda, 21 yuzyıl ınsa nının hayatını kolaylaştırmada felsefe nın etkınlığının kutsanması gerektığı kanısını da buyuk bır cesaretle savu nur Cesarct ıse, klasık felsefenin, mo dernlığın sonunu yaşayan dunya duz lemındekı rolunu, ıktıdar alanlannın pozıtıf bılımlerce çalınması ve ' çağ daş" sıfatıyla sunulan, ama en ıyı ıhtı malle "durum saptaması yapmaktan oteye geçmeyen sıstemle barışık du şunsel yapılar" realıtelerı karşısında onemlı bır vurgudur A ARKADAŞ İLİŞKILERİ' Muzaffer ıle Zehra amca çocukları olup aılelen arasında da anlaşmazlık lar vardır onceden Bu evlılığe de kar şı çıkmışlardır Lıseyı bıtıren Muzaf fer, Ankara'ya gıdıp bır ınşaatta ış bu lur, zorla geçınmeye çalışır Antep Kız Teknık Oğretmen Okulu'nu bıtıren Zehra ıse dıkış dıkerek geçinır An tep'te Tecavuzden sonra hamıle kal madığını anlayın<.a rahatlamıştır Sev gılısı Tahsın ara sıra onu zıyarete gı der, bu ışın nasıl olduğunu oğrenır Zehıa'dan sevışırler de Ondan hamı le kalan Zehra'nın bır oğlu olur adını lahsın koyarlar Muzaffer ıse bu olay lardan habctsı/dır vc lahsın ı kendı oğlu bılır olıınccyc değın, ancak kuş kulanmış olabılır Zehra ıle kendısı es mer oldıığu halde Tahsın sarışındır Muzaffer Zehra ıle Tahsın'ı Anka ra ya getırır Bentderesı'nde bır gecekonduda otururlar bır sure Sonra Demırlıbahçe de bır gecekonduya ta şınırlar Muzaffer ışınde çalışırken bır yandan da fakultedc okur Aılede bır de Ihsan dan beş yaş buyıık olan uvey ablası Humeyra vatdır O Muzaf fer'ın kardcşının emanetıdu Annesıy le babası bır trafık kazasında olunce bakımını amcası ustlenır Uzun sure de uvey olduğunu bılmez îhsan ılko kula basladığında Humeyra'nın ger çek ablası olmadığını oğrenmıştır ona ılgı dııymaya başlar Evdt yalnız kal dıklarında, evcılık oyunu ovnarken kendılerını duymaya, tanımaya başlar lar Muzaffer Bey'ın aıkadaşları kımı kez oturmaya gelırler ıçkıler ıçılır, eğ Itnılır Ihsan Bey hep yakınındadır Muzaffeı Bey Humeyıa ıle cvde yalnız kaldığırıda ona sarkıntılık ya par, kı/ aırık ergenlık çağına gelmıştır Fvde onunla kalmamaya çalışır, anıa kımse boyle bır şeyı aklından bıle ge çıremeyeceğı ıçın çatesızdır Fahsın, sınır romatızmasına (Kore Hastalığı) yakalandığında babası umursamaz bı le Zehra Hanım bır yolunu bulup Samsun'da bulunan ağabeyıne gotu U M H U R İ Y E T K İ T A P rur onu Yardım alamaz Muftulukte buJunan tanıdığı bır muezzın elınden gelenı yapar, doktora goturur, ılaçları nı da alır Ankara'ya oyle donerler Samsun'da bulundukları uç gun ıçın de Humeyra, Ankara'da çok sıkıntılı anlar yaşar Muzaffer askerlığını Osmanıye'de yedek subay olarak yapar, geçım M kıntısı kalmaz o yıllarda Askerlıkten sonra fakulteyı de bıtırır ve Dışışlerı Bakanlığı'nda memur sınavlarına gı rıp kazanır yurtdışında gorevlendırı lır 21 Mayıs Devrımı'nın olduğu gunlerdır îlk gorev yerı Beyrut'tur Aılesını de goturur Luks bır evde otururlar Fahsın, uvey ablasına âşıktır, onunla evlılık duşlerı kurar, ama Humeyra, uvey babasınm sarkıntılık larından kurtulmak ıçın bır an once onerdıklerı bır Urdunlu zengın ışada mıyla evlenmeyı uygun bulur thsan yıkıma uğrar Humeyra'nın kocasının ış gezısınde olduğu bır sırada evlerıne gıdcr, çekınse de Humeyra nın kuta ğına duşmekten kurtulamaz Humey ra o gecekı sevışmeden hamıle kalır Fatıma adında bır kızı olur LUKS YAŞANTI Muzaffer Bey, Cıdde'ye atanınca aı lesını Ankara'ya gonderır Orada gızlı olarak ıçkı yaparken yakaJanınca An kara'ya çağrılır Beyrut'tayken oğlunu luks bır eğlence yerıne goturmuştur Ihsan, o gece sevıştığı Yahudı kızı Es ter'ı uzun bır sure unutamaz Humey ra da Urdunlu kotasmdan boşanmak ıster, kızını alıp Ankara ya gelır Ihsan Bey ın yaıdımıyla Dışışlerı nın Orta doğu Bolumu nde bır ışte çalışır Yıne kızıyla Beyıut a doner Merkeze alınan Muzaffer Bey bu ke/ Iebrız e ateşe olaıak atanır Uçkuruna VL luks yaşantıya duş kunluğuyle bılınır < > Esrar kaçakçılığına karışır Geçım sıkın tısından yıne kıırtu lurlar bovletc Zehra Hanım da guzellığıy lc ılgı çeker çevre sınde bırçok erkek dolanır îhsan ıse de netımlerınden çık mıştır, nereyc gıttığı Erhan Bener "llişkiler adlı romanıyl a 2003 vılı Orhan Kemal Roman Odulu nu kazandı AKADEMİK JARCON Yazarın kararL tutumuna değer ve rebılmek ıçın, felsefe tarıhının "akade mık jargonuna" aşına olmaya bıle ge rek yoktur aslında Sokrates Lpıkuros ve Seneca ıle başlayan Montaıgne Schopenhauer vc, Nıetzsche ıle devam eden kurgu, oncel bılgı bınkımı ıhtıya cını kendı ıçınde gıderen ansıklopedık bılgı aktarımı, son derece basıt hale getınlen soru cevap gelışımı ve ek ola rak Botton'un, neredeyse " buradan çıkartılması gereken sonuçlara" ılışkın "oğretıcı" tavnyla bıçımlenır Bıına bır de okuyuaınun "hayal gııtune" yonel mış ara resımlenn mızahı katkıları da eklenınce "felsefenin ıçine gırmekte korku duyulan nıtelığı uzerıne lyiden ıyıye kuşku duyulmaya başlanır Bot ton'ın soz konusu tavrı, yapıtı tarafın dan ıronık bır bıçımde savunulmaya başlandığında ıse aslında, "dıldekı ba sıtleştırmelere" de yorulabılecek bır ıçerık kaybı eleştırısının de onune ge çılmış olur Montaıgne'den kendısı ıçın alıntı yapan yazar, tarıhın buyuk duşunurlerının sozlerınden yararlan manın zaman zaman gcicklı olduğu nun altını çızertk aslında karmaşık ve anlaştlmaz bır uslupla oluşturulan ya zıların bır vonuyle ' kendıne guvensız lıkten" kaynaklandığının uzerınde du rur Ve nıtekım kolay anlaşılır vapıtla nn" hıç de oyle kolaylıkla ortaya çık madığı belırtılerek sona ulaşılır Felsefenin Tesellısı'nde Botton'un temel kaygısının, klasık anlamıyla bır "felsefe tarıhı" yapıtı oluşturmak ol madığını, bu aşamada belırtmekte ya rar var Bır dığer deyışle yazann yapıtı na, seçtığı duşunurlere goz gezdırerek, SAYFA 21 S AY I 7 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle