18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ceyat çapan Alnımda benim sarılmış ve salınmış. Durmaksızın Mor taş Taş dişferi Taş törpüleri Mor sessizlik Zator şiir Atlası Izet SarayliçVeselko Koroman/ şiirler/ çeviren: Amine Yarar Bosnalı iki şairden örnekler İzet Sarayliç (1930) SARAYEVO Şimdi uyusun tüm ölümsüzler ve sevdiklerimiz Köprünün altında, II. kız lisesinin orda, kabarmış Milyacka akar. Yarın Pazar. Uıcaya giden ilk tramvaya binin. Tabii, yağmur yağmayacağını tahmin ederek. Uzun ve sıkıcı Sarayevo yağmurları. Nasıl da onsuz geçirdi günlerini Çubriloviç içeride! Onu lanetliyoruz, ona küfrediyoruz, yine de yağarken Mayısın en güzeliymiş gibi aşk randevuları ayarlıyoruz. Onu lanetliyoruz, ona küfrediyoruz, çünkü onun asla Ne Milyacka, ne Guadalkivir, ne de Seine gibi olacağını biliyoruz. Ne oldu ki! bundan dolayı daha az mı seveceğim seni ya da Daha çok mu çile çekeceğim? Bundan dolayı sana olan açlığım azalacak mı ya da Dünyayı veba ve savaş tehdit ederken uyumama hakkım Daha az mı olacak, ve tek kalan "unutma" ve "elveda" kelimeleri oldıığunda? Sonuçta belki de öleceğim şehir bu değil, Ama hcr şeye ıağmen o daha iyi bir beni hak cdiyor, Belki de çok mutlu olamadığım bu şehirdc her şey benim ve her zaman sizden sevdiğim birini bulabilirim ve hüzne kadar yalnız olduğumu söyleyebilirim. Belki de Moskova'da aynısını yapabilirdim ama, Yesenin öldü, Yavtuşenko ise Gürcistan'da bir yerdedir. Paris'te ambulans nasıl çağırınm Ki Viyona'ya bile cevap vermemiştir. Burada, hemşerim olan ağaçlarımı çağırsam, Onlar bile ağrılarımın ne olduğunu bilirler. Çünkü, belki de çok mutlu olamadığım bu şehirde Yağmurlar bile sıradan yağmurlar değil. BLUZ Bizden sonra ruhlanmızın nereye Gideceğini bilmek ilginç olurdu. Bizden sonra ruhlanmızın ağaçların altında, yağmurda ıslanıp ıslanmayacağını bilmek ilginç olurdu. Hayatımızdaki gibi ruhlanmızın birbirine Koşup koşmayacağını bilmek ilginç olurdu. Biz yokken ruhlarımızın neler hissedeceğini Bahar geldiğinde bilmek ilginç olurdu. Gözlerimiz yokken ruhlanmızın nasıl konuşacağını bilmek ilginç olurdu. GECEDE SADECE SİZ Slobodan Radoniç'a Gecede sadece siz, en sevilen dudakların üstünde. Gecede sadece siz, ey narin, ey sessiz, ey mavi. Çıkarın kendi sultanlığınızdan tüm terbiyesizleri ve ııkalaları. Ve sevgi yüzyılı ilan edin. Gecede sadece siz, şarkı söylerken miting yaptığım siz. U M H U R İ Y E T K İ T A P Mavi avuçlar Mavi ruhlar Mavi karanlık Konyic yakınlarında Lisiçi'de KIRINTILAR Dolu şiir yok Şiirin dolu kısımları var Rüsgârın Yağmurun Ve tozun Iki ekmek kırıntısı masada Kırlar Dolu şiir yok Dağlar bölünmüş Günlere Ateşlere Ve nefeslere Her şeyin ortasında merkez var Eklemler kayıyor seslerin Arasında Dönüyor net çizgi Yıkımın Orda dallar ve ot ve hafif kırağı Çağır beni kelebeklere, ovalarla Sevgiye, onun çıktığı yere Biz iki yaprak gibi Şapkan senin güneşten ve çiçekten Düğüne YEŞÎL ÇAKMAYA GlDELlM . BOYNUZ Biri bakar masa örtüsünün üzerinde Yuvarlanan iki nara Ben de arkalarında hızla giden o 1 lava kapsülünü merak ediyorum O boşluk yuvası Yuvarlak kara NEOLİT KUŞAĞI Konyiç yakınlarında Lisiçi'de Taş baltaları Orman çahlıkları Kızıllık daireleri Taş kalkanları Taş askerleri Beyaz vazolar Beyaz kum Beyaz kil Dalgalar ışıldıyor Yan ve Yuturna Mavi gökyüzünün altında Mavi akımlarda Yakında kar tanelerinde ışık Yakında canlı nesnelerin bolluğu Kelebekler kilisede Eyerde yün Davullar Titrer farklılıklar önemli tanelerde Boşluk çiy gibi Nasıl da söyleyeyim bütünlüğü? SAYFA 23 . ? Gecede sadece siz, bin yıllık benim içimde yerleşen siz. Alın bu geceyi, kimseye vermeyin, bıçaksız ve marşsız. Ey âşıklar! Hem katiller; hem melekler için ortak olan gökyüzünün altında Savunun bu geceyi baharla, içinizde, üstünüzde. Gecede sadece siz, bu hasret dolu ve sıcak şarkıların üstüne şarkı sayıkladığımız siz. Gecede sadece siz, mısralarımda yerleşen siz. Yanarken ve severken şiirlerime uygun adım yürüyen siz . Çıkarın kendi sultanlığınızdan tüm gidişleri anlatanları. Gerekirse beni de. Beni de. Gecede sadece siz, şarkı söylerken miting yaptığım siz. Gecede sadece siz, bin yıllık benim içimde yerleşen siz. Alın bu geceyi, kimseye vermeyin, sipersiz, marşsız. Ey âşıklar! İSMİM İÇİN BİR SOKAK ARIYORUM Geziyorum gençliğimizin şehrinde Ve arıyorum bir sokak kendi ismime. Büyük, görüntülü caddelerBırakıyorum onları tarihin büyüklerine. Ne yapıyordum ben tarih yazılırken? Sadece seni seviyordum. Küçük bir sokak arıyorum, sade, sıradan, Ki orda kimse fark etmeden dolaşabilelim Ölümden de sonra. Başlangıçta çok yeşilliği olması gerekmez, Kuşları bile. Onemli olan orda avlamaktan kaçarken, Her zaman sığınabilmesi insanın ve köpeğin. Taşlanmış olması güzel olurdu, ama, nitekim, o da değil en önemli olanı. En önemli olanı, Ismimdeki sokakta Kimseyi talihsizliğin bulmaması. f Veselko Koroman (1934) BELKİ DE TUZLU ÇAM AĞACININ KABUĞU Orada yağmurlar var Taze saban yağmurları Üzümden daha gür Gökkuşa&ndan daha gür Ihlamurdan da Yada DEĞİL Belki ORDA değiller Belki dökülür kabuğun altında Belki de tuzlu çam ağacının kabuğu SAYI 724
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle