Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 KURL AR A Edebiyat sözlüklerine ya da ansiklopedilerine baktığınızda Yaşar Nabi ile ilgili olarak ilk gözünüze çarpan cümle şöyledir: Yaşar Nabi NayırYazar, Şair, yayıncı. 25 Aralık 1908'de Üsküp'te doğdu, 15 Mart 1981'deîstanbul'da öldü. Bu yaşamın içine Cumhuriyet döneminin dönüştürücü çabalarını sıgdırmıştı Naytr. Şiirle başladtğı edebiyat yaşamını roman ve oyun yazarı olarak sürdürmüş, sonraları inceleme ve araştırmada karar kılmıştı. Türk edebiyatında dergici ve yayınct kimliğiyie öne çıkan Nayır'ın 1933 yılından başlayarak aralıksız yayımladıgı 'Varlık' dergisi Türk edebiyatında ayrıcalıklt bir konuma sahip. 'Garip Şiiri' ve 'Köy Edebiyatı'na tamklık etmenin yanı sıra sayfalannda yürütülen tarhmıalarla da uzun bir dörtem Türk edebiyatına yön veren dergi, bugün Türk edebiyatının önde gelen birçok şair ve yazannın ilk ürünlerine yer vermiştir. Yaşar Nabi'nin yönetiminde ilk sayısı 15 Temmuz 1933 yılında çıkan 'Varlık' dergisi geçen ay yayımlanan 1150. sayısıyla 70 yılt geride bırakmış bir derolarak duruyor f iarşımızda. Korkmuvopum E skiden aylar, hatta yıllar sonra kitaplar Türkçeye çevrilir yayımlanırdı, simdi ise Ingiltere ve Fransa'daki kitapçılarda yerlere yığılmış çoksatan kitaplar aynı günlerde Türkiye de de raffarda bulıınabiliyor. Londra kitapçılannda delilergibisatan iki ycni kitabın da Türkiye'de aynı zamanda yayımlanmış olması özellikle dikkatimi çekti. Birincisi, henüz okuma hrsatını bulamadığım, Yann Martel'in "Pi'nin Yaşamı" k(>Hk\H (Inkilap Kitabevi) diğeri de Niccolo Ammaniti'nin "Korkmuyorum" adlı romanı. "Korkmuyo rum'un yazarı Ammaniti, l%6 doğumlu ttalyan bir yazar, daha önce iki romanı yayımlanmış ve ltalyan edebiyatının cn büyük ödüllerinden birini kazanan en genç yazar olmasına rağmen ülkesinin dışında adını ancak bu son romanı "Korkmuyorıım" ile duyurabilmiş. Roman ttalya'da 2001 yılının sunlarında ilk kez yayımlanmış veardından, "Mediterraneo" til miyle Yabancı Film Oscarı kazanan Gabriele Salvatores tarafından (Io non ho paura) filme çekilmiş. İlk kez gösterildiği bu yılki Berlin Film Festivalinde de övgülerle kar^ı lanmış. da roman kahramanlanna bir çocuğun gözünden görür. Roman, 2000'li yıllarda, yirmi iki yıl öncesindeki çocuklıık günlerine dönerek anlatılır, tam da bir çocuğun abartılı hayal gücünün etkisinde kabnış gerçeklerdir Michele'nin hatırladıkları. Arada sırada Michele'nin on dokuz yaşından ya da daha sonrasından olaylar araya girdiği için geçmiş anıları yazarla birlikte hatırlar gibi oluruz. Ayrıca yazar 70'li yıllarda dinlenen müzikler, okunan kitaplarla her okurun o yıllarını canlaiKİırmayı da başarmış. SOKl M SadeMrdH f Türk edebiyatının ve kültür yaşamının elişmesine önemli athtlar sağlatntş ve birçok yazar ve çevirmenin yetişmesine olanak sağlamış olan 'Varlık'dergisine çok uzun ömürler diliyoruz. Bol kitaplt günler... TURHAN GÜNAY Imtlyaz Sahibi: Çağ Pazarlama Cazete Dergi Kitap Basım ve Yayın AŞ'yi temsilen Cumhuriyet Vakfı adına llhan selcuk . cenel Yayın Yönetmeni: Ibrahim YıldızoYayın Danısmani: Turhan Cünay : Sorumlu Müdür Mehmet sucu Cörsel Yönetmen: Dllek Akıskalıo Baski: Merkez Cazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. A.ş. Matbaası Esenboğa yolu 13 km. Pursaklar/ANKARA o Idare Merkezi: Turkocağı Cad NO: 3941 Cağaloğlu, 34 334 Istanbul, Tel:(212)512 05 05 0 Reklam: Medl Crup. CUMHURİYET KİTAP Roman etrafındaki haberler böyle. Romanın kendisine gelince, gerçekten de iyi bir eser: sade bir dille, basit bir öyku anlatılmış. Çoğu eleştirmen Ammaniti'yi Stephen King ve Donna 'I'artt ile karşılaştırmış fakat Ammaniti'nin ne yazı stili ne de öyküsü bende bu iki yazarı çağrıştırdı. Yazarın kendine has sadelikle karmaşık olaylar dizisini serinkanlı anlatışı belki biraz Italo Calvino'yu anımsatabilir. "Korkmuyorum", dokuz yaşında Michele Amitrano'nun 1978 yılında, rekor sıcakKorkmuyorum / Niccolo Ammaniti / Can lar yapan yaz aylarında başından geçenleri Yayınları /20üi / 2İH sayfa anlatıyor. Küçük Michele korkmadığını roman başlığı olarak ilan etse de korkması için birçok nedeni var. O yaştaki <;ocuklar arasın da sık rastlanan çekişmele rin ötesinde, kendine Ku rukafa adını veren, Michele'den birkaç yaş büyük çocıığun sadistçe çetenin diğer çocuklarına eziyet et mesi de, William Cîolding'in "Sineklerin 'l'anrısı" romanına gönderme yapıyor. Michele'nin bir de Maria adında beş yaşında bir kızkardeşi var. Kizkar deşi, kamyon şoförü babası ve dengesiz ruh halleriy le annesi ile, Michele hiç de mutsuz bir çocuk değifdir. Annesi dayak attığı ve azarladığı kadar, çocuklarıyla oynamayı da bilen sevgi dolu ve çok giizel bir kadın olarak betimlenir. Birinci şahısta bize olayları Küçük Michele korkmadıuını İlan etse de korkması icln birçok nedeni var. Bunlardan blri de kendine Kurukafa adını veren, Michele'den birkaç yaş büyük çocuğun sadistçe çetenin dlğer çocuklanna eziyet etmesl. Kltapta bu yolla VVIIllam Coldlngln anlatan Michele gibi okur Sineklerin Tanrısr romanına gönderme yapıyor yazar. 704 SAYFA 3 Hikaye Italya'nın yoksııl sayılan güney bölgesinde, sıcakların tüm köy halkmı dize getirdiği günlerde ceçer. Büyükler bunaltan navadan korunmak için evlerin içinden çıkmadıkları için, sokaklar ve uçsuz bucaksız buğday tarlaları tamamen çocuklara oynamaları için kalmıştır. "Bisikfetle dolaşmadığırnız zamanlar sokakta top peşinde ko^turıır, korebe gibi oyunlar oynar ya da buğday deposunun gölgesinde nineklerdik. Canımız ne isterse onu yapardık. Yoldan araba geçmezdi. Hiçbir tenlike yoktu. Ve büyükler, sıcakların bitmesini bekleyen kıırbağalar gibi evlere kapanıp otururlardı. Zaman çok yavaş akardı. Yaz sonunda okulun açılmasını dört gözle bekler olurduk." (s.17) Böylesi sıcak bir günde, köyün dışında tek başına yaşayan bir adamla ilgili meraklannı yenmek üzere bisikletleriyle çıktıklan bir gezide, çocuklar terk edilmiş bir ev bulurlar. Ve işte burada Michele kimselere anlatamadığı bir sır cdinir. Bu sırrın sadece Michele için değil, tüm köy halkı için çok önemli olduğunu daha sonra öğreniriz, bu noktada romanın temelini oluştııran ana damar da ortaya çıkar. Bu sır rın ne oldugunu ele vermeden "Korkmuyorum" hakkında yazmayı sürdürmek çok zor ama romanı çözerken aldığım zevkten sizi OnemHsır mahrum etmek istemediğim için bu konuya girmiyorum. Ammaniti roman boyunca dokuz yaşında bir çocuğun canavarlarla süslenmiş hayal dünyasını vc mantık yürütmesini gizemi hiç dağıtmadan vermeyi beceriyor, bu sayede diğer roman kahramanları iyi betimlenmiş olsa da biz hep Michele'nin ya nında kalıyoruz. Onıın olayları keştederken yaşadığı heyecanın benzerini hissediyoruz. Kâbuslarını, hayallerini tanıyoruz: bunlar bazen çok ürkütücü olduğu gibi bazen de komik olabiliyor. "Cecenin oir yarısında uyandım. KötübirdüsBÖrmüştüm. lsaPey gamber, Lazarus'a kalk ve yürü diyordu. Ama Lazarus kalkmıyordu. lsa, kalk ve yü rü, diye yineliyordu. Lazarus yeniden dirilmek istemiyordu. Köye su getiren tankerin şoförü Şeverino'ya benzeyen lsa öfkeleniyordu. Ürkütücü bir görüntüydü. lsa insana kalk ve yürü dediöi zaman buyruğunıı yerine getirmelisin, hele ki ölüysen! Öysa La zarus kımıldamadan vatıyordu. Bunun ıızerine lsa onu oyuncak bebek gibi sarsınca, Lazarus kalkıyor ve Isa'nın boğazına sarılıyordu. Kanlı ağzıyla, ölüleri ranat bırak di yordu." Tüm bu çocukça heyecanlara ragmen, roman bir çocuk kitabı olmaktan cok uzak. Bir çocuğun gözünden dünyaya bakarkcn, arkasında olgunlaşnnş yıllaı sonra ki ses hep hissettiriyor kendini. Ammaniti bunu bir iki yerde romanı günümüze gelirerek başarmış, sonuçta bize hikâyeyi anlatan bir çocuk değil, çocukluğunu hatırlayan otuz yaşlarında bir kişi. Roman böylece hem çocuk saflığını hem de hiç sat olma yan karmaşık ilişkiler boyutunda ele alınmış Michele romanda birden fazla ihanete uğruyor, okuyııcu da Michele'den önce bu öy küdeki büyüklerin ne denli güvenilmez in sanlar olduklarını gorüyor; çocukları yanlış yönlendiren, onları korumaktan aciz, kendi sorunlarını çözmek konusunda da fazla basarılı olmayan, yoksulluğun çözümünii yan lış yerlerde arayan insanlar olarak tanıyor. Michele'nin doğru seçimleri yapmak için çoğu kez kendi iç sesine ve adalet duygusuna güvenmesi bir çeşit rahatlama sunuyor fakat yine de o, korunmasız ve çaresiz bir çocuk. Umutsuz zamanların umutsuz insanlarını anlatan başka romanlar gibi olumsuzluk dozunu fazla abartmıyor Ammaniti. Romanda hep sevimli kalan bir vön var. Bunu da kü çük Michele sağlıyor kuşkusuz. Fazla iddialı bir roman değil "Korkmuyorum", önem li temalar da işlemiyor fakat kendine has temiz anlatımıyıa rahat okunan, sürükleyici bir kitap. Türkçeye Lren Cendey tarafından akıcı bir dille aktarılmış, bu da Iıem çocuk su dili korumuş hem de kolay okıınur kılmış romanı.» asu@yazinsanati.com K İ T A P S>W/