Katalog

Pırıl pırıl bir Türkçeyle esrârlı metinler sunuyor Ahmet Güntan. Sıvas karliamının acısı yüreklerde sönmedi daha. Acı iyice közlendi ama sönmedi. Mctin Altıok'ıı, Behçet Aysan'ı, Ueur Kaynar'ı çaresizlik içinde görüntüıeyen fotoğrafi unutamıyorıım bir tiirlü. Yine bir tatil günüydü onlann yanışını gözyaşlan içinde izlerkcn televizyonda. Ölüme teselli bulunur mur* Onlann yazdıklarını okııdukça teselli buldıığumu itiraf ediyorunı. Onlarkalıcıheı yakaladılar yazdıklarıyla. îşte o kitaplardan biri dc Metin Altıuk'un şiir/şair yazılannı ıçeren "Şiirin tlk Atlası". Kitabın genişletilmis baskısını yeniden okurken Metin'le Ânkara'daki günlerimizi andık sanki. Siir, şair üstüne düşü nen bir şairin yazdıkları tam bir başucu kitabı. Hele şiire sıkı sarılacakların elle rinin altında bulunduracakları bir kitap "Şiirin Ilk Atlası". "Şiir Nedir?"den tu tun da "Şiir ve îmge"ye, "Şiir ve Bilgi"dcn "Şiirin Işlevi"ne, "Şiir ve Sözcük"ten "Şiir ve Okıır"a, birmedi "Sair ve KişiligT'nden "Şair ve Aşk"a "Şa ir ve Güncel YaşarrT'a acıyı paylaşa paylaşa birlikte ohıyoruz Mctin AJtıok'la. Onun şiirlerini Fazıl Say besteledi. Fazıl ve Ahmet Say, Metin'i çok yakından tanırlar. Eazıl Say'ın oratoryosunıı heniiz dinleyemedim. Ama, onun Metin'in şiirinin ruhıınu çok iyi yakalayacağından eminım. Erkan Mıımcu istediğikadar sansür koysun Sıvas'taki görüntülere. Istedikleri kadar 37 kişinin katillerini scrbcst bıraksınlar, onlar ölür ızleri bile kalmaz ama, o 37 can hep yaşar. Erözçellk'ln Toplu Şltnlerl Seyhan Erözçelik'in Toplu Şiirler"ini (19802003) içeren " Kitaplar"ını da yaz okumaları listesine alanlara ne mutlu! "YeisileTabanca" (1986), "Hayal Kumpanyası (1990), "Kır Ağı" (1991), "Gül ve Telve" (1997), "Şehir'de Sansar Var!"da (1999) topladığı şiirlerini Sey han Erözçelik iki yeni kitabıyla "Kitap, Bitti" ve "Kara Yazılı Meşkler"le birlik tc sunuyor. Seyhan Erözçelik, şiirlerini yazıp kurtuluyor ama ben, onun s>özü bıraktığı yerden alıyorum vebaşlıyorum şiirleriyle didişmeye. 23 yıllık bir şiir serüveninin etki ve iigi alanında yerimi alıyorum. Şiirlerle enine boyuna hesaplaşıyorum. Emeğimin karşılığını da göriiyorum elbette. Onun şiirlerini kazanıyorum. Sansarı, fanusu, gülü, falı, cam eşyayı, aşkı, giinümüzu... imgeden imgeye sektiriyor Seyhan Erözçelik. Kitaplarındaki teknık butünluk, sözcük seçimindeki titizlik, sesinin iyi ayarlanmış olması... onun şiirini hep diri kılıyor. Kendine özcü kanalı iyi kullanan bir şair Seyhan Erözçelik. Bartın lehçesine okurunu alıştıran bir şairdir de o. Onun "Çöl" başlıklı şiiri bu sıcaklara cuk diye oturuyor: "Susardım./ Susardım./ Susuyorıım, susuyorıım/ hiç su içmiyorum./ Her yanını kum. Kemiklerim paramparça./ Ben de,/ sustum./ Sus./ 1 Pus./ Kim var orada, kim sesleniyorr " Orta şekerli kahvemi içiyorum. Sırada kim var diye bakınıyorum. Foyraz ve gölge sıcağa kalkan oluyorlar. Denizin yüziı çok sakin, düşünceli. Sırada Hiiseyin Peker'in Toplu Şiirleri var. Hüseyin'in Toplu Şiirler'i (1965 2003) 38 yıllık bir emeğin karşılığı olarak duruyor karşımızda. "Ateşin Zille ri" başlığı altında "însan Arkadaşınmdır" (1997), "Yer Bezinden Bir Köle" (2000) ve "Ses Salkımlan" (2001) kitaplarında yer alan şiirlerle birlikte yeni ça lışmalarının yer aldığı "Pıısula Hatası" da şiirseverlerin eline doğuyor. Tadımlık da olsa onun bir şiirini paylaşmak istiyorum sizinle: "Bıçakçı"yı bakalım siz de sevecek misınızı> "Kılıç saplarında görıilür en çok/ Kan döküeüdür/ Ava alanlarında döker kanatçıklarını/ Bir kuştur, saz kamışına konmaz/ İnsan etinden şenlik yaratmıştır/ Beş uçtan görülür onun gücü/ Küçük kuvvetlerle diC U M H U R İ Y E T K İ T A P kilir/ Tören türküleriyle aldatır sizı/ Bağlar, dut ağacı ortalık bir yere/ Hedet diye gösterir ateşli silahlara/..." Bu uzun güzel şiir çarpıcı şu dört dizeyle bitiyor: "Bıçakçılar gelmiyor üstümüze/ Renksiz tuzlar döktüler ötemizden/ içimiz yansın, dışımız enlem belirlesin/ Düştük bu dünyanın korku temeline". Dergilerde izleyip durduğum Ürk Şiirleri de kitaplaştı sonunda. Şair babanın şair oglu Oğuzhan Akay. Türkiye Yazılan dergisinde birlikte olduk. Sonra Sol Yayınlan'nda. Pek çok sol yayının düzeltmesini (tashihini) yaptık. Sonra o I'RT Turkiye'nin Sesi ve Ankara Radyosu'na geçti. Sonra da reklamcı oldu, îstanbul'a raşındı. Türkiye Yazılan döneminde yazdığı şiirlerini bir kenara bıraktı. Yepyeni bir söylemle yeniden kendi ni kanıtladı. "CinAyetler" (1989), "O Uzak Ay" (1994), "Compact Risk Digi tal Poems" (1994) kitaplarında yer alan şiirlerın dili, yapısı, imgesi, biçiıni, söylemi, sesi onun I'ürk şiirinin özgun şairleri katına taşıyıverdi zahmetsizce. Bir süredir "Ürk" başlıklı şiirler yazıyordu. Sonunda "Ürk Şiirleri" de nurtopu gibi dünyaya geldi. 19942002 ydJarında vazılmış, birbirini bütunleyen ürünler 12 yılın emeğini gözler önüne seriyor. Oğuzhan Akay, çok sık şiir yayımlayan bir şair değil. Seyrek yayımlıyor, ama kalıcı şiirlerle çıkiyor karşımıza. Onun şiirini ve kendisini tanımak için şu dizeleri okumak gerekiyor: "Burası odam, dört köşe duvar/ Bu koltuğum, altımdan kayar/ Bu anam babam, kardeşlerim, gel bir öpeyim/ Bu sevgili eşim, yerinde zıplayan tay/ Bu can oğlum, baba bana playstation al/ bunlar dostlarım, yeni çocuklar/ Bu, dizi rilme çekilmemiş çocuklufium/ Bu en şirin halim, bu dalgınlığım/ Bunlar tutkularım, yadırganırlar/ Bu hayatımız, hep aynı oyunlar/ thanetler, yalanlar, irtiralar/ .../CinAyetler, Compact Risk, O Uzak Ay/ Ve buyurdum şiirleri urkmeden/ Bu yurdum işte/Cîözü oynaşta". Ciölge iyice uzadı. Akşam olmak üzere. Komşularla giineş batıracağız yine. Daha sonra zengin mezeli sofralar, buz gibi rakılar, kavunlar, karpuzlar, beyaz peynirler ve de mangallarda köfteler, tavuk pirzolaları, şişler bızi bekliyor bunca şiirden, bunca saytadan, bunca kitaptan sonra. Okuduklarımızı sindirmeye. Izi kalanların izini başka izlerle pekiştirmeye. Söz yemekten açılmışken son bir söz: "Halk Şairlerinden Ye mek Destanları"nı(1990) Eey zi Halıcı derlc miş. Adı üstünde halk şiirinin ustaları nın çalıp söyledikleri yöresel vemeklerı, tatları, sebzeleri, meyveleri efe alan hoş bir kitap "Halk Şairlerinden Yemek Destanları". Kitapta yer alan şiirler "Hayal Sofrası" değil, gerçek "Memleket Yemekleri": "Yemek Elilnânıesi"ni, "Pekmez Helvası"nı, "Bizim Elin Yemekleri"ni, "Antep Yemekleri"ni, "Erzurum Sofrası"nı, "Erzıırum Yemekleri"ni, "Anamın YemekJeri"ni, "Aşçının Dağarcığı"nı, "Kars Mutrağı"nı, "Çu kurova'da Zjyafet"i, "Kilernâme yi, "Caynâme"yi, "Mecimek l)estanı"nı... yalnızca boğazına düşkün olanların değil, herkesin okumasını isterdim. Güneşin batışına az kaldı. Kaz Dağları iyice kızardı Bıılutlar tutuşmaya başlacıı. "Belki, azıcık bahçe dikiyorum bir saksıya" diyen Metin Eloğlu'nun şu unutulmaz imgesiyle giineş bugiin de geçip gitti ötelere: "Ciün battı çivileıne". Bugün de gün batımının izi kalıyor bende. • Odeşmeler ve Şahmeran Hikâyesi/ Tomris üyar/ YKY/2001/ 148 s. Yevgeni Onegin/ A S Puşktn/ ŞıtrKoman/ Çev.: Azcr Yaran/ YKY/ liaziran 2003/ 39î s. Bıçkın ve Orta Halli/ \brahim Yıldırım/YKY/ Uazıran 200i/ 47U Söziin Gelişi/ Şevket RaJo/ Yazılar/ Dcr. Ccm Aka$/ YKY/ Uazıran 200i/ 262 s. Esrârîler./ Ahmet Güntan/ Deneme/ YKY/Uazıran 200i/ 100 s. Şiirin tlk Atlası/ Metin Altıok/ Yazılar/ YKY/ Uazıran 2001/ 112 s. Kitaplar/ Seyhan Erözçelik/ Toplu Şiirler/ YKY/ Uazıran 2003/ 482 s. Ateşin Zilleri/ Uiiseyın Peker/ Toplu Şıır.ler/ YKY/ Uazıran'2003/ 346 ı. Urk Şiirleri/ Oğuzhan Akay/ Şiir/ Altıkırkbeş/ Mayıs 2003/ 145 s. Halk Şairlerinden Yemek Destanları/ Feyzi Ualıct/ 1990/ 126 s. SAYI 704 SAYFA 11