Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 2 A Z I R A 2 0 0 3 ü Asuman Kafaoğlu Büke, bu haftaki yazısında Pablo Picasso'yıı ele alıyor ı sayjada • Deniz Kavukçuoğlu ile 'Zarife' üzerine konuştuk ıo sayfada • Y. Çongar, V. Şuşkin'in 'Yaşama Tutkusu'nudeğerlendirdi n sayfada U Yüksel Pazarkaya, D. Ceyhun'un kitabını değerlendirdi u Mehmet Eroğlu Mehmet Eroğlu ilk romanı "Issızlığın Ortasında" ile oüyük bir başarı yakalamış, ardından da diğer romanlarını yayımlamıştı. Dört kitaptan sonra bir sessizlik dönemine giren Eroğlu son iki yılda yayimladığı iki romanı ile yine dikkatleri üzerine çekti. Türkiyenin kritik bir döneminin insan portrelerini çizen Eroğlu'nu tanıtıyoruz bu sayımızda. ERTEKİN AKPINAR İnsan manzaralarmn ressamı MITY1JP Cumhuriyet P A R A 8 I l E K İlk kitabtnız olan I s uz/ığın Ortası 'nı yazdığıntzda kazcindıfcınız öJiılc ra&mcn romanın tz 19791984 arasında hi'ş y//jiircsıııce yayımlanmadı Önceltklı olarak bıınıın lemel nedem \ızce neydiı' Ve bu süreç içerisindc ödüllü ama kıtabı yayımlanmamış bir yazar olarak kendınızı nasılbt\setlınız> İlk romanım lssızlıeın Orrası'nın Milliyet Roman odüliınü kazanmasına karşın beş, yıl boyunca yayınılanmumusinın birbirini izleyen nedenleri var. Kitabın basılmasım engellcyen ilk gelişme Abdi tpekçi'nin öl dürülmesi sonucunda gazetenin satılması ve yayıneviyle gazetenin ikiye avnlmasıyla ortaya çıktı. Ama asıl ne den tabii ki bu geli^menin ardından gelen 12 Eylül darbesı. Romanım yayınevince 'solcu ve anti militarist olduğu gL'ick(,esiyle sakıncalı bulundıı ve yerine varsa bir başku kitabımın yayımlanabilecegi söylendi. Ama o sırada bitirdiğim Cîcç Kalmı^ ülü'yü yayınevine götüriince, yine aynı gerekçelerle karşılaştım. Böylelikle ödül kazanmama ve bitmiş iki kitabım olmasına karşın 5 yıl boyunca 'sakıncalı şeyler yazan' bir yazar olarak bekle^ dim... Bu arada ne yaptım? Oturup üçiincü romanım Yaıım Kalan Yi'ırüvüş'ebaşladım. kendimi nasıl hissettim? Kimseden lıakkuın leslim etmesini beklemediğim ıçin kendimi haksızlığa ugramış hissettim demek, yan li!j olur. Benim yazma eylemimin ardındaki asıl dürtiı bugiın ya AA ranınma dıırtıisü değil gelecektir. Eger çok LIZLIII yıllar boyunca okunmayı rıedefliyorsanız, iiç beş vıl beklemeyi o kadar da ıımursamayabilirsiniz. Onemli olan ara vermeden, yazma diirriinüzü ille dc yayınHâlâ toplumsal acıları, gerçekleri kovalıyorum. Hâlâ lanmış bir eser edinme doygıınlugundan koparıp, ya 'gerçeklerle' 'güzel ulatıın' arasındaki bağa inanıyorum. zabilmek. Isjtc bıınu yaptım. En önemlisi kimsenin görmediği, gorse de rarkına varmadığı insan manzaralarının ressamı olmayı seçmiş bir Son ıkı rnmanımza kadar tüm kahramanlannız solyazar olma tavrımı sürdiiriıyorıım. İlk beş romanım bir cu ımanlardı. Oruv Y/'iz V)S1 \ie bir borsacıyı ve şımdı dc Zamanın Manzarası'nda Doj^udakisavaşta birçok in anlamda 1968 kuşagına mensup, kendilerine tehlıkeli san dldiirmiiş bir askcrı ana kahramanlar olarak. ele al sorular soran insanları anİJtırken, son iki romanım 12 Eylül sonrasının genı,' insanlannı mercek altına alıyor. dıtuz Bn, romanlannızda bugune kadar anlatmaya çalı$tı$ımz tcnıt'l izleğin ar/ık degışmeye başlaması olarak Yüz:1981 aslında bu dönemin en belırgin özelligi, sıradanlığın keskin bir eleştirisidir. Zamanın Manzarası yorumlanabılır mı '•> ise son on yılımızın bir panoraması. Hayır, 'anlatmaya çalıştığım temel izlek' değişmiyor. Zamanın Manzarası, anlatım /eknığı olarak öncekı Daha doörıısıı bakış açım dcgişmedi. Ben romanlarımromanlarınıza göre oldukça gemş farklıhklar ıçeriyor. da yazdiKİarımm odağına insanı koyuyor, insan hakEn dtkkat çekici olanı da hikâyenizi üç ayrı zaman dılıkında 'kiiçük de olsa' bir bııluş, yapmaya çalışıyorum. CUMHURİYET KİTAPSAV/ 6 9 5 mi içinde anlalıyorsuma. Bunun ö'zel bir nedem var mı ya da neden höyle parçalı bir anlatımı seçtiniz? Zamanın Manzarası, geçmiş (1998 Mavıs 2000 Mart), şimdiki zaman (2000 Mart 2000 Aralık) ve gelecek (2001 Mart2002 Ağustos) olarak üç zaman dilı mi içinde, birbirine paralel olarak akar. Kurgu, biçimin bir öğesidir ve biçim de temayı en iyi şekilde orr.ıya koymanın bir aracıdır. Aslında romanın bana göre iki tane kreşendosu vardı. Açlık Cîrevlerinin polıs ve jandarmanın hapishanelere düzenlediği operasyonla so na erdirilmek istenmesiyle yaşanan trajedi, yanı 2000 yılı sonu ve Barış'la Elir'in aşkının bir sona ulaşması, yani2002 Ağustos'u. Bir anlamda romanın iki bıtisı vardı. Düz olarak iki yıllık bir zaman tarkı olan bu iki soDe\<am\ 4. savfada