Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 KURL A R A Crup Yorum 198 5 yılında üniversite öğreneisi dört arkadas tarafırıdan kuruldu. ilk dinletilerini aytıı yıl Türk Vulklor Kurumu 'nda verdiler. ilk albümlerı 1987'de 'Sıyrılıp Gelerı' adtyla yayımlandı. Kurulduklarından bu yana geçen on sckiz yıl içinde tam an sekı'z albüm yayımladılar. Crup Yorum, 1960'/ı yıllarda Latin Amerika'da yükselen 'yetıi şarkı' ve 'yeni türkü' mü'zik hareketinin müzikal özellıkleriyle Anadolu müzik gelene&ini buluşturup kendine özgü bir ses oluşturma çabasına girdi. Süreç içinde saymz müzikal değjşitnler yaşayan grup, şarkı sözü olarak ilk dönem, Türkiye'nin gözde toplumcu şairlerinin şiirlerine yaslanmanın yarıı sıra, kendi sözlerini de üretmeye kaşladı. 1990 7/ yıllarda isc ağırlık kendi sözlerinde oldu ve bu sö'zlerde loplumcu ve devrimci mesa/lar ön plana çıkmaya başladı. Şarkılarıyla kendilcrini çok sevdiren topluluk kuruluşundan ıtibarenbüyiik baskılara uğradı. Orban Kabyaoğlu bazırladığı Crup Yorum kitabıyla bu şımdiden efsaneleşmi\ grubu tamtıyor bizlere. Biz de kitabı tanıtırken Orban Kahyaoğlu de de bir söyleşi gerçekleş/ırdik. Bu sayımızın bir başka özellip de uzun zamarıdır yazılarına ara veren Fetbi Naci'nhı okurlarıyla tekrar huluşt?ıası. Fethi Naci on beş günde bir bizimle olacak bundan böyle. Bol kitaplı günler... SUMAN KAFAOĞLUBÜKE Botchan' 2 003 TiirkJapon yılı ıçııı edebiyatta hiçbıretkinlik yapılmadı dıvc düşiinürkeıı Soscki Natsume'nın "Kiiçük Bey" kitabı geçti elinıc vc çok sevindim. Japonya ile Türkivc arasinda miizisyenJcrdcıı aşcılara geniş bir yelpazede karşılıklı kiıltür alışve rişindc bıılnnııldu fakat bıı bir yıl boyunca herhalde cn az iki ülkcnin ctlcbıyatçıları buluşabildi. Runun neıleni ku^kusıız tlil enKClıycli, plnsük sanatlarcla vc müzikte farklı kültiırlcrin bıılıışması hep daha kolay olmııştıır, edebiyatta ise çcvirmen eksikliğı ba zı ülkclcrin cclcbiyatlarına yabancı kalmamı7.A nedcn oluyor. Japon cdebıyatından daha öncc dc Türkçeye çevrilcn romanlar olmuş; Kawabata vc Oe bunlaıdan ilk akla gclenlcr, her ikisinin dc Nobcl cdcbiyaf ödüliinü kazanmış olmalın tiim diinya dillcrindc basılmalarına yardırn clmiş. Benim çok scvdiğirn Harııki Mıırakami isc sanırırn daha ccvril mcdi dilirnizc. Fakat tiim bıı çcviıilcrin hiçbirinin Janoııca aslından yapılmamış olma sı (,'ogunıtıkla tngilızcc çevirilerindcn farkında olmadığnn bir şcydi. Bıı yüzden, So seki Natsıımc'nin kirabınıti dogrudan (aponcadan yapdan ilk çcviri olması, bıı roma na ayrı bir anlam vcriyor. "Kiiçük Bcy" yada Japoncaadıyla "Botc han" ınodcrn fapon cdebıyatının ilk Batı tarzında yuzılnıış, romanlarından bıri oldu gıı i(,in öncm taşıyormuş; bıı bilgiyi romanın önsözündcki, Sclçıık Escnbcl'ın yazdı öı "Natsıımc Soscki ve Çağdaş |ai)oıı Edcnıyatının Do^uşu" adlı çok giizel nıakalc den öğrcndim. Aslında daha öğrcnmck istcdiğim çok savıda şcv ol • dugıınu d.ı fark rttım bu makalcyi okurkcıı, ctı baş ta Fvscnbcl'ın tiim lapon ca adları öncc sovatlları sonra adları şcklindc yazması dikkalimi çckrı. Macarlar gıbı bclki Japoııların da isimlcri bizc göre terstcn okııyııp okıımadıklarını mcrak cttim. Ay ıı rıca, araba isimleıi bıı scağla kiJdc vaznıanın, aile bağ rının ve atalaım çok öncmli oldıığu Doğu'ya ozgii bir şey mi oldu^u da takıldı aklıma. "Kiiçiik Bey"i okurkcn dc aklıma takılan çok şey ler oldu. Beiıcc romatıın en biiyıık cksıklifti dıpnot larla bazı sözciiklcrin anlanılarının yazılmamış ol ması. "Kimono" artık tiim dillcrc girdiği içın onıı an lamayacak okur yoktıır ama "hakama," "haori," "yııkata," "kasuri kimono" hepsi anladığım kada rıyla giysi ya da üstc giyilcn şcyler ama açıklayıcı bir not ile nclcr oldııklarının yazılması iyi olıırdu. Aslında sırt giysileri kaı> samıyor Janonca sözciikler, "tanzaku" "tatamin" "tokonoma" "kızarmi!; balıksoba" "tankci" "tenmoku" da karşılıklarını merak ettiğinı sözcüklcr. Ycmck adlarının yanı sıra "şikişima si^arası" nasıl SAYI 7 1 7 bir sigara onıı da mcrak cttim, sadece Maltejc, Sanısun gıbı bir sigara markası mı yoksa ra arklı türde bir sigara rnı? Bir de, "meyveli buz" nasıl bir içecck.^ Başka bir kültürün yaşam bıçimini anlamak için bcncc bıı tür detayları anlamak çok önemli. 1906 yılında kaleme alınan "Kiiçük Bey" yiizyıl başmda, okuldan yeni mezıın olmuş accmi bir oğrctmenın bir köy okuluna tayin oldnktan sonra kar^ılaştığı zorlııkları anlatıyor. Tokyo'da asil bir ailenin oğlu olarak dünyaya celen Kiiçük Bcy, biraz şımarık ve önyargılı bir genç, ayrıca kırsal kesimin kendine özgü incelikJcrinden habcrsız. Aslında "Kiiçük Bey" tam anlamıyla bir kıırgııya sahip degil. Konıısıınun olduğunu da söylemek zor. Buna rağmen ironi dolıı satırları büyük bir zcvkle okunııyor. Romanı ilginç kılan özclliklerin başında karakterlerin iliskileri vc birbirlcri hakkındakı yorumları geliyor. Küçük Bev romandaki diğcr tüm karakterlere fizikscf özellikleriyle ilgili alaycı isimlcr verıyor. Koman boyunca haksız yere olduğunu bilc bilc onlarla alay edişini izliyorıız. Romanda ılgı çeken başka bir nokta da Batı kiiJtüıünü bu kırsal öğretmenlerin algılama bıçımı. Turneı tablolarına bcnzetilen deniz maıızaraları vc Rafacl'ın Madonna'sına benzetılen bıı genç kız var ama aslında bııııları yazar gostcriş meraldısı öğretmenlerin ağzından belırgin bir yabancjlaşma ile dilegetiriyor. Fakat romandaki asil yabancılaşma hatta küçümseme |apon sanatıyla ılgi li. No tivatrosıınd.ı kııllanılan gclenekscl şarkıları söyleyen ev salıibi ya da bir porselenm Imtiyaz Sahibl: Çağ Pazarlama Gazete Dergl Kltap Basım ve YayınA5'yi temsilenCumhuriyet vakfı adına llhan Selçuk o Cenel Yayın Yönetmenl: Ibrahlm Yıldızo Yayın Yönetmenl : Turhan Cünay SorumluMüdürMehmetSucu Cörsel Yönetmen: oilek Akıskalı o Baski: Basın Yatınm sanayii ve Tlcaret A $ Esenboğa YoluANKARA v Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 cağaloğlu. 34 334 IStanbUİ, Tel:(212)512 05 05 Merkez Reklam Cenel Müdür Yardımcısc Tülay Muöu Dölen o Reklanv Crup Koçrdlnatörü: Funda Turan o Müşterl Temsllclsl: işıltan Kökdemir C U M H U R İ Y E T K İ T A P znzz KtTAP 1VRHAN GÜNAY uzerındeki hal ııstasınııı clindcn çıkma ya zılar alay konusıı cdilivor. Bueiın Japonların çok ueger vcrdi^irıi bildijiimız bıı gele neksel sanatlarla alav cdilmcsi iki şeyı akla getırıyor: Birincısi, nıodcrnleşmc siire cıntle hafkın kültürüylc yabantılaşma yaşaması, bir digcrı isc yüzyıl başında bu degerlerin hcnıız kultiır seviyesı dii^ük halk tarahndan anlaş.lmamış olması. Romanın kadına bakışı da çok dikkat çekiyor. Romandaki kadııı kahramanların ba şında yaşlı dadı gclivor, Kiiçiik Bev dc onıın bas kahramana veıdigi isim, onıın dışında kı kadın karaktcrler gevşalaıdan oluşuvor. Bir de "kaeema'nın anlamını ogrcnıyorıız. Kadııısi erkcklcrlc alay etmek için kullanılan birdeyim, BeğeniJmcyen hcmcn herdav ranışa "kadııısi" denmesi ayrıca dikkat cckiyor. "Bir ara ona scmpali duymava başla mıştım. iyi kalpli bir kadın gıbı davıaıııvordıı" (s.124) "Benceerkek dedığin kar beya zı keten mcndil kullanır." (s.HI) Küçük Bcy'in özellikle okuldaki baş dıışmam sık sık kadınsı davranışlarından dolavı clcştirıliyor. Kadın gibi olmak, ahlaksız davranış lar ve tııtarsızlıklar genclindc kullanıldi(5ı için Kiiçiik Bcy'in kadınlara bakışını ıla iyi yansılıyor. Romanda tam dile getirilmivor ama sözü geçen okulun bir erkek okıılu ol dugunu tahmın ediyorıız, çalışan, para kazanan öğretmenlerin dc hcpsi genç erkekleı. Kadınların sızdığı bir dünya dcğil anlatılan, iki cins arasında büyük bir uçıırıım hıssedi liyor. Kadınlar sadece hızmet ediyorlar bu erkeklere, dadı, hizınetçi ya da geyşa ola rak. Roman boyunca milliyctçilik duygulannı da hisscttiriyor Natsume bıze. Japon askcrlcrinın Çın'dekazandığı zafcrin onııruna so kaklarda diizcnlenen bayram şcnliği sırasında milliyetçi duygular artıyor; bu bayıanı şeııliklcrinin anlatıltlığı bölüındc "(o) alçak ncrıf çevirdıgi dolaplarla Japonya'ya kötü lük yapıyor" gibı haksız yargılar da var. Aslında kötülük sadece Kııçuk Bcy c yapılıyoı ama o bıı kötııliıkleıı tiim millctc vapılmış sayıvor. "Küçük Bev" gıındelık vaşamı vc sıradan halkı an lattigi için, arka planda da olsa, bir külriırü tanınıamız için çok tazla bilgılerIc dolıı. Natsume'nın yalııı dılı ve kısa tiımcclcri çcvır menler (Mariko Erdtıgan ve Hüscyin Özkava) tara lııulan dikkatealınmış. Ya 7inın başında bahsettığım dipnot cksiklijvj dışında çe virı başarılı sayılır. Ancak lazla titiz bir çcvıri dcğil: Orne£ın, romanın başında "Olınamış Balkabağı" (s. 40) diye adlandırılan kişi ilerleycn savfalarda (s. 81) "Ycşil Balkabağı "na dö nüşmüş. Bazı tümcclcrdc de "bile" "hatta" iki kcz kııllanılmış, bıınlaı elbettc dizgi hatası olabilir ama l)irkaç kez tekrarlandıklan için dikkat etmck gcrc kir. Bıı cleştirilerimleçevir menleri küstürmeyi hiç isteıııeın, Japonca'dan yapı lan çevirilerin zorluğunu tahmin edebiliyorum. "Kiiçük Bcy" ıımarım çok daha iyi ve temiz çevirilerin bir başlangıcı okır • Küçük Bey /Sosekt Ntil \ume / Çcv Mariko lirdoğ<w lluscyın Özkaya / C)£lak YayınLın / 2001 / 171 say/a. WAV~w.yazinsanati.cotn SAYFA 3