24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Selçuk Altun'la "Ku(r)şun Lezzeti" üzerine Okumak istediğim gibi vazmavı venlivorum' şılık nedir? Sığ edebiyat agoramızda rnekân ve ayrıntısına, genelde öneın verilmedi^ini düşiinüyorum. Ki taplanmda, gezegenin görkemli mega polü istanbul'ıın ıskalanmış kuvtııları na öz ^ekilde ula^maya çalıstım. "Beyo^lu'nıın arka sokaklarına sahip çıkınak " ınodası aldı başını gidiyor. Ama o ıssız kııtıi|ilardaki yiğit ve yakışıklı binalarııı bireysel bazcîa da irdelenmesi gerekir. () soylu binalarda ejjya niyetine es gecilen sanat eserlerinin roman karakterlerini tamamladığını düşünürüm. Polilıkaalar, sakat kottfonktürlertmız, edebiyat, sanat, müzik özürlü kentsoylular, tcpki özürlü lümpenler, şaıbelı pol/tıkanlar, actz insanatlar, sığ televızyun kanallan, lotaryact gazeteler bızı bız yapaıı nlumsuz gerçeklerimizden duyduSunuz uinutsuzluk mu dıhnızı daha da kesletnleştıren'' Bu bağlamda kitabı yazmanızın esas ncdcnleri neler? Bıı okkalı soruya üç kez, "Evet! Evet! Evet!" Ve kantarın topıızıı kaçmamışken; kaşıkla topladıklarımızı kürekle telef edip, örneği duyulmamış yolsıızluklara Beşiktaş, Fenerbahçe veya Galatasaray'ın güya verilmeyen bir penaltısı denli tepki göstermeyen tepki özürlü kitledir evelallah dilimi zaman zaman keskinleştıren... Salt para için yazanların dışinda yazar ve/veya adaylarının inkâr etseler de ay nı dürtüyle hareket ettiklerini düşiinüyorum; "ya.ratma içgüdüsü." Yazarlık iddiam yok. ( )ncelikle bir tutkun okurum. Selçuk Altun üçüncü romanı "Ku(r)şun Lezzeti" ile çıktı bu kez okurlarının karşısına. llk iki romanı gibi kısa sürede 10. baskısına ulaşan kitap, içerdiği özyaşam yansımalarının yanı sıra medyaya ve finans dünyasına getirdiği eleştirilerle de dikkati çekiyor. GAMZE AKDEMİR TTT''ıtabınız için bol eleştirel bır ıç 1 ^ yoleulukdtyehtltrmiyız? VebuJL \ günde varılan noktayı, noktaları bu zorlu ıç yoladuktan wnra arlık yaclsımama duygusuna ulasana kadarkı bocalamaların yazın dıhnızı de olasdıklı bır larzu dönüş/ürdüğünü? Hak etmediğimiz boyuttaki sosyoekononıik kaosu eleştiri ütesinde, sığ insanatın "tcpkisizliğine tepki" denirse memnıın ulıırum. Inatçı kaosumuzla barış,mak adına, sanki vıırdumdııymazhk şerbeti içirilmişiz. Sanal âleminde yitınemiş, yazar veşairlerin, yapıtlarmın çatısını zorlamadan bunsal olgulara bir ucundan tepki göstermesini dııyarlı okur olarak da beklerim. Artçıl aıııa heybetli sorıınuza gclelim; yazın dilimde bir tarzdan bahsedilecekse, bir avuç okuru kıs,kırtmak, sosyoekonomik enkazın mımarlarına beddua ve siğlık çöplüğünde bekletilen insanatla alay edebilmek yüzündendir. Kur(ş)un Lczzetı'nde seztlen sorgular, yargılar lavrın htrçın, huzursuz, geçimstzvari bır rııh 'halinde' ve 'dılinde' evrıbneunın ncderıı, nedenlerikitabı psikulojık bir roman yapıyor denek yandmtş o/ıır nıuyıız^ Kıtap yaşamda haklı ya da baksız kavgalı olduğunuz olvular hütunü mıu Ne kadarı gerçek ne kadarı kurgu 'Kur(ş)un Lezzetı'ııın? Kıs(s)a roman(cağız)nnın "kiınlik tespitini" sürdürüyoruz! "Psikolojik" nıtelemeniz "kirlc psıkolojisini" de içerecekse pek yanılını^ olmayız. "Kavgalı olmak" yerine "tepkide bulunmak" taıııııılarna.sını yc^lerim. Üç romanımda da dııyarlılık adına, çilekes ve saf insanıınızııı i(,ine ittirildiği trajikomik darboğazları vurgıılamaya çalıstım. En gözde romancım Thomas Bernnard (19311989) yapıtlannda, özellikle Kurt Waldheim dönemindeki Avusturya'vı kıyasıya hırpalamıştı. (Üstat ülkemizde yaşasaydı ne şiirsel romanlar kotarabilirdi...) Okurla içten diyalog kurmak için mi, "birinci tekilşahıs" kullanmışım romanlarımda. O zanıan da yazdıklarımın özyaşamöykiiscl olduğıı kanısına varılıyor. ()nlem niyetine üç kitabın sonlarına doğru, figüran kıvamında boy gösterscm de inandırıci olamadım. (Bu durumdan "jikâyetçi olduğıımu söyleyemem.) Ronıanunın kurmaca/gerçeklik katsayısından çok edebiyat âleminde yapacağı yankiyi (?) önemsemekgerekir. Yapıttaki tüm bcnliğimle katıldığım "gerçek', sayfalar arasına serpiştirilmiş tepkilerdir. Mekânlar ve ayrıntüan sizin için nedcn bu kadar önemlı? Temsil ettiği karSAYFA 12 Modern AngloAmerikan edebiyatının sıkı takipçisi oldu^umıı iddia edebilirım. K.ur{\)un Lezzeti, sığ, dertlı, kayıp yasamlara ayna tuttuğu kadar mutîuluk kavramının görecesım de mı \orguluyor> Gezegenimiz ruhsaJ dengesi açısından irtifa mı yitiriyor? Duygular sanki sürekli kabıık değiştirmekte. "Güzel" ve "sanat" niyetine aykırılıklarla yetinmek zorıında mıyız? Nice mııtlııluk km. taşına uJaşıldığında sükutu hayale ıığruyor veya yine mutsuzluk kıılvarlanyla karşılaşıp şa^ırıyoruz. CJözleminiz doğrudur, "Kıı(r)şıın Lezzeti" mııtlııluk kavramının göreceliğini sorgulamayı deniyor. Metaforlarla bezelt romanımzaa Tolga'nın tnce Mernedruhunıı acar mıstnız? Serendtpıty somutluğuyla neyı temsil ediyor aslında? Volga ve diğerleri? Mega boyutlu ama çözülbileceg'i ıımut euilen nice sorun var. Sorıımlular işi vurdıımdııymazlığa vurdıığıında lnce Memed'leşilmezse lnce Memed'ler aranıyor. Her crken seçimden varoş veya kırsal kesim kökenli taze lider adayı çıkartıp, amortisman süreci bitmeden neder ediyoruz. Yazarlaıın yapıtlarını aşırı dozda deşif re etmeye zorlanmasına karşıvım. Serendipity kutusu ve Volga naınfı gizemkişiyi irdelemek duyarlı okura naksızlık olabilir. CJerilimiyle, izinisürdüğü kişi ve olay ve andarla pnltstye tadında gelisiyor roman Bu, okurun olayın içtne daha bır dahıl nlması ıçın tercih edilen bir yol muydu? "Polisiye" yerine Anglo Amerikan deyimiyle "heyecanlandırıcı" (thriller) sözcügünü ye&lerim. Klişe bir açıklama olacak ama, "okumak istediğim gibi yazmayı yegliyorum" demek zorundayım. Kıtabınızda yan rollerde, fonda adı geçmekle kalsa da ne kadar çok ikız kardes var? Neden? "îkilik" romanın biranahtarolgıısu. Bismillahirrahmanirrahim, "iküik" kitabın önce adında (leydalılanıyor. "Kur^un'un" r'si kelepçelendiğınde okur "kurşıın" lezzetine yönlendiriliyor... Bu soruyla sık sık karşıl.ışaca^ımı bı liyordıım. Yanırını Yapı Kıedi'li okurum Sayın I laldıın Turan'ın eposta mesajın dan alıntıyla vermeye çalı^acağım, "Kıs(s)a romanınızm son cıımlesini oku duğum zaman nefes alnıaya çalıstıgınıı ve uğraştıkça gögsümün üzerine bir ,KI saplandı^ını fark etrim... '1 lem çobanı, hem köpeği hem de kurdu bcsleycn zavallı koyıın sürüsü' ıçinde olduğum için mi bu nissettiklerim? Yoksa oykıınıın içindeki yolculugum sırasında heı an karşıma çıkan ikiz kardeşlerin bana herşeyin mutlaka bir ikinci yüzü olduğunu natırlatmasından nıı?" tblis, iblhlerimız ha bıre safdeğıstırı yor? Hangi nıeslek kolunun iblislerı yok turki? Kitabın baş antikahramanı olan tblis hazretleri medya sektöründcn. (î a zeteci Sayın Ergıın Babahan'ın , "Türki ye'de şu anda idbar düzeyi en dıiijiık ikı kurum, siyaset ve medyadır" söylemine katılıyorum. Bu iki yaşamsal kurum arasxndaki sıralamada, medyanın itibar dü zeyinin daha dipte olduöu kanısındayım. "îkilik" bazı medya kııruluşlarının iliklerine dek işlememiş diyebilir misiniz?" "Çağdaş medyacılık maskesı" ar kasında boyalı, sığ ve taraflı yayınlarıyla okurunu uyutup, kamu kaynaklarından katrilyonlar sızılırmaya deueleneıı kötü niyetliler yoktur tliyebilir misiniz? İki yüzliı medya kuruluşıınun tetikçilerinin de en az iki yüzlü olması yadırganmamalıdır... lilestirilerden en buyıık payı basın, medya alıyor. Kitabın Vlll. bölümü tamamen medya clcşririsiyle sıvanmıştır. Bu bö lümdeki bir ahntıdan, alıntı yapmak istiyorum; "...Bir kamu hizmeti vereıı medyanın tekelle^erek sorumlulıık bilincinden uzaklaşması, bireysel çıkarlara hizmet ederek ticari nitelik kazanması, medyasiyaset bağlantısının güçlen nıesi, medyanın devletle ticari ilişkiye girmesi, kuşkusuz demokrasinin yozlaşmasına zemin ha 7irlayacak, basinın vaılık nedeniyle çelışecek tır." Bu alıntı kime ait bılıyor musunuz.' Cumlıuı basjkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer'e! 2ü.02.2003 giiniı tletişim Şurası'nda yaplıgı özlü konuşınaya bazı ga zetelerde yer verilmedi ğini anımsıyorum. Medya sektöründe çağdaş yaşam kalitesini madden ve manen etkı leyeıı kara lekeler var. Gazete, medya kıırıılııs veya çalışanlarıyla ki^isel çıkar hesabım yok. Ama duyralı bir vatanda^ olarak, "bana bıılasmayan pislik, pislik değiıdir" diyemiyorum. Yakla^ık otuz yıldır tııaaşiyla geçinen ve aylık kazancının %40'ını vergi niyetine devletine odeyen bir vatandaş olarak kitabıının VIII. bölünıunu tiksinerek ya7mistım. Sorunıı zu yanıtlarken de tiksınıyorıım!B ti '/Selçuk Altun/ Sel Yaytnalık/162 s K İ T A P Slyaset ve Medya 'Klmilk tespttl" Kıs(s)a roman dlye sınıfiandırdığı Kumşun Lezzetl'yle bir kez daha okurun huzurunda Selçuk Altun. Kumşun Lezzetlndeellndeolmayannedenlerden Anadolu nunucraköşeierlndeyaşadıktansonra31 yasındadolarmllyonerl olan Tolga Aydoâanın hlkâyesini anlatıyor. C U M H U R İ Y E T 'Ku(r)şun Lezze S AY I 7 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle