Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Batı'nın Cinsel Kıyısı Başkalıkçı Söylemde Cinsellik ve Mekânsallık / Irvin Cemil Schıck / Tarih Vakfı Yurt Yaytnları /276 t Doğu ile Batı arasındaki tarihsel ilişkide, Batı'nın Doğu'yu aslında farklı bir biçimde algılayışı, hep bir sorun olageldi. Bu çarpık algının örnekleri toplumsal yaşama ait hemen her alanda yaşandı, hâlâ da yaşanıyor. Siyaset alanından ekonomiye, kültürden sanata, zamandan mekana, Batı'nın Doğu'yu algılayışı hep problemlerle dolu oldu. Batı'nın Cinsel Kıyısı'nda Irvin Cemil Schick, Şark'ın ötekileştirilmesi sürecinde cinsiyetlendirmenin ve cinselleştirmenin "mekân teknolojisi" olarak nasıl kullandığını geniş bir kaynakça ve zengin örneklendırmeye dayanarak anlatıyor. Sunduğu örnekler birçok açıdan şaşırtıcı. Öncelikle erotik yazının değişik tarihlerde ne kadar ve ne biçimde erotik olduğunu izlemek ilginç. Diğer yandan gerçeklikten çok uzak görüş ve 'bilgi'lere nasıl bilimsel 'kıyafet' giydirildiğini görmek de önemli. Niccolo'nun Yükselişi (Roman) I Dorothy Dunnett / Çeviren Bülent O Doğan / ls Bankası Kültür Yaytnları/ 518 s. Dorothy Dunnett hareketli anlatımı, ayrıntıları asla atlamayan özgün üslubuyla, tarihsel roman dalında yeri asla doldurulamayacak bir yazar. Dunnett, Niccolo'nun Yükselişi isimli romanında Avrupa'da şövalyelerin yerini cesur tiiccarların almaya başladığı bir dönemi anlatıyor. Bruges'lü Nicholas Vander Poele cesareti ve işbirliği sayesinde bu yeni dünyanın hükümdarlarından biri olur. Sıradan bir boyacı çırağıyken îskoçya'dan Kırım'a uzanan bir imparatorluğun başına geçen Claes'in öyküsü romantizm, entrikalar ve kıyasıya mücadelelerle renklendirilmiş bir dünyaya götürüyor bizi. Kabuk Sahili (Roman) / Eliseo Alberto / Çeviren Serpıl Çağlayan / î$ Bankası Kültür Yayınlarıt / 280 s. Sessiz, sakin bir sayfiye yeridir Kabuk Sahili. Kübalı gazi Beto Milanas, burada bir araba mezarlığında yaşamaktadır. Peşinden hiç ayrılmayan hayaletlerden kurtulmasının tek yolu ölümdür; ama bir türlü canına kıyamaz. Bir gece nihayet, intihar edecek kadar cesur olmadığını anlayınca, kendini öldürtmenin yollarını aramaya koyulur. O andan itibaren bu güzel kasabanın sakinleri, büyük bir tehlikeyle yüzyüzedir. Ispanya'nın en prestijli ödüllerinden birini, Üluslararası Alfaguara Roman Ödülü'nü kazanan ve fikir babası Gabriel Garcia Marquez'e adanan bu güzel roman, savaşın soğuk yüzünü, sürgün hayatının acılarını anlatıyor. Olanaksızlık Bilimin Sınırları ve Sınırlann Bilimi / Jahn D Barrotv / Çeviren Nermin Arık / Sabana Ünıversitesi Yayınlan / 390 s. Bilinmesi olanaksız şeyler var mı? Varsa neler?.. Insanın aklı, bügisi, bilinci sınırlı mı? Niçin ve nereye J O H N D. kadar? Sınır nedir? Bilgi kendi sıB A R RO W nırlarını dayatıyor olabilir mi? Sadece bilim alanında değil, sanattan edebiyata, politikadan ilahiyata kadar birçok alanda yaşanan olanaksızlıkları ele alan kitap, insan, doğa ve bilim üçgeninde bizi bekleyen ve hâlâ cevabı bulunamayan sorular üzerinde duruyor. Barrow, aynı zamanda farklı alanlardaki uzmanlarn "olanaksızlık" sanatına bakış açısındaki farklılıklara dikkat çekiyor. Filozoflar, olanaklılık ve olanaksızlık arasındaki sınırın her iki yanında olan kavramlarla boğuşuyor. Ilahiyatçılar, onun için hiçbir şeyin olanaksız olmadığı, her şeye muktedir bir varlık ile mantığın ve doğa yasalarının gereklerini bağdaştırmaya çalışıyorlar. Büim insanları ise olanaksız olduğuna inanılan şeylerin gerçekte tümüyle olanaklı olduklarını göstermek için uğraşıyorlar. Elimizdeki kitapta Margaret Teacher, Melvin Bulgess, Nicholas Falleta, Marian Diamond gibi birçok ünlü düşünür, yazar, çizer ve politikacının görüşlerine yer veriliyor. Dil ve Sorumluluk (Dilbilim) / Noam Chomsky / Çeviren Hmnü Özasya / Ekın Yayınlan / 198 s Amerika'nın en önde gelen dilbilimcisi ve belki de bu ülkenin en tartışmalı siyasal eleştirmeni olan Noam Chomsky, bu geniş oylumlu, konuşma diliyle yazılmış ve kolaylıkla anlaşılabilen kitabında çalışmalarının ve yaşamının her iki yönünü de bir araya getiriyor. Mitsou Ronat'la konuşmalar biçiminde yayımlanan "Dil ve Sorumluluk" ilk kez "Aydınların Sorumluluğu"nda; böylesine geniş, dikkatleri üzerine çektiği konularla başlar ve çağdaş dilbilimdeki anahtar konulartn bilgilendirici, kolaylıkla anlaşılabilir değerlendirmesiyle son bulur. Amerikan toplumbiliminin tükenişinin canlı bir şekilde resmini çizip, aydınlarının çözümlemesini derinleştirir. Watergate olayını, Amerikan barış hareketinin dış politikasının, Rus göçmeni aydınların ve diğer mevcut politik konuların ortak temelinin aydınlatıcı bir değerlendirmesini yapar. Chomsky, Amerikan aydınlannın genel düşünsel inanışlanndan yönünü çevirerek üretken dilbilgisinin tarihine giriş yapar. Son yirmi beş yıldır dil anlayışını şekillendirmiş ve yapılandırmış tartışmaların üstündeki örtüyü açmıştır. Çağdaş toplum incelemesinde davranışçı varsayımlardan kaynaklanan toplumsal sonuçların portresini çizer. Hiçkimse Koyunda Bir Yıl (Roman) / Peter Handke/ Çeviren Ayşe Selen / Can Yayınlan / 532 s. Peter Handke hem kişisel görüşIVırı H.ımlkcleri ve yaşam tarzı hem de başHltKlMSF KCft'U'MM kaldıran kişiliği nedeniyle kendi HlKl ülkesinde olduğu kadar başka ülkelerde de eleştirı oklarına fazlaca hedef olan bir yazar. Hiçkimse Koyu'nda Bir Yıl, anlatacak hiçbir şeyın kalmadığı bir dünyada neyin anlatılacağını sorgulayan bir yazarın yazma serüveni. Kitapta bildiğimiz anlamda bir olay örgüsü yok. Konu, "Hiçkimse Koyunda Bir Yıl " başüklı bir kitabın oluşumudur. Bu serüvenin anlatıcısı Gregor Keuschnig yaşama ve edebiyata, yazma edimine yaklaşımıyla Handke'yi andırmaktadır. Tıpkı Handke gibi kitaptaki yazar da geleneksel anlatı biçimlerinin sınırlarının ötesine geçmeye, bu sınırlann yazara kurduğu tuzaklara düşmemeye çalışarak bir anlatı kurmaya çalışır. Işte bu nedenledir ki anlatıcı, kitabın neredeyse yarısında, anlatıya hazırlık olan ön öykülerin anlatıldığı "Kim? Kim değil? Nerede? Nerede değil?" bölümlerinde yanıtlar bulmaya, saptamalar yapmaya, eğer hâlâ mümkünse anlatısına konu bulmaya çalışır. Peki bu anlatıya kim konu olacak, kim olmayacaktır? Toplum olmayacaktır kesinlikle, tek tek bireyler de olmayacaktır, çünkü ne toplıımu ne de bireyleri birbirine bağlayan hiçbir şey kalmamıştır. Bütünlük yoktur. Dünya yoktur. Evren yoktur. Ama yazarın bir yıl boyunca yolculuk yapan yedi arkadaşının öyküsü anlatılacaktır. Ecel Saati (Roman) / Marıa Cortı / Çeviren Şemsa Gezgın Marta Bertolinı / Can Yayınlan / 292 s Yıl 1480'dir. Fatih Sultan Mehmet, Otranto'yu almayı kafasına koymuştur. Gedik Ahmet Paşa'nın topları kent surlarını döver. Kenti korumakla yükümlü Ispanyollar kaçmıştır. Kurtarıcı Dük Alfonso ortalarda yoktur. Napoli kralı Aragonlu Ferrante kendi derdine düşmüş, Napoli ise her zamanki gibi borç içindedir. Komutan Zurlo bir avuç balıkçıyla kenti savunmaya karar verir. Tek umut Dük Alfonso'nun yetişmesidir, ama boşuna. Maria Corti, kimi kent surlarında, kimi, Türkler kenti aldıktan sonra yeraltı mahzenlerinde, kimi de inanctnı değiştirmemek için kafası kesilerek öldürülen bu saf balıkçüarın ağzından kendi öykülerini anlatmış. "Ecel Saati" tek bir başkişisi olmayan, üç bölümden oluşan farklı anlatıcılarının birinci tekil kişinin ağzından kendi öykülerini anlattıkları, bu öykülerin de iç içe örüldüğü bir roman. Acıklı bir olaydan esinlendiği için acıklı bir roman olduğunu düşünmek yanlış olur. Hüzünlü ancak mizah yönü güçlü; saf ve cahil insanların yaşamsal zenginliklerini, varoluşa ve yaşama ilişkin duruşlarını tüm içtenliğiyle vermeyi başarmış, sıcak bir roman. Böyle bir tür olsa, 'tam bir Akdeniz romanı' diyebilirdik. Anlatımı akıcı, simgeleri zengin, iç konuşmaları kısa, diyaloglarla kurgulanmış, okura çabuk ulaşan, sevimli bir roman. Roman Sanatı (Deneme) / Milan Kundera / Çeviren Aysel Bora / Can Yayınlan / 1821. Ülkemizde daha önce farklı bir çeMtl.m Kıırutem viriyle yayımlanmış olan Roman ROMAN Sanatı, Milan Kundera'nın kendi SANAII kurduğu roman evreninin kökenlerine indiği yapıttır. Yazarın yaşadıklarını yaşarken anlattığı, ve metnin gelişimini okur kadar dahil olduğu bir evrendir onunki. Kundera okurla birlikte karakterleri inceleyen, onları anlamaya çalışan, kahramanların içinde değil, herhangi bir politika, din ya da sınıfla özdeşleştirmeyi reddedişidir. "Yazarın bir itirafı değil, bir tuzağa dönüşen dünyada insan hayatının keşfedilişidir." Kundera, romanın doğuşunu ve özünü ise şöyle özetliyor: Harika bir Yahudi atasözü var: insan düşünür, Tanrı güler. Ben François Rabelais'nin bu atasözünden esinlenerek bir gün Tann'nın gülüşünü duyduğunu ve ilk büyük Avrupa romanının böyle doğduğunu hayal etmeyi seviyorum. Roman Sanatı vazgeçümez bir başucu kitabı. Kadınlık Maskesi (Sosyal Psikoloji) lEfrat Tseelon / Çeviren. Resıde Kekeç / Ekin Yayınlan / 230 s Son derece yenüikçi ve geniş kapsamlı bu kitap, kadınlığın Batı toplumundaki oluşumunu araştırıyor. Erfat Tseelon pek çok farklı kuram, deneysel kaynak ve özgün araştırmadan yararlanarak görselliğinmoda, vücut ve fiziksel görünümkadın benliğini tanunlamadaki rolunu inceliyor. Elimizdeki kitapta kadın var oluşunun anlaşılması için birçok kavram sunuluyor: îffet, sahtelik, güzellik, baştan çıkarma ve ölüm. Kadınlık bu konularla analiz ederken sosyolojik, psikolojik çevredeki iç görüntülerden yaralanmakta. Kitapta Havva ile başlayıp Meryem Ana'yla devam eden, kadınlık özüyle ilgili normatif algılayışların nasıl olup da kadının dış görünüşüyle ilgili temel gerçeklikler haline geldiği gözler önüne seriliyor. Kadınlık Maskesi, kadın araştırmaları, kültürel ve toplumsal psikoloji alanlarında çalışan öğrenci ve akademisyenler için vazgeçilmez bir kaynak olduğu kadar, genel okurunda beğeniyle okuyacağı bir kitap özelliği taşımaktadır. Atomaltı Parçacıklar Bir Keşif Serüveni (Bilim) / Steven Weinhcrg / Çeviren Zekerıya Aydın / 1VBÎTAK Popüler Bilim Kıtapları / 270 v Nobel Ödüllü parlak bir çağdaş kuramsal fizikçi olan Steven Weinberg, Atomaltı Parçacıklar'da elektron, proton ve nötronun keşfini olanaklı kılan yirminci SAYFA 2*1 OLA NAK sız CUMHURİYET KİTAP SAYI 648