Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kapak konusunun devamı. •" dur. Ege kültürü, efsanevi Anadolu Uygarlıkları kulturünün bir renkli parçası olduğ'u kadar, 1923 Anadolu Kemalist Aydınlanması'nın can alıcı bir iıyesidir. Evrensel Hümanizm, Halikarnas Balıkçısı ve Atatürk'ün çağdaş Türk Aydınlanma Devrimi birbirine paralel üç kültür akımmı vurgular. Bu üç çizgi, en güzel buluşmalarından birini Ege ovalarında, dağlarında, denizinde ve insanlarında yaratır. Ege kültürünün temelinde bu yatar, bu sevişme yeni yüzyılların evrensel Ege insanını yaratır. Bu insanın, antık çağın îyonya aydınlanmacı insanından nıçbir larkı olmamalı.. Işte ben tam otuz yıldır, Ege'nin kaldırımlarırıda, dağında, köyünde, müzesinde, kütüphanesinde ve insanlarının arasında bunun için dolaştım ve yereli araştırarak yazdım. Hâlâ da devam ediyorum.. Sonsuz keyifli bir uğraş olarak düşünüyorum. Yirmi sekize ulaşan yayımlanmış kitaplanmın, yayımlanacak kitaplarımın, binlerce seri yazım ve köşe yazılarımın hepsı yerel kültürun diriltilmesi ve ilerici bir yönde yeniden ele alınması yönündedir. 197179 arası Demokrat Izmir'de, 19822001 arası Yeni Asır'da hep yereli, Ege'mi, Izmir'imi yazdım!.. Son kttabtmz "Smyrnatzmtr", efsaneden gerçege şeklinde bıralt başlıkla yayımlandı .İzmır'ı e/sanelerle gerçeğin bir sarmalı olarak nıı düşünüyorsunuz? Bu kıtabın dıger İzmır kilaplanndan farkı nedir') Farkı öncelikle hayati olması, kitabi olmaması yüzündendir. Çünkü bu kitap vasayarak, gezerek, görerek, öğrenerek, halkla ilişki içinde adım adım yazıldı, yani masa başında kütüphaneler ve doktora tezleri taranarak, akademik bir dürtüyleyazılmadı. Yerel tarihçilik denilen, sokakta, halkın evlerinde, etkinliklerinde, halkla konuşarak, halkın birikimi göz önüne alınarak, sözlü tarihe büyük önem verilerek, yıllar süren bir uğraşla yazıldı. îzmir'de sözlü tarih çalışmalarını ilk ben başlattım. Kapısını çalmadığım, hatırasına başvurmadığım ihtiyar kalmadı sanki. Bu yiizden Uluslararası Izmir Araştırmaları Merkezi'ni bir sivil Yaşar Aksov girışım olarak kurdum. Izmir Büyükşehir Belediyesi'nin yayımladığı "SmyrnaIzmir" kitabım, ilk Izmir'in bundan 5000 yıl önce kurulduöu Bayrakh Tepekule Höyüğu'nden îyonya, Roma, Bizans, Osmanh dönemlerine ve günümüze kadar çarpıcı bir kentleşme süreci yaşamış olan, Doğu ile Batı'nın ınanılmaz ve eşsiz bir buluşmasını sergileyen Homeros'un şehri lzmir'i, halkın ve gençlerin anlayabileceği bir popüler üslupla anlatmaktadır. Uslubun dümdiiz, ama şiirsel olmasına dikkat ettim. Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Halikarnas Balıkçısı, Bilge Umar, Ozgen Acar gibi daha nice ustamın oluşturduğu bir bilinç bileskesini de okuma parçaları olarak sunuum. îzmir'in kurtuluşu, Atatürk'ün Izmir sevgisi, îzmir Fuarı, Izmir'de ıılusal ekonominin yaratılışı belgelendi. Kentin simge yapıları, camileri, küiseleri, sinagogları, Kemeraltı'ndan Karşıyaka'ya kadar güzelim semtleri, Buca'sı, Agora'sı, futbol takımları, şarkıları, şiirleri, yazarıçizeri tek tek anlatıldı. Izmir'in ünlü simaları, Dr. Behçet Uz'dan Nejat Eczacıbaşı'na, Ahmet Adnan Saygun'dan Samım Kocagöz'e kadar büyük gururları, yaşamlarında yapılmı^ sözlü tarih çalışmalarıyla yansıtıldı. (iünümüz kentinin gelişme eğrileri açıklandı. 450 sayfalık, büyük boy, oylumlu ve görsel malzemesi çarpıcı biçimde olan kitap ortaya çıktı. Böylece efsanelerle gerçek buluştu.. Yerel tarih ve kültür araştırmaalığt açısından, bir sıvıl Qin$im adına bırkent, örneğın tzmır nasılaraştırılır?. Yaşayarak , gezerek, kılı kırk yararak, en önemlisi halkla konuşarak araştıracak ve yazacaksınız. Bu resmi tarihçiliğin tam tersidir. Benim kişisel çalışmalarım bu yüzden tam otuz yü sürdü. Yoksa otuz günde bir kent tarihi, örneğin Izmir tarihi yazılabilir. Insanların harızalannda kalan "sözlü tarih", ailelerin sandık diplerinde ve gelenek uzantılarında uykuya dalmış olan "folklorik tarih", şarkı ve turkü kırıntılarında, hatta yerel kilise, havra tapınmalarında yer alan "melodisel tarih' ilgi alanımız ıçıne gırmelidir. Mesela yalnızca Izmir'de katolik kiliselerinde soz konusu olan bir "Polikarp Duası" vardır. Bu dua ve özel ayini, Izmır'c Hıristiyanlığı getiren Aziz Polikarp'ın bir kalıntısıdır. Kendimi bildim bileli Namazgâh sokak aralarında, yanan Osmanlı lzmir'ininbelgelerinde, Kemeraltı kıvrımlarında, Göztepe sırtlarında, Buca ve Bornova Levanten köşklerinde, Karşıyakalı ve AJsancaklı ailelerin arasında gezindim. Bu yörelerin insanlarıyla buluijup önce semt tarihçelerini yazdım, sonra kentin ana tarih çizgisini öğrenip, anlayın, yazmaya baslatlım. Benden daha fazla Izmir'in işgalini, kurtuluşunu, yanışını ihtiyarlardan dinleyen olmamıştır. Çünkü Osmanlı'nın son kuşaöına yetiştim. hepsinin anılarmı, tüm imkânsızlıklara rağmen belgelemeye çalıştım. Her kiliseye, her cami ve mescide, sinagoga, yatıra, kabristana, hana ve eski otele gıttim. Her kadim sokağı adımladım. Her anıta, heykele, kitabeye, eski mezara el siirdüm. Evimdeki onbinlerce kitaplık bir ar^ive dayandım. Otuz yıl boyıınca kitaplanmın arasında çalıştım ve oracıkta uyudum. Izmir Tarih Gezileri'ni 15 yıl önce ilk ben başlattım. Kenti, Paris'te açtığım sergiler ve konferanslarla tanıttım. Israil ve Yunanistan'a bu amaçla gidip, oradaki eski Izmirlileri buldum. ABD'deki Izmirlileri birleştirip, yerel lzmirlilik araştırmalarını çeşitli etnik gruplar arasında sürdürdüm. Böylece önce kenti yaşadım, sonra yazdım. Önce sevmek gerekli kentleri.. Bir sevgili gibi sevmek lazım. Sevgilisini yazar gibi, insan yaşadığı kenti yazmalı. Böylece bir yazar olarak doğııp büyüdüğünüz kente, bölgenize, yereleborcunuzu ödemişolursunuz. • Smyrna tzmir.Efsaneden Gerçeğe/ Yaiar Akuty/l li li Kent Bir Kent, Bir tnsan/ Yıi^ar Ak\oy/ Dr Nejal hczacıba^t Vakfı Yayınıl 36ü s Yerel kültürü dirilten bir yazar Halikarnas Kadırgası/ )'a^a Aksoy/ Inkılap Kıtabevı/23ü s Ege Kültürü/ Ya)ar Aksoy/ Itıkılap Kıtabevı/ 4S7 s Kalpaklı Kalkınma/ Yaşar Aksoy/ Ihnıt Yayıncüık/ 175 s Kato Palemos/ Yaşar Aksoy/ Ümıt Yayınalık/ 170 s. Meserret Serçesf VAfAK AK(OT tzmir Sevgisi/ Yaşar Aksoy/ Hert Kıtabevi/ 142 s Meserret Serçesi/ Ya\ar Aksoy/ tzar Yayını/ 225 s tzmir Şiirleri/ Yaşar Aksoy/ Ercan Kıtabevi/ 10S s. Siyah Şarkılar/ Yaşar Aksoy/lircan Kıtabevı/ 80 s Yaşar Aksoy'un ilk kitabı "Halikarnas Kadırgası". Geçen yıllar içinde Aksoy bu ilk kitabına 27 kitap daha ekledi. Yaşar Aksov. evlnde zengln bir arslv yardımı İle caiı$ıyor. Ege Sanayi Tarihi/ Yaşar Aksoy/IUİSO Yayını/ 5 /() \ SAYFA 4 CUMHURİYET KİTAP SAYI 637