Katalog

0 KURL AR A "îztnir dojhımluyum. Ankara nkokulunu ve Karştyaka Lisesi'ni bitiraim. Annem Zehra Aksoy tanınan ve sevüen bir tarih öğretmemydi. (. .) htnir'i, minık bır meraklı olarak, onun dizi dibinde, öğrencilerini götürdüğü Kadifekale, Agora, Bayraklı kazıları gıbı okulgezilennde tanıdım ve sevdim. t.T.Ü. mezunu Yüksek Kimya Mühendisi ve Ege Üniversitesi mezunu Yüksek Endüstri Mühendisi'yim. Ancak ilk gençlik yıllannda kapıldıhm gazetecilik ve yazarlık sevdasından hiç kupamadım. (...) Gazetecilikte ve tv programahgında an bir ödül aldım. Son kitabım "Smyrnaîzmir" ile 27. küabıma imza attım.Bir "Izmir Yazarı" olarak yetistim. (...) Tam otuz yıl boyunca, inceletne araştırma, kö'şe yazısı, siir, tv programı ve düzenlediğim etkinliklerde Kurtuluş Savası, Atatürkçülük, Kemalist Devrim, Ege Kültürü ve Izmir Tarihi konularında yoğunlaştım. Uluslararas; Izmir Arastırmalan Merkezi'ni kurdum. Izmir Ödüllerini oluşturdum. Izmir'i Paris, Amerika, îsrail ve Yunanistan 'da tanıttım. Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk Ilkeleri ve Inkılap Tarihi Enstitüsunde Cumhuriyet Tarihi öğretim elemanı olarak çalıştım. Kısacası, hep yazdım, hep arastırdım, hep çalıştım..." yukardakı sö'zler yaşamım îzmire vakfetmiş bir yazanmızın, Yaşar Aksoy'un sözleri. tzmir için neler yaptığını anlamak için kitaplanna bakmanın bile yeterli olacağını düsündüğümüz Aksoy'u tanıtmaya çahstık sizlere. Bol kitaplı günlerl... Cem Mumcu ile "Mnallakta, Arafta ve Düşlerde" üzerine Cem Mumcu'nun geçen yıl yaşama geçirdiği ve binbir farklı çalışmaaan oluşturmayı tasarlachğı Binbir Insan Masalları'nin ikinci aşaması olan ve gene kısacık olduğu gibi içten öykülerden oluşan "Muallakta, Arafta ve Düşlerde" Okuyanus yayınlarından çıktı. Yazar, 42 yaşam hikâyesinden oluşan ilk kitabının ardından çıkardığı bu çalışma ile bin öyküsünün 72 tanesini tamamlamış oldu. Muallakta, Arafta ve Düşlerde Mumcu için farklı bir anlam taşıyor; Kitap, ona yaşamı, kitabı ve her zaman arkasında bir insanın var olduğu hissinin ne anlama geldiğini öğreten ve 6 Kasım'da vefat eden babasına adanmış. Kimi öyküde korku saklı, kimisinde ise ölüm ve tüm bunlar bir insanın aklından geçipde bir türlü söyleyemediği duvgularda can buluyor. Tüm öyKÜİer sıcacık olduğu kadar ölümün soğuk yüzünü hissettirecek kadar da gerçek. Mumcu ile kitabını konuştuk. Düsündüğümüz ve söyleyemediğimiz gercekler TURHAN GÜNAY KtTAP Imtiyaz Sahibi: çağ Pazarlama Gazete Dergi Kitap Basım ve Yayın AS yi temsilen Cumhuriyet vakfı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: TurhanGünay sorumlu Müdür Fikret llkiz Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı Baski: Sabah Yayıncılık AŞ v Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 cağaloğlu. 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 05 Reklam: Publi Media CUMHURİYET KİTAP Onunla ciddi ve farklı bir ilişkimiz vardan da destek bekliyorum. Onlarla tartışadı. insanlar çoğu zaman babaları ile hesaprak farklı dünyaların içine girmek istiyorum. laşamadan ayrılırlar. Belki benim isteğimdi Nasıl yaparım veya onlarla nasıl iletişime gebelki de onun isteği ile hesaplaştık. O, bir çerim bilmiyorum ama ortak bir şeyler yapbibliomandı, bana kitapla ilişki kurmamı mayı çok istiyorum. sağladı. Bazı şevleri tarif etmek imkânsızdır. Son dönemlerde edebi alanda çıkan kitap Korku ve ölüm.. ları veyaptlan çaltşmalan nasıldeğerlendıri Korku tüm hayatı kapsayan bir şey. Kiyorsunuz? tapta ölümün ve korkunun etrafında dönüp Genele baktığımızda kitaplar bakımındolaştım. ilk öyküden başlayarak yaşamın dan gelişmeler pek iyi değil. Leyla Erbü'in korkusu ölümün korkusıı arasında gidip gelyeni çıkarttığı Cüce kitabı çok önemli. Bir di. Mesela Gece Işemesi, öyküsü pek çok inyandan bu tarz çalışmalar devam ederken sanın yakalandığı bir durumdur. Bizden bir yandan da daha farklı şevler yapılıyor. farklı olanların içinde duyduğumuz eksiklikTabii ki gelişmeler bu yönde devam edecekler, yetersizlikler ve tercih ettiğimizi düsüntir. Bu sorunlar sanatın ve edebiyatın her düğümüz şeylerin aslında ne kadar korku dalı için geçerli. Yayın dünyasına sekte vurolduğunıı görüyoruz. makda buna dahil. Tüm bunlar yapılırken önemli olan kirlenmemek. Yazarın farklı bir Bu kıtabtmz sanki daha çok erkeklerin iç konumu olmalı, o yazdıklarını hiç yayımdünyalannda vaşadığı fırtınalara dayalt... lanmayacakmış gibi yazmalı. Edebi alanda Diğer kitabıma oranla öyle denilebilir. yapılan bazı planlar bana edebiyatın içinde îlkinde daha çok kadınlar, yaşadıklarına daimiş gibi görünmüyor. ir şeyler vardı. O kitapla ilgili çok tepkiler almıştım bir erkek kadınların dünyasını bu ka Her alanda yaşanan bir kirlenmeden söz dar iyi nasıl bilebilir diye. Bir kitabın erkekettiniz. Siır içinde aynısını söyleyebilir miNENAÇALİDİS lere veya kadınlara ait olma düşüncesini anyiz? lamıyorum. Onemli olan yazılanlar ve insan Şiir de çok kötü gidiyor. Ortada şiir ola( ~\ Jf uallakta, Arafta ve Düşlerde' lara nasıl ve ne kadar ulaşabileceğindir. rak çıkan şeylerin şiirle hiçbir ilgisi yok. Bil l\/\ kitakınızda özellikle dihel açıgi, belli bir yere gelmediği sürece bilgiden İlk kıtabmızda olduğu gibi bu çalışmada J. VJL dan birfarkhlık var... Bu deği da ilginç kapak tasarımfarı var? arındırılmaaığı sürece o zaman deneme ve şımin nedeni nedir? makeleyazsınlar. Bunu aşağılamak için söy Bir önceki kitabımda Orhan Gem.ÇeBu çalışmada, belkide yapmak istedikletemiyorum. Şiirentellekti kaldırmıvor. Dutin'in çektiği Yeşim Salkım'ın fotoğrafı varrimi yapmaya başladım. Edebiyatın dilsel rum böyle olunca ortaya mide bulandırıcı dı. Bu kezde Hlif Şafak'ı kullandım. Tamaaçıdan kalıplara girmesi gerektiğini düşünŞeyler çıkıyor. Yayınevleri şiir kitabı basmak men tesadüf, özellikle tasarlanmış birşey demüyorum. Konuşma diliyle de edebiyat vaistemiyor, çünkü satılmıyor diyorlar. ğil. Bu serinin tüm kapak fotoğraflarının pılacağını düşünüyorum. Kendimi bu lciCem tarafından tasarlanmasını istiyorum. Neden şiirin yazılmadığını tartışmalıyız. tapta daha rahat ifade etmeye başladığımı Serinin devamtnı nasıl bır çaltşma ile deBir dönem evlerde şjirler okunuyordu ayrıfark ettim. îçerik açısından da bazı değişimvam ettirmeyi düsünüyorsunuz? ca sevgililer de birbirlerine şiirler okuyorîarler var, mesela ilk lutapta okurıı yavaş yavaş dı. Bu ülkede bir şiir dönemi vardı ve bir Henüz akkmda bir şey yok. Belki şiir, royaklaştırdığım konulara bu kez daha derindenbire şiir yok oldu. Neden satılmadığını man belki de fotoğrafta olabilir. Ayrıca bunlere girmesini sağladım. Ayraca 6 Kasım'da düşünmemiz lazım. • dan sonraki seriyi tamalamak için okurlarbabam ölclü, kitabı bu olaydan sonra yazdım. Osmanhca kelimelere de yer verdim, amacım bazı unultulmuş sözcükleri yeniden canlandırmaktı. Osmanlıca benim için hepönemli idi, veyaşamasını daistiyorum... Neden Osmanlıca'ya bu kadar itgi duyuyorsunuz? Anti ütopyalara baktığınızda pek çok şeyi cörürsünüz. Vanvetti'nin Biz çalışmasına baktığımızda, dilde bir egemenlik vardı. Orada şöyle yazıyordu: 'insanların cinsel birleşme günleri var', evlenmek yok, âşık olmak yok ve bu noktaya gelene kadar İlk yapılan şey 'sevgi' sözcüğünün yasaklanmasıydı. Sözcükler aklınızdan silinirken onlarla ilgili insanların akıllarındaki kavramlar da yok oluyor. Ben Osmanlıcayı kullanıyorum ve çok seviyorum. İlk kitabımda, hiçbir yerde olmayan, duyulmamış bir takım sözcüklerle oyunlar oynadun. Oyunlar, duygusal ve edebi süreçlerle değil de entellekte dair oyunlar düzeyinde idi. Osmanlıca sözcüklerin bizim damarımızla ilgili büyük payları ve iliskileri var. Batı'nın o kadar egemen olduğu bir sistemin içindeyiz ki, bunlara bazıları dışardan bakarken 'oryantaT diyebilir. Olaylara içerden baktığım için kendimi oryantal olarak görmüyomm., ben zaten 'orientim' oryantal olamam ki. Tanrı kimseyi kendi ülkesine dışarıdan bakma durumuna düşürmesin. Ne yazık ki çok rastladığım birşey. Kitapta baha oğul arastnda yaşananlar Bu caiısmada, belkide yapmak Istedlklerimi yapmaya başladım. Edebiyatın dilsel açıdan kalıplara girözellikle duygusal fırtınaların analızlcrı çok mesi gerektiğini düsünmuyorum. Konuşma dlllyle d< edebiyat yapılacagını düşünüyorum' dlyor'cem s de isabetli. Babamzın yaşamınızdakı yeri ne idi? Mumcu. 637 SAYFA 3 SAYI