Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
r O K U R L A R A Mehmet Ali Aybar sosyaliztn tarinimizin en önemli adlanndan biri. Aybar ı özellikle Marksizm konusundaki ahşılmıs şematik yorumların dışına çıkışıyla, sosyalizm ve devritn sorununu ve buna bağlı olan parti örgütlenmesi meselesini Türkiye bağlamında tartısma gündemine sokmasıyla tanıdı Türkiye insanı. lnsatt merkezli bir sosyalizm şiannın tartışılmaz tarafı olan Mehmet Ali Aybar, ölümünden sonra arşivinde bulunan ve Aylin Özntan tara/ından yayıma hazırlanan "Marksizm ve Sosyalizm Üzerine Düşünceler" ve Barış Ünlü'nün "Bir Siyasal Düsünür Olarak Mehmet Ali Aybar" kitaplarıyla bir kez daha gündemimize geldi. Aybar kendi kitabında, hümanizma etrafında yapılandırdığı Marx yorumunu, biümsellik kaygısının Marksist düsüncenin gelisimi açısından anlamım ve yeni yorum ve ele alışların kaçtmlmazlığını en açık bir biçimde dile getirmekte. Kitabın dikkat çekici ve önemli bir tarafı da bilim tarihinden yola çıkarak, Marksizmde nedensellik sorunsalını, LeninizmStalinizm "bilimsel sosyalizm" yamlsamalartnı ve bu bağlamda LeninistStalinist ideolojinin Marx'ın öğretisi ile olan ilişkisini elestirel bir biçimde irdelemeşi, Barış Ünlü ise Aybar'ın düsünsel ve siyasal etkinliği hakkında genis açılı bir görüş sağlıyor kitabında. Aybar ı bize bir kez daha hatırlattıkları için îletisim Yayınlarına teşekkür ederiz. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY Frida Kahlo Acıyla butunleşen bip vasam DENİZ PALA cdarın olgunlaştırdığı bir kadın. Direnmenin ve tutkunun belirlediği bir yaşam. Bireysel acılarını evrenseı acılara adamayı bilen bir devrimci. Korselerle ayakta durabilen Frida Kahlo'yu yanlrruş çıplak bedeninden görünen ve omurgasını simgeleyen kınk bir antik Yunan sütunuyla ve vücudunun her bir noktasına çiviJer saplanmışbirhalderesmedenbirotoportredenfKırık Sütun, 1944) daha iyi ne anlatabilirdi ki? Bir de çocukluğumuzun martı çizimlerine benzer 'M' şeklinde bir kaş: Frida Kahlo otoportrelerinin vazgeçilmezi. Kendi tanımıyla uçmak isteyip de uçamayan bir kuş'tur Frida. "Yapıtım: Asla yazılamayacak denli güzel özyaşamöykümdür." diyor Meksikalı ressam otoportreleri için. Bu resimlerin her biri Frida'yı anlatan simgelerle bezenmiştir: Kimi zaman acıları resmeden çiviler, bıçaklar, kan, tahta bacaklar; kimi zaman doğuramadığı çocuğu ya da ölümü. Tıpkı Meltsika yerlilerinin bile Frida kadar saniplenmediği Kolomb öncesi dönemin ikonaları gibi simgeleri vardır onun da. Kimi zaman da 25 yıllık hayat arkadaşı olan ressam Diego Rivera'ya olan aşkını yaşatır kendi portrelerinde. 'Frida' ismi bir Meksikalı kökene sahip değildir kuşkusuz. Almanca 'Frieden', 'barış anlamına gelmektedir. Baba Wühelm Kahlo, doğduğu küçük Baden Baden sehrinin ötesini ölesiye merak eden ve on dokuz yaşında ailesini bırakıp 'yeni dünya'nın kuzeyine göre daha az tenlıkeli ve daha büyüleyici olan Meksika'ya yerlesen Macar Yanudisi kökenli gözüpek bir Alman'dır. Anne Matilde Calderon ise tspanyol asıllı tutucu bir Meksikalı... Meksika asıllı bir gazeteciyazar olan Rauda Jamis'in kaleminden çıkan 'Frida Kahlo: Aşk ve Acı', Frida'nın günlüğünden satırlarla ve tanıklıklarla bezenmiş, güçlü bir anlatımın hissedildiği bir kitap. Bu yoğun yaşamın ayrıntıları belli bir kronoloji takip edilerek anlatılmış. Yazar, Frida'nın bedensel ve ruhsal sancılarını yaşaması mümkün olmasa da anlamaya ve saygı duyarak aktarmaya çabalamış. Bu anlamda 'Aşk ve Acı', ressama bir saygı duruşu. zaman terk etmez. Kazadan sonra yataklık dönemi başlar. Annesi, vücudu korselerle tutturulan genç kızın yatağının tavanına bir ayna yerleştirir. Işte bu ayna Frida'da resim çizme isteği uyandıracaktır. Portre modelinin çoğunlukla kendisi olmasının birincil nedeni budur: Aylarca kendi yüziinü seyreden ve ilgisini her defasında yüzünün farklı noktalarına yoğunlaştıran ressamın başka seçeneği yoktur belki de. Yatalaklık döneminde uzak ülkeleri görmeyi düşler Frida: Babasının memleketini, Almanya'yı... Ayağa kalktığı zaman yeni dostlar edinir kendine. Arkauaş toplantılanna katılır, Diego Rivera'nın da içlerinde bulunduğu Meksikalı sanatçı ve aydınlarla tanışır. 1929 yılında pek çok arkadaşı gibi Frida Kahlo da Meksika Komünist Partisi'ne katılır. Diego Rivera'yla Frida Kahlo; birbirini bütünleyen, ancak aynı zamanda birbirlerinin yaralaruıı derinleştiren iki insan. Ünlülerin aşkı türünden bir aşk belki. Fakat bu aşk, içinde barındırdığı aldatmalara rağmen kirlenmeyi, insanların dilinde yıpranmayı hak etmiyor. Ressam Diego Rivera, Frida'nın eşi ve sevgilisi olmanın çok ötesinde, çocuğu, kendisi, acısı, tutkusu ve sadakatinin diğer adıdır. Diego, cüssesine uygun, yirmi beş metrekarelik duvarlann ressamı; Frida ise kendi gibi küçük, elli santimetrelik tuvallerin ressamıdır. Her ikisi de güçlü çizgileri ve resimlerine yükledıkleri derin anlamlarla hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en büyuk ressamlanndandır. Diego'nun bitmek tükenmek bilmeyen ilişkilerine ve kendilerini Frida'nın çekici sıcaklığına kaptıran Troçki'nin de aralarında bulunduğu erkeklerin varlığına rağmen aşkın ve bağkhğın daima orada olması ve kendini iki insanın yaşamının her anında hissettirmesi etkileyicidir. Diego, zamanla Frida'nın beyninde bir takıntı haline gelir. Frida Kahlo yaşamının son aylarını hastanede geçirir. 47. doğum gününden kısa bir süre sonra bu tutku ve acıyla yoğrulmuş yaşamöyküsü sona erer. Frida'nın deyişiyle "Böylesine yoğun bir yaşamı ya da o yaşamın, ifadesini resimde bulan gücünü yargüamaya hiç kimsenin hakkı yoktur" artık... Meksika asıllı bir gazeteciyazar olan Rauda Jamis'in kaleminden çıkan 'Frida Kahlo: Aşk ve Acı', Frida'nın günlüğünden satırlarla ve tanıklıklarla bezenmiş, güçlü bir anlatımın hissedildiği bir kitap. Bu yoğun yaşamın ayrıntıları belli bir kronoloji takip edilerek anlatılmış. Yazar, Frida'nın bedensel ve ruhsal sancdarını yaşaması mümkün olmasa da anlamaya ve saygı duyarak aktarmaya çabalamış. Bu anlamda 'Aşk ve Acı', ressama bir saygı duruşu. • Frida KahloAşk ve Acı/ Rauda )amis/ Çevıren. Hülya U$ur Tanrıüver/ Everest Yayınlart/ 317 s. (Eski basım: Afa Yayınlan) A YMtiakkkdömmi KİTAP Imtiyaz Sahibh Çağ Pazartama Cazete Dergi Kltap Basım ve Yayın A$ yi temsilen Cumhuriyet vakfı adına llhan Selçuk o Yayın Danışmani: Turhan Cunay Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Cörsel Yönetmeti: Dilek Akıskalı: Baski: Sabah Yayıncılık A$ o Idare Merkezi: Türkocağı Cad. NO: 3941 Cağaloğlu, 34 334İStanbul Tel: (212) 512 05 05 o Reklani: Publl Media CUMHURİYET KİTAP Frida Kahlo, yaşamının 1910 Meksika devrimiyle eşzamanda başladığını öne siirse de, gerçek doğum tarihi 1907'dir. Ömrünün büyük bir bölümünü geçireceği Mavi Ev'de Kahlo ailesinin dört Tuzından üçüncüsü olarak dünyaya gelen Frida, merakJı ve oldukça hareketli bir çocuktur. Öyle ki annesi, kızının davranışlannın adıyla bağdaşmadığından endişe duyacak, Frida'ya özel bir bağlılığı olan babası ise aksini iddia ederek "Barış, bitkisel bir sakinlik anlamına gelmez. Belki de yoöunlaşma yeteneğidir. Sonuçta, aşırı bir canhjjğın barınağıdır diyecektir. Fotoğrafçılıkla uğraşan baba Wilhelm Kahlo, Frida'ya uzun ydlar destek ve güven verir. Aşkı, henüz on beş yaşındayken okul arkadaşı olan ve ölene dek mektuplar yazdfiı Alejandro Gomes Arias'la tadacaktır Frida. Saf, çocuksu bir aşktır onlarınki. Karşılıklı duygular, 1920 ydında Alejandro'yla birlikte geçirdikleri trafik kazasına değin sürer. Binaikleri otobüs bir trenle çarpışacak ve kazada en a£ır yarayı, çarpışan araçların altında kalan ve öldüğü sanılan Frida alacaktır. Her ne kadar birkaç yıl önce geçirdiği çocuk felci genç kıza yeterince acı verse ue, kaza geçirdıği cün, Frida'nın yaşamına mal olacak bedenselacılarının miladıdır. O günden sonra ölüm düşüncesi ve korkusu Frida'nın yaşamını hiçbir 668 MavfEv Diego Rivera'yla Frida Kahlo Blrblrlnl bütünleyen ancak aynı zamanda blrblrlerlnin yaralarını derinle$tlren Ikl İnsan. SAYI SAYFA 3