03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A d t ö l l U I KAFAOĞLUBÜKE Çok Satanlardan Az Satana. B U L M A CA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktann (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşdığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru, Antalyalı şair Hüseyin Cahit'in şiir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şiir yapıtından bir ahntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: "L/76" ve "Z/36" harfleri ipucu olarak yerlerine konmuştur. İKERMUMCUOfiLU E debiyat tarihinin bilinen yapıtlarından bazıları kaybolmuş olsa ne olurdu diye çok sık düşünürüm. Platon'un "Devlet"i, Aristoteles'in "Poetika"sı ya da Shakespeare'in " H a m l e t " i günümüze ulaşmasaydı edebiyat tarini ne yönde üerlerdi? Klasiklerin olmadığı bir geçmişle, bugün yazarlar hangi türde kitaplar yazarlardı? Elbette kayıp olma duygusu sadece geçmişle ilgili de değil, günümüzde yazılan bazı eserlerin yayımlanmadıkları için asla okuyucu bulamadığı, bazılarının ise basıldıktan sonra birkaç yüzü bulan satışlarıyla unutulup gittiği bir edebiyat dünyastndayız. Çok satan kitapları ard arda t a n m ı k t a n sonra, 1991'de yazılan ama ancak 1999'da yayımlanan ve ne yazık ki okuyucuya ulaşamadan unutulan bir kitaptan söz etmem gerektiğini düşündüm bu hafta. Yayımcılann ve tanıtım şirketlerinin keyfiîiğine kalan bir sanat dünyasında yaşadığımızı düşünmek bile istemeyiz ama Umberto Eco'nun denemelerinde sık sık dile getirdiği gibi hangi eserlerle tanışacağımız, hangilerini diğerlerinden daha çok "severek" okuyacağımız neredeyse dikte edilir bir dünyada yaşıyoruz. Bu çemberi kırdığımızda da, zor bulunan.lbaskısı tükenmiş kitaplardan söz etmemiz gerekiyor, ki bunları edinmek okuyucu tarafından ayrıca bir çalışma gerektiriyor. Can Eryümlü'nün "Zamanın Bittiği Yer" (Boyut Yayınları, 1999, 98 sayfa) adlı novellası Saint Exupery'nin "Küçük Prens" tadında bir kitap. "Novella" günümüzde öyküden uzun ama romandan kısa bir anlatı türü olan kısa roman için kullanılan bir terimdir. Ilk novellalar ortaçağda yazılmaya başlamış ama bunlar öyküden farklı bir tür değillerdi, içlerinde anekdotlar bulunan gerçekçi ve yergili anlatımla yazılmış bir öykü bütüniüğü olan yazılardı. Zamanla bu öykülerde nesnellik, yerini öykü bütünlüğüne bıraktı ve sonunda sadece kısa roman anlamında kullanüır oldu. "Zamanın Bittiği", bir kitap kurdunu anlatan bir masal olarak da tanımllanabilir. Minik kitap kurdu, sayfaların karanlığı içinde kâğıdı yiyerek kendine açtığı yolda sayfaların bir tadı olduğunu anlar, aslında aldığı tat, sözcüklerin anlamlarının tadıdır. Sayfalar içinde ilerledikçe okumayı öğrenir ve bilgiye karşı duyduğu açlığı gidermeye başlar. Coğrafya kitaplarından matematik kitaplarına, yemek kitaplarından felsefe kitaplarına, oradan naritalara doğru yaptığı yolculukta hep daha fazlasını öğrenerek yolunu sürdürür. Oğrenmenin keyfi neredeyse başını döndürür, diğer tüm kurtlardan fazla kılar onu, hep yeni şeyler öğrenme isteği diğer kurtlar tararından dışlanmasına neden olur ve yolculuğunu yalnızhk içinde süıdüreceğini anlar sonunda. Kitaplardan ilk başını çıkardığında ışıkla tanışır. Platon'un "Devlet" diyaloglarında anlattığı bir mağarada ışıksız yaşayan, gerçek doğruları bütünüy Novella le göremeyen kısıtlı yaşamdan da sıyrılması için bir başlangıçtır bu. Artık kitaplardan öğrendiği bir dünyaya açılması için bir engel yoktur önünde, korkusunu yendiğinde ve kitapların dışına çıktığında san kanatlı bir kelebek olarak uçmaya başlar. Her kitap kurdu gibi ilk gitmek istediği yer îskenderiye kütüphanesidir. FaKat Iskenderiye'de yüzyıllar önce yanmış kütüphanenin geride hiçbir iz bırakmamış olması minik kelebeğin yüreğinde büyük bir hayalkırıklığı yaratır. Amacına ulaşamamış olmanın bitkinliğiyle çöl rüzgarını sürükleyerek kaybolur. Çölde karşısma dünyalar güzeli, renkli kanatları göz kamaştıran bir kelebekle tanışır ve birbirferine âşık olurlar. "Tam bir hafta sürdü. Yaşamının en yoğun haftasını geçirdim o bahçede. Hemen hemen her konuda konuştuk onunla seviştik. Ben ona fizik anlattım, o bana tarih, daha çok Mısır tarihi. Seviştik. Ona şiirler okudum. Bizim olmayan acılara birlikte ağlayıp, başkalarının şakalarına birlikte güldük. Kızdık, kürrettik. Birbirimizin düşlerinde gezinebilmeyi denedik ve seviştik. O yanımdayken onu özlemeyi, onu severken sevgiyi özlemevi, sevişirken dostluğunu istemeyi özıedim. Seviştik. Çiçekleri, geldiğim yerdeki çiçelclerin bolluğunu anlattım ona. Yaşadığım korkuları, heyecanları, sevinçleri anlattım. Onunkileri dinledim ve seviştik." Adı ve soyadı olmayan bum inik kelebeğin aslında çok büyük bir amaç uğruna yaşadığı novellanın ilerleyen satırlarında ortava çıkar: zamanın ötesine geçmek. îskenderiye Kütüphanesi'nin kalıntılarında toplanan insanlık tarihinin en büyük düşünür, bilimadamı ve sanatçılarının (hayaletleri) arasındayken yapması gerekenin bu olduğunu anlar. Thales, Sokrates, Buda, Herakleitos, Newton, Bach, Kepler ve daha birçoklarının nesnenin dördüncü boyutunu tartışırken, minik kelebek Tagore ile konuşan Nâzım'ın omzuna konar. " 'Ne güzel,' dedi Tagore, ürkütüp kaçırmamak için eliyle oeni işaret eaerek. Nâzım da başını yavaşça döndürüp baktı sonra. Elini usufca bana uzattı ve ben omzundan oraya sıçradım. İşaret parmağında küçük, yeni bir kesik vardı. Düş olsaydı yaşadıklarım bu kadar ayrıntılı olabilir miydi? Beni daha iyi görebilmek için vüzüne yaklaştıran Nâzım'a, "Senin ülkenden geliyorum," dedim. O hiçbir şey söylemedi. Yalnızca gözleri dolu dolu oldu ve deniz dibindeki çakıllar gibi ışıldayarak baktı bana. Sonra yavaşça yüzüne yaklaştırıp, uzun uzun koidadı beni. Nâzım usulcacık okşar kelebeği yanar elleri... geçti aklımdan. Beni bırakmayacak sandım. Ama sonra elini başının üzerine kaldırarak, uçmamı ister gibi baktı bana, gene hiçbir şey söylemeden. Uçtum." Can Eryümlü olağanüstü güzellikte bir masal anlatmış "Zamanın Bittiği Yer" romanında. Yazarın kendine has G. Ernest Hemingway'in bir romanı. 39 49 5 73 56 29 19 17 4 54 6 1 13 64 H. Şair Turgay Kantürk Bey'in ilk şiir kitabı. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Birinin olanca malı, van yoğu. 50 21 47 72 67 34 69 38 59 10 68 32 61 65 60 71 22 I. "... Goncagül" (Oktay Arayıcı'nın bir oyunu). 7 2 26 15 40 B. Sabahattin Ali'nin bir romanı. 18 51 77 11 25 70 41 23 8 35 46 12 24 28 55 53 C. Çiçekleri katmerli ve mor renkte olan bir tatula türü. 58 45 66 31 57 33 48 43 D. Osman Gazi'nin kayınpederi. 75 63 9 44 62 16 37 E. "Stanislav ..." ("Solaris" ve "Aden" adlı yapıtları da yaratan yazar). 858. sayınm çözümü Çöziim: A. Orfizm, B. Sv, C. Mişima, D. Ağrı Eteklerindeki Ateş, E. Nbc, F. Höyükteki Nar Ağacı, G. Aşil, H. Kuşdili, I. Aybay, J. Nuzzar, K. Aşdod. Şiir: "Ey işkenceci zaman! Konuşmak faydasız!... Her şey bitti!...Şimdi, ölü dağlar korunak,.. Dağlar ve BizŞiir Atı" 30 27 78 F. "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?/ ... fışkıracak toprağı sıksan,...! (Mehmet Akif Ersoy). 3 20 14 42 74 52 ÇÜmseme hissedilmiyor, sadece bilen ile bilmeyenin paylaşamamasının yarattığı bir acıdan söz ediliyor. Hümanist bakış açısının en gelişmiş, en hoşgörülü tavrı seziliyor.» www.yazinsanati.cjb.net SAYFA 23*. hümanist yaklaşımı, bilgi, bilim, sanat ve genel anlamda öğrenmek konularına romantik bakış açısı, kitabı farklı kılan özellikleri. Öğrenme, bilgiye ulaşma gibi yeteneklerin gelişmesini de yazar yalnızlığa iten olgular olarak gösterse de, asla bilgisizliğe karşı bir lcü CUMHURİYET KİTAP SAYI 661
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle