Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'Sinemada Kadın Olmak' son derece özenli ve harcandan emeği inkâr etmeyen bir çalışma. Dört yüz yirmi yedı dipnot ve küçük puntoyla bile on üç sayfa tutan kaynakçanın zengmliğı de, bu çalışmanın okuma aşaması için ne denli çok çaba harcandığının kanıtı. OZLEM SEZER ne denlı ağır laflar edılırse edılsın kabul edı len populer sınemanın eleştınsını değıl, ozel lıkle entelektuel çevrelerde bırer ılah olan, dolayısıyla da eleştırenın bazı tehlıkelere ma ruz kalacağı dev sınema yonetmenlerını mercek altına alıyor Ankara Unıversıtesı Kadın Çalışmaları Anabılımdalı Başkanı Serpil Sancar, kıtaba yazdığı onsozde bu çalışmayı kadın hareke tı bakımından onemlı ve umut vencı buldu ğunıı vurgulayarak, şoyle soyluyor 'Erkek lerın gereKsınmelerını yansıtan bır aynadan kendılennı seyreden kadınlar, kendı yaşam deneyımlen ve gereksınmelennın, yanı ken dı 'praxıs'lennın yarattığı 'bılınç' ıstemı ıle çatışmalı bır ılışkı ıçınde kendılennı buluyor Bu tur 'şızofrenık' yanlmalann yarattığı sor gulamalar ıse kadınlan kendı aynalannı va ratmaya goturuyor Kadınlar, kendılennı ka patmayan, bastımıayan suskunlaştırmayan yenı yaşamlar hayal etmeyc çalışıyorlar Bu nayallenn çoğu zaman var olanı 'ters yuz' et mekten ote bır anlam taşımadığı da ıddıa edılıyor Oysa kı, 'hayal etme' daha ozgur ve eşıt bır dunya yaratmamn hâlâ bılınen tek yolu Ruken Ozturk'un elınızdekı çalışma sı, kadın ve erkek sınemacılann hayallen ara sındakı farkı ortaya koyarken bunun 'yaşa nan gerçeklık' ıle ne kadar ılıntılı olduğunu bıze gostenyor ( ) Kadın sınema yonet menlennın 'hayallen' kadını daha ozgur, da ha mutlu ve guçlu yapacak deneyımlerden orneklcr sunuyor Malezya'dakı bır kavmın uyelerıne gore "Insanınhergeceıkı/ınısalıverdığım' yazaı SaıntJohn Perse Maymun kılığına gıren ıkı a, ınsana gunduz boyu yasaklanmış en gu zel ve en ııç eylemlerı gerçekleştn ırmış ama gun doğduğunda bu ıkı vaılık arasındakı ılışkıye hıçbır bıçımde değınılmezmış Sa natın bır bakıma alt ben olarak tanımlana bılecek bu maymun kılığındakı ıkızı açığa çı karma ışlevını gorduğıı soylenebılıı Ama hangı alt ben, hangı gozle yenıden yorum lanan ve hangı cınse aıt alt ben > Sanatın son yuzyılda geçırdığı sarsıntıya ya da yenıden yapılanmaya rağmen, erkek egemen ıdeolo jıyı temsll ettığı soylenebılır ()ysa kyklopun dığer yarısına ve onu gerçekte tenısıl eden hayallerıne daır yeterınce şey bılmıyoruz Serpil Sancar'a katılıyorum," 'hayal etme', daha ozgur ve eşıt bır dunya yaratmamn hâ lâ bılınen tek yolu " ' Sinemada Kadın Ol mak", hayal etmenın kadın ve erkek kımlık lennde ne denlı farklı yansımalan olabüece ğını gostenyor ve bu hayallen ıdeolojık ola rak da sorgularken, sık stk gosterge bılım den yararlanarak yaşamın gızlı kodlan açı sindan ılgınç ve duşundunıcu sonuçlar or taya koyuyor Kıtabtn bır başka başansı da burada saklı zaten Kanımca ıyı kıtap, bıtır dıkten sonra da okunmaya devam eden, ya nı kafada ışleyen, başka alanlara sıçramaya da olanak veren, bır çeşıt kopru gorevı go rerek, kopruden geçtıkten sonra gıdılecek yollar konusunda okuyucunun yon bulma duygusuna kendım bırakan kıtaptır Oyle sanıyorum kı, bu çalışma seçtığı fılmler dı şında kalanlar ıçın de benzer turde okuma ları çağıracaktır Oysa sınema hemen her za man seyırle sınırlandınkn bır edım oldu ğundan bır duşunme alanı olarak en onem lı hazınelennden bırını gende bırakarak bır çeşıtbeslenmebomkluğu halını alır Ya abur cubur, rastgele bır besın akışı vaıdır ya da bunyede gereklı olanı sindıımeye yetecck bır sıstemın eksıklığı so/ konusuduı Sıne mada Kadın Olmak fılınkım okunan bıı urun olması gerektığını, son derece onemlı kanıtlar sunarak gosterıyor Aslında bu ko nuda yazılmış çtzılmış pek çok yazı, aynca sınema eleştınsı semınerlen var Bu kıtabı dı ğerlennden ayıran taraf ıse, seçılen fılmlenn ve yonetmenlenn kımlığınde, 'kadm soru nunda kadın bakış açısının gereklılığını' du şundurten erkek ve kadın yonetmenlenn urunlerının karşılaştırılmasuıda aranabılır Gerçı kıtapta da belırtıldığı gıbı, ozellıkle kadın fılmlen çekmesıyle tantnan Antonı onı'nın ve rruffaut'nun filmlennde ıyı nıyet ten ve zamanlanna gore oldukça devrımcı yapılanmalardan soz etmek mumkun An cak femınıst duşunce bınkımıne, kadın ol manın ozgul deneyımıne ve ıçsel gozlemıne sahıp olan yonetmenlenn analız gucune sa hıp olmadıklan da bu kıtabın kanıtladığı bır gerçek "Sinemada Kadın Olmak, çoğu zaman anlaşılması zor, edılgen, bağımlı ve cınsel bır nesne olmak anlamına gelır Sanat Fılmlenn de Kadın Imgelen bıze, ıkıncısınden kor kulduğu zaman kadınlann nasıl sınırlandı ğını ve kısıtlandığını gostcrır Oysa bınncı sıne tepkı gosterıldığı zaman, kadınlara ye nı dunyalann kapılan açılır" dıyor Ozturk ve eklıyor ' en azından seçılen beş 'sanat fılmınde kadın kahramanlar erkek yonet menler elıyle kuşatılmakta, kadın yonetmen ler sayesınde ozgurleşmektedırler Lrkek yo netmenler son çozumlemede ataerkıl ıde olojlyle uyumlu bır soylem oluştururken, ka dınlar femınıst hareketın kazanımlan sonu cunda farklı bır bılınçle donanmış fılmler uretebılmektedır " Mıchelangclo Antonıonı (Gunbatımı, 1962) Ingmar Bergman (Çığlıklar Ve t ısıl tılar 1972) Françoıs Iruffaut (Jules vejım) ı alışmada seçılen erkekyonetmenlervefilm ferı |ane Champıon (ITıe Pıano, 1993) ve Marleen Gorııs (Antonıa 1995) ıse seçılen kadın yonetmenlerle haylı yankı uyandır mış beğenı toplamıs fılmlerı Ya/ar " 'Sanat' sınemasının da erkek yonetmenleı elıyle da h.ı ınce ve kapalı olmakla bırlıkte sonuçta populeı/geleneksel sınemayla aynı bıçım de ışledığını, aynı 'dıl oyunları' çerçevesın de devındığını, buna karşılık femınıst kadın yonetmenlenn u/un soluklu bır sıyasal mu cadelenın verdığı bılınçle farklı bır soylem urettıklerını" gostenneyı amaçladığını soy luyor Bu amaç çerçevesınde de 'ozel olanın nolıtık olduğunu' soylemeyı ıhmal etmeden, fılmlen kadmla temsıl edılen ozel alan doğa ve erkekle temsıl edılen kamusal alan kultur kalıplan açısından ıncelıyor Ozellıkle Anto nıanı'nın 'Gunbatımı' fıfmıyle, Campıon'un 'Pıyano' fılmının ard arda ıncelenmesı ol dukça ılgınç Gunbatımının salt kapıtalıst sıstemın ınce eleştınsı olarak okunmasına ve kadın kahraman Vıttona'nın 1962'de ya şayan dığer kadınlara gore oldukça aynca lıklı bır konumda yer almasına ve kadınla nn bunalımlanna eğılmesıne karşın, yazar kadının doğaya yanı ozel alana sınırlı bıra kıldığını gostenyor Oysa Pıyano'dakı Ada bu geleneksel kalıbı yıkarak, kulturu temsıl edıyor ve kulturlu olmayan ama doğaya ya kın bır sevgılıyı tercıh edıyor Antonıa da da kadınlar ve erkekler geleneksel ış bolumu nu reddedıyor, kadınfar tecavuz gıbı can ya yor, hem ozel hem de polıtık alanaa başan lı oluyor Jules ve lım gıbı fılmlerde ıse ka dınlann bır meslek sahıbı olup olmadığı bır soru olaı ak bile yer almıyor Ozturk hıkâyc nın herhangı bır yapı malzemesı olarak gor duğumuz bu gıbı pek çok şeyin, aslında nc denlı ıdeolojık olduğunu ortaya koyuyor ve şoyle soyluyor "femınıst eleştırının en onemlı katkılanndan bırı, sanatın ve estetı Beyaz perdenin altındaki mor sinopsis Serpil Sancar'dan "Sinemada Kadın Olmak" F ransızcada sılalı ve fotoğraf aygıtlan nın harekete geçıncı parçası ıçın "dec lıc" sozcuğu kullanılır Idam edenle fotoğrafçının parnıaklannı ve gozlennı bır leşüren bu fotoğraf eylemının guzel bır sı nır orneğı Peepmg lom (Rontgencı Tom) fılmınde gorulebılır I ılmınkahramanıolan rontgencı, yalnızca kadınlan gozleyen bır sapık değıldır Aynı zamanda kamerasının ıçıne yerleştırdığı bır sılahla deklanşore ba sarken hem fılm makınesını, hem sılahmı harekete geçınnckte ve o an'ın filmını çek mektedır (S Sontag, fotoğraf makınesını sı lahın resım çekmeyı de adam oldurmenın yuceltılmış bır tasanmı olarak değerlendın yor Barthes da "Benım ıçuı fotoğrafcının organı gozu değıl, pamıağıdır" derken ben zer bır yaklaşım getırıyor) * Yedıncı sanat olarak adlandırılan sınema aslında bır başka yedıyle de ılışkılıdır însan ruhunun yedı ıklırrunı bırden ıçerır Bu ha lıyle sınema, tum sanat alanlarıyla bırlıkte bır ayna olarak gorulebılır Ancak aynanın tıp kı lunaparkta karşımıza çıkan çeşıtlennde olduğu gıbı goruntuyu bozarak değıştırdığı de duşunulmclıdır Aynanın goruntu uze nndekı egemenlığı, sinemada 'yorum' ve 'sa nat' kelımelerıyle anılır Ve sanat ılahı bır sozcuk olar A, yucelerde yer aldığından, do kunulmazlık ve hoşnutsuzluk anlannda bı le bır kabul ıçerır Oysa bu dokunulmazlık ve ıletılennın yoğunluğu arasında kadın var lığını tehdıt edıcı dusuncelenn goze çarpma O7ellığmın azalışı bakımından, sanat fılmle rı de "PeepıngTom" karakterının temsıl et tığı deklanşor sılaha sahıptır Oyleyse tum hoşluğuyla bırlıkte ve ona rağmen, sanat fılmlennın yarattığı tehlıkeler de mercek al tına alınmalıdır Hcle kı konu, bınlerce yıl dırbırkdlıbınıçınetıkıştmlıp varlığı yalnız ca tehdıt değıl, aynı zamanda kendıne uzak kalma /orunluluğu altında bırakılan kadın sa Populer fılmlerın dunyayı çırkın, anlam sız ve mantıksız bıı bakışla yenıden kurgu ladığı, ayrıca yucelttığı kadını bile cınsıyet ayrımcılığına tabı tutarak bır bakıma oldur meden yaratamadığı bılınen bır şey Hatta duşunme eylemıne /aman ayırmayanların danı, bunu sınırlı da olsa fark ettığı soylene bılır Ancak konu sinemada aynmcdık olun ca, (en korunaklı bannakta yaşayan) sanat fılmlennı aynı olçude ınceledığımız soylene mez S Ruken Ozturk aynı zamanda dok tora tezı olan kıtabı "Sınemada Kadın Ol mak"ta, sanat fılmlennın femınıst duşun ceyle okunduğunda, ne denlı şaşırtıcı so nuçlarla karşımua çıkabıleceğını gostenyor Kuşkusuz çalışma, ılk başta aynmcıhğı en gızlı kaldığı koşelerde yakalaması bakımın dan ozgunluk tasıyor Üç erkek ve ıkı kadın yonetmenın fılmlennde kadın sorununa ba kışını karşılaştınlırken, bu bakımdan en ıyı nıyetlı yonetmenlerden bırı olan Antonı anı'nın bile bır kadın yonetmenın ozel ola rak bu soruna daır perspektıfinı sunamadı ğını gosterıyor Bu da duşuncemızı sınema alanında da sağlamlaştınyor Kadın bakış açısı sanata yansımadığı surece, duşuncede butunlukten değıl de, eksıklıkten hayatı doğru ve adaletlı bıı bıçımde kurgulamayı engelleyen bıı eksıklıkten sc)7 edebılırız an cak Seçılen kadın yonetmenleıın fılmleı okunarak seyı edtldığınde ortaya çıkan fark lılığı ıse farkın neılenlerı ve geıeklılığıyle' bırlıkte ortaya konuyor Ayııca bu çalışma da cesaretten de so/ etmek geıekır Çunku ğın polıtıkayla ne denlı ıç ıçe olduğunu gos termış olmasıdır " "Lğerdaha ıyıyegıden bıryol varsa bu <.n kotuye eksıksı/ bır bakışı gereknrır dıvoı Tlıomas Hardv Bu soz populeı fılmlenn toplumsal cınsıyet açısından okunmasının onemlı olduğu fıknyle bağdasıyor Yıne de kanımca populeı fılmlen ırdelemek bır ba kıma yu/eysel bır ıştıı sanat fılmlennı cığe nn kıvrımından yAalamak ıse dıp koşe te mızlık Uç dev erkek yonetmenın fılmlen nın ınce elenıp sık dokunduğunda, kumaş lannın bu detılı elde kalması elbet şaşırtıcı Ancak Ozturk buna da şaşırmamız gerektı ğını şoyle behrtıyor "Sanat vapıtlarının ge nellıkle ataerkıl ıdeolojıyle donanmış olma sı bızlen şaşirtmamalıdır Toplumsallaşma pratıklen, ınsanlığın tanh boyunca bdınçdı şında bırıktırdıklerıyle bırleşınce, ınsanın zıhnıne ve ruhuna (dolayısıyla kalemıne, fır çasına, kamerasına yansır, boylece erkek ege men duzenın 'doğal' olduğuna ınanır ve bu ıdeolojiyı ıçselleştınrız Bu yuzden sanat urunlenndekı cınsıyetçı bakışın çoğu zaman farkına varmayız " Burada Heraklatıos'un sozlerını anımsamak da hoş olabdır "Çok bılgı akıllı olmayı oğretmez " "Ortaktır da ıre çembennde Daşlangıc ve son " 'Sinemada Kadın Olmak' son derece ozenL ve harcanılan emeğı ınkâr etmeyen bır çalışma Dort yuz yırmı yedı dipnot ve kuçuk puntoyla bile on uç sayfa tutan kay nakçanın zengınlığı de, bu çalışmanın oku ma aşaması ıçın ne denlı çok çaba harcandı ğının kanıtı Ancak kımı zaman dıpnotlann ve alıntılann çokluğu okuyucuyu yoruyor Öyle kı ınsan kocaman bır salonda hep bır lıkte konuşan yuzlerce ınsanın arasında kal dığını sanarak, hangı sozun hangı ağı/dan çıktığını takıp etmekte zorlanıyor Bunca farklı soyleme bıçımının bır aradalığı ıse enı sonu ıçtenlık ısteğının yıpranmasına ve soy lemlenn uyumsuzluğuna, dıldekı estetığın yıtınlışıne, yanı bır anlamda sıkıcılığına mâh kum Oysa yazar orneğın fılm okumalann da çok daha seyrek alıntı yaparken, son de rece hoş, berrak, yerlı yennde, eksık ve faz la ıçenneyen an duru bır Turkçeyle konu şuyor ve bu okumayı çok daha zevklı kılıyoı (Bılımın lıteı atur taramasına merakmın araş tırmacılann ozgunluğune zarar verdığını ay nca yazınsal anlatımın yapısına aykın sonuç lar doğurduğunu duşunuyorum Bılımsel bı çım, ıçerıkten onemlı olabılıı mı') Çalışma nın hoş ve amaca uygun tarafları ıse, bu ku çuk okuyııcu sıtemınden kuşkusıız çok da ha fa/la Araştırma dağınıklığa, gereksız pa tıkalara sapmaya duıaklarda iazla oyalan maya ya da gereklı olanı almadan gıtmeye ızın vennıyor Akıllıca kurulan duşunme dı/ gesı de aynca kutlamaya değer Kıtapta son derece onemlı ve çarpıcı duşunceler, ne ba ğırma, ne de fısıltı olmayan uygun bıı tonda soylenmıs Propagandaya, femınıst olmayı yanlılıkla karıştınnaya, mılıtanlığa, keskın ve ucu kapalı sozlere kaçılmamıs Bu da calış mayı hem daha ınandıncı ve etkıleyıcı kılmış, hem de dusuncelenn parlak sozlenn gerı sınde kalması engellenmış Karalamayal>aş vurulmamış hataya rağmen herkese hak et tığı saygıyı gostermekten gen durulmamış 1 ılmler tek başlanna etkıleyıcı olduğu halde, omeğın yonetmenlerle ılgılı tam karann da bügı venlmeM, hem okumayı daha ılgınç kılmış, hem de fılmlen anlamak ve onlarla ıletışım kurmak açısuıdan yararlı olmuş Se çılen fılmler araştırmacının da belırttığı gıbı çoklu okumaya açık urunler Kı toplumsal cınsıyet ve kadınların ruhsal yapüanmalan açısından da, bu fılmler çok başka bıçımler de de okunabılırdı Ama çalışmanın en hoş taraflarından bın de bu zaten Yazar başka turlu bır okumayı engelleyecek ya da kısıt layacak, deyun yenndeyse ukâla bır soylem de bulunmuyor Soyleyeceğını son derece açık, net ve kolay anlaşılır bır bıçımde soy luyor Butunluğe aykın parçalar ya da butun luğe ulaşmayı engelleyecek eksılıkler de bı rakmıyor Inandırmaya çalışmadan, mandı damıtılarA ve başka alanlarda da beslenen bır urunu olarak, saygıyı hak edıyor "Kadın Çalışmalan 'bırçok alanda olduğu gıbı unı versıtede yenı bır ses ve ufuk açıcı bır bakış açısı ıle ortaya cıkıyor dıyor Serpil Sancar "Sinemada Kadın Olmak" d.ı buna ıyı bu oı nek teşkıl edıyor • 'E Ozkok Sanat Uclı^ım ve tklıdar, la» Yayınları, 1VH2 CUMHURİYET KİTAP SAYI 621 kıcı olaylar dahıl her şcye karşı guçJu duru ncı olabılıyor Ve bu halıyle de femınızmın SAYFA 8