Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
umutsuzca çırpınırken, çevresindeki iletişimsizlik duvan daha da yükselir. Çağdaş bir megapolün tanıdık görüntülerinin ardında, her şey yabancı ve insansızdır. Budai iletişimsizliğin dipsiz kuyusunda çırpınırken, hapse diişer, geçici aşklar yaşar, hatta, nedenini kesinlikle anlamadığı bir ayaklanmaya bile katılır. Epepe, boğucu, tuhaf bir karabasan; insandaki en güçlü saplantıyı, çok iyi tanınan bir dünyada yabancı haüne gelme korkusunu deşen bir başyapıt. Kösem Sultan/ Reşat Ekrem Koçu/ Doğan Kılap/ 367 s. "Tarihi romandan tarih öğrenilir mi?" Günümüzün en sık sorulan sorularından biri bu. Her kitap bir müfredat parçası gibi algılanmak istenirse, bu soruya cevap, elbette, "Hayır" olacaktır. Ama eğer yazar, Reşat Ekrem Koçu gibi çok iyi bildiği bir ortamda dolaşırcasına bir "Kösem Sultan" resmediliyorsa, en iyisi her okıırun kendi cevabını vermesidir. Reşat Ekrem Koçu dizisinde bir "Muhteşem Valide"nin romanı! Aşk Kaçışları/ Bernhard Schlink/ Çevıren: Alı Özdamarl276 s Almanya'nın geçmişi hakkında her şey söylenmiş görünüyordu, ta ki l Bl RNH \ıt Bernhard Schlink'in Okuyucu adlı romanı yayımlanana ve dünyada en çok satan kitaplar arasına gireAşkDiaçtşları ne kadar. Aşk hakkında söylenenlerse, asla yeterli değildir. Schlink'in heyecanla beklenen yeni kitabı Aşk Kaçışları, gönül çelen, incelik dolu öykülerinin odağına aşkı yerleştiriyor. Elinizde aşk teması çevresinde örülmüş bir öykü derlemesi var: Peşinden koşulan ve önünden kaçılan aşk; arzu, suç, kafa karışıklığı ya da kendine ihanet olarak aşk; alışkanlık, ilişki ve yaşamı değiştiren bir isyan olarak aşk; bastırılmış özlemler ve arzu edilmeyen karışıklıklar, umutsuz aldatmalar ve gözüpek firarlar olarak aşk; günah ve feragat olarak aşk... tBO'dan Süzvleıuet/îbrahim Dinçer/ Bumerang Yayınlart/ 192 s. lbrahim Dinçer, bir üniversite bitirmemiş, akademik unvanlar da taşımıyor... Ama, okunması, bitirilmesi gereken en önemli okulu baarıyla bitirmiş... Hayat okulunu... bo'dan Süzülenler'de hayat okulunun sıralarında oturtuyor okuru... Hayatın küçük ayrıntılarını, gözümüzden kaçanları yeniden gündeme getirirken kendine özgü bir mizah anlayışıyla hayatı da ti'ye alıyor lbrahim Dinçer... Onun öykülerini okurken kimi zaman gülecek, kimi zaman da hüzünlenecek ama; unutamayacağınız tadlar alırken düşünmekten geri duramayacaksınız. Î ve ruhunu korurken çağdaş şiirin çeşitli yeniliklerini ve arayışlannı yakından izleyen bir şair olarak Mungan malzemeyi yeniden kullanılabilir, taze ve modern kılıyor. Yalnızca şiirlerinde değil aynı zamanda öykü ve oyunlarında olduğu gibi, geleneksel malzemeyle de yeni olunabileceğinin bir örneğini daha veriyor. Kitapta yer alan 70 şiirin yalnızca birkaçı dergilerde yayımlanmış, büyük çoğunluğu bu kitapla birlikte okur karşısına çıkıyor. Beethoven'ın SaçıMüziğin Giicü, Tarihin Büyiisü ve Moleküler Bilimin Aydınlığı/ RussellMartın/ Çevıren: Ayşın Vıdınlı/ Bılge Kültür Sanat/222s. Bir tutam saçın, on dokuzuncu yüzyıl Viyana'sından yirmi birinci yüzyıl Amerika'sına yaptığı şaşırtıcı yolculuğun öyküsü! Ludwig van Beethoven, 1827 yılında ölüm döşeğinde yatarken, genç bir müzisyen olan Ferdinand Hiller, büyük besteciye son görevini yerine getirmektedir. O günlerde, ölen kişinin bir anısı olarak başından bir tutam saç alınırdı ve Hiller de Beethoven öldüğünde böyle yaptı. Beethoven'ın gömüldüğü gün, ünlü bestecinin başı, saçından bir tutam saç almak isteyen hayranlannın talanına uğramıştı. Bu, onun müziğini duyanların, ondan ne kadar etkilendiklerini göstermektedir. Bu saç tutamı, her nasılsa, Naziler'in ele geçirdiği Danimarka'daki Gilleleje kentine geldi. Ikinci Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde, bu saç tutamı, olabildiğince fazla Yahudi'nin yaşamını kurtarmak için çabalayan, Kay Fremming adında bir doktora verildi. Ona bu saç tutamını kim, hangi nedenle verdi? Ve Gilleleje'deki kilisenin tavanarasında saklanan Yahudiler'in sonu ne oldu? Fremming'in ölümünden sonra saç tutamını kızı sahiplendi ve bu saç tutamını 1994 yılında bir açık arttırmada satışa çıkartmak zorunda kaldı. Saçı alanlar, en son teknolojiyi ve genetik bilimini kullanarak, Beethoven'ın gerçek ölüm nedenini bulmaya çalıştılar. llk kez bu kitapta açıklanan sonuçlar son derece şaşırtıcıdır ve dünyanın gördüğü en büyük müzik ustasının neden herkesten soyutlanmış bir yaşam sürdüğünü gözler önüne sermektedir. • f Türkçeyi Güzel Konuşma ve Okuma Kılavuzu/Ülkü Gıray/ Bılgı Yayınevi/243 s "Ben kendi hesabıma, anadilini doğru ve düzgün konuşmayı meslek edinmiş bir kişi olarak, yapılan Turkçeyl yanlışlar karşısında deneyimlerimi GQz«l Konuyn* ve ve bildiklerimi sizlere de aktarmayı Okumı Kılavuzu görev bilerek, bu kitabı hazırladım. Kitap iki kılavuzdan oluşuyor: Güzel Konuşma Kılavuzu'nda, konuşma dilinin kurallarını, yanlışları ve doğrulanyla hatırlatıyorum. Okuma Kılavuzu'nda ise dîlimize yerleşmiş ve bazı heceleri kısa (.) bazı heceleri de uzun () olan Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin doğru okunuşlarını, alfabetik olarak sunuyorum." "Son yıllarda dilimiz o kadar yanlış konuşulmaya başlandı ki, bu sorulan hemen cevaplayamaz olduk. Oysa, yazı dili gibi, konuşma dilinin de kurallan var. Taluldığımız dıl yanlışlarının her biri için ayn kaynaklara başvurduğumuz temel kurallan tek bir kitapta toplayarak kolaylık sağlamayı amaçladım. Dilimize özen gösterenlere saygıyla sunanm." diyor eklerle kitabın üçüncü basımında Ülkü Giray. Erkekler îçin Divan/ Murathan Mungan/ Metis Yayınları/ 120 s Aşk Hayatım/ Zeruya Şalev/ Çeviren: Ahmet Arpad/ Doğan Kıtapl 340 s. Genç bir kadın, evli, güzel ve entelektüel, günün birinde babasının bir arkadaşıyla karşılaşıyor ve kendinden çok daha yaşlı bu adamla inanılmaz, coşku dolu bir maceraya başlıyor, tutkulu, şehvetli, yaralayıcı bir macera... Herkes, saçlarına ak düşmüş bu adamdan uzak durmasını söylüyor. Ya'arah ise onun uğruna her şeyini feda etmeye hazır, üniversiteaeki kariyerini, dostlarını, anne babasını ve hatta evliliğüıi bile. Kimse onu anlamıyor, yaptıklarının nedenini bilmiyor. Ya'arah da... Ya'arah sanki oltanın ucunda bir balık, tüm yaşamını kadınlarla geçirmiş adamsa boğazına kadar tok, üstelik annesinin de eski âşığı... Hilesiz Bir Şiir/ Taşkın Aşan/ Bumerang Yayınlart/ 111 s. "Yaşam insanoğlu için zaman zaman dayanılmaz yükler getiriyor. Öyle anlar vardır ki, bu yükler altında ezilmemenin savaşımını vermek zorunda kalır insanoğlu. Ya da ydgınlığın tuzağına düşerek bu savaşımdan kaçar. Kaçmak işin kolay yanı. Ya savaşmak!.. Asıl olan yaşamın bu dayatmalan karşısında ayakta kalmayı becerebilmek, yaşamın ördüğü ağı bozmadan bir ilmek atabilmek. Hem de yaşama inat... Taşkın Aşan, yaşamın ağına ilmek atmaktan öte şeyler yapıyor. Zorun zoru bir işe soyunuyor; şiir yazıyor. O, şiirini oluştururken bireysel gözlemlerinden, dostluklarından, arkadaşlıklardan; en önemlisi topluma olan aşkından yola çıkıyor. Bir başka deyişle bireyseli toplumsala, günceli tarihsele dönüştürüyor. Bu da onu halk damarından çağdaş şiire doğru uçuruyor, Hilesiz Bir Şiir'e. Taşkın Âşan'ın şiirlerini okurken duyarlı bir yürekle bütünleşecek, Hilesiz Bir Şiir'le tanışmanın mutluluğunu yaşayacaksınız." diyor Yılmaz Yeşildağ. SAYFA 18 ÖYKÜ YARIŞMASI EDEBİYATÇILAR DERNEĞIÎLE TÜRKİYE ESNAF VE SANATKÂRLARIKONFEDERASYONU (TESK) TARAFINDAN, AMATÖR YA DA PROFESYONEL TÜM ÖYKÜCÜLERE AÇIK BÎR ÖYKÜ YARIŞMASI DÜZENLENMİŞTtR. Yanşmaya, esnaf ve sanatkânn iş yaşamını, içinde bulunduklan koşullan ya da sayılan giderek azalan ve daha çok bulunduğu bölgeye özgü esnaf ve sanatkârlan yansıtan, yorumlayan öyküler katılabilecektir. Birincinin 1 milyar, ikincinin 750 milyon, üçüncünün 500 milyon, övgüye değer görülen öykülerin ise 100'er milyon lira ile ödüllendirileceği yanşmaya son katılma tarihi 2 Mayıs 2002 olarak belirlenmiştir. Ödüllendirilen ve seçilen öykülerin daha önce yayımlanmamış ve ödül almamış olması gerekmektedir. Yanşmanın Seçiciler Kurulu şu isimlerden oluşmaktadır: Burhan Günel, Prof. Dr. Aysu Erden, Özcan Karabulut, Tuncer Uçarol, Hasan Uysal. Yanşma koşullannı içeren başvuru formunun temin edileceği adres: TESK Basın Bürosu, Öykü Yanşma Sekreterliği Tunus Caddesi No: 4 06680 Kızılay/Ankara. Tel: 0 312 418 32 69, Faks: 0 312 425 75 26 1 Aralık2001'dekitapçı vitrinlerine çıkan Erkekler için Divan şairin 13+1'in ardından yayımlanan ilk şiir kitabı. Osmanlıya Dair Hikâyat, Kum Saati, Sahtiyan ve Omayra kitaplarında izini sürdüğü bir ses ve imge düzenini derinleştirdiği bir toplam bu. Geleneksel malzemeden çokça yararlanan bir şair olan Mungan ilk kez bir divan yazdı. Erkek dünyasının çeşitli ruh halleri ve aşk, kitabın temel izleği. Mungan'ın bu kitabında aşkı ele alış biçimi, modern zamanlar ile tasavvuftaki aşk anlayışını bir araya getiriyor. Çöl ve eski zaman çağnşımı sağlayan kentler, iklimler, malzemeyi hem kendi tarihiyle ilişkilendiriyor hem de okura belli bir mesafeden bakma olanağı sağlıyor. Okurun şiirler üzerinden de göreceği gibi Mungan için aşk, ruhun kendini gerçeldeştirmesinin imkânlarından biri. Divan malzemesi kitapta bir yandan geleneksel tınısını