Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 KURL A R A Edebiyatımmn büyük ustası Oktay Akbal, Babıâli'de geçen elliyılını anlattığı "Kırmızı Tenteli Tramvay" kitabının önsözünde şunları sö'yler: "Halit Ziya Uşakhgil'in 'Kırk Yıl'ını okurken şöyle düşündü'ğümü anımsıyorum: Nasıl yaşanır bunca zaman? însan kırkelli yıl sonra anılannı yazabilir mi? Her gün not tutmuşsa belki! Yoksa anılar dağılır gider, biçem değiştirir. Birtakım yaşantılar bize göre, size göre anlam kazanır. Yaşlı kişilerin anlattıklannı dinlerken ya da okurken, işi büyüttüklerini, saptırdıklannı, daha doğrusu kendilerine göre yorumladıklarını hep düşünmüşü'zdür. Yakınlanmızın gençlik, orta yaşlılık anılannın öykülenmesinde nice yanlışlar, yamlgtlar vardtr. Yine de onlart severek dinleriz, bir şeyler anlamak, dersler almak için. Üstelik ben 1940'lardan bugüne dek, zaman zaman ihmal etsem de, gündelik notlar tutmayı alışkanlık etmiş biriyim. Üçbeş sattr bile o günün havasını çizer." Oktay Akbal ant yazmaktaki bu tavrını 'Cüce Çeşme Sokağt Nerde?' de sürdürüyor, Anılanm Oktay Akbal'a ö'zgü öykü tavnyla okurlartmn önüne getiriyor. Bu sayımızda Oktay Akbal't bu yapıttndan yola çıkarak tanıtmaya çalışttk sizlere. Bol kitaplı günler!.. TURHAN GÜNAY Prof. Dr. Taner Timur'dan üniversitelere yeniden özerkleşme önerileri Toplumsal Degişme ve Üniversiteler Prof. Dr. Timur'un kitabıyla ilgili olarak 7 Eylül 2001 tarihli Cumhuriyet'te bir değerlendirme yapan Server Tanilli, üniversite sorununun sosyal sınıflar ve siyasal iktidar sorunu olduğunu belirtmekteair. "Böylece en başta halka dayanan ve onun hizmetinde bir iktidar yapısı kurmaya bakmalı, demokratik, özgür ve yaratıcı üniversiteyi o kuracaktır. Ulusal, kalkınmacı ve barışçı bir politikanın mimarı da o olacaktır." ABDULLAH TEKIN * işaret edelim. Bunlardan birincisi yeniden kurulan üniversitenin üretmesi beklenen öğrenci profilidir. Bu konuda 1946'dan beri üniversite yasalarında olan ve bilimin evrenselliğine ters düşen öneriler daha da kolaylaştırılarak yasaya eklenmiştir. Bu şekilae üniversite eğitiminin 'Türk olmanın şeref ve mutluluğunu' duyuran 'milli kültürümüze, örf ve âdetlerimize bağlı' öğrenciler yetiştiren ve 'milli birlik ve beraberliği kuvvetlendirici ruh ve irade gücü' kazandıran milliyetçi bir eğitim olması beklenmektedir. Oysa bu gibi ifadeler uygar bir ülkede, üniversite kanununda değıl ancak legalitenin sınırlarında dolaşan aşırı sag bir partinin programında yer alabilir. Türkiye'nin bugün varmış olduğu uygarlık düzeyinde de böyle bir espri saaece bir olağanüstü rejimin baskı ve terörü altında egemen kılınabilir. Ikinci nokta 12 Eylül rejiminin üniversitelerde yaptığı tasfiyedir." (s. 346) Prof. Dr. Timur'un kitabıyla ilgili olarak 7 Eylül 2001 tarihli Cumhuriyet'te bir değerlendirme yapan Server Tanilli üniversite sorununun sosyal sınıflar ve siyasal iktidar sorunu olduğunu belirtmekteair. "Böylece en başta halka dayanan ve onun hizmetinde bir iktidar yapısı kurmaya bakmalı, demokratik, özgür ve yaratıcı üniversiteyi o kuracaktır. Ulusal, kalkınmacı ve barışçı bir politikanın mimarı da o olacaktır." Üniversitelerin bir bunalım içinde olduklarını belirten Timur bu söyleminde haksız değildir. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomit tablonun aydınlık olmadığı nokta, üniversiteleri harekete geçirememektedir. Teknoloji yaratamayan, kazancının büyük kısmı rant gelirlerinaen oluşan bir burjuvazinin kültürel planda yaratıcı olamayacağı ve çağdaş Türk üniversitesini oluşturamayacağı nokta ile üniversitelerin stabil yapısı birbirine uyum sağlamakta ve birbirini tamamlamaktadir. Bu kısırdöngünün çözümü aşamasında Timur üniversitedeki bunalıma yönelir ve kitabı noktalayan şu cümlelere yer verir: "Krizin çözümü veya en azından çözüm istikameti, dar görüşlü YÖK yönetiminin değil, ülke yöneticilerinin elindedir. Fakat bu Konuda iyimser olabilir miyiz? Ülkenin nasıl yönetildiğine bakarak 'çağdaş bir üniversite' bekleyebilir miyiz? Şunu da ekleyelim: Üniversite sorunu tamamen üniversitenin dışında da çözülemez ve bu davada öğretim üyelerine, belli koşullarda tayin edici dahi olabilecek bir görev düşmektedir. Eğer rastlantılar ya da çeşitli bilim dışı dürtülerle üniversite kariyerine sürüklenmedilerse, eğer akademik unvanlarına gerçek aşkıyla beslenen bir çalışma yerine bürokratik bir redaksiyonun soluk ürünleriyle ulaşmadılarsa, üniversite mensuplan ortaçağ kalıplarından sıyrdmalı, karporatist bir özerklik anlayışını bir tarafa bırakmalı ve hoşgörüden, özgürlükten, gerçek anlamda reformcu bir devlet desteğinden yana olmalıdırlar."(s. 367) Yeniden yapılanması koşul olan üniversitelerin özgür ve çağdaş anlamda özerk kuruluşlar otnası düşüncesini taşıyanlar bu kitabı mutlaka okumalı ve bu bilîmsel çalışmaya yeni ufuklar, yeni boyutlar kazandırmaya yönelmelidirler. • (*) Öğr. Gör. Akdeniz Üniversitesi Taner Timur/ Toplumsal Degişme ve Üi mversiteler/Taner Timur/ îmge Kitabevi. Kitabe 2000/384 s. Yaratıcı ünivsrslte A nkara Üniversitesi öğretim üyeleri'nden Prof. Dr. Taner Tirnur 12 Eylül askeri darbesinden sonra bu görevinden ayrıldı ve çalışmalannı Paris'te sürdürdü. 1992 yılında tekrar eski görevine dönen Timur araştırma ve çalışmalannı ülkenin sosyosiyasal sorunlarına yöneltmiştir. Timur özellikle Osmanlı çalışmaları ile ünlüdür. "Osmanlı Toplumsal Düzeni" bu çalışmalardan biridir. Prof. Dr. Timur'un son kitabı "Toplumsal Değişme ve Üniversiteler" adını taşıyor. Timur kitabınm önsözünde "Bir öğretim üyesi olarak uzun yülar yaşadığım ve kendimi içinde "sudaki balık" gibi hissettiğim bu kurumu iyi tanıdığımı sanıyordum. Oysa kısa zamanda yanıldığımı ve bu konuda özlü bir bilgiye sahip olmadığımı anladım. Düş kmklığım pek de boşuna olmadı ve benim için olumlu bir motivasyon yarattı. Aynı vesileyle başka bir 'baük' dizesi aklıma geldi ve 'ol mahiler ki derya içredirler, deryayı bilmezler' diye düşündüm. Gerçi çevremde de durum pek farklı değildi ve bu konuda imrendirici bir bilgi hazinesine sahip olanlara rastladığımı pek söyleyemem. Fakat bu elbette ki teselli konusu olamazdı." (s. 9) Imtiyaz Sahibi: çağ Pazatiama Cazete Dergi Kltap Basın ve YayınASvi temsilen Cumhuriyet Vakfı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan Cünay Sorumlu Müdür Fikret llkiz : Cörsel Yönetmen: Dilek llkorur Baski: Sabah Yayıncılık A$ o Idare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu. 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 05 0 Reklam: Publi Media KtTAP Üniversiteleri "gerçekleri arayan, bilim üreten ve onu yayan kurumlar" olarak tanımlayan Prof. Dr. Timur Karolenj'lerden başlayıp Enderun'a uzatılacak çizgide üniversite yaklaşımına uzanıp Vakıf ve Lonca türündeki kurumları inceler. Hem Batı'da hem Doğu'daki üniversiteleri tarihsel bir çerçeve içerisinde irdeleyen Timur Mektebi Mülkiye ve Galatasaray gibi iki önemli kuruluşu mektep ve medrese ikilemiyle yorumlar. Aslında bu yaklaşım Cumnuriyet dönemine geçişten günümüze uzatılacak boyutta yok edilmeyen bir paradokstur. Mektep lcurulurken inanılmıştır. Mektep kurulmuş ama medrese kaldırılamamıştır. Günümüzde köylerden büyük kentlere uzatılacak çizgide birçok yörede artan bir biçimde perdelenmiş medreselere rastlamak olasıdır. Cumhuriyet döneminde birçok kurum ve kuruluş bu tür ikili görünümlerinin laik olmayan boyutunu sındirmiş, Atatürk'ün ölümünden ve çok partili yaşama geçiş aşamasından sonra ortaya çıkıp yaygınlaştırmışlardır. Ülkemizde pek fazla kullanılmayan bir yöntemi uygulayarak epistemoloiik bir çalışma yapan (bilimi sorgulamada kullanıfan düşünce egzersizi) Prof. Dr. Timur ülkelerinin beyni olma durumundaki bir kurumun getirildiği noktayı şöyle anlatıyor: "1981 Üniversitesi tüm akademiközgürlüklerin askıya alındığı ve daha çok 'kışla'ya benzetilmeye çalışılan bir kurum konumuna düşmüştür. Burada sadece iki noktaya 621 Msktsp vs ımdpsss $ I1 ilL I * • 1 1 * • •*» • 1 11* 9 1 t * «Sr Üniversitelerin bir bunalım ıcınde oiduklannı belirten Timur bu söyleminde haksız değildir. ülkenin Içinde bulunduğu ekonomik tablonun aydınlık olmadığı nokta, üniversiteleri harekete geçirememektedir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI SAYFA 3