19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

r lara alışmak kolay mı? Tıkanıkhğı aşmak için gecede tutturulmayan kıvamı aramalar ömründen eksilir mi hiç? "Dilin ucunda dolaşan oynak./uçarı hır gamze sesi sanki: Yakaladığı an/kaprdtğı ayar: Işin burasına gelindi mi/biraz da çaput, büyü, muska tadı: Aranan." Kitaba yürüyordur yoldurmadan. "GriDîvan" "Karantina" şiiriyle kapanıyor. Enis Batur, bir başkasının dünyasına gelir gibi eğiliyor kendine: "Yorulduğunu, "durmadan kendı'u "olmaktan,/kendi"sindeki "başkalanndan da." yorulduğunu yazsa da, kim gördü yorulan bir Enis Batur'u?. O, yazarken kendine "cinnet ve som sabtr arası tahle/ravalli"de, "onca mahzun coşku" selinde, "tayf dehşet ve tşık" arasında duyumsamıştır mutlaka. Sonra "Simsiyah bir çölden, buzul mavi bir gökten geçip,/ipekböceği düşler"e "demir" atmıştır. Onun içine gömüldüğü şey "şeytansı definedir.' Ünlü "Pasaport" şiirinde "GriDîvan" a ilişkin bilgiler bizi kitaba biraz daha yaklaştırıyor: "Soyutlama dozu yüksek şiir anlayışından öykü/leme dozu yüksek bir siir anlayışına geçis için ar/ka"s\nd&, "belli ölçüde güven duyduğu" "bir deneyim/deposu vardı"r "aslında": "Pasaport"un öyküsüne gelince: Istiklâl Caddesinin bir köşesinde seyyar bir sahafta görmüş Enis Batur'un dostlanndan biri r 'Pasaport"u. "1933'de Mtstr Ktralltğı taraftndan verilen pasaportun sahtbi40'larda htanbul'a gHmış, sesstz bir yaşamın ardtndan" böyıesi bir iz bırakır "Pasaport" sahibi ve yıllar sonra Enis Batur'un şiirinde ycniden doğar. ü , " 'Akrep Dünencesi nden bas/layıp 'Fugue' uzanan bir çizgi üzerinde hem an/latı teknıklerine başvurmuş, hcmde sahneleme'/'yö'ntemlennden yararlan"m\şt\T. "Cene de, Gri/Dîvarı 'tn şıirleri romanesk ög'eler ve dramattk öge/ler arasında yer yer" onu "kıvrandıran denge surun/lan"y\a yıllarca ııgraşır dıırur Enis Batur. (), o değildir şiiri yazarken yazdığı onda biriken kendisi olduğıı halde. Nice yaşamı, aynntıyı, görüntüyü şiirin öznesi olarak taşırken, bir yandan da özneyi başkalarıyla r i " n d e (1997) aynnn". Tüm bu tılı bir çemyıkımın, haberin içinde ramenin arabulabifirler sından geçip kendilerini.) gidiyoruz. Ben, yalnızca Yürürken şiirin sonunkarşılaştıkladaki şu yakınmıza gelincı dizeye dikce: \ubkat çekmek rick"\n bir filistiyorum: mini anımsa"Kimim ben tan bir yapı, kimlerleyanReşat Ekrem yana bunca Koçu'ya bir gönderme, "bir îngiliz soylukimsesiz." Çoğul bir ortamın içinde yakısunun kaçamak askıyla/ Odessa'dan tek a yalnızhğını yakınmadan öne çıkanyor bavullagelen kadımnl' intihari'; Berlin'de Goethe üzerinden Enis Batur. "DahaSonSavigny Platz'daki "Entelektüel bir kahra"sözünüşöylesürdürüyorşair: "Benhep ve'aeoturanbiradam; "SirBenjaminLebiryle uzun uzun/bakıyorum fotoSrafhra, wis ve sevimli esi/Lady Cynthia 1951'de ürperiyor/zamanın içinde derbeaer dolasatın afdıkları "Uçkısardaki" ev. "Vasan/zihnim ve tenim, inleyerek indirts"üx bu ne de olsa varılacağı yer kimi zag'im/şimdiki zaman sert bir sesle ytrttltman belli olmasa da, şaşırtmacalarla doyor." Parçalayan zaman mı, parçalanan lu olsa da öykünün kendisi. Kimi zaman şair mi, yoksa tam tersi mi? "tugue Sanainsanlardan daha çok tanınır sokaklar, tı u'zerine çalts"ır "bir uzun kış". Şiirlerinkentin pek ortalıkta görünmeyen kapaiı de onun için sıkça "fugue" göndermeler yüzü; tarihin kol kanat gerdiği zar zor yer abyor. Müzik ve resim Enis Batur'un ayakta duran belleğinden çıkmaya garip nem üstünde sürekli düşündüğü, çokça görünümler, imgeler, sesler, kokular... Yoyazdığı, hep etkilendiği, ufkunun çemla çıkıhnca insan sonunda kendini de buberinı sürekli genişlettiği olmazsa olmaz lur, kendini de tanır kendisiyle buluşunalanlar (Buradan "Aa Bılgi"yt (2000), yaca, başbaşa kalınca kendine anlatacağı ni "Fugue Sanatı Üzerine Bir Roman Depek çok şeyi de olur: '7z"dir bu elbette nemesi"ne uzanmakolası elbette.) "Otel izin alınmadan girilen yolun ucunda bekOdası, 19 i 1" tarihin bağnna bir zıpkın gileyipduran unutulmuş gibi aramızda gebi sapL bir fotoğrafın, bir görüntünün, zinip duran çekici gömüler: "çoktan kayanılar yumağının, öyküsünü bulmasının bolmuş nişâneler"\e beklenilen o meşhur müzesine kavuşmasının şiirde kendini "mahser"e ulaşılır ancak. yoklamasıdır. Siir Edvvard Hopper'in Madrid'deki TnyssenBornemizsa MüGüne düşan giUgelep zeis'ndeasılı "ütel Odası, 793î"resiminden yola çıkılarak yazıldığının da bilinme(Enis Batur'un 'Beyaz Sıyab' bir günü sinde varar vardır: Tarihin bağnna dammerak edenler için kısa bir mola verelim layan hüzunler aralanırken hüznün renburada: Çalışan, çalışkan bir şairin bir gi koyulaştırılıyor tüm otel odalarına göngüniine düşen gölgelerin özeti ancak ^öyle olabilir "Birazdarı kalkıp kravatı"m bağ dermede bulunarak... "Düello", Nabakov'un Puşkin'in başyapıtı "YevgeniOnelayacak "saat onda katılacap" "bir ıs luplanltst için./ Günün gerı kauınını geîen gı gın"\ îngilizceye çevirmesinin izinde yüdenler, telefonlgörüşmeleri, yazısmalar ile rünürken kurulan şiirin catısında yer alıgeçirece"k. "Aksam, Bilar'daBilge Karasu yor "bir düellodur şıır." dizesi bir başkaaylaşmaya çalısır, başka navatlara, başsının deneyiminden ödünç alınarak. "Bu üzerıne/bır konuşma, uzun srmüş bir güa geçmişlere, başka tarihlere emanet zmana yenık bir başka zamanın görüntü nün/akşamı, sonra bir arkadaş yerneği eder elindekilerle oirlikte kendini. Şiir ve sesleri" "Temmuz"d'd ayyuka çıkıyorve/eve dönüs, dün gece bıraktığı" "yeryazan odur, şiiri oluşturan ise "ötekt'air. dıır mutlaka. den/Baltasar Graaan'ın 'Sakmganlık SaO ve öteki arasında gidip gelir Enis Banatı'nı/okumayı sürdürmek ya da sabah" tur'un kalemi, ömrü, sözcükleri, imgeleGtd çekmecelepln tarlhl masasında yazdıklarına "göz atmak/böyri, şiirleri, benliği, belleği. le tamamlanacak, geçıp, birgün dahajpaŞu can alıcı soruyu bize mi, yoksa kenramparça akışmdan sert" hayatının. Son dine mi soruyor Enis Batur: "Şiirlerimi "Br üHup ekonomW" ra, bugünde rjirikenler bir süre mayalanokurken aynı zamanda/uçuruma düşebi"GriDîvan" olarak vaftiz edilen kitap; dıktan sonra şiirlerde kendilerine yer belir./yıldmm yemisken dönebilir miy"Bir üslup ekonomisi" dir. "mekân/sürat ğenecekler!) dim/gerisin geri?" Sorunun yanıtı onun ilışkisı'mn şahlamşıdır: "dramatik/lirik" şiirini müdavimlerince biliniyordur sanışiirin tadında tartımıdır: "motor tmdei" Oysa "Dümen" kınlacaktır yaşamın göyorum. "Gıdersem dönebılirım" diyorsa biriken gövdeyi gövdeye teslim ediyorbeöine, başka çare yoktur! "Mücadele bir şair ardında evler, "daractk/bekârlıkodur: Nesnelerin resmi geçididir: "1933ÇiKmazı'naa ömür geçirenlerin solgun dalart", "Baskalastm'ıyazdığıyer(ler)bı19 38 arası Orta Do9u 'nun konjonktürel fotoğraflanna denk düşen şu iki dize bir rakmış olmalı. Oyküler, öykücüklerle gıharitast"dır: Freud dozudur, "ötemetın" 'lstanbul Hatırası' gibi dunıyor karşımızcıklanan, kurcalanan, ortaya dökülen, gütadıdır: Şiirlerin büyiik bölümü "duda: "Eskiden kalbi kınldtğı için ölen kar«w"larayaslaruyordur: "GriDîvan", "en dınlar/varmışbomboş zamanda ıç dolan nışığına çıkanlan, sergilenen gizli çekmecelerin tarihi, gizi geziniyor apaçık Enis zorbıtırılen kttap"ut. Ama "Bir kıtabı biküp" dizesi de kendi şiriini bulacaktır güBatur'un siirlerinde. "Durmadan gecenin tirmek zordur." nün birinde: Sonra o üstünde çok çalışılmış "SeferîDîvan"vn "canalıcı bir evresini arkasına" bakan Enis Batur karanlıkJarın Hangi kitap kendini hemen bitirtir bağnndan söküp alıyor malzemesini, şisimgeleyen" "Goethe Evi" şiiri çıkıvereki?.. irinde aiırladığı biyografileri, kişilerin cektir karşımıza hiç beklemediğimiz bir "GriDîvan", "SeferîDîvan"\ doğurur. özel tarihini, gizlerini. anda. Enis Batur, bu şiirin çatısını çatar"Gri Dîvan" yazılırken atılır "Seferî Dîken "Dante'ntn 'Vita Nova'st" önüne düvan"ın tohumları:"... 'GriDîvan ınpeşin"Seferi Dîvan", "seferî" "damar'dıv. şer, yol gösterir. Şair, peşini hiç bırakmade kurduğu", "hazırladıgı" "tkınct bir ki"oyunşiır serüvenı 'dir: "anahtartn kavuyan su soruyu sorutabtnbir üçüncüsü, belki bir dördüncüsü ruculuğuyla yüzyür or kendine Goetde dahageniş bir zaman dıltmt tçinde gerze" olmadır: çek boyutlartna oturacagını önce sezdiği", "ev/yol/harita üçıe nın evını gezer"artık öngördüğü" "tzlencenin yenı bölügenı'dir: "ait olken: "Ktmım tryleymünün, 'Seferî Dîvan 'ın çekırdek parçama/olmama/olase ben? Çarptt$ım st olacag'ı için." Oyleyse Enis Batur'un pe bangi camda/ hangı mama merkezt"dir: şinden çıkalım biz de "Seferî Dîvan "daki "harıta/yol/kaybolencâm, ne kadart bibiiyülü, huınmalı, efsunlu sererimize.: ma" centrum'udur rınci tekil sahıs, / ne da: peşinen "gez"Brandenburg Kapısında n girerek ara kadarı benden içeri vtn/seyyah/aylâk lıyoruz "Seferî Dîvan" \x\ gizemli sayfalahaskalan", "Goethe kutuplari'dir: Sorını: Yolumuzun ustünde şekil değiştirEvi" şiirinin ana fiknuç: "Tek bir anamis, biraz hiizünlii, biraz alışılmadık, birini Johann Heinterna: Asıl veri yeraz parçalanmıs. didikJenmiş bir Avrupa rich Füssli'nin "Kannde duramayış haritasından kaianlar bizi bunıkça selâmrabasan" (1782) uianın siirlerı. "dir. lıvor: "Duvar taşları, \ov\et ordusunun tablosu oluşturuSonra "Alaca Dîünıjorma, postaÛve madalyalart, Deutsc yor. (Şiirin izledigi van'h yüzyüze gelc Grammophone 'tın taş plaklan/ve biryolu merak edenler livoruz. I femen, / ^n ay tmccsıne kadar geçerlı olan sokak "Seyrmefer Defte tabelaları/ve kâğtt parala E kitabın ilk şiiri "îçndekiler'ie yüz yüze geliyoruz sayfaları çevirirken: Bir kitabın betimlemesidir bize katılan, kılavuzluk eden bu şiirden geriye kalan: "Kapak styah sessiz olsun istiyorum/olmuyor: Adım, adı, logosu, ISBN/numarası ve beni hep güldüren künyemıNe dogmadan önce yaptıklartm, ne de/öldükten sonra yapacaklartm hakkında/herhangi bir iz". Kitabın bildik düzeniyle sayfalar arasındaki yolumuzu sürdürürüz: "...Biriktırilmis bos/yüzlerin arkasında yartyartya örtünmüş/bevesler, kırılgan mrslar, aa ve şüphe'/kan ve pthtıdan soru isaretleri." "uzun, uzaklara yayılan bir sımsek cümlesi/kuruyor" "her şiirinde" Enis Batur. Her şey iki şiirin arasında gidipgeliyor sanki: Bir şiirden bir şiire geçerken kurulan köprüde ortaya çıkıyor dikkat edilmesi gereken. "Çeîiskilerinjikilemlerin, kördüğümlerin ortasında kafastnt/kaldtrmadan geçtiği için hiçbinni görmemis, / insanlar: Tantmadtğı", "görmediği" "insanlarjkimsenin tantsmadtğı, görüsmediğt, dokunmadığı/yüzlerin ve gövdelerin arastnda birer duman tarihi." "Geçip gider" içindekilerin içinden "dıştndakiler/haska bir saire baska bir dîvana doğrupupa yelken," yol alırken: Kendiyle öteki arasında diaişmesini hızını hiç kesmeden sürdürüyor Enis Batur: "öteki ben bendim belki, bu ben baskasıdır hep:" Öy\c ya "Bazı seyler gider,/bazılan kaltr." Peşinde "BaZt Seyler 'i de sürükleyerek. Enis Batur şiirine bir başka gönderme, bir ipucu da "Mastar"ddn geliyor: Kendine uzaktan da, yakından da bakmayı hiç aksatmadığından "ters çevrtlmis dürbün", diyor ortaya koymaya çalıştıkları için. Aslında öy küyü "bulsa" da, "kursa" da isin içinde hem "kar", hem "keıf olmalı, diye düşünüyorum kimi zaman bunaltıcı gelse de yaşamın ortasında yer almak. Doğrusu da "Omurgayı kırıp gömmek, ayrmtıları gece tenınae/yoklamak, btitünu kenJ/"nden "bile esirgemck/şiirin kullanacağı her mastara yer etsın sustuğu" "ses, oldujlu" "gölge, tutup yitirdig'i" "kök çekirdek.". Siir ordadır işte! Susulan yerde, kökün kökünde, çekırdeğin çekirdeğinde, mastann mastannda, tenin gecesinde, gecenin gecesinde...Böylesi ancak "şımsekkavıs "olarak yonımlanabilir, saptanabilir. Kendi şiirinin tutsağı mı Enis Batur? Bu soruya o da "Teğet" bir yanıt anyor: Kendini yinelemekten her şair korkarsa, Enis Btur iki kat daha fazla korkar, çekinir. Ama ortada "tehlikeye yakın komşu olmak" da vardır. "Fantom Ağrt"\ar yaşatır şiir insana içinde insanın tüm acılan, aşkı, ezikliği hiç eksik olmadıöından. Ar dindan gelen soruyu kim yanıtlayacak peki? "Kendiliğinden poetik olmayan bir/durum mu getirmelidır peki şiir"? Yanıtı Enis Batur şiirinin sıkı izleyicileri onun yazdıklannın arasından bulup çıkarabilirler. Uykunuz kaçınca gece, bir kamyon dolusu papağanın lstanbul sokaklarına dağılışınüaki şiire, şiirsel öğeye takılmaz mı aklınız? Ama şiir yakınlarda bir yerde kol geziyordur şairine ulaşmak için, kendini yazacak kalem anyordur gecenin bir saatinde. "Papağanlar, Gece 'yi yazan da çıkıyor işte. Işin erbabı elbetet daha iyi bilir "Bütün motıfler çok geç anlıyor/insant" derse, çünkü "Yumak"ı çözmek bazen şiirseverlere de düşebilir ağtr havanın çizdiğidüş haritasından". Elinde "cümleler" varsa, dikkat edin ona, hele "arka'smdvL "keşmekeş gunlerini/emziren tşıksız geceler uzuyor'sa, bütün o geçmiş şiire yatırılmışsa, ortaya çıkan dîvanların büyüsü sarsmaz mı sizi de başkaları gibi? Yani "Ktrkkaynaklt yankı kmkları" Öyle ki "bir duvar obürüne dayanmtş, kör, sesstz." Şiir ordan da boynunu uzatıyor. Hayat "Yartm Kalmış Bir Antoloji" değil mi aslında? Goethe üe Ahmet Haşim, Hesiodos, Mehmet Akif, Ahmet Rasim gerekiyorsa, metinler. şıirler, vazılar istiyorsa yanyana gelebilirler elbet. Mayakovski, Şostakoviç, Meyerhold, Rodçenko 1929 da Moskova'da bir resim çektir * CUMHURİYET KİTAP SAYI 604 SAYFA 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle