22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 8 T E M M U Z 0 0 •Hüseyin Peker, Doğan Hızlan'ın dil ve edebiyat yazılarından oluşan "Mavi Bereli"yi değerlendirdi .3. say/ada ü Bedrettin Aykın, Naim Tırali'nin anılannı değeriendiriyor s ^fada U Halil Gökhan, Robet Sole ile 'Mazag' adlı nomanı üzerine konuştu ıo. say/ada • Ali özenç Çağlar, Hasan Oğuz'un öykülerini değerlendirdi . 14 \ayfada Cumhuriyet Görselliğî okuma ustası Kaya Özsezgi DİNÇER SEZGİN Sanat Eleştirisi alanında adı öne çıkan birkaç yazarımızdan biri Kaya Özsezgin. Yazdığı ya da çevirdiği yapıtlarla özellikle de Türk resim sanatına katkılan bir hayli fazla olmus bir yazar. Genellikle sanat kitapları yer aldı sayfalarımızda, bu kezde bir sanat eleştirmenimizi konu edinelim istedik. Kaya Özsezgin'le bir söyleşi ve araştırmalannı ilişkin yazılar yer alıyor sayralarımızda. enel anlamda elestırmenltğın, özel anlamda sanat elestırmenltg'ının Türkıye'deki talihsız konumu üzerıne bugüne kadar çok söylendı ve yaztldt Sızın bu yöndekt uğraslarınız, 1950'lt yıllartn sonlanndan bu yana kesintısiz bir süreç gösterıyor Değtsık yayın organlartnda, dergt ve gazetelerde bugüne kadar yaytmlanmıs olan yazılarınızaa, plastık sanatlar alanındaki gelısmelen yakından ızledımz, tanatçılarla yaktn ilişktleriniz oldu, yoruma ag'ırhk verdiniz. Özellikle de son ytllarda monografık çalısmalara yöneldımz. Bu ara Franstzcadan yaptığınız çevınlerle, alamn birkaç temel eserini dilimize kazandırdınız Alamn boşluğu göz onune alınına, bu çaltsmalartntztn amadanan hedefe ulasmakta, daha çok da olumlu mesafeler katetmekte etkuı oldugu görulebtliyor. Sızi bu yönde çalısmaya hangi nedenler itti? Nelcr söyleyebılıruntz bu konuda ? • Sanat konusunda ilk ciddi denemelerin, Ankara'da üniversite öğrenimimi sürdürdüğüm yıllarda, yakın dostluk kurduğum Bilge Karasu'nun özendirmesiyle, o yılların önemli bir dergisi olan Forum'da yayımlandı. İlk sergi yazılarımdır bunlar. Daha sonra Dost ve Papirüs başta olmak üzere, başka yerlerde, daha yoğun biçimde bu yazılarımı sürdürdüm. Lise yıllarımda, resim öğretmenim Turan Erol'dan aldığım esinlerle resim de yapıyordum. Hatta bu çalısmalarımın, yazı uğraşından önceye rasdadığını söyleyebilirim. Ankara'da, ilk gençlik yulanmda üç sergi düzenlemis oldugumu, bugün beni yakından tanıyanların çoğu bümez. Böylece işin mutfağını tanıfnış ve uygulamasını bir ölçüde yapmış bir kişi olarak, bu yönde elde ettiğim deneyimlerin, sanat ya zarlığı yaşamıma olumlu birçok katkı sağladığı kuşku götürmez. Bunu, başka dallarda, özellikle de edebiyatta bugün yargılarına güvenilir bir çizeiye ğelmiş olan eleştirmenlerin, yazarlık yaşamına atılırken şiir ya da öykü denemeleri yapmış olmalanna benzetiyorum. Bir dönemde sanata bulaşmış olmanın, eleştiri için kaçınılmaz bir işlev taşıyan gözlemsel değişimleri kavramada bazı pratilder sağlayacağını düşünüyorum. Aynca sanat G ^PP^L yazısını akmlı kılan, okutan ve üginç kılan etmenler arastnda, işin duyumsal boyutunu belleklcre kazımakta yararlı sonuçlar verecek olan bu eylemle, bızzat ilişkiler geliştirmiş olmanın payı yabana atılamaz. Beni sanat üzerine yazmaya iten temel neden, sanat uğraşına ve üretimine duyduğum yakın ilgi, bu uğraşın sorunlan üzerinde düşünmeye yatkın bir kimlik taşıyor olmamdır, diyebilirim. Her sanat yapıtı ilgımi çeker; onlarla diyalog kurmam, beni yazmaya iter. Eleştirmenlik, bu bakımdan bir tutku ve gönül işidir; sonuçta da yazarlık eylemidir. Eleştirmenfiği, dolayısıyla yazarhöı bütün bir yaşam boyu sürdürme uğraşının arkasında mutlaka bu.gönül bağı vardır. Yazmanız gerektiği için yazarsınız. Öte yandan sanat yazarüğı, sanatın aynlmaz bir dalıdır. Sanatın olduğu yerde, eleştiri de vardır ve olmalıdır. Sanatçı, eleştirmen ve izleyici üçgeni, sağlam bir temel üzerine oturmuşsa, orada sağlıklı gelişmelerden söz edilebilir. Eleştirel bakij ve değerlendirme konusunda, ü'lkemtzdekt sanatctmn tutumu, bu yöndeki çabalan gereklirici bir düzeyae midir? Elestırt karsıstnda sanatçı, sanatçı karsıstnda elestırt, doğru orantılı bir parabol çizebiliyor mu? Elestırinın gerçek ışlevı, yerint bulabiliyor mu'•*Kurumlartn elestırtkavramınabaktslart, sanatçıntnbakısından farklt mt? Sanat elesttrisinde, yöntern sorunundan söz edebılır mtyız? Sanat kültürünün yaygın olmadığı, görece de olsa birtakım mesafelerin yeterince ahnmadığı ortamlarda, sanat eleştirisinin işlevini yerine getirmesini bekleyemeyiz. Ama değer yargılarının oturmasında, eleştiri kavramının varhğına her zaman gerek duyulur. Bir değerlendirmedir eleştiri, sonuç olarak. Aynmlann belirmesi, başanlı olanın sıradan olanı aşması, eleştirinin varlığıyla olanaklıdır. Bir sanatçı konusunda, varılmış olan yargılann ortak degerlendirme tezleri üzerinde buluşması, buluşabilmesi, sıradan izleyıcinin bu alandaki karmaşık gelişmeler karşısında şaşkınlığa varan değer arayışlarını düzene sokmakta etken olur. Aksi halde iddialar, bir kördöğüşüne yol açar, kuşkular ve belirsizlikler, içinden çıkumaz bir hale gelir. Nesnel ve sağduyulu olabildiği sürece, eleştirmenin bu konuda aydınlatıcı ve yol gösterici bir görev üstleneceği doğaldır. Burada yol göstericilik, sanat ve kültür kamuoyu düzleminde olacaktır. Sanatçıya yukardan, bakan, ahkâm kesen. Devamı 4. sayfada. * " CUMHURİYET KlTAP&4y/ 597
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle