14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

yasetsermaye ilişkileri konusunda çok önemli itşaatta bulunııyor İ992'de Cilalı Imaj Devri adlı kitabında Su bah'ın temsilciliğine soyunduğu "yükselen değerler"i ilk kcz kavramsallaştırmış olan ("an Kozanoğlu ise on yıl sonra aynı dcğerlerin neden ve nasıl yere çakıldığını anlatıyor. Kitabın son sözünü kaleme alan gazetecı Ke mal Can da, anıiral gemisinin batmasından çıkarılabik? cek dersleri tartışıyor Kitapta 93 trilyonluk bır mebla ğın hortumlandığı Etibank soruşturmasına dayanak teşkil eden Bankalar ^minli Murakıplan raporunun "Sonuç ve Ozet" bölümleri de ek olarak yer alıyor HortutnEgebank Nasıl Soyuldu?/Vf«ra/ Kelkitlioğlu/ Metıi Yayınları/ 113 v "Türkiye bağırsaklarını temizleme ye başlıyor," diye düşünülmeye başlandığı bir sırada Egebank se ruşturmasının önünün tıkanmış ol nıası, banka operasyonlarının gele ccği hakkında umııt vermiyor ve si vıl toplumun itelemesi olmadığında devletin bu türden işleri ne kadar "ağır" ele aldığını gösteriyorBu nedenle, yakın tarihimize damga vuran "hortum" olayının mümkün mertebe tüm failleriyle topluma yazılı bir belge olarak sunulması gerektiğini düşüncn Metis Vyınları, gazete ci Murat Kelkitlioğlu'nun bankacılık sektöründe yaşa nan yolsuzlukların ibret örneklerinden biri olan Ege bank soygununu konu alan araştırmasını Hortum adı altında yayımladı. Hortum, başta Vhya Murat Demirçl olmak üzere olayla ilişkili isimler üzerinden giderek bu skandalı sergiliyor Kitapta yer alan, bu skandalın ortaya çıkmasında kilıt bir görev üstlenmiş olan hukuk müşaviri Mehmet Tıral'la yapılan söyleşi, bankacısiya setçibürokrat ilişkilerinin son yıllarda büründüğü en dişe verici karakteri gözler önüne seriyorHortum, eski Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın intiharı, gazeteci Ra uf Tamer'in aldığı iddia edilen para, Devlet Bakanı Hü samettin Ozkan'ın kayınvalidesi, reklam sektörünün devi Nail Keçili'n:n Yihya Murat Demirel'le ilişkileri gibi yakın dönemde gündeme gelmiş konuların gerçek boyutlarını gösteriyor Egebank Teftiş Kurulu raporla nndan yola çıkarak hazırladığı bu kitabıyla Murat Kel kitlioğlu, bugün yaşanan krizin sorumluları hakkında bir fikir sahibi olmamıza yardım ediyor Derin Hizbullah tslamcı Şiddetin Geleceği/ 1980 Sonrası tslami Hareket 2/Ruşen Çaktr/ Melh lâyınları/224s Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaf far Okkan ve beş meslektaşına ye nelik suikast bir dizi senaryo, spe külasyon ve komplo teorisine yol açtı. Her kafadan bir ses çıktı, bilgi eksikliğiyle enformasyon bolluğu ve dezenformasyon faaliyetleri el ele gitti. Kimi JITEM, kimi "kirli savaş rantçıları" dedi. Bazıları MOSSAD'ı suçladı, bazıları da perde arkasında Batılı gizli servisle ri aradı. Araştırmacıgazeteci Ruşen Çakır ise başından itibaren bu suikastı, Hizbullah'ın bir "intikam eylemi" olarak değerlendirdi. 20 yıllık bir geçmişi, önemli bir kitle tabanı, ideolojik donanımı ve profesyonel kadrosu olan örgütün bu eylemle yepyeni bir dönem başlattığı nı ileri sürdü. Çakır "Derin Hizbullah"ta, Cumhuriyet tarihinin bu en esrarengiz siyasi örgütünü, basit bir "ta şeron" olarak, yani başka odaklarla kurduğu "derin ilişkiler" temelinde değil de kendi derinliği içerisinde inceliyor Bu amaca uygun olarak, MısırCezayir, Afganistan gibi ülkelerdeki örneklerden de hareket ederek dünyada ve Tiirkiyc'de lslamcı şiddetin geleceği de tar tışılıyor. Hizbullah ve lideri Hüseyin Ylioglu hakkında bugüne kadar bilinmeyen birçok bilgiye yer verilen ki tapta, örgüt itirafçısı Abdülaziz Tînç ile uzun bir söyle şi ve Diyarbakır DGM Ana Hizbullah Davası'nın giriş bölümünün tam metni de yer alıyor yakınlıkların görmezden gelindiği çağımızda, entelek tüellerin ahlaki rehabilitasyona ve yeniden tanımlan maya ihtiyaç duydug'unu belirten Said, herkesi bugün kii kültürel durumla hesaplaşmaya çagırıyor ve "Ente lektüel sıfarıyla içine kapatıldıgımız disipliner gettola rın sınırlarını yıkıp geçmek, dünyanın nesnel temsilini uzmanlarla onların müşterilerinin oluşturduğu küçük zümrenin eline bırakmamak zorundayız," diyor Kral Bir Sokak \\Wâyes\/]ohn Berger/ Metıs Yiyınları/ Çevtien: Müge Gürsoy Snkmen/ 184 v "Çıldırmış olmalıyım. Bu sözcükle ri uykumda duyuyorum ve her duyduğumda boğazımın gerisinde bir yerde, gırtlağın burunla birleş tiği noktada hani o korktuğunuz da kuruyan bölgede kumru gibi dem çekiyorum. Sizi yaşadığımız yere götürebilmek için çddırıyorum..." Hırslar ve umutsuzluklar, sevgiler ve kayıtsızlıklarvar kalma çabaları ve kendini ölüme bırakış: Büyük zenginliklerin yanı başında büyük yoksulluklaı. Kral, yeni bir baF barlık çağının, Köpekler Çağı'nın habercisi mi? Romantik Yalan ve Romansal Ha kikat Edebi ^pıda Ben ve Öteki/ Rene Cıraıd/ Çeviren: Arzu Etensel îldem/ Metn îâytnları/ 254 i. Girard, beş büyük romancının (Cervantes, Stendhal, Flaubert, Proust ve Dostoyevski) yapıtlarını çözümleyerek, "üçgen arzu" roma nı adını verdiği belli bir roman tü rünü tanımlamaya girişiyorRomantik yanılsamanın en keskin eleştirilerinden birini içeren bu çalışma, edebiyatın kapsamının dışına çıka rak çağdaş yaşamın psikolojisini, moda, reklamcılık ve propaganda gibi olguları da inceliyor ve şu temel soru ya yanıt arıyor: însanlar kendilerini nasıl aldatırlar ve ne zaman artık aldatamaz hale gelirler? Rem? (ırırtrd Hom«ılM< Vâltn v« mış; en önemlisi de herkese açık yüreğine bir büyük aşkı, basın sevdasını boylu boyunca yerleştirebilmiş bir değerimiz. Yurdumuzun bir köşeciğinden bir dönem Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerine, şimdilerde salt Cumhuriyet gazetesine haber taşımış olmanın heyecanıdır onu yazdıran. Elinizdeki üçüncü kitabı da diğer kitapları gibi yurdumuzun bir yöresinde biçimlenen düşlerini ve düşüncelerini yansıtıyor. Yurduna, insanına bakışını özetliyor. Bir ipekböceği sabrıyla yaşamı ku caklayan, 40 yddır Trabzon basınında yazdıklanyla çev resinde örnek olan bu değerimize yayınlarımız arasında yer açmaktan kıvançlıyız. Kurt Kapanı Türkiye'de Faşiztn/ Rıdvan Turan/ Ütopya Yaytnevı/ 211s Faşizm bir rejimdir; iktisadi bir arka planı, iktisadi ve siyasal gerekçeleri vardır. En az bunlar kadar önemli olan bir başka şey de faşizmin sosyolojik niteliğidir. Kısaca bu kitapta ele alınan ve tartışılan sosyolojik arka plan ve birey tipolojisi, hem faşizm olgusunu daha iyi kavramamızı sağlayacak hem de şimdiye dek yapılagelen dogmatik tespit ve açılımlardan da bir tarzda kopuşmamızı sağlayacaktır. Elinizdeki bu çalışma, Türkiye'de milliyetçiliğin hangi siyasal, toplumsal dinamik ya da dinamiklerin belirleyiciIıği altında geliştiğini, bu gelişimin özgül yanlarını ya da dünyadaki diğer ömekleriyle ortak olan yanlarını analiz ederek okuyucuya sunuyor. Bu analizler, konu hakkında daha yeterli bir analitik çerçeve oluşturmaya ve bu analitik çerçeveyi bilimle test etmek suretiyle (evrensel faşizm deney ve tespitleriyle) konu hakkında daha tutarlı bir sistem oluşturmaya; aynı zamanda bugünün daha iyi kavranmasına, geleceğin neler getirebileceğine dair bütünlüklü perspektifler oluşturmaya; daha da önemlisi bu olgu ile nasıl mücadele edileceği sorununa tutarlı siyasal cevaplar üretilebilmesine olanak sağlayan bir model sunuyor. Rıdvan Turan, Türkiye'de faşist hareketin tarihsel gelişimini ve arka planıru tutarlı, zihin açıcı bir yöntemle vermenin yanında; belki de gözden "bilinçli" olarak kaçınlmış bazı belge ve mektuplarla da "efsanevi" bazı lcişiliklerinhareketlerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarıyor ve yükselen otoriterbaskıcı eğilime karşı okuyucuyu uyanyor. ÖDP Yazılan (TartışmalarBelgeler)/ Nispet Atmaz, tlker Çayla, Temel Demırer, Yücel Demtrer, Evrim Kubilay, Murat K., Özgür Orhangazı, Nida K Özbolat, Sıbel Ozbudun, Gökçer özgür, F. Ayhan Özkaya, Tayfun Şen/ Ütopya YayınevU 316 s. 1980 darbesinden sonra devreye giren siyasal "Fetret Devri"ni aşma yolundaki girişimlerin önemli bir uğrağı olan ÖDP deneyimi; devrimci bir imkândı. Çeşitlilik içinde birlik ve sosyalist demokrasi ekseninde "yüzünü sınıfsız toplum" ütopyasına dönmüş ODP, beşinci yılında bir dönemecin eşiğine geldi... Partide ÖSP olarak anılan ka nadın, parti yönetimindeki çoğun luğiına dayanarak gerçekleştirdiği tasfiyeci politikalar, ODP'yi bir ayrışma noktasına getirdi; bu aynşma, geleneksel sol ilan ettikleri SEP'le; sivil toplumcu, radikal demokrat ve postmarksist bir çizgiye yönelen ÖSP arasında cereyan etti. Partinin diğer öbelclerini de (Ekmek ve Gül, SP, Kızılcık, bağımsız bireyler vd.) dikkate almadan "Başkanlık Kurulu" bürokrasisi ve Başkan Ufuk Uras'la "disiplin retoriği"ne sarılanlar, ÖDP'nin program ve kuruluş ilkelerini ihlal ederek "öteki" ilan ettiklerini partiden ihraç noktasına vardırdılar. Gelinen noktada, ÖDP'nin beş yılda yaşadığı politik sorunlar belirleyici olsa da; OSP, partideki krizi "hukukdisiplin" çerçevesiyle sınırlamaya çabaladı. Bu noktada ÖSP'liler tarafından "geleneksel sol" olarak "lanetlenen" ÖDP'li devrimci Marksistler, partinin likidasyonu girişimi karşısına dikildiler. Partideki tartışmayı "rîerkes için demokrasi" talebiyle, "Ben yaptım oldu" diyen bürokratık otoritenin "tepeden inmeci'Miğine karşı, Noam Chomsky'nın uyansındaki üzere yüriıttüler: "Daima sorgulayın karşınızdaki otoriteyi. ()toriteye gerekirse utandıran, sert, acımasız, irdeleyen sorular yö neltin. Hepsinin ürküttügü, bütün 'sorun çıkaran söz cüklere' tutkuyla bağlanın. Tartışma ve sorun çıkarma geleneği, aydın olma olgıısunun, insancıllık kavramının ateşlenmeodağıdır!" "ODP Yazılan (Tartişnıalar Belgeler)", ÖDP'deki bu serüvenin hikâyesidir. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 591 Beni Karım Varattı/ Emıne M Azbaz/ Güldikenı Yıyınlan/ 144 v Anakça/ Emıne M Azboz/ Öykü lerl Güldtkenı Yiymları/ 159 s. Emine Azboz oykülerinde, gerçek çi boyutlarda, sıradan insanların serüvenlerini anlatırBu insanlar her gün çevremizde gördüğümüz toplumda bir yere tutunmanın be delini kanıyla canıyla ödemeye ça lışanlardıc Ister istemez her öykü de insanın ve toplumun sorunları enine boyuna sergilenmektedir Yazarın bilinçle yaptığı bir seçimle, ülkede yaşanan emek kavgası ya nında çağdaşlaşma ve aydınlanma savaşımı, yaratılan fondan izlene bilmektcdit Bu da 'yaŞiklığı gibi düşünen' yazarımızın vazgeçeme diği yöntemidir Insanı hemence cik saran öykülerin kişi ve olayları, yerinde kullanılan halk ağzı ve deyimlerle daha anlaşı lır ve etkili bir anlaşıma ulaşmaktadırYazı dünyasında on altı yıl önce ders kitaplannın yanı sıra Acılarımın Çiçekleri (şiir), Neden Evlenmedim? (roman) yayım landı. Anakça, yazarın öykü dalındaki ilk yapıtıdıfion öykü kitabı ise Beni Karım ^rattı... Yaşam ve yazım deneyimi gelişmekte olan Emine Azboz'un, göstereee ği sabır ve dirençle Türk öykücülüğünde kendi sesini duyuracağına inanıyoruz. Gönülden Gönüle Tabzon/ Ömcr Güner/ Güldtkenı Yayınları/ 216 s. + Albüm ümer Güner; çok sevdiği, kendisi ni var eden Trabzon'la özdeşleşmiş bir gazetecı. Gazereciliğini, yıllar boyu sosyal etkınliklerle donatan, Kış Ruhu/Edıvard Saıd/ Hazırla çevresinde oluşturduğu güzellij*i, \an ve ÇCVIK'U • Tuncay Birkan/ Me yurdun değişik yerlerindeki insan lıs Yayınları/'242 s. lara el vererek halaya dönüştüren Bu seçki, Edward Said'in sürgün, bir basın adanıı. 'Irabzon Gazeteci göçmenlik, sömürgenin temsil edÜ ler Cemiyeti'nin iki dönem başkan me biçimi ve günümüzdeki edebi lığını yaptigı sırada gerçekleştirdi^i yat eleştirisi üzerine dokuz yazısını etkinliklerle ytiresinde güzellik ha içeriyon Akadenıi ve Hkirleı diinya lesi olıışruran bir scvgi adamı. Omer Güncrbütün bir sı ile kaba siyaset, devlet iktidarı ve Cumhuriyet tarihini yaşamına sindirmiş, hep Cumhu askeri güç dünyası arasındaki fiili riyetçi kalabilmiş, coşkusunu yöresinin iklimiyle sına SAYFA 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle