Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 4 H A Z İ R A N 2 0 0 1 • Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde bu hafta, yazar dostluklarını konu ediyor 3 mfada Cumhuriyet P A R A S I Z E K U Gültekin Emre, Adnan Binyazar'ın Anıromanını değerlendiriyor s saytada • S. Dilidüzgün, Yahya Akyüz'ün 'Eğitimtarihi'nideğerlendircli m <wfadd • Akın Sevinç, Müge Iplikçi ile öyküCÜlÜğÜnÜ konuştU 14.sayf<ula Populer küjtür, j miizikv iii KITAP Müzik kitapları yayını konusunda oldukça faKİr bir ülkeyiz. Bu alandaki kuraklık arada bir çıkan kitaplarla bir hareketlilik kazanır. Îki yayınevimiz ise bu konudaki ısrarlarını inançla sürdürüp müzik kitabı yayımlamaya devam ediyorlar. Pan Yayınları ve Çiviyazıları Yayınları'nı bu kararlılıklarından dolayı kutlamak cerekiyor. Bu sayımızda her iki yayınevinden çıkan kitapları tanıtmaya çalıştık. HALİL TURHANLI Ç iviyazılan'nın Müzik Kitaplığı başlı&ı altında yayımlamaya başladığı dizinin ilk iki kitabı popüler müzik (genelde populer kültür) konusuna ilginç yaklaşımlar getiriyor. Bunlardan birı Craig McGregor'un Pop Kültür üluyor başlıklı incelemesi. Diğeri ise James Lull'ın yayına hazırladığı Popüler Müzik ve tletişim başlıklı derleme. Craig McGregor bir kültür yorumcusu, "hem de büyüleyici cinsinden" ('Büyüleyici' nitelemesi Simon Fritn'e ait). Akademisyenliğin kalıplarına sığmayan, populer kültürün doğduğu ve geliştiği asıl yere, sokağa çıkarak malzemesini orada bulan, gözlemlerini orada gerçekleştiren, köklerini George ÖnveU'ın gazetecilik anlayışında bulan bir kültür yorumcusu. McGregor, "populer kültürün en zeki analistlerinden biri" olduğunu belirttiği Onvell'ın gazetecilik anlayışının yanı sıra Gramsci'nin hegemonya ve ideolojik denetim kavramlarından da yararlanıyor. Dahası, Onvell ve Gramsci arasında yakınlık bulunduğuna dikkat çekiyor: "Her ikisi de her türden güç odağına derin bir şüphe ile yaklaşmışlar"dır (s.75). Pop Kültür Oluyor'un en ilginç bölümleri McGregor'un kişisel tarıhinden notlar düştüğü, populer muzikle ilgili düşüncelerini anılarından yola çıkarak biçimlendirdiği bölümler. Örneğin, caz müziğinin evrimini anlatırken New York City'de, siyahların yoğun olarak ya^adıkları bir yörede, ızbe bir apartman daireKİTAPS/AV/ 591 sinde gecirdiği günlerden ya da Albert Ayler'in ölüm haberini Dİr sabah gazetede okuyuşundan yola çıkıyor. McGregor piyasaya aracıbk eden ve bir tür tüketici rehberi işlevi gören, müzikseverleri daha çok satın almaya ve daha Fazla tüketmeye ikna etmeye çalışan pop eleştirmenlerinden farklı olarak populer kültürün ürettiği anlamlan, yarattıöı değerleri, populer kültürün sembol ve ikonlarını ele alıyor. Populer kultüre otopsi yapıyor. McGregor populer müzik dinleyicisinin "edilgen bir tüketici" oldufiu önkabulüne karşı çıkıyor. ünun müziği anlamlandıran, ideolojik ve kültürel yargılarda bulunan bir özne olduğunu ileri sürüyor. Popüler müzik dinleyicisini edilgen bir tüketici olarak görme eğilimi, "yüksek kültür" ve "popüler kültür" arasında kesin sınır çizen modernist yaklasımın kaçınılmaz sonucu. Bu daraltıcı ve sınırlayıcı yaklaşım günümüzdekı pek çok gelişmeyi açıklamada yetersiz ve sığ kalıyor. McGregor toplum içindekı kültürlü bir azınhğa hitap eden, rafine ve sofistike olan yüksek sanatların aslında popüler sanatlardan, "Batı Avrupa'nın sıradan insanlarının" sanatlarından çıkmış olduklarını ve zaman zaman bu köklerine döndüklerini, bu kaynaklardan yeniden beslenerek canlanma ihtiyacı hissettıklerinı anımsatıyor. Yüksek sanatlann günümüzde dahi koparmadığı bu bağ, popüler sanatların ne kadar dina mik bir güç, ne kadar besleyici ve verimli kaynak olduklarını ortaya koyuyor. McGregor'a göre kültür eylem demektir, "devam edip gitmekte olan bir eylem'. Kültürü bir eylem ola rak kabul etmek, onun kolektif olarak yaratılabileceğini söylemek ve katılımcı bir kültürü savunmak anlamına geliyor. Uzmanların, yaratıcı dâhilerin ve birikimli seçkinlerin tekelinden kurtulmuş katılımcı bir kültürü savunmak. Katılımcı bir kültür ile katılımcı bir siyasi yaşam birbirlerini bütünlerler. McGregor teknolojik gelişmelerin sanatta ve popüler kültürdeki etkilerini rarkıı bir yaklasımla ele alıyor. Ona görc, teknolojinin getirdiği yenilikler sanatı yaratmada yeni kanallar açmış, sanatın yaratılmasına katılma olanaklarını genişletmiştir. Teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı (fotoğraf makinesi, video kamerası, ev stüdyosu gibi araçlar) sanatçı olmadan sanat yapabilme şansı tanımaktadır (Bu noktada, McGregor ve Simon Frith'in görüşleri birbirine çok yakın). McGregor geçmişin estetik yaratılarını elbette kii Devamı 4 sayfada CUMHURİYET