22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A V I S 2 0 0 1 • Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde bu hafta, 'Reşat Nuri'nin Romancılığfnıtamamlıyor. 3.sayfada • Ferit Edgü, Tahsin Yücel'in 'Salaklık Üstüne Deneme'sini yazdı H tayfada • Nazan Ipşiroğlu, Aydın Büke'nin 'Bach'ını değeriendiriyor. ıosayfada • Ahmet Yıldız, 'Attila llhan'a Mektuplar'ıdeğeriendirdi . KIT/MF» 1 Cumhuriyet P A A S I Z E K 'Şiir kağıda çıkan bir gerilla hareketidir' diyen şair Orhan Alkaya Orhan Alkaya, on parmağında on marifet olan bir sanat adamı. Bize göre, önce şair sonra tiyatrocu. Bu arada polemiklerini de unutmamak gerekiyor. şimdiye kadar beş şiir, bir de polemik kitabı yayımladı Orhan alkaya. Müjde Bilir arkadaşımızın soruları aracılığıyla Orhan Alkaya'yı tanıtmaya çalıştık sizlere. Usta eleştirmenimiz Menmet H. Doğan ve Sina Âkyol da şiirlerini, Yalçın Sadak ise polemiklerini değerlendirdiler. MÜJDE BİLİR eçen gunlerde beşincisiir kitabımz Tuz Cünleri adıyla yayımlanâı. Kitaba adtnt veren uzun ştir "bıze yapılanlart gördüm, hepsini / bin ejder kuvvetinde kötüydüler" (S. 54) dizeleriyle ba$lıyor. Yabanctlaşttrma efektlenyle başkalaştınlmts, neredeyse kimliksiz bir ruha, ruhsuz bir kimlike dönüsme eğilimine odaklanmts "biz" olgusuna nasıl baktyorsunuz? "Biz" nasıl bir "biz"iz ki, farkmdaytz da aslmda? Günümüz hayatı içinde "vabancılaştırma efekti" kullanılmasına pek de intiyaç duyulduğu kanısında de ğilim. Yabancılaşmarnn bizatihi kendisi, müdahale edilmemiş biçimiyle yaşanıyor. Yani, artık müdahale edilmesine, bilincin yönünün kavşak hileleriyle saptı nlmasına da pek gerek kalmadı günümüzde. Söyfem tıızakları o kerte içerildi ki, adcta "avlakta bir hayat" hüküm sürüyor. Süregiden bir izlek olarak korumaya gayret ettiğim "biz", bilebildiğim çok eskilere kadar gider dayanır. " Asi"lerin çapraz tarihine baktığımda bir "biz" vardır sözgelişi. Temiz kalp kurbanı Azteklerin öngörülü birkaç kişisi de dahildir bu "biz"e, üç ay Paris sokaklarını şenlik ateşiyle kutsayan Komünarlar da... Platon'u veri kabul eaecek olursak, hem mükemmel demokrat, hem Atina kapılanna gelene kadar harika savaşçı olan Atlantis halkı ile ilgim tarihseldir ama, ne o kadar demokrat, ne o kertede savaşçı olan Kürtler, can yakıcı Î'erimde durur. Kuşkusuz "biz"i kurmanın, yakınhkarla ilişkisi büyüktür. Sanırım, altı yasımda, bir inat uğruna (Howard Fast'ın romanında) karşılaştığım Spartaküs'ün imgesinden çok etkilendim. Roma'ya bıçakla karşı koymak, hele biraz abartılı anlatılmışsa, büyük bir göze alıştı. Göze alanlar, benim için "biz" olmuştur. Yanımda arkadaşlarım ölürken, şiiryazmıyordum. O acayip duyguları, hissedişleri, çakıveren düşünce anlarını, ışık hızıyla geçisleri, ^iiri öğrendikten sonra, bir kez daha düşündüm. Kimi vücut (şiir) buldu, paylaşı G labilecek anlamlar edindi. Şiir yazmamın bununla doğrudan bir ilişkisi olmasa da, altını çizdiğin "biz"in esbabı mucibesi galiba budur. \mamn bir belleğiolduğunu, birtanhin, birtoplumsalın bulundug'unu imliyorşiiriniz. Ama bunu soğumuş bir süreciyeniden ısıtarak, yeniden tsıtıldtğına göre bızla yenılip yutulacak ve dolayısıyla yeniden unutulacak biamde kurgulamıyor. YenugilerTaribiCilt 1 (1994) adIt Kİtabımzın "Ctlt 1 "ını bu nedenle önemlı görüyorum. Bu süreç midir sizi Tuz Günleri'ne getiren? Evet. Tuz Günleri'ndeki "Izdüşümler" dizisi de tamamlanırsa eger, Yenilgiler Tarihi Cilt 1, Tuz Günleri ve Izdüşümler, tek bir kitap olmaya adaydır. Burada bir kavrayış vardır. On bin yıllık insan tarihi karşısında milyon ydhk insan varhğını farketmiş olmanın yol açtıği tartışmalardır bunlar. Gitrheyip, yetmiş seksen yu yaşama olasılığını göze alışımın da.bu kavrayışla yakın ilgisi var. Zaman'la eşitlenmeyi çok isterdim. Çünkü o hepimize hükmedıyor. Greenwich özürlü bir hayat sürüyoruz. 365 gün, 24 saat, 60 dakika... Lânet olasıbir tasnif bu. I liçbir biçimde insan zamanına ayarlı değil top lumsalın saati. Toplumsalın hükümranlık alanına, hınterlandına buradan bakın, değişik bir kavrayış geliştirileceğini zannediyorum. Belki, akupunktur iğneleri gibi, enerji devrelerini harekete geçirmeye yarıyor bu şiir. Kendini önemsemekle zaman yitirmeyi göze almıyor. Bir de buradan bakalım, diyor. Buradan bakacak gücünüz, enerjiniz var, diyor. Sezgi, bilginin en geniş kompartımanıdır, cesaretinizi toplayın ve sezgiden bilgiye transferler yapın; mesela şöyle, diyor. însan, dizlerinin üzerine çökmüşse, yürüyemez; yaşamıyorsa, ölemez, söylemiyorsa yapamaz. On bin yıIın kültür tarihi, hepimizi hasta kıldı." Adam onlara bir ad verdTği için manlukatın bir adı oldu. Tek tanrılı din lerin bütün kitaplan böyle yazar. Bakınız, Manifesto'da ustalarım Marx ve Engels bir şey söylemiştir: "Özel mülkiyeti kaldırmak istememizden dehşete düşüyorsunuz. (...) Kısaca, size ait olan mülkiyeti yıkmak istemekle itham ediyorsunuz bizi. Hakikaten de istediğimiz budur." Yüksekteknolojik dönemin en çarpıcı devrimcileri olan Zapatistaların Subcomandante'si Marcos, geçen Devamı 4. sayfada. CUMHURİYET KİTAPS/4// 585
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle