Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
likte, konu, ağırlıklı olarak, mimar lık alanında, o yıllann en etkili yayın organları olan; mesleğimizin, meslektaşlanmızın nabzını, belki bııgün olduğundan daha da fazla tutan ve söz konusu soruna geniş bir biçimde yer veren üç dergiden, Mimar'dan, ama daha çok da yayın yaşamında daha uzun bir süre kalan, Arkitekt'ten ve Mimarlık'tan izlenmiştir. Öte yandan, çalışma kapsamında, sorun, bugün vardığımız noktadan nakılarak değerlendirilmekten, yargılanrnaktan çok, o yıllardaki görünümüyle, yarattığı tartışmalarla, nesnel bir biçimde ortaya konulmuş; bu amaçla, adı geçen kaynaklardan, özgün yazımları da korunarak çok sayıda alıntı yapılmıştır. Uluslann Pazarlanması (Ulusal Refahı CHuşturmada Stratejik Bir Yaklaşım)/ Philip Kotler • Somkid Jatusripitak Suvit Maesincee/ Çeviren: Ahmet Buğdaya/ Türkiye tş Bankası Kültür Yayınlart/ 414 s. Dünyanın en tanınmış pazarlama gurusu Philip Kotler, Somkid Jatusripitak ve Suvit Maesincee ile birlikte, ulusal refahı başarıyla oluşturmada, dışa yönelık pazarlama yöntemini kullanarak yeni bir çerçeveyle ortaya çıkıyor. Global pazarların yükselişiyle birlikte, bugün artık hiçbir ulusun yalnızca sağlıklı bir yerel ekonomiye odaklanma lüksü yoktur. Ulusun liderleri ayrıca, misyon ve vizyona dayalı olarak, gündelik eforlarını ulusal ekonominin büyümesine yönlendirmek üzere politikalar geliştirmek zorundadırlar. Ulusların Pazarlanması, makro ekonomik kamu politikalarını, endüstriyel firmalann ve tüketicilerin mikro ekonomik davranış biçimleriyle bağlantılandıran bir kitaptır ve ulusal refahı oluşturmada stratejik planlamayı uygulayan ilk örnektir. Yazarlar bu kapsamlı çalışmada, yöneticilere, şirket stratejistlerine, hükümetlerin karar verici organlarına ve nlanlamacılara, dünya pazarların da en etkin ekonomik gelişmeyi sağlayacak nangi tür yollara karar verebileceklerini gösteriyorlar. Orta Asya Tarih ve Uygarlık/ JeanPaul Roux/ Çeviren: Lale Arslan/ Kabala Yaytnevi/ 502 s. ()rta Asya büyük bir uygarlık merkezi, güçlü düşünce akımlarına, dehalara, bilime ve sanata hayat veren özel divarlardandır. Zerdüşt bu toprakiarda doğmuş., Hint ve Helen bıırada birleşip YunanBııda sanatını oluşturmııştur. Evrensel dinin inananlan başka coğrafyalarda birbirine düşerken, bu topraklarda büyük uyum içinde yaşamı^ ve bize hoşgörü dersi vermiştir. Sogdiyana, Çin ve I lındistan'ın birleşimini adında boşıına çağrıştırmayan Serinde uygarlığı burada filizlenmiştir. Islam dünyasının en büyiık bilgini El Biruni, eşsiz iistat îbn Sina, ilk Iranlı s.aiı Rudaici, gezgin Ibn Batuta, Şehnanıe'nin yazarı büyük şair Firdevsi ve modern zamanın ilk gökbilimeisi Uluğ Bey, hepsi ürta Asya'dan çıkmıştır. Pek çoğu yitip giden, ama adları belleğimizden çıkmayan şenirler: Kuteybe, Hoten, Horasan, Baktra, Buhara, Semerkant... Orta Asya üzerine pek çok çalışması bulunan çağdaş Fransız Türkolog JeanPaul Roux bu incelemesinde yalnızca Türklerin, Tibetlilerin, Sogdların, Baktralıların, Kuçanların, Hotenlilerin, Turfanlıların, Moğolların, Arapların, Çinlilerin ve diğer halkların değil, tüm bu halklann oluşturduğu Orta Asya'nın tarinini anlatıyor. Tarihin yanı sıra kültürel olgulara da özel bir önem veren Roux, renkli dili ve zengin kaynakçasıyla doyurucu bir çalışma sunuyor. Ekoloji Politik/ Edilörlcr: Cöksel N. Demırer • Tezcatı E. Abay/ Özgiir Ünıvemte Kitaplı&ı / 136 s. Gerçeğin sosyalist toplum projesi, kapitalizmin yarattığı insani ve doğal yıkımın onarılarak tersine çevrilmesi öncelikler sırasının başına yerleştirmeli ve içselleştirmelidir. En basit anlamıyla sınıfsız, sömürüsüz, paylaşımcı ve demokratik bir toplumsal düzene denk düsen sosyalizmin ana teması, "insanıarın insanca yaşayabilmesi"dir. Insanca bir yaşam ise, insanın inorganik bedeni olan doğa ile uyumlu olan bir yaşamdır. Dolayısıy la sosyalist inşa projesi, insana ve doğaya ait her türlü sorunun çözümüne ilişkin somut projeler üretebilmeli CUMHURİYET KİTAP SAYI 5 8 7 ve bunlan bugünden tartışmaya açabilmelidir. Ne Kadınlar/ Malcolm Forbes Je/fBloch/ Çeviren: Mehmet Harmana/ Aksoy Yayıncıltk/ 20S s. "Ne Kadınlar"da birbirinden farklı ve "fark" yaratan 100 kadın yer M A Ö L M alıyor. Bu kadınlann hemen hepsiFORBES .., ni tanıyorsunuz. Adlannı bilmeseniz bile onlann bulduğu veya keşfettiği ya da insanlığa armağan ettiği herhangi bir şey mutlaka yaşamınızda yer alıyor olmalı. Sutyeni icat eden "yüzyılın kadınmdan" James Joyce'un "Ulysses"ini basma yürekliliğini gösteren yayımcısı kadına kadar başarıları anlatılan kadınlara aslında çok şey borçlu olduğumuzu bu kitabı okuduğunuzda sizler de anlayacaksınız. Bu kadınlann çogunun icatları ve buluşları yaşamımızdaki yerini hâlâ koruduğu halde, kendileri çoktan unutulup gittiler. DNA'yı oulan Rosalind Franklin'in adını duymuş muydunuz? Peki ya körlere rehber olan köpekleri Amerika'ya ilk getiren kişi olan Dorothy Eustin'i, 19. yüzyılın ilk kadın haklan savunucusu Abigail Dunivvay'i, "köse oğlan" Sarah Emma Edmonds'u, sağır ve dilsizler arasında iletişim kurmayı başaran ilk kışi olan Laura Bridg man'ı kim hatırlar? Anneler Günii fikrini ilk kez ortaya atan Anna Jarvis'in bundan cok pişman olduğunu biliyor musunuz? Malcolm Forbes, bu kitabında tarih içinde yolculuğa çıkarak yetenekleriyle fark yaratan kadınlan anlatıyor. Bir Erkek Ağladığında/ Jülide Sevim/ Aksoy Yaytncılık/263s. Erkekler niçin aölar?.. O küçüBİR ERKEK cük gözyaşı damlalarının içinde kocaman bir dünya, yüzyıllardır tartışılageldiği halde hâlâ çözülememiş "insani ilişkiler"in özeti gizlidir. Psikolog Jülide Sevim, erkeğin gözyaşlarıyla "ironikleştirdiği" yaşamlarımızı sorguluyor: Dünva, Türkiye; aile, annebaoa, çocuk ve sevgililerimiz... Bu kitapta hepimiz varız. Hepimiz ilis,kilerimizde sorunlar yaşıyoruz. Bazı sorunların çöziımü aslında çok basit olabilir. Yeter ki yiırckli olıın, yeter ki sorununuzu çözmek için yola çıkmış olıın. Güler yüzü, sevecen gözleri ve "enerjik" yöntemleriyle farklı bir psikolog portresi çizen Jülide Sevim'in yazdıklarında, yüreğinizi ateşleyecek kıvılcımı bıılacaksınız. Obabakoak/ Bemardn Atxaga/ Çeviren: Mc.su/ Özden Gaziitok/ Dost Kıtabevi Yayınları/ J î# t. Bu kitabı eline alan okur, parmaklarının arasıntia gizil bir coğrafyanın, kısa yoldan kana karışan bir mucizenin soluk aldığını bilmeli. İçinde bir kum saatinin zamanı ağır ağır süzdüğünü ve onu sarsmamak gerektiğini unııtmamalı. Kaçamak bir bakışın pcşinden gitmenin onu karanlık nir dehlize götüreceğini, her yankının kendisine döneceğini, satırların temren gibi uzayip yazgı gibi kesişebileceğini, aç karnına incir yemenin mideyi bozacağını aklından çıkarmamalı. Düşlerine giren her masalcının aziz olmadığını, Kuzey Ispanya'da küçük bir Bask kasabası olan Obaba'ya yıllardır tek bir geminin bile demirlemediğini, Kartaca'nın tahta bir Kilıçla fethedilemeyeceğini bir köşeye not etmeli. En uzun tümcenin bile başladığı yerde bittiğini, sonsuz hızla hareket eden her şeyin yerinde durduğunu ve bu kitabın kayıp kıta Atlantis'in diliyle yazıldığını daha baştan kabullenmeli. Atxaga ve Obabakoak... Anlaşıhr gibi değil... Tekmeyi Yapıştırmak/ Dan Kavanagh/ Çeviren. Serdar Rıfat Kırkoğlu /Ayrıntı Yayınları/ 190 s. Dan Kavanagh, Duffy dizisinin üçüncü kitabı olan Tekmeyi Yapıştırmak'ta bu kez kamerasını, artık oluk oluk para getiren bir endiistri haline gelmiş olan futbol dünyasının karanlık iktidar ilişkilerine çeviriyor. Kendisi de bir kaleci olan kahramanımız Duffy'nin çok yakından tanıdığı, zorlu bir dünyadır bu. Vc Dan Kavanagh bu romanında, bir yandan başta kaleciler olmak üzere, değişik mevkilerde oynayan futbolcuların değişken psikolojilerini, özlemlerini, ta kıntılannı, kendilerine özgü ritüellerini, bireysel yetenekleriyle handikaplannı, daha üst kümelere yükselerek sınıf atlama çabalarını, ırksal farklılıkların yol açtığı dışlanmışlıkları; öte yandan da kulüp patronlarının şeytanın bile aklına gelmeyecek numaralarını, fuhuş âlemiyle ilişkilerini ve bunlarla bağlantılı olarak da gitgide sosyal bir soruna dönüşen ve bir ucuyla neofaşizme açılan holiganizm olgusunun sürekli ivme kazanmasını, kısacası aşırı rckabete dayalı bu özel dünyanın tüm karmaşık girdisini çıktısını, o kendine özgü ironisi ve gözlem yeteneğiyle inceliyor. Kültürel BeUek Eski YUksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve Politik Kimlik//an Assmann/ Çeviren: Ayse Tekin/ Ayrıntı Yayınları/ 345 s. Toplumlann belleğini, kendi geçuıişlerini hatırlama biçimlerini kimlik sorunuyla ilişkilendiren bu kitap, konuyla ilgilenenlere temel açıklamalar sıınuyor. Uluslararası üne sahip bir Mısırolog olan J an Assmann, uygarlığın derin geçmişinden getiruıği açıklamalarla in sanhğın yarattığı toplum formasyonlanna ışık tutuyor. Yazar Eski Mısır'ı, Mezopotamya uygarlığını, Israil'i ve Antik Yunanistan'ı karşılaştırmalı olarak incelediği bu çahşmasında toplumsal belleğin temel karakterine, farklı biçimlerine ve araçlarına yönelik ayrıntılı çözümlemeler getiriyor. Bir hatırlama ve geçmişle iletişim aracı olarak tanımlanan yazı, Assmann'a ;öre toplumun belleğine de olanaklar sunarak topumsal dönüşümlerde merkezi bir rol oynuyor. Assmann yazının bu rolünü açıklarken "kanon" ve "klasik" kavramlarıyla birlikte yazı sistemlerini de ayrıntılarıyla ele alıyor. Assmann uygarlık sorununa kökensel ve yapısal açıklamalar getirirken, Batı merkezci bakıştan uzak duruyor; ama öte yandan Yunanistan'ın bilimsel düşünce ve Batı uygarlığının kökenini oluşturduğu tezini kendi araştırma alanında açıklamalarla restore ediyor. Kültürel Bellek'in, daha önce yayımladığımız Connerton'un Toplumlar Nasıl Anımsar ve Jaccoby'nin Belleğini Yitirinen Toplum adlı kitaplarıyla birlikte "toplumsal bellek" başlığı altında toplanabilecek bir bütünlük t)luşturduğunu düşünüyoruz. Bu kitaplarla toplumsal bellek sorıınıınu, lıem unutturma ve ıınutma mekanizmaları heııı de "hatırlanan"ın mekanizmaları açısından ele alan çalışmalar sunmuş oluyoruz. Elinizdeki kitap ortaya attığı sorular açısından, yazı dışı araçlan inceleyen Toplumlar Nasıl Anımsar adlı kitapla aynı çizgide. Assmann bu soruları incelerken, yazıya dayalı hatırlama biçimlerini sergilemekle kalmıyor, bu sorıınu bcşaltı biıı yıl gerilere giderek yazılı kültürleıin başlarındaki te mel fornıasyonların ortaya çıkışımı yönelik tezler geliştiriyor. Konusuna yapısalcı bir gözle yaklaşan Ass^ mann, toplumsal hatırlamanın gerçeği nc kadar yansıttığıyla, geçmişle bağları ne kadar iyi kurduğuvla ilgilenmiyor. Ama Türkçe baskıya yazdığı önsöztle kendisinin de belirlediği gibi, hatırlama mekanizmalarını anlamak toplumsal gerilim ve çatışmalara neden olan konulara daha serinkanlı bir gözle bakmayı sağlıyor. Bu kitap, Türkiye gibi toplumsal belleğin kendıne özgü yanları bulunan bir ülkenin prototip bir analizini vermese de bugüne kadarki tartışmalarımızda yeni bir boyut sunuyor. Manc'ın HayaletleriBorç Durumu, Yas Çalışması ve Yeni Enternasyonal/7<J^«e.f Dcrrida/ Çeviren: Alp TiDtıertehn' Ayrnıtı Yaytnları/ 2(>H s. ]. Derrida çağımızın en özgün dü^ünürlerinden biri kuşkusuz. 195()'!erde özellikle Fransız kültüründe etkili olan yapısalcılık ve sonrasındaki Marksist, eleştirel, özeleştirel tartışmalarda doğrudan taraf olmadı Derrida. Platon, Rousseau, Kant, Hegel, Nietzsche, liusserl, Heidegger, Freud okumaları sonrasında kendi adıyla birlikte anılan "yapıçözüm"le çıktı ş s.ılınesine. Bu karmaşık kavramsal düzenek, Batı duşünce tarihini ve buna bağlı kültürel, siyasi, teknik pratiklerin, tavır alışların mekanizmasını çözümlemeye elverişli bir araçtı. Yapıçözüm geçmişin hayaletleriyle olduğu kadar söz konusu kültürel ortamla da diyalog içinde oluşturulmuştu. Derrida, 1989'da duvar yıkıldıktan sonra ve Marksizmin, dııvarın yıkıntılan altında kaldığını sokaktaki adamın bile dile getirdiği bir sirada, Marx'ın I layaletleri'yle Marksizm hakkında söz aldı. Liberalizmin ve şu anda var olduğu haliyle demokratik yönetimlerin zafer çığlığına ve eski bir Hegelci tema olan "tarihin sonu"nu , SAYFA.21 f