14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Çek geldi, teşekkür ederim sevgili babacığım/ Yahya Kemal'in 1903 yüında, henüz on dokuz yaşındayken okumak için Paris'e gittiği günlerden başlamak üzere 1910 yılına kadar kaldığı yıllar boyunca öğrenimini tamamlamaya çalışırken babası îbrahim Naci Bey'in göndermiş olduğu kartpostallar şairin Paris'teki öğrencilik dönemini aydınlığa kavuşturan önemli belgeler. FATMA ORAN sküp'te lcra Memurluğu yapan Nişli Îbrahim Naci Bey'den olma, Divan şairlcrinden Leskofçalı Galib'in yeğeni Nakiye Hanım'dan doğma Agâh Kemal. Bildiğimiz adıyla Yahya Kemal Beyatlı. Ana vc babasının soyu, III. Mustafa dönemi sancakbeylerinden Şehsuvar Paşa'da birleşir. Beyatlı soyadı da şehsuvar sözcüğünün Türkçeleştirilmesiyle oluşmuştur. Kırk yılı aşkın bir süre Türk edebiyatında gerçek bir egemenlik kuran Yahya Kemal, yirminciyüzyılda dikkate değer bir atılun gösteren Türk şiirinin en usta şairlerinden biridir. Çağdaş Türk şiirindc çığır açrnış bir şair olduğu yargısı, birçok eleştirmenin üzerinde birleştiği noktadır. Şiir dilinin yenilenmesinde, yaşayan Türkçenin şiire girmesinde ilk önemli adtmı atan şair odur. Türk şiirinin gerek içerik, gerekse biçim olarak kendi çağına kadarki gelişmesini Batılı bir şair gözüyle ve cağdaş bir beğeniyle değerlendirmiş, bu gelişmenin en olurnlu öğelerini yeni bir bileşim içindc bütünleştirmiştir. Yenilikçiliğinin en belirgin yanı, Türk şiirini kendi gelişmesi içinde değiştirmeye çalışmasıdır. Bu yüzden şiiri hiç yadırganmadan benimsenmiş, çok geniş bir okur kidesine ulaşmıştır. Aynı zamanda başarılı bir nesir yazarıdır. Kendi edebiyat anlayısını Türk tarihi, sanatı, vatan kavramı, milliyetcilik konulanndaki görüşlerini açıklayan nıakaleler, Osmanlı vakanüvisçilerinden derlediği malzemeyle saray çevreferini, devlet adamlarını canlandıran öyküler, kendi çağının çeşitli sanat ve politika adamlanyla ilgili portre yazıları yazdı, mütareke yıllannın işgal altındaki îstanbul'unda Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen ateşli yazılar kaleme aldı. Fakat burada, bu yazıda ben Yahya Kemal'in bir şair, bir yazar olarak önemi ve değerinden söz edecek değilim: Edebiyat tarihçilerimiz ve eleştirmerüerimiz gerekeni ziyadesiyle yapmışlar ve yapıyorîar. Bu, onlann işi. Ben burada, pek sevgüi Enis Batur'un ve pek değerli Şevket Rado'nun ya zılarının ışığında Yahya Kemal'in Paris'ten babasına gönderdiği kartpostalları Pek Sevgili Beybabacığım adı altında toplayarak yayımlayarı YKY'nin eşsiz kitabını tanıtmaya çalışıyorum, o kadar... Yahya Kemal'in 1903 yılında, henüz on dokuz yaşındayken okumak için Paris'e gittiği günlerden başlamak üzere 1910 yılına kadar kaldığı yıllar boyunca öğrenimini ta mamlamaya çalışırken babası îbrahim Naci Bey'in göndermiş olduğu kartpostallar şairin Paris'teki öğrencilik dönemini aydınlığa kavuşturan önemli belgelerdir, ki, bun lar ilk dela Yapı ve Kredi Bankası'nın kültür hizmederıni yürüttüğü sırada Şevket Rado'nun cline geçer. Yahya Kemafirı yakın dostu Asım Sönmez tarafından Şevket v w Yahya Kemal'den babasına kartpostallar Rado'ya verılen belgeler, Yahya Kemal'in ölümünden sonra sandığından çıkmış olup doksan iki adet kartpostal ve iki mektııptan oluşmaktadır. Şevket Rado, bunları o zaman banka adına satın alır ve 1971 yılında da Hayat Mecmuası'nda kısmen yayımlar. Yahya Kemal'in hayatının bir dönemini aydınlığa kavuşturan bu belgeler şimdi Yapı ve Kredi Bankası'nın Kültür Arşivi'nde saklanmaktadır. Nihat Sami Banarli'nın Şevket Rado'ya söylediğine göre, bu kartpostalla rın bir kısmı da Yahya Kcmal Enstitüsü'ndedir. Oğrenimini bitirmeye çalıştığı sırada babasına gönderdiği kartpostalları incelediğimizde şairimizin dar gelirli bir memur ailesinden geldiğini görüyoruz. Babası Naci Bey Üsküp'te îcra Memurluğu yapıyordu. üsınanlı lmparatorluğu'nun çöküş dönemindc memfeketin zor koşulları altında iyi okumak imkânını bulamamış bir kişi olarak, Naci Bey de hiç değilse oğlunun çok iyi okumasinı istiyordu. Bu iyi niyetle, ner redakârlığa katlanarak oğulcuğunu okumak üzere Paris'e göndermeye karar verir. Ama bu karara varırken Yahya Kemal'in anne tarafından büyükannesi olan ve daha varhklı bir kadın olduğu aıılaşılan, Yahya Kemal'in babasına gönderdiği kartpostallarda "Hanımanam" diye söz ettiği, torununun öğrenim giderlerinin yansını vermeyi kabul eden Nuriye Hanım'ın yardımına güvenmiştir. Fakat eli oldukça sıkı ve huysuz bir tip olan Hanınıana masraflar kabardıkça su koyuvermekte, istcnen parayı vermemenin yollarını bile aramaktaaır. Bu yüzden ikide bir çaresiz kalan babaoğul ne yapacaklarını şaşırmışlar, hatta bir ara tütün, kereste, kenevir ve ne akla hizmetse sülük ticareti bi le yapmavı denemişlerdir. Harçlıktan mahrum, okul taksitlerini ödemekten, karda kışta bir palto, bir poıin almaktan aciz duruma düşen genç şair, son dcrece saygılı hitaplar ve ifaueler kullanarak gönderdiği kartpostallarda düştüğü zor durumlan belirtirken babasını ve büyükannesini kendisine /ardım etmeye çağırmakta, çektiği sıkıntıan bazen edebî, bazen de sonderccc samimi cümlclcrle anlatmaya çalışmaktadır. Şimdi burada Yahya Kemal'in bir mısraını natırladım: Eski Paris'te bir ömür geçti. da toplayan genç kadın vc onun insaniyet namına sizinle dosduğa hazırlanan at yapılı köpeği... * Ahmet Hamdi Tanpınar. Ve... Paris'te bir genç şair: Agâh Kemal. Bildiğimiz adıyla, Yahya Kemal. tmkânsız bir can sıkınüsı ve imkânsız bir parasızlıkla ihtiyaçlarını sıralıyor, pek munterem babasına yazdığı kartpostallar göndenııiş, cevap alamamıştır. Meaux kolcjine yatılı olarak yazılabilme si için kendisinden ilk üç aylık taksit karsı lığı iki yüz elli frank istenmeklcdir. Arka arkaya gönderdiği, Trokadero Miize si'nin, Opera binasının, Eylel Kulesi'nin resimleri bulunan kartpostallarda baba sına mütemadiyen: "Bırkaputa ve bir çift potıne siddetle ıhtiyaam vardır. Her gece bu müthış sotiukta mektebe gitmeye mecbur olduğumdan, Allah esirgesin tekrar hasta olmaktan korkuyorum Malum horcum yüzunden buyük sıktntt içindeyim Taksıtin sonra verilmesi sartıyla mektebe kaydolmayı kabul edeyim mi? " diye sormakta, paranın gönderilmesi için yalvar yakar olmaktadır. Naci Bey Üsküp'ten oğluna istediği parayı göndermek için çırpınmaktadır ama o da zorluklar içindc kalmıştır. Yahya Ke mal'in öğrenim masrafının yansını vermeyi üstlenmiş olan "Harumanam" dediği Nuriye Hanım 250 frank taksit meselesi orta ya çıkınca direnişe geçmiştir. Nuriye Hanım'ın işlerine baktığı anlaşılan Osman Efendi, Paris'te Yahya Kemal'e ters bir mektup göndermiştir ki bu mektubun şa irimizi çok üzdüğü anlaşılmaktadır. Babasına yazdığı kartpostalda. "Paris de, aılestne hasretçeken birgence, hele Ramazanı Şerifde, iki satır Ramazan tebrıkı yazmadan böyle bir mektup göndermenin" münasebetsizliğine işaret ettiktcn sonra: "Hanım Hazret leri size her ay maastm ıçın vermekte oldug'u paradan ba\ka yardımda bulunmaya hâlı elverısli olmadıhnt bildirerek mektep taktıtı meselesını reddetmektedir" diye yazmakta ve "Ah Muhterem Beybabactğım, Cenâbı Hak size verdiği sefkat bolluğu gibi servet de verseydt... buhissiz kadımn bu gibi hallertne maruz kalmayacağımız süphesizdi..." denıektedir. Bu sırada haftada dört defa "Tarihi Umutni" dersi almak üzere College de France'a devam ettiği anlaşılan Yahya Ke mal iki gün sonra tekrar babasına gönderdiği kartpostalda, büyükannesinin her ay yapacağı yardımdan başka bir şeye karışmayacağı anlaşıldığından 250 frank tutan okul taksitinin tamamını babasının vemesini, geri kalan yansını ise aylık yardımı yaparken Hanımana'sından almasını önennekte, böy lece okula girememek tehlikesinin adatılabileceğini yazmaktadır. "Hanımanamın ayrtca cep harçlığt vereceği de süpheli olduğun dan siz semaui pederimin ihsan edeceği yartm lira harçlıkla geçinmeye de razıyım ..." demektedir genç şair. 7 Aıalık 190i tarıhlı ve üzerinde Jean d'Arc heykeli bulunan kartpostaldan şairimizin nihayet sevinç içinde olduğunu öğreniyonız. Babasına ' Nur saçıcı pederim diye hitap etmekte: "içinde çek bulunan taahhütlü mektubunuz elime geçti Bugün mektebe kabulüm kararlasmıs olduğundan bir saat sonra mektebın bulunduğu sayfiyeye gitmek üzereyim.. " diye yazmakta, büyükannenin de yumuşayıp parayı vermiş olduğu anlaşıldığından, kızdığı zaman "Hanunanam' dediği büyükannesine bu sefer: "Büyük Validem Hammefendiye simdilik teşekkürlerımi ve hürmetlerimi bildiriniz... Kendisine ayrıcayazacağjm..." demektedir. Artık College de France'a kaydolmuştur Yahya Kemal. Babasınaokulun bulunduğu Meaux şehrinin resimlerini göndermekte, beğenip Değenmediğini sormaktadır. Bu sırada 1903 ydıbitmiş, 1904 ydı başlamıştır. 1904 yılı, Jön Türklerle ilişki kurduğu, Âlı mcd Rıza, Abdullah Cevdet, Samipaşazade Sezai, Prens Sabaheddin gibi günün ünlü kişilerini tanıdığı, Şefik Hüsnü ve Abdülhak Şinasi Hisar ile arkadaslık kurduğu yıldır Yahya Kemal'in. Dertıeri de azalmasına azalmıştır ama elindeki birkaç kuruş kısa za manda tükenince yine kartpostala kaleme sarılmış, babasının göndereceğini söyleyip dc bir türlü gönderemediği Napolyonların yolunu gözlemcye başlamıştır. Ne çare ki peder beyden yine cevap gelmcz olmuştur. > NedenKartpostal Fakat neden mektup değil de kartpostal? diye merak edecek olursanız Şevket Rado, Yahya Kemal'in yüksck bir medeniyet âlemi olarak gördüğü Paris şehrini, onun meşhur semtlerini, binalannı, anıtlannı, sanat, edebiyat, büim ve siyaset adamlarını, bir taşra kasabasında doğup az okumuş, bu nedenle bilgisi sınırlı olan babasına tanıtnıak, nasıl bir yerde okumakta olduğunu ona resimle anlatmak istediği için kartpostalı tercih ettiğini yazıyor denemesinde: Nitekim şair, babasına gönderdiği kartpostallarda ihtiyaçlarını belirtirken Dİr taraftan da o kartpostallarda görülen yerler ve insanlar etratında kısa bilgiler vermeyi ihmal etmemektedir. Zaten bu kartpostal 1 an biriktirip bir albümde toplamasını babasına o tavsiye etmiştir. Oğlundan gelen bu fikri pek yerinde bulan îbrahim Naci Bey bu kartpostalları kırmızı kaplı bir albümde toplamaya başlamış, bu albümün kapağı üzerine: "i 19 (1903) tarihinden 322(1906) tarihine kadar üç sene zar/mda nurı aynım (gözümün nuru) oğlum Âsflh Kemâl tarafından Paris ve Avrupa'mn bilâdı sâiresinden (öbür\chirlerinden) gönderdiği mektuplarm yalnız musavver (resimli) olan ktsmtndan müteşekkıl ve yâdı mâziye bir hâtıraı kıymetdâr (geçmi\i anmak için kıymetli bir hatıra) olarak açtk muhabcre varakalannı muhtevialbümaür" ibaresini yazmıştır. Bu dönemde Yahya Kemal babasına gönderdiği kartpostajların altına adını "Agâh Kemâl", bazen "A. Kemâl", sona doğru sadece "Kemâl" diye yazmaktadır. Yahya Kemal Beyatlı'nın Paris'te yaşadığı günleri aydınlığa kavuşturan bu kartpostallarda yazdıklarını kısaca gözden geçireüm: Paris'ten Ali Şevket Bey adında bir yakınına gönderdiği 20 Şubat 1904 tarihli mektubunda "yedi sekiz aydan beri Paris'te bulunduğunu" yazdığına göre, Yahya Kemal öğrenim için 1903 yıknın haziran veya temmuz ayında Paris'e gitmiştir. Yine aynı mektupta: "Paris dvannda leylîbir idâat mektebinde çalışıyorum. Bir buçuk sene sonra, size Büyükdere'de naklettığim gibi, Sciences Politiaues mektebine eideceğim..." diyor, ki bu "îdâdi" dediği mektep, Paris civanndaki Meaux kasabasında bulunan College de Meaux'dur. Şairimizin Fransızcasını üerleterek liseyi bitirdikten sonra Sciences Politiques'e girmeyi tasarladığı anlaşılmaktadır. Paris'e büyük emellerle güle oynaya gittikten birkaç ay sonra Yahya Kemal şiddetli bir para sıkıntısıyla karşüaşmıştır. Her ay kendisine göndcrileceği vaatedÜen aylık gecikmelere uğradığı için şairimiz parasız kalmakta, bu yüzden sağa sola borçlanmaktadır. 1903 yılının 2, 13,17,24,26 Kasım tarihlerinde, birbiri ardından gönderdiği kartpostallarda Yahya Kemal aylığının çabuk yollanması için babasına adeta yalvarmaktadır. I lavalar soğumaya başladığı için hasta da olmuştur. Birelbiseye, bir paltoya, bir de ayakkabıya şiddetle ihtiyacı vardır. Ama ne çare ki günler geçmekte, babasındanbirhabergelmemcktedir.2Kasım'lal3 Kasım arasında kendi tabiriylc "Peder Cânibine" dört kartpostal ve ayrıntılı mektup U l Paris: Her cinsten, her milletten insan kalabalığı, geceden sabaha dolup boşalan kahveler, dansingler, tiyatrolar, en unutulmuş semtlerden nehrin iki yakasına doğru akan ve orada sahafların kasalarında biriken kitaplar, resimler, röprodüksiyonlar, antikacı dükkânlannın, galerilerin, sergilerin bitmez tükenmez bolluğu, Pigalle'in, Monmarte'ın, Clichy'nin şehri hiç durmadan ve daima bir Dufy kompozisyonunun hafiuiği ile renkli kadın çamaşırlan gibi geceye fırlatan ışıkları, garların ner nefeste önlerindeki meydanlan, kahvelerin tenteleri ve apartmanların çatılarıyla berabcr yutan, son lâhzada korkunç bir sallantıda yerlerine iade eden dev ağızlan, binlerce ağızda sakızlanan Fransızca, zenci âşık, şimalli sevgili, öniinüzde bir takunya gibi tıkır tıkır yürüyenJa pon kızı, yanıbaşınızda dikilen ve bir metre tepcnizden size yolunu soran Iskoçyalı rahip, adtm başında beyazperde ciddiyetiy le öpüşen çiftler ve kahvelerin mahremiyetine pek inanmadan onları taklit eden yaşlılar, sanat eserlerini lüzumsuz kılan vitrin ler, büyük bahçelerin gökyüzünü nıavi bir kumaş gibi kesip biçen hendesesi, küçük meydanların eski gravür sükunetleri, fıskiyelerin yalancı elmas çağlayanları, Louv rc'dan Etoile'e doğru Bonnard renkleriyle kabaran akşam ve birdenbire bulunduğunuz caddeyi sarışın tebessümünün etrafın Parlste Mr ömür ÜnlüleıHe tanşma ve arkadaşhk SAYFA 12 CUMHURİYET KİTAP SAYI 587
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle