03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K URL A R X "Kendi dünyamdayım. Sanat ve Kültür dünyü' stnda... Edebiyat, şiir, tiyatro, müzik. opera, dans, bale, plastik sanatlar, sinema... lümü, ytllar boyunca sıfona&ım oldu. içinde yaşadtğtmız oîaylar yeryüzünü karartttğtndet, tünelin ucunda hiçbir ıpk göremediğimde ve bundan böyle hiçbir tünelin hiçbir ucunda hiçbir zantan, hiçbir t$tk göremeyeceğime inandığımda, beni bu karanhktan kurtaran bir kıtap, bir konser, bir sergiya da bir sahne şökni mutlak çtktt karşıma. Utanbul'da yaştyor olntanın tüm nimetlerinden, metropolün sunduğu tüm seçeneklerden sonuna kadar yararlandım. Seçenekler arasında umudu yeşerten bir jeyler mutlakavardır." Zeynep Oral yukarıda aktardtğtmız düşüncelerini tüm yaşamına özenle yaymış, yaşamın sunduğu tüm nimetlerden yararlanırken bunu kendıne saklamamış, okurlanna aktarmış; bilgtsını, bilincini, yaşama ievincini onlarîa paylaşmış bir gazeteciveyazar. Saym on dördü bulmuş kitaplan, neredeyse otuz yıldır çtkardığı 'Milliyet Sanat' dergisiyle düşün yaşamımtzın yerleşik taşlartndan biri. Zeynep Oral'la bir söyleşi yayımhyoruz. Bu söyleşiyi başka yazılarla destekletneyi düşünmü$tük. Ama son günlerin sevimsiz gelişmeleri, yaztlan ertelememize yol açtı. Zeynep Orai'm kitaptartm edinirseniz, o zaten kendini size anlatmakta. Bir de özür: Geçen sayttnızda, Netnika Tuğcu'nun Cahtde Birgül'ün romamyla ilgiliyaztsı Adnan özyalçıner imzastyla çtkmıştır. Nemika Tuğcu ve okurlartmızdan özür dileriz. Bolkitapltgünler!... FETHIIMACI Ant Dernisi anıları3 komünizmi övme çabalarına bir destek bulma gayretinin sonucudur. Millî kurtancının sözleri yazar tarafından komünizmi övme hususunda suiistimal edilmek suretiyle bir vasıta olarak kullanılmıştır." "Yukanda açıkladığımız sebeplerle, inceleme konusu yazı ile T.C.K.'nun 142/4. maddesinin ihlâl edilmiş olduğunun kabulügerektir." Dönmezer'in bu raporundan sonra 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 ücak 1960'da, Fethi Naci ile Ant'ın Yazıişleri Sorumlu Müdürü Yaşar Uçar "birer sene altışar ay" hapse mankum oldular. hlptttar Ant'ın avukatı Müşür Kaya Canpolat dostumuz kararı temyiz etti ve murafaa istedi. Yargıtay Birinci Ceza Dairesi'nde murafaa yapıldı. Ankara'nın güneşli günlerinden biriydi. Müşür Kaya Canpolat, Prof. Turan Güneş, ben, bir de beni yalnız bırakmak istemeyen sevgili Başar Sabuncu ile Yargıtay'a gittik. Önce Müşür konuştu. Çok heyecanlıydı. Sonra Prof. Turan Güneş konuştu. (Mümtaz Soysal'la Sadun Aren, Prof. Turan Güneş'in sembolık bir para almasını sağlamışlardı.) Turan Güneş'in dosyayı okumadığı Delli oluyordu; sadece Sulhi Dönmezer'e çattı, Sulhi Dönmezer'le alay etti. Kürsülerinde oturan beş büyük yargıç, Turan Güneş'in savunmasını pek cıddiye almadıklarını davranışlarıyla belirttiler.Sıra bana gelmişti. Çetin Özek, "Konuşman beş dakikayı geçmesin. Dinlemezler." demişti. Ben de beş dakikalık bir konuşma hazırlamıştım. îlk dakika yargıtav üyelerinin sohbetiyle geçti ama ikinci dakikada hava değişti ve hepsi dikkatle dinlemeye başladı. (Yazılı savunmamda özetle şöyle dıyordum: "Savcının iddiası da, mahkeme heyetinin kararı da, bilirkişi sayın Sulhi Dönmezer'in raporuna dayanmaktadır. Dönmezef'e göre, Atatürk o konuşmasında komünizmi övmüştür, ama o günlcü şartlar içinde bunu yapmaya mecburdu." "Böylece, sayın Dönmezer, yalnız bir ceza hukuku bilgini olarak değil, Atatürkçü dış politika ve millî mücadele yıllannın dış siyaset ortamı konusunda da oir otorite ağzıyla konuşmaktadır. Bu, Atatürk'ün Söylev'ini, bütün söylev ve demeçlerini, tamim, telgraf ve beyannamelerini ve aynca milB mücadele ve Atatürk hakkında yazılan kitaplann büyük çoğunluğunu okumuş biri olarak sayın Dönmezer'in verdiği raporda ceza hukuku dışına çıkmakla mahkemeyi yanıltıçı bir durum yarattığına inanıyorum. Şöyle ki: "1) Atatürk'ün yazıma aldığım sözleri o zamanki şartlar içinde Rus Ihtilâli lehine sövlemek mecburiyetinde olduğu sözler değildir. "2) Atatürk'ün sözlerinde komünizmi övmenin hiçbir unsuru yoktur. "Atatürk'ün sözlen, Türk înkılap Tarihi Enstitüsü tarafından yayınlanan 'Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri'nin birinci cildinin 1%1 yılında yapılan ikinci baskı • • Devamı 22. sayfada Ekinı ihtilali 50 Yaşın 1 Hcmrlayan: M M HACt B*i.vrlır.cl bir bur>«]ım yonlu Hu h»rck«t n bu bu«>lunm yul miıiı w«tm«'*r B». t«U v» DuSu <l«vrhnırt »" urııunı Kclı;t rıyonJu. Btiiran jonucu ol.r.k Ekta tMUtü, k p savifta Rnty* djıdı multedklcr bfc QL dış gart'af ^ rtıülilı blr.uk n It «vtUna nrianttı Dunlan |Ayl« nr*lamUmkUahri»» narkılzmıa cerfek du> ruma uymrüuuıuuunu. Cn ömetaîm olmu|tar itlTıfcn bu ytn* ctfta 7H içiiKto inflrmlöra bir tek ülkpnın Ktmrluuu MBUf « dtmy» ıl»t«mi h ı t o t *W<1* ynyınUnM KomUoiM Putul lıuriu* Ut ^.nuı * Marı i soıuı, 1917'dt. cl« irunjıck > ; > w u blr lu htUuf celmitlu. V* Kuım \Wt, hayıleun >u>n btf gfrçek haüne U i l "B(lnilhtJlâfl50Ya?ıiMla" 1 967 yılının ekinı ayıııda Ant'ın "idarehanesinde" (Eskiden böyle.derdik.) oturuyorduk. Bir ara Doğan Özgüden, "Ekim Ihtilâli'nin 50. yıldönümü yaklaşıyor. Bir vazı yazmak gerek." dedi. Daha önce böyle bir yazıdan söz edildiğini hatırlamıyorum. Ant'ta yazanlann sık sık mahkemeyi boyladıklan günlerdi. Yıl sonunda Ant'tan ayrılmaya karar vermiştim. Sahibi olduğum Gerçek Yayınevi'yle bir yıldır ilgilenemiyordum. Üniversite öğrencilerine yönelik bir dizi düşünüyordum. Ben bunları düşünürken, Doğan "Bu konuyu en iyi sen biliyorsun, sen yazmalısın." dedi. Ben de, gülerek, " Valla, bu yazıyı kim yazsa mahkemeyi boylar." dedim. Doğan Ozgüden'in o cümlesini unutamıyorum: "Çeluniyorsan, yazacak bir başkasını aranz." Evet, çekiniyordum: Bir, birbuçuk ay sonra ayrılacağım dergi yüzünden bir kere daha 142. madde ile karşılaşacaktım. Düşündüğümün tam karşıtını yaptım: "Olur, yazarım." dedim. 2. AğH* Caza Mahfceme*rnta mahkumlyBt kapan Karar şöyleydi: "Hazırlık sırasında 18.12.1967 tarihli altı sayfalık rapor vermiş bulunan bilirkişi ürdinaryus Profesör Sulhi Dönmezer, "Ekim İhtilali Elli Yaşında" başlıkh yazıyı komünist ihtilâlinin ellinci yıldönümü münasebetiyle ihtilâlin netenlerini belirtmekte, o tarihten bugüne kadar Sovyet Rusya'nın endüstri ve bilim alanındaki gelişmeleri çeşitli rakamlar da verilmek suretiyle açıklanmakta, sosyalist dünyanın fabrikalannın dünya sanayi üretiminin beşte ikisini verdiği ve bunun beşte birini ise sadece Sovyeder Birliği'nin ürettiği ileri sürülmektedir. Komünist Ihtilâli ile kurulan komünist rejimin endüstriyel, bilimsel ve tarımsal oranlarda büyük gelişme yarattığı böylece belirtilmeye çalıştıktan sonra hemen bir sual takriri üzerine Atatürk'ün o zamanki siyasi şartlar içinde Rus komünist ihtilali lehinde söylemek mecburiyetinde olduğu sözler nakledilmektedir. Sözü gecen konuşmasında Atatürk, zamanın polirik şartlannın bir gereği olarak ve mevcut dış siyaset ortamı içinde Bolsevik ihtilâlinin ve bolşevizm lehine beyanlarda bulunduktan sonra, "Islamiyetin en âli kaide ve kanunlannı ihtiva eden bolşevizm bizim dahi mevcııdiyetimize kasdetmiş olan müşterek düşman aleyhinde bugün ihraz etmiş bulunduğu zafer bizim için de şayanı teşekkür bir neticedir." demektedir." " Ataturk'ün bu beyanlannın Rus Proleter ihtilâlinin ellinci yılını kutlama havası içinde ve komünizm çeşitli alanlardaki başansını gösteren bir yazıdan hemen sonra nakledilmesi, büyük kurtancının 1920 yılının devletlerarası politik şartların zorunluğu alunda söylediği bu sözlerinin suiistimal edılmesinden başka bir şeyi ifade etmez." "Sözü geçen beyanlara bu yazıda yer verilmesi, yazann komünizmi övme çabalarına bir destek bulma gayretinin sonucudur. Milli kurtancının sözleri yazar tarafından TÜRHAN GÜNAY Imtiyaz Sahlbh çağ Pazarlama Cazete Dergl Kltap Basın ve Yayın A.$. Adına Berln Nadl o Yayın Danısmani: Turhan Cünayosorumlu Müdür Flkret llklz : Cörsel Yönetmen: Dilek Ukoruro Baski: Çaödas Matbaacılık Ltd. ştl. oldare Merkezl: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu. 34 334 Istanbul Tel: (212) 512 05 05 C Reklam: Medya C "Ekim Ihtilâli 50 Yaştnda", 7 Kasım 1967 tarihli Ant'ta yayımlandı, 2. Ağır Ceza'da yargılandım ve 142/4'ten bir buçuk yıl hapse mahkum oldum. Bilirkişi, Prof. Sulhi Dönmezer'di; 1956'da ilk kitabım tnsan Tükenmez yayımlandığı zaman bilirkişi gene Prof. Sulhi Dönmezer'di; iki kişi daha bilirkişi seçilmişti: Prof. Nuruİlah Kunter ve Doç. Naci Şensoy. Prof. Dönmezer ve arkadaşlara, tnsan Tükenmez için iki defa rapor vermişlerdi; ne Marksizm'den haberleri vardı, ne edebiyattan. îleri sürdükleri iddiaları çürütmek zor olmadı. Bilirkişi iddialanna karşı çalışmaları Mehmet Ali Aybar'ın Velialemdar Han'daki bürosunda Mehmet Ali Bey'le birlikte yürütüyorduk. Avukatı da Mehmet Ali Bey bulmuştu. Yeni bir bilirkişi kurulu oluşturuldu. Beraat ettim. "Ekim İhtilali 50 Yaşında" adlı incelemenin bilirkişisi de Prof. Sulhi Dönmezer'di! pÜZELTME: Geçen hafta Eleştiri Günlüğü'nde yayımlanan foto&rafın alt yazıstnda bir yanhşhk olmus. rotoğraf, Macaristan gezisinde çektımiştt, Romanya'da değil. Fotoğra/ta Doğan Özgüden'e benzeyen genç, yirmi günfük Macaristan gezisinde çevirmenlıiımı yapan Lazslo ıdı, Doğan Özgüden değil. F.N. SAYFA 3 CUMHURİYET KİTAP SAYI 879
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle