Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 2 M A R T l • 0 1 • Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde bu hafta, Ant dergisi anılan'na 3. bölümle devam ediyor. yıllarVedatHoca 3 sayfada 6.sayfada Cumhuriyet ü Vedat Günyol 90 yaşında. Nice 90 •Gökçen Ezber, Akif Rrinçci'nin 'Francis'inideğerlendirdi ıo sayfada • Oıtian Koloğlu ile kitaplan, edebiyat ve tarih üzerine konuştuk .12 Zeynep Oral Uzun yıllardır gazetecilik yapan, gazeteciliğinin yanı sıra sayısız kitabı olan Zeynep Oral, röportajı yaptığımız sırada Milliyet gazetesinin bir yazarı ve Milliyet Sanat Dergisi'nin sorumlu yazı işleri müdürüydü. Şu anda işsiz bir gazeteci. Gazeteden çıkarılmadan önce yaptığımız söyleşiye, birkaç soru daha eklemek zorunda kaldık ve bu sorularımızı ilk söyleşmizin başına koyduk. YıUarını sözcüklerin büyülü dünyasında gezdiren bir gezgin, sanatçı, yazar ve gazeteci Zeynep Oral. Onun mücadelesini, yüreğini, sevgisini, birikimini, umudunu yoğun olarak hissettiğimiz bir söyleşi oldu. Buruk da olsa, bizim aldığımız keyfi sizin de alacağınızı umuyoruz. DENİZ DURUKAN Ç^on zamanlarda yajanan styasi ve ekonomtk dal \ mlanmalar sonucunda btrçok gazeteden çıkan~~LJ lan gazetectlerin arastnda siz de varstntz. Nasıl oldu bu olay? Otuz üç yildır kesintisiz çalışmakta olduğum Milliyet gazetesinden; kuruculan arasında bulunduğum, 29 yıldır çıkarttıftımız ve sorumlu yazı işleri müdürlüğünü sürdürmekte olduğum Milliyet Sanat Dergişi'nden, 28 Şubat günü çıkanldım. Kovuldumatılclırniş antlaşmam iptal edildi... Sözcük seçimini size bırakıyorum... Birçok değerli meslektaşım ve Sanat Dergisi'nin tüm yönetici kadrosuyla birlikte... 'Nasıl olau'nun yanıtını vermeyeyim, hem utanç, hem acı verici. Çıkarıldıöımı öfirenme çabamı anlatmayayım. Yalnız sunu söyleyebılinm: Ev hizmetlerine günueliğe gelen bir işçi, bir ay çalışmış dahi olsa, o evden daha usturuplu bir biçimde çıkarılır... Bir değerlendirme yapamıyorum, çünkü bir neden, bir gerekçe belirtilmedi. Ekonomtk krtz demltyor Çıkartlanlar çok yüksek ücret altyordu demltyor.. • Güldürmeyin beni! Otuz yıl boyunca Milliyet'te neredeyse asgan ücretle çalıştım. Utancımdan maaşımı herkesten gizledim. Yazar toplantıları olurdu. lçimÎUMHURİYET KİTAP&AV/ 579 0 bip gazeteci, o bir yazar, o bir küttür msam, o bir... den, bu insanlar bilseler kaç para aldığımı beni değil konuşturmak bu odaya bile almazlar dıye geçirirdim. Bin doların altında mı, üstünde mıvım hesaplarına dalardım, elbet TL alıyordum. Ancak 2000 yılında biraz düzelme oldu. Benim kadar düşük maaş alan yazar yoktu. Ekonomtk değılse, peki neden? Inanın bilmiyorum... Nedenleri bulmaya çalışıyorum: Eğitimım, kültür birikimim olabilir. "Modası geçmiş" değerleri savunmam olabilir... Sansasyon peşinde koşmamam, sanat ve kültür alanlarında ısrar etmem olabilir... Zaten bunlann dışında haksızlığa, siddete, baskıya karşı çıkmaya çalısıyordum, hepsı bu. Ama bir de Abdi Ipekçi'nin Ukelerine sahip çıkmak, Abdi Beyi her an hatırfatmak gibi "suç"lanm var galiba. Bundan sonra ne yapmayt düşünüyorsunuz'' Şu anda, kendimi müthiş kullandmış, sömürülmüş, lime lime edilmiş, tecavüze uğramış gıbi hissettiğimden, hiçbir şey düşünemiyorum. Şimdilik sabanlan uyanınca, yalnızca salim karayla yataktan kalkmayı düşünüyorum. Bunu başarınca.. nasılsa başaracağım... kovulmadan önce sorularınıza verdiğim yanıtlarda, bundan sonra ne yapacağımın ipuçlarını bulacaksınız. Yani, elbette yine pupa yelken... Çocuklukytllart... 1946'da îstanbul'da doğdum. Babam kimyager, annem ev kadını. Okulda çocuklara anne baba mesleği ne diye sorarlar ya, ben ev kadını derken, daha ilkokuldayken bile ranatsızlık duyardım. Bugiin dahi en yakın arkadaşım annemdir, ama ben daha o zamanlar kendi kendıme ev kadını olmayacağım diye söz vermiştim. Beş yaşındayken Izmir'e taşındık. Benden iki yaş büyük ablam ne yaparsa, ben de onu yapardım. Ablam okula başladığında, ben de okula gidiyormuş gibi davrandım. Ökul yaşım geldiğinde okuma yazmayı biliyordum. Onun için altı yaşında ikinci sınıfa başladım. Lisedeyken sınır arkadaşlanma "Ben sizden iki yaş küçüğum, unutmayın" derdim. Nastl bir çocuktunuzy Yaramaz mı, meraklı mu Yaramaz birçocuktum ama, buyaramazlık fazla hareketli olmamdan kaynaklanıyorau. Ağaç tepelerine tırmanan, basıma gelen her şeyi anlatmayı çok seven bir çocuktum. ÎİKokulda, çok sevdiğim öğretmenim MüDevamı 4. sayfada.