03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mark Twain Hatulıyot/Thomas Hauser/Çevtren. Orhun Burak Sözen/SelYaymaltk/127 s. Mark Twain Hatırlıyor, önde gelen bir Amerikan edebiyatçısuun yaşamını sonsuza dek değiştiren bir olayın kurmaca anlatısı. Eğer Mark Twain'i seviyorsanız, acımasız bir dövüşün iç dinamiklerinin betimlemesine duygusallığa kapılmadan dayanabilirseniz elimizdeki yapıt sizin için biçilmiş kaftan. Ölümüne dövüşülen ringi Twain gibi yazmaya çalışmak cesaret ister. Hauser kitabında Duna soyunuyor. Kaptanın Dizeleri ve Yiirekteki tspanya/Pablo Neruda/Çev: Erdoğan Alkan/Kaynak Yayınlan/182 s. Sevdalann ve devrimlerin şairi Neruda lspanya iç savaşı başladığı zarnan (1936) Madrit'de konsolostu. Konsolosluk görevi sona erdi ve Paris'e yerleşti. Kendini îspanyol cumhuriyetçilerinin yiğit savaşımına adadı. îlk büyük siyasal uzun şiirini onlar için yazdı: Ölen Halk Savaşçılarının Annelerine Şarkı. O Bir tmparator/'Ahmet Çakır/Altın Kitaplar/252 s "...Şunu da söylcmek zorundayız ki, bu kitapta Terim'in Galatasalay'daki 4 altın yılıyla ilgili, hiçbir ^eyi atlatmadan bütün gelişmeleri eksiksiz aktadiğımız gibi bir iddia ıçinde değiliz. Elbette ki bizinı de bilmediğimiz, duymadığımız, görmediğiniz yıgınla önemli olay vardır, olabilir. Ancak biz en belirleyici olaylar vc durunılarla ılgili yeterince bilgi sahibi olarak anlatılmaya değer bulduğumuz olayları, değerlendirmeleri bu kitabı aldık. ÜsteU ele aldığımız dönemdeki bütün gelişmeleriolayları eksiksiz bilmiş olsak da, konuyu değişik açılardan ele alan yığınla yayının gerekliliği ortadadır. Biz, bu gibi konularda yapılmış ve yapılabilecek en yetkin çauşmaların bile, eksik ve aksak yönlerinin bulunabileceğini baştan biliyoruz. Ama bunun da bu sonuçta insanın elini kolunu bağlayacak bir etken haline gelebileceğini de görebiliyoruz. O nedenle, kitabımızı bu haliyle yayımlamayı da bir görev sayıyoruz. Çünkü bunun da önemli bir boşluğu dnlduracağını umuyoruz." diyor Ahmet Çakır. Marx ve Oryantalizmin Sonu/Bryan S. lumer/Çeviren: H. Çağatay Keskinok/Kaynak Yaytnlart/157 s Eski oryantalizmin, Weber sosyolojisinin ve ATÜT'çü "Marksist" yaklaşımın Ortadoğu toplumlannın ve îslamiyeti tarihin genel yasaları dışındaki bir benzersizlik gibi ele alışlannın eleştirisi. Sınıfsızhk, devrimsizlik ve sınıflarüstü bürokrasi teorilerini olsun; Avrupa'nın "sivil toplum" kurumlannı düz ve kesintisiz bir evrim içinde oluşturduğu Doğu'nun ise bu noktaya Batı'yı taklit edeceğine tarihi "zorlandığı" için kendi azgelişmişliğini büsbütün ağırlaştırdığı yolundaki "modernleşme" modelini olsun reddeden Turner, hem birleşik ve hem de çok çizgili bir tarih anlayışı içine emperyalizmin Ortadoğu üzerindeki çelişmeli etkilerinin bütüncül bir değerlendirilmesine yerleştirmeye çalışıyor. Danğ/o/Ahmek Kahraman/Çiviyaztlan/2 36 s. Osmanlı düzeni, dünyada eşi benzeri görülmeyen bir kan banyosuna dayanıyordu. Kardeşin kardeşini infaz emrini vermesinin mübah olduğu bu düzen yaşadığımız topraklan da korkulann üficesi haline getirmişti. Kimi zaman defteri dürülmek oldu adı kimi zaman siyaseten katl... Kazığa oturtmak, boynunu vurmak toprağa gömmek ya da asmak onun biçimleriydi yalnızca. Ama bir şey değişmedi: Idam bu topraklann adeta yazgısıydı ve siyaseti yürütmenin başhca unsurlanndan biri olmayı yirminci yüzyılda da sürdürdü. Kürt ayaklanmalarının önderleri ya da devrimciler kadar, başbakan ya da bakan olarak iktidar aygıtım yönetenler, askeri darbeyle iktidan alaşağı ettikten sonra kahraman ilan edilenler de kerdilerinin birçok daha kez onay verdikleri bu "ceza"dan nasiplerini aldüar. "Asmalıyım da besleyelim mi" sözü, bir devlet başkanının ağzından çıkmış en korkunç ifadelerden biri olarak, bir utanç abidesi olarak tarihe yazıldı. Ahmet Kahraman Osmanbdan günümüze kadar getirerek idamı aynntılı olarak gözler önüne sererken, onu "siyaseten katl" yapan nedenleri sorguluyor. "Korku Cumhuriyeti'ni aşabilmesinin yolunun da öncelikle hastalığın adının konmasından geçecegini bir kez daha ortaya koyuyor. Kafkasya Çemberi/N«r Dolay/Çivıyaztları/210 s. "Kafkasklar eskiden dağ başlannda veya açıkta uyumalan gerektiğinde, zararlı böcek veya yılanlardan kendilerini korumak için bir çember yaparlarmış etraflanna. Ziftle çizdikleri bu çemberin üstüne pamuk veya yün serpıştirilmiş börtü böcek takılıp geçemesin diye. Sonraları sadece tebeşirle çizilen bir çızgi olmıış çember. KötülükJerden konıyacak bir sınır. Zehirli yılanlar, böceklermiş o zamanın kötülükleri. Bugün ise insanlar. General veya er ünirormasıyla. Ve Kafkas çembennde kimse güvencede değil artık." Geçmişiyle, kültürüyle, içerdiği sorunlarla bir parçamız olan Kafkasya'da yaşananlan yıllardır yakından izleyen Nur Dolay, bu kez bölgeye yaptığı son yolculuğun öyküsünü anlatıyor... Kafkasya gerçeğini, tüm o yaşanan dehşeti anlayabilmenin neresindeyiz? 'Kafkasya Çemberi'ne üşüşenler, tüm insanlığı ateşe atıyorlar. Dolay, bedelinin çok da farkında olmadığımız ağır faturayı hatırlatıyor bize... tledşimsel Eyletn ¥Mt*mı/]ürgen Habermas/Çevıren: Mustafa Tü"ylenı Kııraını zel/Kabala Yayınlan/890 .v. Jürgen Habermas, "Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine"de temel taşlan aulmış olan kapsamb ve yeni bir eleşürel toplum kuramı oluşrurma projesini îletişimsel Eylem Kuramı'nda doruk noktasına vardınyor. Jürgen Habermas'ın önceki yapıtlan bu çalışmanın ön hazırhklan olarak okunabüir. îletişimsel Eylem Kuramı, Habermas'ın 20. yüzydın sosyoloji, dilbilim, tarih, antropoloji, görüngebilim ve sistem kuramı gibi bellibaşlı disiplinlerini eleştirel bir gözle ele aldığı ve Weber'den Adorno'ya uzanan bir düşünürler ve filozoflar dizisiyle tartıştığı başyapıtıdır. îletişimsel eylem kavramı, birbirleriyle ılişküendirilmiş üç konu bütününü kapsıyor; bunlar, iletişimsel rasyonellik, eylem ve dizge paradigmalannı birbirleriyle bağlayan toplum tasanmı ve modernliğin çıkmazlarını iletişimsel olarak yapılanmış yaşama evrenin, bağımsızlaşmış ve biçunsel olarak örgütlenmiş eylem dizgelerine tabi kılınmasıyla açıkla yan kuramsal bir yaklaşımdır. Habermas, 21. yüzydın Kapital'i olarak da okunabilecek yapıtında, Marksist kuramın üretim araçlan/üretim ilişkileri paradigmasının yetersizliğini, bu pradigmaya iletişimsel eylem ve yaşama evreni kavramlarını da ekleyerek oluşturduğu iletişimsel eylem kuramıyla aşmayı öneriyor. • ** 3. sayfadan devam... sının 94. ve 95. sayfalanndan alınmıştır. 6 sayfa ötede, 101. sayfada Atatürk şunlan da söyler: 'Bizim noktai nazarlanmız, bizim prensiplerimiz cümlece malumdur ki, Bolşevik prensipleri değüdir ve Bolşevik prensiplerini milletimize kabul ettirmek için de şimdiye kadar hiç düşünmedik ve teşebbüste bulunmadık.' "Eğer Atatürk, saym bilirkişi Dönmezer'in sandığı gibi, Sovyetler Birliği'ne hoş görünmek endişesiyle Ekim Ihtilâli hakkında yazıma aldığım sözleri söylemis olsaydı, Sovyetler Birliği'ni kızdırmamak encuşesiyle de Bolşevik prensiplerini kabul etmediöini böyıesine açık seçik bir dille söylemezdi, Atatürk ün sözlerine ve düşüncelerine nüruz edemeyenler hep aynı hatayı yapmaktadırlar: Atatürk'ün Ekim Ihtilâli ile komünizmi bir ve aym şey sandığını kabul etmektedirler. Oysa Atatürk Ekim Ihtilâli'ni hep Sovyetler Birli^i'nin bir iç meselesi saymış ve hep saygıü bir dille söz etmiştir. Ama bunu yaparken de komünizmi hiçbir zaman kabul etmediğini daima belirtmiştir. Benim yazım da komünizme dair bir yazı değil, Ekim Ihtilâli'ne dair bir inceleme idi. Komünizme dair bir yazıda Atatürk'ün bu sözlerini ansaydım, gerçekten kötü niyetle davranmış olurdum. "Savunmamda uzun uzun bilirkisi saym Dönmezerin sözleri üzerinde durdum; çünkü mahkemenin tek dayanaj*ı, savcı tarafından tayin edilen bir bilirkişinin verdiği rapordur; hep bu rapordaki yargılar telcrarlanmaktadır. Ne var ki, sayın mahkeme heyeti bunu yeterli bulmamış ve işi yazılı bir metni tahrif etmeye kadar götürmüştür. Yazıda hiç geçmediği halde, sanki yazıda geçiyormuş gibi 'bolşevızm hareketini memleketimiz bakımından dahi kabul edilebilecek' sözlerini araya sokuşturmak ve kendi icatlan olan bu sözlere dayanarak 'Atatürk'ün tasvip ettiği komünizmin faydalı neticeler veren bir rejim oldufiu intibat uyandırılmak istenmiş ve böylelikle de komünizmi övme gayesi güdüldüğü anlaşılmış olup...' şeklinde bir nükme varmak, tek kelimeyle, korkunç bir davranıştır." İleüşimsel "Yazı, 1917 yılından beri Sovyet Rusya'da yazann kendi görüşüne göre bilimsel, teknik ve ekonomik yönlerden vukua geldiğini ileri sürdüğü gelişmelerin bir incelenmesinden ibaret bulunması ve Atatürk'ün sözü edilen konuşmasının ise 1917 ihtilâli ile ilgili bulunması hasebiyle yazıya ahndığı anlaşılmış ve Atatürk'ün yapmış olduğu konuştnalan okumanın, yaztnanın ve tekrarlaınanın suç olarak kabulü de bahis mevzuu bulunmamıs vc şu haliyle ya/ıda yukarıda işaret olunan kanun nükmünü inlâf edici bir mahiyet görülmemiştir. "Yazıdaki '1917'den bu yana geçen 50 yıl içinde sosyalizm bir tek ülkenin sınırlanru aşmış, bir dünya sistemi olmustur.' ibaresinin ise ne komünizm propagandası, ne ae övme ile bir ilgisi bulunmadığı sonucıına vanlmışUr.'*) Müşür, Ankara'dan aynlmıştı. Biz, Başar Sabuncu'yla ben, yavas yavaş yürüyorduk. Birden Turan Güneş geldi, "Teorik ederim rethi Bey, en iyi savunmayı siz yaptınız." dedi. Ben de "Eh, yatacak olan bendim de onun için!" dedim. Gülüştük. Turan Güneş, Başar'la beni gideceğimiz yere götürmek istedi, biz yürüyeceğimizi söyledik. Yanılrnıyorsam Erdal Öz'ün Sergi adlı kitabevine gittik. Geceleyîn epey içmiştik. Erdal'da kalacaktım. Bir ara, bütün sarhoşların başına gelen şey benim de başıma geldi: O tenha yolda yürürken gittim bir elektrik direğine çarptım, gözlüğüm kınldı. Bereket Erdal'ın bir gözlükçü arkadaşı varmış. Gelecek hafta son yazı: Atatürk'ün Temel Görüşleri'ni nicin yazdım? Atatürk'ün görüşleri nasîl tahrif eaildi? • Yarflitay'ın kaparr. Kültür ve Sanata Açılan Pencere ^ www.yenisayfa.com Edebiyat Okulu, Yazarlarla Söyleşiler, Yüzyılın Yazar Portreleri CUMHURİYET KİTAP SAYI S79 SAYFA 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle