22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Varsa saf tutan, Var mı saf tutan? Kalan tek salkım iizümü ektim, Çağın gibi! Korkun gibi! Nafakalarına bırakırım saf tutanlann. I^tc bunların, Resmini çizdim penceremin üstüne, Ve yalan söyleyeni rahat bıraktım, Çetin uğraşıyla, Kanıma sıçradı Su yüzeyine çıkan yağ gibi Ve karışırlar Kanımın yağına Bir güvercine benzeyen sürahi içinde Kan ve ben Ben ve Ben. Ve ben alevin çemberinde Ve boğazımda biriken suda L)olu bir bardak gibi Üzüm salkımıyla. Denizinize dökülürüm. Rahatınıza dökülürüm. Karartırım dalgaların üstünü Batmadan. Bende batanda. Dalgalarınızda bir dağ gibi eririm Kereste ve Yaprakların hamuru. Dalgaların parmakları oğlumun yatağı olur. Tespihini asanm Küçük vatanımın. ' . • " Şimdi yeni bir başkent. Şimdi yeni bir pencere. ,' •>•;.• Şimdi yeni bir kimlik. • Vı Bu su zamanında. Nasıl telef olacak yeni ev? :. Şimdi tanığı nerede asüacak Nasıl söyleyeceğim pencerelere, Nefret duyulsa da Söyleyeceğim sürekli yer değiştirse de obalar Büyük veya küçük? Şimdi yeniden nasıl başlayacağım Gözleri olsam? Yağmur ve yaseminin renginden. Sağanak tırnaklannızı keser Sendiyen ağacı barındınr. Sendiyen renginde giderler. ığmur Sendiyen renginde. , /" lüm Sendiyen renginde. "^ Ve sen üst üste dizilmiş nar Kınk, Kat kat fesleğen Boğazlanmıs. Ve senin hakkın olan gezmeyi Gezemezsin. Senin hakkın olan dolaşmayı Dolaşamazsın. Senin hakkın olan uçmayı Uçamazsın. Senin hakkın olan sürünmeyi, Sürünemezsin. Senin hakkın olan konuşmayı, Konuşamazsın. Şenin üstüne düşen öldürülmeyi, Öldürülemesin. Ve seni yarattılar, Seni koruyacak Günesin bir tüyünü Dikenleriyle, Yaktılar. Ve sana bu kuşu verdiler. Kanatlarını Kırıp. Sana babanın Mezarını verdiler Ve küçük bir pencere Yaratuar. Ey şimdi şaşkın kim? Şaşkın olmayan. Hangi divitten içti? Hangi sapanla taşladılar? Hangi kaval ile kandmp kestiler? Ah! Ey hangisiyle kirlendin. Ah! Ey kutsal kanımız. Ah! Ey aheste yolcu Kasidelerdeki. Ah! Eypelikan, Güvercın izleri ağaçlarda Yağmur düştü, Güvercinler ağaçlarda eridi Yolcuyum Yolcu. ASUMAN KAFAOGLUBUKE Yazın Sanatı Şiirin? S "[B]u mektubumu sana, güzel migüzel bir masantn basında oturdum, oradan yazıyorum, anahtart bende, gözlerıne ne istesem koyup saklıyabdırım Annem 'Hersabah kalklıg'ım zaman gelir beni görür tünlüklerinden söz edilebilir. tlk olarak, sün; öğle yemeklerınde bız bızebelirli bir kişiye yazılmış olmaları, yazan yiz, saçlartm düzcltirsin, yctcr; öğ kişinin dışında gölgede kalan biri daha leden sonra kaçta yamma gelecehakkında nilgi verir. 9inı ben sana hergün yemekte st/yBuna en iyi örnek günümüz Amerikan lerim' dedı. Kalan zamanı keyfirnedebiyatının önde gelen yazarlarından ce geçtrıyorum. Manasttrdaki gibi John Updike'in "S." (Yapı Kredi Yayınarp çalıyorum, resim yaöıyorum, lan, 1992) romanı, kırk iki yaşında kokitap okuyorum; burada benı azar casını terk eden Sarah'nın, Hindu lidelıyacak Mcre Perpe'tue de yok, ca rin büyüsüne kapılıp bir tarikata üye olunım isterse bir şey yapmam, öyle sunun hikâyesini, geride bıraktığı varlıkotururum... ama benim Sophie'cilı doktor kocasına, kızına, annesine, psiğim de burada de&il ki konusup kiyatına, dişçisine vb. yazdığı mektuplagülüselim; bir şeylerle uğrasırım, rı anlatır. daha iyi." Bir tek kişi tarafından yazılmalarına Choderlos de Laclos "Tehlikerağmen, farklı kişilere yazıldıkları için HAlâkalar" Sarah'nın tüm ilişkıleri ve geçmişi roman Çev.: Nurullah Ataç, Maarif konusudur. Ayrıca aynı olayı farklı inMatbaası, 1944. sanlara değiştirerek anlatması, Sarah'ı tanımak açısından ilginçtir. Tarikatta yaaskalarına yazılmış mektupları zıcılığa yükselmesiyle, dini komünün okurken gizli bir heyecan duyumektuplannı yazmaya başlayan Sarah, lur; olunmaması gereken bir yerbağışlara, açılan hukuksal davalara, çev de iki kişi arasında geçen özel konuşmareden gelen şikâyetlere, kendi üslubuylara kulak misafiri olur gibi, hatta mekla yanıt vermeye baslar. Bu arada tarikattup okumak bilinçli bir eylem gerektirta dönen bürün yolsuzluklardan da hadiği için izinsiz girilen bir yerde olduğuberi olur; öte yandan dini liderine inannuz hissine kapılırsınız. cını yitirmesi, gelen bağışlann bir kısmını kendi özel nesabına yatırmasına neYazı, sadece Daşka yazılan gerçektenden olııı taklit edebilir, yaşamı taklit ecuşinde hep bir yapaybk vardır. En gerçekçi roman ve FarMaiDlanlanıneMıvlM' öykülerde bile kahramanların konuşmaMektupromanın günceden ikinci ları ve darvanışlan günlük yaşamdakinfarklılığı ise, "Clarissa ya da "Tehlikeli den farldı olur. Haıbuki roman içinde Alâkalar" gibi, birden çok kişinin mekyer alan mektuplar, gerçek mektupların tuplarından oluşuyorsa, romanın persaynıdır. Bir çeşit yalancı gerçekçilik depektifini genisleterek birçok bakış acısı nilebilir. Ne tür, ne de dil olarak farklı bisunmasından kaynaklanır. Bu durumlarçeme sahiptirler; çünkü mektup, roman da her bir mektup, yazannın özellikleriveya öykü gibi bir başkası tarafından ni ortaya koyan stilde olabilir; genç ve okunmak üzere yazılır. deneyimsiz Cecile Volanges'm yazdıkları ile kurnaz, deneyimli ve acımasız MarKarakterlerden bir ya da birkaçının kiz de Merteuil'un yazdıklan dil açısınağzından yazılmış mektuplardan oluşan dan çok farklıdır. romana, mektuproman denir. Mektuproman 18. yüzyılda çok sevilen bir edeBurada sözünü ettiğimiz tüm mektupbiyat türüydü. En önemli ortak özellikromanların duygu sahtekârlığı konusuleri ahlakçı ve psikolojik yaklaşımla kanu işlemesi ise bu türün başka bir özeldınerkek ilişkilerini sorgulamaları ve baştan çıkarma öykülcri anfatmalarıydı. l ü r ü n ilk örneklerinden biri, Samuel Richardson'ın kendini baştan çıkarmaya çalışan efendisine direnen genç bir hizmetçi kızın öyküsünü anlatan "Pamela" adlı mektupromandır. Türün en bilinen örneği, aynı yazarın "Clarissa" adlı eseri de, yine baştan çıkarma öyküleri anlatır. Yazar bu yapıtında, Clarissa adlı genç kızın saflığını ve delikanlı Lovelace'in onu nasıl aldattığını, ikisinin de dostlarına yazdıkları mektuplar aracıhğıyla verir. Clarissa arkadaşı Miss Howe'a, Lovelace'in kendisini sevdiğini ve ün salmış kötü gcçmişinden kurtulmak istediğini yazar; Lovelace ise dostu Belford'a zengin kızi ayartmak için yaptığı kurnaz planları anlatır. Farklı ağızlardan aktarılan avnı olay, karakterleri başka boyutta tanımamızı sağlar. Anlatılanlardan daha fazlası yaşanıyor vc hihscdiliyordur Mektuproman liğini su yüzüne çıkarır. Yüz yüze söylenemeyen yalanlar, kâğıt üzerinde daha mı kolay söylenir? Yoksa küçük beyaz yalanlar, yazılı olduklarında ağırlıkları mı deöişir? Ya da mektupların istenmeyen ellere geçmesiyle sırlann ortaya çıkma olasılığı mı heyecan yaratıyordur? Kim tarafından yazılırsayazılsın, "Tehlikeli Alâkalar"da hiçbir mektup masum değildir, çünkü her karakter baştan çıkarma oyununda rollerini yerine getirir. Oyunu hep iyi oynayan kazanır. Romanın başından beri kurban rolünü oynayacağını büdiğimiz Cecile bile ilk başlardaki saflığını yitirmiş, kendi çıkarlarını kollayan bir avcı rolüne girmiştir. Bir de, mektuplar gizli duyguların izlerini taşıdıklan için her biri güclü (hatta öldürücü) silah olabilir. Bu gizlilik duygusuyla yazdmaları da okura ayn bir tat verir. Roman konusuna gelince: Kahramanlardan Vicomte de Valmont ile Markiz de Merteuil birlikte şeytanca bir baştan çıkarma oyununa girişirler. Bir adamla kadının kutsanmamış birliktelikleri, Don Juan'ın iki bedene bölünmüş varlığı gibi bütünlük içindedir. Oynadıkları oyuna her ikisi de tüm benliklerini koyduklan için ne pahasına olursa olsun ka zanmalan gerekir. Birlikte hareket ettiklerinde sürekli kazanırlar. Biri diğerinin zaferi için içerden kaleleri yıkıp yol açıyordur. Yazar Laclos, biz okurlardan da hiçbir şey saklamadan, bütün baştan çıkarma strateji, oyun ve hilelerini göz önüne serer. Ancak Merteuil, Valmont'a savas açınca iki kötünün karşılaşması, her ikisinin de yıkımına neden olur. Romandaki aşk ilanlannda da sahte bir yan sezilir. Her seferinde en iyi formül sunulur, bir keresinde işe yarayınca bir dahaki sefere yeni bir formul bulmak gerekir. Bir satranç tahtasında gibi ince nesaplarla yürütülen duygular, içtenlikten uzak ve soğuktur. Alaycılıklan, Merteuil gibi karakterleri birer despota dönüştürür. Ve zamanla oynanan oyunlarda ne ask, ne de flört nissedilir, sadece güç kazanma isteği egemendir. Rollerini piyonlar gibi yerine getiren geçler de zaman içinde saflıklarını yitirirler. Biçim olarak mektup, bu tür kişilik değişimlerini vermek açısından çok iyi bir malzerne oluşturur. Her mektup yeni bir sahne yarattığı için, kişilerin uyanışlan ve değişimleri ince aynntısına kadar hissedilir. B Internet sohbottorf Gun geçtıkçe daha az yazılan mektuplar, mektupromanların da eskinin bir sanat formu olarak kalmasına neden olacak gibi görünüyor. Renkli ve pahalı kâğıtlara şık elyazısıyla yazılan, titizlik örneği aşk mektupları, olasılıkla son günlerini yaşıyor; faks makınesi, internet yazışmaları ve cep telefonlanyla gönderilen mesajlar, eskinin aşk mektuplarının yerini çoktan aldı. Bunlarla birlikte yeni bir iletişim dili gelişti. Günümüzde mektuproman türünde de farklı escrler yazılınaya başlandı: Andrew Davies'in "Kirli lakslar"ı ve internet diyaloglannın anlatıldığı romanlar, belki bu türe yeni bir soluk getirecek. • SAYFA 15 Tek klşlden mektuplar Mektııpromanlar, tür olarak günce şeklinde yazılan romanlara benzerler fakat günceye kıyasla bazı üsStephen Frears'ın yönettlği "Tehlikeli lllşkller" filml, ounumuz okuyucusunun tanımadıflı kltabın gündeme gelmeslnde önemli rol oynadı. CUMHURİYET KİTAP SAYI 576
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle