23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CAPAN Muin Basusi / Şürler / Çevircn: Metin Fındıkçı Kaside 1930 yılında Lübnan'ın Şecaiyet köyünde doğdu. 1946 yılında Kahire'de bir Amerikan üniversitesinde öğrenim gördii. Aynı üniversitede îngiliz dili vc edebiyatı doktorasını yaptı vc iki yil asistan olarak çalıştı. Kahire'den ayrıldıktan sonra; Suriye, Filistin ve Lübnan'da çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak geçimini sağladı. Eserlerinden bazıları: Samson ve Dalila, Yıldızlar, Kuşlar Yuvasını Parmaklar Arasında Yapar, Zencilerin Devrimi. Aynca, Filistin ve Lübrıanlı birçok şairin kitabını Rusçaya çevirdi. Muin Basusi'nin uzun kasidesinin ilk böliimüne yer veriyoruz sayfalarımızda. Devatnı gelecek haftaya. Yolcııyum Yolcu Dalgalar bütün dillere çevirdi beni Ve kırıldı Bütün dillerde dalgalarla kınldım • ," . Satır, Satır. Yolcııyum Yolcu. Gemi kuduran denizin açıklarında, gemi. Vatan arar kendi vatanında. Zaman, Zaman. Yol gösteren güvercin sesini iğdiş eden Ve sıneklerle gömen Orada zaman artık yalnız, Yatağa benzeyen bulutlarda. Ey! beni kim öğrenecek okuduğu kitaptan. Ey! beni kim duyacak caddelerde ve uçan lcanatlarda. Boynunda duran hançerle, Kitabı yaşatacak. ve bu taşın ağzında yaşayacak. Yolcuyum Yolcu. Penceremde yağmur, Leylak ve lavanta renginde Kadınımda yağmur Ulkelerin ve pışmanlığın renginde. Musa dikeninin yağıyla, Aheste denizde yağmur. Dalgalar denizin kabuklarını toplar Altıgen çadırlara? Çalkalanır yüreklerde Denizin kabukları. Ey sııyun zamanı, O katillerde durulan, Durulan, Böyle fitüi yanan. Kanım süzülür. Cebrail ey Cebrail Ey Cebrail, înme, vatan yok ki inecek. Ağaçlar dalgalarla giden yollarda. Ağaçlar penceremde çiçelc açan Kanıma giren Ağaçlar. Kanımdan çıkan. Ağaçlar, Ağaçlar. Gölgeleri dalgalara düşen Sınırlı saatlere Kalbimde dalgaları vurmaya gidenlerle. Pusula. Acı gece, Acı naber: Geceyi okuyan. Rüzgârın çığlıği. Parnıaklarım güvercınlerin iki kafesi. Eriven yıldızlarla. Co.san deniz. Arıların güneşı. SAYFA 14 Dolandı dolandı başımın üstünde. Gömerek uzakları. Erite Erite. Elmas yataklannı yakan, Kurşunlarla yanan yataklar, ' Kurşunlar çıplak bedende, Avuçlanmın ıçine koydular Vaatlerle yolcu ettiler Yolcuyum Yolcu. Ellerimde parladı dikenlerin uçları. Otlar titredi. Gürleyerek kararsız bulutlarla Ey memelerinden emdiğim Memelerinde kırıldığım Tomurcuk sütsüz memelerinde. Sabahladığım Bu yayılan dumanla dolar ellerim, Ondan yanan süt olur. Kum ve sisi karıp, Mama diye verildi hep. Şimdi nasıl görüyorsun toprağını? Yaklaşan bütün tezatlarla, Uzaklaşan bütün tezatlarla. Şimdi nasıl görüyorsun insanlarını? Hepsi tezat yönlere uzaklaşan, Hepsi tezat yönlere uzanan. Son dalgalarda kimliğim dolaşacak Kanımda yürüvecek ellerim. Yürüyorum ellerim saklıyor beni. Yürüyorum ellerim önümde gidiyor. Yürüyorum ellerim bana benziyor. Yürüyorum ellerim beni yazıyor. Yürüyorum ellerim beni okuyor. Yürüyorum ellerim beni boğuyor. Ellerimde, Ey ellerim, Feryat ederim karanlığınızda ey ellerim. Ey ben, Yol yüzümün iknası oldu: Ben kimim? Karmatılı mı? Barmikili nıi? Kartabili mi? Likyalı mı? Zebikili mi? Zenbakili mi? Dakarlı mı? Libyalı mı? Amerikalı mı? Sofyalı mı? Çığlığım karanlıkta yollar yüzümde ikna olur: Ben kimim? Uçan ben, Sınır ben, Keklikler uçtu, Sınırları çizdi bukağıları Evet uçtu. Hayır, nayır, hayır, hayır, hayır. Hayır. Evet. Evet. I layır. N Hayır. Evet. Keklikler uçtu Sınırları çizdi bukağıları Yolcuyum : 8 Ey surları teslim edenler. Şimdi şehrin gözyaşlarıyla düştü, Onunla parçalandı gemiciler Ey eskiden orada ektiğim buğday üradan göç eden, Damarlarım böyle koptu. Damarlarım böyle ateş aldı. Bu nedir ki tövbe edeyim, Ben üzüm ve zeytinle yaralı? Muflu ederim alevlerin fitilini Yağmurlarla? ' . Alevleri örnek alıp, Yakınlaşan geçmişin odunuyla? Bırakanı yakafarsa böyle, Hep bana diyen Arap kim? Arapçayı nerede eğirdin? Nerede yabanileştı Arap? Ve Arap devletinin mızrağı? r Ve Arap devletinin kalkanı? Ve Arap devletinin ayı? Ve Arap devletinin güneşi? Yeşil kitabı Arapların? Ve araplann devlet kılıcı? Meyve toplaya bilse bile, Alevlerin vicdan babası. Yanan odunu taşıyandan aldı Oyuncaklarla Kutulardaki sardalye gibi Aynanın çıplaklığı gibı Kefeni olmadan orap yününden 1 vatan? Zindan hücreleri bize Vatan oldu. Hücrelerinin adı tuhaf, Tuhaflığı olmayan. Polisimın rutbesi Düşene kadar Ve polisin kollarına Takılana kadar. Polis çavıışa Dönüşünce Çavuş Generale Dönüşünce Haya üstüne haya Sıçrayana kadar, Tatminindcn sonra Arap diye Beğenmeyen Arap olmayan. Kalbim avucumda çan, Çalıyor. Bekçisini ilan eder Adı değişen Kudüs'te Güvenılir saygılı lakabı endülüs. Ve olmayan Kudüs Onlann bekçisi Onlar bekçisiz Bekçisi Bekçi Yolcuyum Yolcu O yolcu ateşlerin yüzünde olan Çamur. Güneş sabırlı olanı sevdi. Peygamberi delirten kendini feda eden yasemin. Anları delirten göçün Portakalın güzel gülüşü Ondan süzulen suyu avuçladı. Rüzgâr nasıl süzülüyorsa Oyle süzülüyor Sana ihanet edene ihanet et, ömür boyu. Ey bu kanın sahibi size söylüyor! Ey, bu ağzın sahibi size söylüyor! Söylediler ve yaşattılar hatta gösterdiler, Zaten gördünüz, Vatan görünenlerden ibaret, Toplandı kelebekler sineklerle, Vatan bu seslerin içinde Kaynak su kanştı deniz deryaya Akıntıda haykırışlar Gençlik ateşleri içinde Akıntıda haykırışlar Halka halka. Çığlıklar yeşillenir Çayır çimen çığlıkları Irmaklarda. Sararır çığlıklar, Sümbüfler. Dalgaların dediği gibi, Suda uzaklara gıtmeden! Dalgaların dedıği gibi Suda bir an harckctsiz duran! Limanda azıcık demir atan Bir görünen bir kaybolan! Ey kim gördü benim uzun ömrümü, Pencerede, Ölen bahk. Yaşayan bahk. Yağmur düştü, Erıdi ağaçlar. Yolcuyum Yolcu. Penceremde bir köpek, Ağzında ay. Gökkuşağı ve akşam gizleri içinde Taşların. Ellerimin üstünde örümcek, Incir nar ve dut Ağzımda diken, Ve arılar gözlerimde ölür, Ey kim ölür, KÎm kalır, Nafakalarına bırakırım saf tutanların, Varsa saf tutan, Var mı saf tutan? Ey parmaklarımın üstünde yaşayanlar Çöktü, Rüzgârın şiddetinden, ellerim titrer, Ve sen titrersin Ey rahatlık içinde bir eli önde bir eli arkada, Ey incıler üstünde sonen kan fNafakalarına bırakırım sal tutanların, CUMHURİYET KİTAP SAYI Yaramın üstüne yaklaştır ve içir Deveni. •' Ey deve uzun yürüyüşünle Ey uzun sabrınla Sırtındaki kamburla suladım yüksekleri, Sen bana adımlarınla yakınsın, Ve gücünle. Onlarda bir cadden bile yok Penceren, Vatanın yok. Savaşanın yok. Sudan susuz dönersin Seni sahiplenirler Ancak korkunla yürür deniz. Ve emi. Aç ve hançer sırtında Buöday. Çıplak ve onlann çölünde Ozüm salkımı. Ve güneşte ipek böceği Her şey aktı. Onların ipeği, Senin ketenın var. Yaramı armağan ederim onlara Uçan komedyenlerin önünde, Kellemi bağışlasınlar diye Beyrut'a ihanetim Ensesiz Beyrut'a Endülüs olmadan, Ey bu vatanın insanları. Şimdi ben Metnebi çaöında Bu günkü zamanımla birlikte, Hangi zamana doğru Ben metnebi şimdı kılıçlar keser beni Kuyruklu kılıçlar Boynumun kökünden. Mutlu edeceğim duruluğunuzla Ayın, laranan saçlannda uyanacak vatan. Kurbağalar. Gül. Savaşçı. Savaşçı kim? Olmayan savaşçı. ' Bu çağ bir odun parçası, Bu çağ bir parça yangın. Bu çağ bir tuhaflıklar demeti, Tuharlığı olmayan. Hesapsız bir çağ, Akrabasız, Bu çağ annesiz babasız; Tuhaf bir çağ, Tuhaflığı olmayan. Polısimde adı güzel Arapça olan, Soyguncunun kırpaçıyla, îçer kanımın renginden. J 576
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle