05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 • Fethi Naci, Eleştiri Günlüğü'nde bu hafta, Y. Bener'in 'Eksik Taşlar'ını değerlendirmeyi sürdürüyor 3 \ayfada U Adnan özyalçıner, "Masalını Yrtiren dev"i değerlendiriyor H <myfada • Semra K. Akbaş, Livingstone'nun "Salome"sini değeriendirdi ıo m/ada ü "Şiir Atlası"nda, Muin Basusi'nin "Kaside"sinin ilkbölümüvar .H.sayjada Cumhuriyet Yiğit Benep Eksik Taşlar, Yiğit Bener'in ilk romanı. 12 Eylül'de yurtdışına çıkmak zorunda kalmış bir babayla (Erdınç) oğlunun (Devrim) birbirlerini arayış hıkâyesi... Taşları tek tek yerine oturtarak babasını dolaylı yoldan tanımaya, keşfetmeye çalışan bir oğul, o ana kadar hayattaki bütün referans noktalarını ve anlam dünyasını eleştiri yağmuruna tutan bir baba. Ama yine de acılarıyla, sevinçleriyle hepimizin bildiği bir baba. Yurdundan ve karısından ayrı, "elin yurdu"ndan geçen sürgün nayatı. Babası tarafından "terk edilen" bir çocuk ve annesinin yaşadıkları... Kısacası her birimizin bir şekilde yaşadığı ya da hikâyesini dinlediği bir dönemin resmi var lcarşımızda. Tartışılması tabu olan cinsellik dahil, hayata dair konulara eleştirel bakabilen bir resim... Kaybolan kuşağın kaybolan hayatlarını merak edenîer için... Yiğit Bener'le romanı üzerine konuştuk. ENSAR ALTUN Her Bener'in roman yanşı farkfc. Bu... ntclektuel bir atleden gelıyorsunuz. Babantz Erhan Bener, Amcantz Vüs'at O Bener, dayılartmzdan bırı rcssam Fıkret ütyam, dığerı müzısyen Nedtm Otyam, üçüncüsü saır Nusret Otyam Biz yazarların bırbirlenm ktskandıklartnı bılıyoruz, sıztn babanızla böyle bir durumunuz oldu mu ? Yanı Erhan Bener'le aranızda boyle bir ktskançltk durumu oluştu mu''' • Rekabet, kıskançlık, içinde yaşadığımız toplumun neredeyse temelini oluşturan "değerler". Oysa bizinı başka değerlerimiz var: dayanışma ve paylaşma gibi... Tabii toplum tarafından dayatılan koşullandırmalardan "tamamen" arınmak ne derece mümkün bilemem, biz de bu toplumda yetiştiğimize göre, sözünü ettiğiniz zaaflar bizim de bir yerlerimize bir ölçüde bulaşmıştır mutlaka. Ancak kanımca ilişkilerimizde belirleyici olan, bizim kendi seçtığimiz, benimsediğimiz değerlerdir... Kaldı ki edebiyat, bizleri birbirimize yakınlaştıran en E onemli unsurdur. Babamın ve amcamın yapıtlannın en heyecanlı, en meraklı ve en dikkatli okuru oldugumu ıddia etsem sanırım abartmış olmam. Onlar benım ustalarını. Ustelik Erhan Bener ve Vüs'at Bener gibi iki ustaya sahip olmayı, onlarla yapıtlan ve genel olarak yaşam ve edebiyat haklunda sohbet edebilrneyi büyük bir şans, önemli bir ayncalık olarak değerlendiriyorum. Bunun doğal bir sonucu olarak da, bu romanı yazdığımda yapmak istediğim ilk iş yazdıklanmı babamla ve amcamla paylaşmaktı. Çünkü yazma eylemi sırasında yaşadığım zorluklan ve aldığım keyfi en ivi onlar değerlendirebilirdi.. yazdıklanmı da. Üstelik, oğul/yeğen çomezlerinin yazdığı bu kitabı nasıl değerlendirecekleri benim için çok önemliydi, çünkii iş edebiyata gelince, bana ayncalık tanımayacaklarını, eözümün yaşına bakmayıp eleştirilerini sakınmayacaklarını bilıyordum. Sonuçta, hem yaşama değgin düsüncelerimin oluşumunda, hem de edebi açıdan her ikisinden de çok şey ogrendiğimi, her ikisinden de bir şeyler alabildiğimı umuyorum. Ama tabii, nasıl ki her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır, her Bener'in de bir roman yazışı vardır! Ancak, Fikret Kızılok'la Bülent Ortaçgil'in eski bjr şarkısının sözlerine atıfta bulunarak belirtmeliyim ki: "Biz romanlarımızı yarıstırmayız, tazılar gibi"... Pekı jöyle soraîtm. Tanınmtş bir edebıyatçınm ofclu olmak siztn roman yazmanızı zorlaştırdı mt'•>Çünkii çok yakınıntzda başarılı bir yazar var ve tster istemez adınız onunla anüacak. Bu durum başartsız olma kaygtstm, beraberınde de yazmamayt getirebtlir Bunda bir doöruluk payı var elbettc. Gerçekten de, gerek Türk, gerek dünva edebiyatına baktığımızda, baba/oğul, baba/kız ya da anne/oğul, anne/kız edebiyatçı sayısının yok denecek kadar az olduğunu görürüz. Oysa eğer sanatçılık bir tür genetik yatkınlık içeriyorsa ya da çevre faktörü bunda teşvik edici bir rol oynuyorsa, bu sayının çok daha fazla olması beklenirdi. Hem kendi kendinizi, nem de başkalarının sizi sınayacakları çıtanın yüksek olması ürkütücü olabilivor. Benim edebiyata bu kadar dolambaçlı yollardan getmemin, yani kendimi önce siyasi yazılarla, sonra inceleme ya da dergi yazılanyla, ardından da edebi çevirilerle sınamamın bir nedeni belki de budur... Ancak, aynı "başarısız olma kaygısının" geçerli olaDevamı 4. sayfada. CUMHURİYET KİTAPSA// 5 7 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle