Katalog

ÇOCUKLARIÇIN KITAPLAR H az ı rlay anl ar: Aytül Akal + Aysel Gürmen^Ayla Çınaroğlu+Çizimler: nularıyla çocuklara seslenir gibi görünen, ancak daha ileri yaşlarda algılanabilecek alegorik simgelerle ve felsefik iletilerle dolu, çok hoş minik masallar... Masallann her birinden zengin bir hayal gücü yansıyor; okuru düşlerin enginliğine götürürken düşündürmeden de edemiyor. Dilde sadeıiğe önem verildiği kadar, konularda ve anlatımda çok özgün bir üslup kullanılmış. 'Bir Çuval Gözlük' adlı masalda, çocuğun biri güneşli günlerde gözlük kullanır, ama bir gün gökyüzündeki aya bakar ve "Benim niçin ay gözlüğüm yok" diye sorar. O günden sonra, baktığı her şey için ayrı bir gözlük arar. Bulamayınca kendi yapar. Meyve gözlüğü, ağaç gözlüğü, müzik gözlüğü, matematik gözlüğü ve daha neler neler... Bir gün çocuk müthiş bir gerçeği fark eder: "Ay gözlüğünü takmadığı zaman ay"ı göremiyordu. Müzik gözlüğü takmadığı zaman şarkıyı işitmiyordu." 'Tuz' öyküsünde ise tadı gelsin diye yemeğe tuz atıldığını gören küçük bir kız, yanında tıızluk taşımaya başlar. Tatsız olayların üzerine hep tuz serper... 'Gazoz Çeşmesi', bütün çocuklann rüyası! Çünkü masaldaki filin hortumundan gazoz fışkırıyor. 'Çin'de Iki Fincan' adlı, Çince yazılmış bir başlıkla anlatılan masal, düşündürücü iletiler taşıyan bir masal... Çinli bir usta, san renkli bir fincan yapar. Üzerine de gülen bir kuş resmi işler. Fincan, nesilden nesle geçer. Bir gün, dokuzyüz yedinci kuşak Çinli oğul san fincandan çay içerken gözü kuşa takılır. O da ne? Kuş gülmüyormus... Bunun nedeni, yeryüzüne atılan ilk atom bombasıymış meğer... Daha sonra yalnızca fincanın • üzerindeki kuş yüzünü asmakla kalmaz, san fincan da paramparça olur. Nedeni yine savaş yanlısı insanlardır! 'Duvardaki Resim' adlı masal da topu topu bir bucuk sayfa; ama diğer birçok masal gibi okıırda iz bırakan simgelerle bezenmiş. Havuçlu, yıldızlı, uçan esekli, mürekkep balıklı, köpekli, timsanlı birbirinden ilginç kısacık masallar. Mustafa Delioğlu Tam on dört tane! Resimli Deyim Hikâyeleri, Hazırlayan: Ahmet Yuzgal Resimleyen: Ahmet Yozgat Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları l.basım: 1998 Okuma yaşı: 812 Kitapta, otuz dört deyimin nasıl ortaya çıktığının kısa öykü var. Gerçi anlatılan örneklerin bir çoğu, deyimin ortaya çıkışının gerçek kayna|ı değil, ancak veri! en otuz dört deyimin anlamını anlalımcı olabilir. yabilmede çocuklara yardı olmakla beraMetinle yakından ilintilii ol ber, kitaptaki çizimlerin sanatsal değeri çok düşük. Her sayfaya birkaç satır yazı bölüstürüldüğünden ve bol bol resim kuflanıldığından, kısacık öykülerle 174 sayfalık kalın bir kitap oluşturulabilmiş. Yazar Olmak tsteyen Çocuk, K. Çetin Köyoğlu Resimleyen: Gökçe Akgül Bu Yayınevi l.basım: 2000 Okuma yaşı: 912 Kitapta üc öykü var. İlk öykünün kahramanı Çetin, büyüdüğünde yazar olmak istemekte, bu yüzden çok kitap okumaktadır. Arkadaşı Selim, Çetin'in bunca kitaoı nereden bulduğuna şaşar ve onu kitapçıdan kitap çalmakla suçlar. Oysa gerçek çok başkadır... Çetin, arkadaşını Halk Kütüphanesi'ne götürür ve onu da üye vapar. Böylece artık yalnızca Çetin değil, Sinan da yazar olmaya karar verir. Bu öykünün resimlerinde gariplik olduğunu söylemek gerek. Çocuklar 78 yaşlarında olmalarına rağmen, ilk resimde çizilen Çetin'in tipi, kalın enseli, yetişkin bir delikanlıyı andınyor. Bir sonraki resimde yine Çetb var, ama bu kez 1012 yaşlannda görünüyor. Daha sonra, yatağında kitap okuyan ve uyuyamayan Selim'in resmi var, o da Çetin in tıpatıp aynı yüzü taşıyor! Ikinci öykünün adı Beyaz Kuyruk'. ilk kez beyaz kuyruklu bir tilki doğunca, tüm tilkiler onun kutsal olduğuna inanır ve ellerinde yiyeceklerle kapısında kuyruk olurlar. Beyaz tilki ise kuyruğunun okşanmasından çok hoşlanır ve bütün tilkilere sıra ile kuyruğunu okşatmaya başlar. "Okşandıkça bir hoş oluyordu." Bu hoşluğun cinsel hazlarla karıştırılmaması gerek elbette! Nedeni daha sonraki sayfalarda söyle açıklanıyor: "Okşandıkça bütün bedeni uyuşuyor, sonra da uykusu geliyordu. Kuyruğunu oksatmadan uyumasınm mümkünü yoktu." Avcılar tilkilerin peşine düşünce, beyaz tilki, kuyruğunu oksatma abşkanlığı yüzünden hem arkadaşlanm ele verir nem de kendi canından olur. 'Piton Ydanı ile Kanncalar' ise son öykü. Kanncalara eziyet eden ve onlan "ayaklannı, duyargalannı, boyunlannı, bellerini" kırarak öldüren piton yılanımn, küçümsediği kanncalar tarafından nasıl öldürüldüğünün öyküsü... öyküler, sade bir difle yazılmış, rahat okunuyor. Her öykünün sonunda, öykülerin devamını yazmaları için okurlara boş sayfa ayrılmış. Bir Öğretmen Bir Öğrenci Bir Kütüphaneci B« kösemiz. yalnızca Türkiye'nin dört bir yamndaki kütüphanealer için deSil, öğretmenler, yazarlar, uzmanlar ve kıtaplart tamtmak tsteyen bütün kıtapseverler tçin... Kıtapltğtntzdan okuduğunuz kıtaplarla ilgili düsüncelerinizi, okurlanmızla paylaşarak, onlara okuyacaklart kitaplann seçiminde yol gösteriaolabilirsiniz Bizeyazın... Izmir'den Savaj Ünlü'ye, Çanakkale'den ömür Bingöl'e ve Antalya'dan Hidayet Oktay'a teşekkürler Adres: Aytül Akal, Kemeraltı (!ad. Öney Is Ham, Kat 5. 80030 Karaköy, Istanbul faks: 02122434160 ve 2515841 Sihirbaz Şapkasını Kaybetti, Ytlmaz Yestldal Btt'2000 Sinırbaz Andon Andora'nın şapkası babasına büyük büyük babasından kalmıştır. Sihirbaz Andora, mesleftindeki ustalığı ncdeniylc Cumhurbaskanı'ndan şeref madalyası bile almıştır. Kasabadaki son gösterisine çıkar. Şapkasmdan pek çok nesne çıkarmaktadır. Insanlara hayranlıkla izlctmektedir sihirbazlıklarını. Son gösterisinden sonra kaldığı otele dönerken yağmurdan ıslanmamak için şapkasını başına geçirir. Rüzgâr şiddetli olauğundan, şapka uçar gider. Şapkasını yitirince çok üzülür, gazeteye lcayıp ilanı verir. Şapka bir şeftali aCacına konmuştur. Çalı büİDÜlleri bu şapkayı kendilerine yuva olarak seçerler. Yumurtadan cıkan yavnı calı bülbülü, şımank insan gibi konuşmaya başlar. Bu arada şeftali ağacı unutmabeni çıçeklen açar. Macera sürer gider. Daha sonra neler mi olur? Zevkle, mcrakla okuyup göreceksiniz. Kitabı elinizden bırakamayacaksınız. Okumaya ilgisi olanlar Andon Andora'nın şapkasının macerasında kendilerini bulacaklar. Okumayı daha çok sevecekler. Bu şapka, okurlannı kitaplanrı büyülü dünyasındâ uçuracak. Savaf Ünlii (eğjtımci) Izmir O Güzd tnsanlaı, Taltp Apaydın, T.C.Kültür Bakanltğt, 1998 Hiç düşündünüz mü? Geçmişten günümüze gelınceye kadar insanoğlunun yaşamına kolaylıklar getiren, güniük hayatta kullanageldiğimiz nice işleri kimler yaptl? Hepimizin yararlandığı bu güzel işlerin yaratıcılan ne vazık ki çoğu kez unutuldu gitti. ( Vsa o adsız kahramanlann yüce emekleri hiçDİr zaman unutulmamalı. Örneğin, hepimizi ısıtan, fabrikalan çalıştıran, gcrhilcri yürüten kömürü ülkemizde ilk olarak kim buldu? Ağaclan ilk kim asıladıi1 Her gün içtiğimiz tavşan kanı çayı ilk kim yetiştırdi, ülkemize kim yaydı? Bilir misiniz, bütün bunlar kcndiliğındcn olmadı. Her birinin ayn, ilginç bir öyküsü var. Onlann arkasında bildiğımiz bilmediğimiz nice insanlann emeği var, alın teri var. Talip Apaydın, sizlere onlardan birkaçını sunuyor sadece. Sevgili kitap kuzulan: Bu kitabı mutl^ka dişleyin (!). Omür Bingöl (öğrenci), Çavusköy, Çanakkale Annemin Kokusu, Miyase Sertbarut, Halkevleri, 1998 Küçük Selvi, Anadolu'nun büyük kentlenne sonradan yerleşmiş kalabalık bir ailenin kızıdır. Babası, erkek çocuk beklerken hep kız gelince üzülür. Bu dunımdan eşini sorumlu tutar. Bu eziklikten olsa gerek ki çocuklanna sevgisini gösteremez. Hep ezik, duşüncelidir. Anadolu köylerinden kentteki/kasabadaki yakınlanna okumak için gelenlerin öyküsü çoktur. Bu kez, kentten köye okumaya giden küçük bir kentli çocuğun öyküsü var karşımızda. Kentin yoksulluğunu ve sevgiyi, annesi ile dut ağacı arasında paylaşan küçük Selvi köye gidecektir. Köyde bol bol ağaç, hayvan, temiz nava vardır. Ama anne sevgisı, annenin kokusu kentte kalırken, anne özlemi köye taşınmıştır. Köy ile kent arasındaki karmaşık doku, minik Selvi'nin sevgi dolu yüreğini daraltmaz. Hcr şeyin başının sevgi olduğunu okulda birkaç kez daha öğrenir. Selvi, felçli olan ve konuşamayan babaannesinin bile sevgi ile tedavi olacagına inanır. Hiç bıkma dan bu inanç çerçevesinde çaiışmalannı sürdürür. Yaşlı nine bir gün kekeleyerek "Sel...vi" der. Mutluluk kaplar Selvi'nin dünyasını. Duygusal olduğu kadar da eğiriciöğretici bir kitap. Hidayet Oktay (kütüphaneci), Sertk/Antalya CUMHURİYET KİTAP SAYI 572 gNÇINLI MASAL SOKAĞI Denizin Çağırışı, Halikarnas Bahkçtst Resimleyen: Cavit Yaren Bilgi Yayınevi l.basım: 1998 Okutna yaçı: 12+ Kitapta denizle ilgili sekiz öykü var. Dili ve anlatımı çocuklar için olmayan öyküler, ancak denizi çok sevip, konu ile ilgili terimlere aşina olan çocuklara ilginç gelebilir. Aksi halde okutna yaşının 14'ün üzerinde olacağı söylenebifir. Sekiz öykünün her biri, denizle kucak kucağa yaşayan ve deniz aşkıyla yanıp tutuşanların öyküJeri... Onlar ıçin yaşam, deniz demektir: "Dünyada bin bir çeşit başart vardır. Fakat acaba hangı başart tutulan bir balığtn götürdü£« ipten gerisin geriye karış Karış çaltnan ip kadar hostur?" Doğa betimlemeleri çok renkli görüntüler canlandınyor okurun belleğinde: "Günej, deniz ufkunca ateşten bir çizgi çekti, sanki bir Tanrt parmağı, dev bir udun teline değmişti; dingg! diye, evren ktpkırmtzt bir güne uyanaı. Tanyerinden gelen sabah riizgân, koyu mavi denize mrmtzı bir yolkilimi sere sere kaytğa yetisti; kaytk da ikt kanatlt bir ok gibiftrlaaı, Pruvast (baş taraft) denizde, sancaklı iskeleli köpüklerden çifter akbtytk ktvırıyordu." Çınçınlı Masal Sokağı, Mevlâna Idris Zengtn Resimleyen: Ayda Kantar Çocuk Vakfı Yayınları l.basım: 1991 Okuma yaşı: 9+ Çok kısa olması, sade dili ve ilginç ko Okurdan Okura Çocuk kıtaplart ve kıtap okuma konusunda, faks ya da mektup yollayarak bizimle düsüncelerini paylasan okurlartmtz arastnda yaptlan cekiliste, asalıdaki üç okurumuz, Aysel Gürmen, Ayla Çmaroğlu ya da Aytül Akal'ın imzalt bir kitabtm armağan olarak kazanmıştır Armağanlart postayla adreslerine gönderilecektir. (Mektuplartmzda adresinizi ve yaştmzı beîirtmeyt unutmaytn.) Adresimiz: Aytül Akal, Karaköy Kemeraltt Cad. No. 2 Öney 1} Ham Kat 5, 80030 htanbul. Faks no: 02122434160 "Bir Genç Kızın Gizli Derteri, Ipek Ongun, Altın Kitaplar, 1999. Yazar, Bir Genç Kızın Gizli Defteri'ni, bir genç kızın tuttuğu hatıra defterinden almış. Liseli genç kızlann hüzünlerini, seyinçlerini, aynlıklarını içeren bir kitap. Özelliklc liseli genç kızlan anlatan kitap, hayatın tüm zorluklannı göz önünde tutmaktadır. Bu yüzden gelecekle ilgili olan düşüncelerin sabit ve doğru olmasını sağlar. Aynca gençlerin vapacağı yanlışlan engeller. Kitapta oencilliğin, çıkarcılığın ve şiddetin yerine yardımlasma vc payTaşmanın daha iyi olduğu, güniük hayattankesitlerle beürtilmiştir. Böylece gençler, bu yanlışlan daha iyi anlamaktadır. Aynca kitap, insanın kişiliğini kazanması açısından da önemlidir. Gençlerin bastan sona kadar soluksuz okuyacağı bu kitap, gençler için çok yararlıdır." Bu ne güzel tanıtım böyle, Cansu! Teşekkürler. Ama, yaşını yazmayı unutmuşsun! Hangi yaşa uygun kitap göndereceğiz simdi sana? Cansu Şahin (), ÇaL, Buraa "Ben 11 vaşındayım. 5. sınıfa gidiyorum. tnşallah kitap kazanırım. Bir daha gönderdim, ama geç göndermişim. Biz daha Izmir'den yeni taşındık. Ben köy okulunda okuyonım. Arkadaşlanm ben bulmacayı çözerken hayran hayran bana bakıyorlar. Dilerim kazanuım. Ben bunu içimden ge"lerek yazdım." Ceren'in içinden gelerek yazdığı mektup, ona imzalı bir kitap ka zandırdı. Bakalım sınıf arkadaşlan bun: una nediyecek! Ceren Altay (11), Ula, Mugla Elif Ekin Arslan bize kendi çıkardığı bir gazeteyi göndermis. Elle hazırladığı bu gazetede, duyurularaan fıkralara, hava durumundan şiirlere, bulmacalara kadar her şey var! Gazetenin adı: "Süper Gazete". Eüf i çalışmalan için kutluyoruz. Elif Ekin Arslan, Istanbul SAYFA 20